Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/383 E. 2019/580 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/303 Esas
KARAR NO : 2019/477 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 24.03.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Mükevekkili olduğu … Şti. nin tedarikçi firmanın … numaralı abonesi olduğunu, tedarikçi firmaya düzenli olarak borçlarını ödediğini, herhangi bir borcunun olmadığını, davalı kurumun 26.12.2015 – 31.01.2016 dönemini kapsayan, 31.01.2016 tarihli ve … seri numaralı faturada %200 oranında zamlı olarak dağıtım bedeli hesapladığını, aynı faturada dağıtım bedeli adı altında yapılan tahakkukun hangi hizmetler karşılığı olduğunun, neleri kapsadığının faturada belirtilmediğini, bir önceki faturada 632.-TL olan dağıtım bedelinin bu faturada 2.228,95 -TL ye çıktığını, bu artışın hiç bir ticari ve yasal kaynağının olmadığını, bu faturaya … Noterliğinin … Yevmiye numaralı 08.02.2016 tarihli ihtarnamasi ile itiraz edildiği, fatura kabul edilmediği halde işyerinde üretimin sürdürülebilmesi için faturanın ödendiği, sonuç olarak; bilirkişi incelemesi ile davalı kuramca yasal dayanaktan yoksun, fahiş ve haksız olarak tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tespiti ile müvekkili tarafından ödendiği günden itibaren reeskont faizi oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, bundan sonra düzenlenecek faturalarda Mahkeme tarafından usulsüz olduğu tespit edilen kalemlerin yer almamasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep ettiği görüldü.
Davalı vekili tarafından verilen 01/06/2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; “22.08.2015 tarihli ve… sayılı Resmi Gazetede, EPDK taralından hazırlanan yeni Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği yayınlandığı, bu Yönetmeliğin 01.01.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, 01.01.2016 tarihi itibarı ile tahhakkuk eden elektrik faturalarının bu yönetmeliğe göre hazırlandığı, bu nedenle yeni hazırlanan faturalarda bulunan Dağıtım Bedellerinin, eski faturalardaki değerlerle karşılaştırılmasının doğru olmadığı, eski faturalarda dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli gibi ayrı ayrı belirlenen bedellerin yeni dönemde dağıtım bedeli başlığı altında birleştirildiği, bu nedenle davacıya yansıtılan fatura bedelinde bir hata olmadığı, müvekkil şirketin dağıtım bedelini faturalara keyfi olarak yansıtmadığı, bu bedelin kanun ve yönetmelikler doğrultusunda alındığı, sonuç olarak; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.10.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı … Şirketi’nin; Davalı … A.Ş. nin tarafından düzenlenen, davacının 26.12.2015 – 31.01.2016 tarihleri arasındaki elektrik tüketimine ilişkin faturadaki Dağıtım Bedelinin miktarına yaptığı itirazda haksız olduğu, sonuç olarak, davacıdan tahsil edilen dağıtım bedelinin miktar itibarı ile davacı iddasındaki gibi fahiş olmadığı ve hesaplamada kullanılan birim bedellerin ilgili tarihteki yönetmeliklere uygun olduğu” görüş ve kanati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki davada davacı … Şti. nin davalı şirket ile elektrik tedarik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı şirketin tedarikçi firmanın… numaralı abonesi olduğunu, tedarikçi firmaya düzenli olarak borçlarını ödediğini, herhangi bir borcunun olmadığını, davalı kurumun 26.12.2015 – 31.01.2016 dönemini kapsayan, 31.01.2016 tarihli ve PAB – 000733 seri numaralı faturada %200 oranında zamlı olarak dağıtım bedeli hesapladığını, aynı faturada dağıtım bedeli adı altında yapılan tahakkukun hangi hizmetler karşılığı olduğunun, neleri kapsadığının faturada belirtilmediğini, bir önceki faturada 632,00-TL olan dağıtım bedelinin bu faturada 2.228,95-TL ye çıktığını, bu artışın hiç bir ticari ve yasal kaynağının olmadığı gerekçesi ile 1.000-TL lik kısmi alacak davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
22.08.2015 tarihli ve 29453 sayılı Resmi Gazete yeni Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğe göre, daha önceki dönemlerdeki elektrik tüketim faturalarında ayn ayrı bedelendİrilen, kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli gibi kalemlerin, dağıtım tarifesi olarak tek bir kalem altında tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.
Buradan da görülebileceği gibi, faturalarda kullandan birim fiyatlar, … Tarifelerinde verilen birim fiyatlardan daha düşüktür. Bu bakımdan itiraz edilen edilen dönemindeki elektrik faturasında kullanılan birim fiyatlar bakımından ve dikkate alınan dağıtım bedeli kalemi bakımından bir maddi hatanın bulunmadığı bilirkişice belirlenmiştir.
Davacı 26.12.2015 – 31.01.2016 dönemine ilişkin tahakkuk eden dağıtım bedeli kaleminin alt başlıklarım ve bu başlıklara tahakkuk eden bedelleri öğrenmek istemektedir. Bu çerçeveden incelendiğinde, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun, 6719 sayılı kanun ile değiştirilen ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeyen maddeleri doğrultusunda, Dağıtım Tarifelerine kayıp-kaçak ile ilgili bedeller eklenebilmektedir.
Yukarıda ayrıntılı biçimde sunulan değerlendirmelere göre Davacı …Şirketi’nin, Davalı …A.Ş. nin tarafından düzenlenen, davacının 26.12.2015 – 31.01.2016 tarihleri arasındaki elektrik tüketimine ilişkin faturadaki Dağıtım Bedelinin miktarına yaptığı itirazda haksız olduğu kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 29,20-TL den düşümü ile kalan 15,20-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …