Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/451 E. 2018/507 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/451
KARAR NO : 2018/507

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte dava sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında davalının ev sahipliğinde, 20-24 Ekim 2015 tarihleri arasında …’de düzenlenen 26. Dünya Videoloji Kongresi ve 24. Ulusal Üroloji Kongresi için iş ve hizmetlerin gerçekleştirilmesi amacı ile 25/11/2014 tarihli Sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği kongre öncesi, sırası ve sonrasında sözleşme kapsamında verilen hizmetlerin karşılığı olarak, sözleşmeye uygun düzenlenen ve karşı tarafa tebliğ edilen, davalı tarafından herhangi bir itiraz öne sürülmeyen 350.568,70 TL tutarındaki fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine, … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itaraz üzerine takibin durması nedeniyle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacı arasında, … Deneği ev sahipliğinde 20-24 Ekim 2015 tarihlerinde … Otelde düzenlenen 26. Dünya Videoloji Kongresi ve 24.Ulusal Üroloji Kongresinin organizasyon hizmetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla 25.11.2014 tarihli bir sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme ile kongrenin organizasyon hizmetlerinin davacı tarafından gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, davacının her ne kadar iş bu davayı ve davaya dayanak teşkil eden icra takibini kendileri tarafından kesilen faturaya dayandırmak gayretinde iselerde iş bu davanın esasını yukarıda belirtilen sözleşmenin oluşturduğunu, bu sözleşmede ayrıca davacının sözleşmede belirtilen sponsorlukların gerçekleşmesi halinde 300.00 Euro +KDV garanti geliri müvekkile taahhüt ettiğini (11/c), kongre bitiminden en geç 45 gün sonra hesap mutabakatlarının tamamlanacağını, kongre ile ilgili hesapların karşılıklı kesilecek faturalar ve mahsup işlemi ile kapatılacağını, davacı tarafından ücretsiz yapılması kabul edilen harcamalar dışında talep edeceği ekstra harcamaların çıplak imzalı yazı/tutanakla talep edileceğini ve davacının müvekkile ödeyeceği toplam tutardan düşeceğini, kongre sonrası en geç 2 ay içinde davalı tarafından kesilecek fatura karşılığı bedellerin davacı tarafından ödeneceği ve mahsup muamate ile kapatılacağını, kongreye katılabilecek 100 Asistanın konaklama, transfer ve kayıt bedellerinin kişi başına 900 Euro +KDV olarak davalıya fatura edileceğinin düzenlendiğini, bu bağlamda kongrenin tamamlanmasından sonra davacı tarafından davalıya ödenecek tutar 300,000 Euro + KDV tutanndan önce sözleşmenin yukarıda da belirtilen 11/n maddesi gereğince 100.000 Euro mahsup edilerek, davalıya ödenecek tutara 200,000 Euro + KDV olarak belirlendiği, bu hesaplama esas alınarak ve sözleşmenin 11/i ve j maddelerine göre davalı tarafından davacıya 200.000 Euroya karşılık gelecek şekilde (562.404.93 TL+90,333,79 TL KDV=652.738,72 TL ) tutarında fatura kesildiğini, bu fatura tutarının davacı şirket yetkilisinin imzasını taşıyan cari hesap ekstresi ile müvekkiline bildirildiğini, faturada yer alacak kalemler ve tutarların da yine onlar tarafından belirlendiğini ve mail olarak davalıya bildirildiğini, buna ilişkin mailin ekte sunulduğunu, bu faturanın karşılıklı mutabakat ile düzenlenmesinin akabinde, kesilen faturanın davalı tarafından yasal defter ve kayıtlarına işlendiği ve 2015 yılı kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alındığını, KDV tutarının da beyan edildiğini, diğer yandan yukarıda belirtilen sözleşmenin 11/j maddesinde belirtilen şartlar yerine getirilmediği halde davacı tarafından muhtelif tarihlerde yaklaşık 100.000 Euro karşılığı tutarında gider faturası kesilerek davalının mahsup sonrası kalan ve davacıya fatura edilen 200,000 Euro + KDV alacağından düşüldüğü ve kalan nihai tutar 100.000 Euro karşılığı 302,170TL nin ise KDV ödenmeksizin davalı hesabına yatırılmak suretiyle cari hesap ilişkisinin kapatıldığını, davacının tarafların söz konusu sponsorlukların tamamının gerçekleşmemesi ve taraflar arasında yapılan mutabakat gereğince tarafların ödenmesi gereken bedel 100.000 Euro karşılığı olarak 302.170,00 TL olmasında anlaşma sağladıkları yönündeki iddiaları mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun soyut iddialar olduğunu, davalının iş bu sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, sözleşme konusu işle ilgili beklemiş olduğu gelirin altında bir gelir elde etmesini takiben terör olayları nedeniyle Kongreye katılımda düşüş olduğunu, aradaki farkı davalıya yüklemeye çalıştığını, davacının bu tutumunun hukuken korunabilirliğinin bulunmadığını, davacının ayrıca faturalardan bir kısmını sözleşmeye aykırı olarak düzenlediğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca ve davacı tarafça kongrede verilen hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibi üzerine itiraz sonucu takibin durması nedeniyle davacı tarafça açılan itirazın iptaline ilişkindir.
