Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/384 E. 2018/405 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/384 Esas
KARAR NO : 2018/405
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2016
KARAR TARİHİ: 30/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı … Giyim San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.arasında 30/10/2015 tarihli sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirketin sözleşmedeki alacağı malzemelere karşılık 4 adet çek aldığını, ancak müvekkili tarafından istenilen malzemelerin sözleşmede belirtilen 06/01/2016 tarihinde satıcının adresinde teslim tutanağı karşılığında teslim edileceği karakaştırılmasına rağmen, malzemelerin zamanında teslim edilmemesi üzerine… Kimya San. Tic. Ltd. Şti.’ne 08/01/2016 tarihinde ihtar çekildiğini, çeklerin sözleşmede belirtilen şekilde elden teslim edilmesi gerektiğinin tekrardan ifade edildiğini, ihtara rağmen cevap vermeyen davalıya tekrar çeklerin iadesi için en geç 25/01/2016 tarihinde cevap verilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı şirketin 08/02/2016 tarihinde malları hiçbir şekilde iade etmeyeceklerini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu 4 adet çekin iptali ile müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuna kadar çekin ödenmemesi için çek üzerine teminatlı veya teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya yanıt vermemiştir.
Dava konusu çeke ilişkin kayıtların istenilmesi için bankaya müzekkere yazılmış, cevabi yazı dosya arasına alınmıştır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 11/05/2017 tarih, 2016/17472 esas ve 2017/3672 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde bir karine mevcut olmakla, bu karinenin aksini iddia eden davacının, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamakla yükümlülüğü altında bulunduğu nazara alınarak, davacı yana, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede yer almayan ancak dava dilekçesinde yer alan … ve… numaralı çeklerin aynı sözleşme kapsamında verildiğine dair yazılı delillerini sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili yazılı beyanı ile ek sözleşme hazırlandığını, vekil eden tarafından kendilerine ulaştırıldığında ibraz edileceğini beyan etmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme ve davalı ihtarının davalının ticaret sicilinde kayıtlı adresine 7201 sayılı Yasanın 35.maddesine göre tebliği ile, gönderilen sözleşme ve ihtar altındaki imzanın şirketin yetkili temsilcisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş davalı taraf beyanda bulunmadığı gibi oturuma da katılmamıştır.
Dava, avans olarak verildiği iddia olunan çek nedeni ile lehtara karşı açılan menfi tespit ve çek iptali istemine dairdir.
Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacı, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamakla yükümlüdür. Satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadıkları takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının çeklerin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini kanıtlaması gerekir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/05/2017 tarih, 2016/15867 esas ve 2017/3820 karar sayılı ilamı; 18/09/2017 tarih, 2016/10462 esas ve 2017/5933 karar sayılı ilamı; 11/05/2017 tarih, 2016/17472 esas ve 2017/3672 karar sayılı ilamı.
Somut durumda, taraflar arasında akdedilen ve davalıya ihtarlı olarak tebliğ edilen sözleşmeden anlaşıldığı üzere davacı, sözleşme kapsamında davalıya … ve … seri numaralı çekleri vermiş, yine davalıya tebliğ edilen ihtarnameye göre davalı malları teslim etmemiştir. Bu husus ispata muhtaç değildir.
Ancak davacı vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği diğer iki çekin avans olarak verildiğine dair yazılı delillerini sunması için davacı yana 6100 sayılı Yasanın 140/5.maddesi uyarınca sonuçları ihtar edilerek kesin süre verilmesine rağmen verilen kesin süre içinde bu yönde herhangi bir delil sunulmamış, bu çeklerin avans olarak verildiği ispat edilememiştir.
Bu itibarla, avans olarak verildiği çekler yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti istemi yerinde görülmüştür.
Diğer yandan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 790.maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.
6102 sayılı Yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” Bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür. Kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya aittir.
6102 sayılı Yasanın 818/1-e maddesi delaleti ile uygulanması gereken 687.maddesi uyarınca poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Davacının çeklerin iptali istemi yönünden bu yasal çerçevede yapılan değerlendirmede çeklerin dava dışı üçüncü kişi eline geçtiğine dair dosyaya yansıyan bilgi belge bulunmadığından, hakları etkilenen üçüncü kişi bulunmadığı kanaati ile avans olarak verildiği iddia ve ispat olunan çekler yönünden iptal isteminin de yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile dava konusu …Bankası … ve … seri numaralı çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu çeklerin iptaline; … ve…seri numaralı çekler yönünden davanın reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan alınması gerekli 6147,90 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 2817,79 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 96,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 52,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 30/03/2018

Katip …

Hakim …