Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/409 E. 2018/1035 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/409 Esas
KARAR NO : 2018/1035
DAVA : Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ: 18/04/2016
KARAR TARİHİ: 24/10/2018
Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalılar aleyhine dava konusu …Bank… Şubesine ait, 28.01.2008 tarihli,5000-TL bedelli ve 28.02.2008 tarihli 5000-TL bedelli iki adet çekten dolayı icra takibi başlatıldığını, ancak dosyanın kendi kusurları olmadan kaybedildiğini, icra mahkemesince ihya kararı verildiğini, dava konusu çeklerle ilgili olarak müvekkili şirketin sahibi ile davalılardan …’nın kardeş olduğunu, diğer davalı …’ın ise yeğeni olduğunu dava konusu çeklerin davalılar İlhan Çelik tarafından keşide edilerek diğer davalıya cirolandığını, süresinde ibraz edilmesine rağmen ödemeden men talimatı verildiğini belirterek alacak davası olarak çek bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira çeklerin zaman aşımına uğradığını, dolayısı ile kambiyo niteliğini yitirdiğini, kaldı ki çeklerin verilme sebebi ile ilgili davacının açıklama yapmadığının, mevcut çeklerin sözlü anlaşma gereğince ürün alımına ilişkin olarak avans çeki olarak karşı tarafa verildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, zaman aşımına uğramış çeklerin tahsiline ilişkindir.
Alacak davasına konu çekler zaman aşımına uğramıştır. Bu nedenle işbu çekler yazılı delil başlangıcı niteliğinde kabul edilecektir. Dolayısıyla, bu çeklerin başka yan delillerle desteklenmesi zaruridir. Öte yandan, davacı taraf dilekçesinde temel ilişkiye dayanmaktadır. Ancak, davalılar vekili cevap dilekçesinde çeklerin avans çeki olarak kendilerine verildiğini dermeyan etmiştir. Bu durumda avans çeki iddiasında bulunan davalılara ispat yükü geçmiştir.
Çeklerin delil başlangıcı niteliğinde olması gözetilerek temel ilişki yönünden mahkememizce bildirilen tanıklar dinlenmiştir. Özellikle davalı tanıklarını avans çeki vs yönünden dinlenmiştir. Yine avans iddiası ve mal alım satım ilişkisi yönünden taraf defterleri muhasebeci bilirkişiye incelettirilmesine karar verilmiştir. Ancak taraflarca defter sunulmamıştır. Tanık beyanları uyarınca, davalıların şirket ortaklıklarından ayrılmaları nedeniyle tasfiye paylarını almak için onların yerine ikame edilmek üzere aldıkları fazla makine karşılığı olarak takip konusu çekleri borç tasfiyesi olarak verdikleri anlaşılmaktadır. Yani taraflar arasındaki temel ilişki makine paylaşımından kaynaklı olup aksini yani avans iddiasını davalılar ispat edememişlerdir. Bir başka söyleyişle, çek ödeme aracı olup var olan bir borcun ödenmesi niyetiyle verildiği yolunda kanuni karine bulunmaktadır. Bu nedenle yukarıda açıklandığı üzere davalıların söz konusu çeklerin mevcut bir borcunun tasfiyesi amacıyla verdiklerinin kabulü gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/2697 esas, 2017/5474 karar, 18/10/2017 günlü içtihadı)
Mevcut icra dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihi 17/03/2008 + 7 günlük ödeme süresi temerrüt ihtarı yerine geçeceğinden 25/03/2008 tarihinde temerrüt başlayacaktır. Dolayısı ile bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerekmiştir. Ayrıca dava dilekçesinde açıkça avans faizi istenmediğinden, kanunda ticari faiz türünde başlı başına bir faiz türü düzenlenmediğinden talebin yasal faiz olarak kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Fortisbank mercan şubesine keşideli 28/02/2008 keşide tarihli, 5.000,00 TL bedelli… seri numaralı keşidecisi … olan; 31/01/2008 keşide tarihli keşidecisi … olan aynı banka şubesine keşideli 5.000,00 TL bedelli, 0064461 seri nolu çekler kapsamında 10.000,00 TL nin 25/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 683.10 TL harçtan peşin alınan 170.78 TL harcın mahsubu ile, bakiye 512.32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 205 TL posta ve tebligat masrafı, 600 TL bilirkişi masrafı, 204.28 TL harç giderleri olmak üzere cem’an 1.009,28 TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*