… 21. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelendiğinde; Davacı şirket tarafından sözleşme ve fatura alacaklarına istinaden davalı aleyhine 06/02/2016 tarihinde 359.568,70 TL Asıl Alacak ve 2.993,69 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 362.668,45 TL alacak için açıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan e-mailler ve dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle takibe konu alacağın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi … tarafından 09/10/2017 tarihinde sunulan raporda: “Taraflar arasında İmzalanan 25/11/2014 tarihli Sözleşme ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın esasında davalı … işletmenin davacı şirket adına tanzim ettiği 24/11/2015 Tarih ve A-5 seri-sıra nolu, 652.738,72 TL tutarlı faturanın davacı şirket kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, işbu faturanın davacı şirketin “şirket logosu ile birlikte www…tr” adresinin de yer aldığı sayfa ile …com.tr adresinden …com adresine 24/11/2015 tarihinde gönderilmiş olan mailde belirtildiği şekilde tanzim edilmiş olduğu, bu mailde söz konusu fatura bilgileri haricinde bakiye 302.170,00 TL bilgisine de yer verildiği; dava dilekçesi ekinde yer alan maillerden de davacı şirketin “şirket logosu ile birlikte www….com.tr adresinin de yer aldığı sayfa ile gerek kurum içi gerek kurum dışı yazışmalar yaptığının da anlaşıldığı, davacı şirket tarafından davalı … işletme hesabına 302.170,00 TL’nin gönderilmesine ilişkin 24/11/2016 tarihli banka dekontunda ise “24 Ulusal Kongre Mutabakatı” açıklamasına yer verildiği, davacı tarafından 24/11/2015 tarihinde 302.170,00 TL nin davalıya ödenmesi ile taraftar arasında hesap mutabakatının sağlandığı anlaşıldığı, davacı şirket vekilinin 29/03/2017 tarihli dilekçesinde belirtilen “davalı tarafa ödenmesi gereken 43.411.44 Euro’nun hesaplanması” ile İlgili tablolar incelendiğinde davaya konu organizasyon ile ilgili tüm masrafların (takip dayanağı faturalar) ve sözleşme gereği diğer tüm alacakların (sözleşme farkından doğan alacaklar) mahsup edildikten sonra davalı tarafa 43.411.44 Euro ödeneceğinin hesaplandığının görüldüğü, dolayısıyla davacı şirket vekilinin 29/03/2017 tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere davalı tarafa ödenmesi gereken bedel 43.411.44 Euro iken taraflar arasında sağlanan mutabakat gereği davalı tarafa 100.000,00 Euro ödeme yapılmış olmasının da bu ödemeden sonra taraflar arasında başka bir fatura veya cari hesap alacağının kalmadığını gösterdiği,
Davaya konu organizasyon ile ilgili olarak davalıdan 350.566,76 TL alacağı olduğunu iddia eden bir şirketin hesaplar arası mahsup yaparak 46.398,46 TL (350.568,76TL alacak – 302.170,00TL borç=48.398,46 TL alacak) alacaklı duruma geçecek durumda iken aynı organizasyon ile ilgili olarak davalıya 302.170,00 TL ödeme yaptıktan sonra bu bedeli talep etmesinin nedeni de anlaşılamadığı,
Davacı vekilinin 29/03/2017 tarihli dilekçesinde yaptığı hesaplama taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre davaya konu organizasyon ile ilgili olarak “gerçekleşen tutarlardan toplam 495.680 EURO olduğu; yine yapılan bu hesaplamada davalının gelirinden mahsup edilecek toplam tutarın 256.588,56 Euro hesaplandığı, neticede davalı gelirinden mahsup edilecek bu tutar (256.586,56 Euro-bu tutara takip dayanağı faturalar dahildir) ile davalıya ödenen 100.000 Euro toplamı 356.588,56 Euro olup bu tutarı gerçekleşen gelir tutarlarından (toplam: 495.680 EURO) mahsup ettiğimizde ise davacının davaya konu organizasyon ile ilgili olarak 139.091,44 Euro kazanç sağladığının da açık olduğu, hususlarının tespit edildiği” sonuç olarak bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 02/11/2017 tarihli dilekçesiyle “bilirkişi raporuna katıldığını, taraflar arasında imzalanmış kongre düzenleme sözleşmesiyle ilgili herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı yine bilirkişi tarafından isabetli tespit edildiği üzere müvekkil şirket tarafından davalıya 100.000 EURO ödeme yapılması ile kongre düzenlenmesine ilişkin herhangi bir cari hesap alacağı kalmadığı ve bilirkişinin hangi sebeple dava bedelinin talep edildiğinin anlaşılamadığı da belirtilerek dosyadaki belirsizlikler sebebiyle dosyanın anlaşılamadığı dosya bilirkişi tarafında da ifade edilmiştir, Dava konusu edilen para miktarı, kongre sözleşmesi sebebiyle talep edilmemektedir. Bilirkişinin de ifade etmiş olduğu gibi kongre hususunda zaten mutabakat mevcuttur, herhangi cari bir hesap kalmamıştır” beyan ederek ek dilekçe ile davayı ıslah ettiğini ve beyanlar doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı ıslah dilekçesinde fatura ve 350.568,76 TL tutarlı faturanın davalıya tebliğ edildiğini, faturanın taraflar arasında imzalanan 25/11/2014 tarihli sözleşmeden kaynaklanmadığı, davanın ıslahının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf, takip talebinde 359.568,76 TL asıl alacak 2.999,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 362.568,45 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş, borcun sebebini sözleşme ve fatura alacağı olarak göstermiştir. Dava dilekçesinde ise “müvekkil şirket ile davalı arasındaki sözleşme gereği kongre öncesi, sırası ve sonrasında sözleşme kapsamında verilen hizmetlerin karşılığında olarak sözleşmeye uygun olarak düzenlenen ve karşı tarafa tebliğ edilen ve davalı tarafından herhargi bir itiraz görmeyen 350.568,76 TL tutarındaki fatura bedellerinin davalı tarafından müvekkilince ödenmemesi üzerinden takip başlatılmıştır, 350.568,76 TL tutarlı kısım için itirazın iptaliyle takibin devamını talep ediyoruz” demek suretiyle takip ve dava senedini taraflar arasında imzalanan 25/11/2014 tarihli sözleşme ve sözleşme uyarınca düzenlenen faturaya dayandırmıştır.
Davalı tarafça yapılan takibe itiraz edilmiş, mahkememize açılan dava itirazın iptali davası olup dava, davalının takipde yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı taraf bilirkişi raporundan sonra takip ve dava sebebini değiştirmek suretiyle davasını ıslah ettiğini beyan etmiş ancak HMK 176 maddede tarafların yapmış olduğu usuli işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilirler hükmü gereğince davacının dava sebebini değiştirmesi ve ıslah talep etmesi yerinde değildir.
Davacı, davalı iddiaları, … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; Yukarıda yapılan değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere yapılan ıslahın HMK 176.maddesine aykırı olduğu, davacının özellikle itirazın iptali davasında takipdeki dayanak olarak göstermiş olduğu beyan ve belgelerle bağlı olduğu, davalının itiraz tarihi itibariyle takibe itirazında haklı olduğu tespit olunmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 4.174,00 TL harç ve 31,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.205,4 TL den mahsubu ile bakiye 4.169,50 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 26.984,13 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 20,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2018

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)