Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/39 E. 2019/514 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/39 Esas
KARAR NO: 2019/514

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 14/01/2016
KARAR TARİHİ: 22/05/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araçta bulunan müvekkili tek taraflı kazada yaralanarak sakat kaldığını belirtmekle maddi tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı taraf davaya yanıt vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, davadan önce yapılan ödeme ve ibraname bulunduğu gözetilerek KTK’nın 111 maddesi uyarınca ibranamenin iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık ibraname tanzim tarihi 25/01/2016 günü verilerine göre sigortacı tarafından ödemelerin yeterli ödeme içerip içermediği hususundan ibarettir. Kazanın meydana gelmesinde gerek ceza dosyası, gerekse de mahkememizce de yapılan inceleme neticesinde otobüs sürücüsünün tam kusurlu olduğu sabit ve çekişmesizdir.
ATK’nın 31/01/2018 günlü raporunda davacı için %7.1 daimi maluliyet oranı ile 3 aylık iyileşme süresi tespit edilmiştir. Mevcut maluliyet raporu kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun düzenlendiğinden buna ilişkin itirazların reddi gerekmiştir.
Davacının asgari ücretin üzerinde kazancının bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Bu nedenle yasal asgari ücretler üzerinden bilinmeyen aktif dönem yönünden asgari geçim indirimi tenzili yapılmasında, pasif dönemde ise asgari geçim indirimi yapılmayarak %10 arttırım indirim suretiyle net ücretin hesap edilmesinde herhangi bir isabetsizlik söz konusu değildir. İbraname tarihi itibariyle tüm bu verilere göre geçici ve sürekli iş göremezlik zararı 38.539,54 TL olarak tespit edilmiş ise de, sigortacı tarafından davadan evvel 47.750 TL ödeme yapıldığı, zararın evleviyetle karşılandığı ibranamenin iptalini gerektirir herhangi bir durum söz konusu olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekmiştir. Davacı rapora itirazında ödenen miktara yargılama gideri vekalet ücreti ve işlemiş faizler yönünden fer’ilerin de eklenmesi gerektiğini belirtmiş ise de, bu husus infaza ilişkin olup, Yargıtay içtihatları uyarınca KTK’nın 111. maddesi kapsamında bulunmadığından, ibranamenin iptaline ilişkin işbu davada salt ödeme tarihindeki verilere göre asıl alacak üzerinden ibranamenin iptali şartları üzerinde durulduğundan hukuken mesnetsiz ve mesmu olmayan itirazının reddi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, ATK fatura bedeli 568,10 TL’nin dosyadaki avanstan düşümü yapılmadığı anlaşıldığından davacının haksız çıkması nazara alınarak davacıdan tahsili için yazı işleri müdürlüğü tarafından harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*