Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/378 E. 2019/1128 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/378 Esas
KARAR NO : 2019/1128
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin 14/08/2014 tarihinde … plakalı motorsikleti ile seyir halindeyken … plakalı araç sürcüsünün asli kusuru ile çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını beyanla 5.000-TL iş göremezlik tazminatının davalının sorumluluğu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olup, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, yargılama esnasında sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini 92.591,8 TL olarak arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili,Davalı vekili, müvekkilinin kabulü anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası maluliyet teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olabileceğini, öncelikle kusur tespiti yönünden adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle oluşan geçici iş göremezlik zararı ile daimi maluliyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
14/08/2014 günü saat 11:15 sıralarında davacının idaresindeki … plakalı motorlu bisiklet ile … Caddesini takip eden şehir merkezi istikametine doğru seyirederken yolun sağında bulunan sokakta dönüş manevrası yapan sürücü … sevk ve idaresinde … plakalı otomobile çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 17/12/2015 günlü kesin kararı uyarınca sürücü … ‘ in vücutta kırık oluşturacak şekilde asli kusurlu olarak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği ve buna göre mahkum edildiği, ceza mahkemesince davacının ise tali kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. TBK’nın 74.maddesi uyarınca ceza mahkemesinin tespit ettiği kusur oranları hukuk mahkemesini bağlamaz ise de, kusurlu olduğundan bahisle davalının sorumlu olduğu sürücünün mahkum edilmesi yargıçlığımızı da bağlayıcıdır. Bir başka söyleyişle, ceza mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet kararına rağmen hukuk yargıcı tarafından sürücünün kusuru olmadığından bahisle karar verilemez. Zira, hukuk yargıcına nazaran daha geniş araştırma yetkileri bulunan ceza mahkemesinin tespit etmiş olduğu vakıalar ve bulgular mahkememizi bağlayıcı niteliktedir. Buna göre somut olayda ceza mahkemesi tarafından tespit edilen bulgular ve olay içeriğine uygun olarak alınan ATK Başkanlığı’nın 22/02/2019 tarihli kusur raporuna göre dava dışı sürücü … ‘in %75, davacı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu sabittir.
Maluliyet yönünden yapılan tahkikat neticesinde hastane evrakları da değerlendirilerek kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre daimi maluliyet oranının %42,2 , iyileşme ve geçici iş göremezlik süresinin ise olay tarihinden itibaren azami 9 ay olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tespit edilen tazminat miktarında müterafık kusur indirimi yapılmamıştır. Zira sürücü her ne kadar kask ya da dizlik takmamış olsa dahi kırıklar kafa ya da diz bölgesinde olmadığından buna ilişkin savunma yerinde görülmemiştir.
Bilinen asgari ücret artışları nazara alınarak düzenlenen son bilirkişi raporunda KTK’nın 111. maddesi uyarınca ödeme tarihi itibarıyla fahiş fark olgusu tartışılmamış ise de, bu konuda … tarafından rapora herhangi bir itiraz yöneltilmediği gibi, ödenen tutar ile bulunan tutar arasında yaklaşık 4 katı tutarında fark bulunduğu, kaldı ki asgari ücretler arasında bu yıllar arası ücret artışının bu derece olmadığı bilindiğinden ödemede açık nisbetsizlik olduğu aşikardır. Dolayısıyla usul ekonomisi ve yargılamanın uzamaması adına ek rapor alınmasına gerek duyulmamıştır. Ödemenin yetersiz olduğu sabit görülmekle Yargıtay İçtihatlarına uygun olarak yapılan kısmi ödeme makbuz sayılmak suretiyle karar tarihine en yakın bilirkişi raporu düzenleme tarihine kadar işlemiş yasal faiz güncellemesi yapılmak suretiyle tazminata mahsup yoluna gidilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak dosyadaki belge ve bilgiler, kesinleşmiş ve sabit görülmüş kusur oranları, kaza tarihindeki mevzuata uygun maluliyet raporu ile ıslah dilekçesi içeriği nazara alınarak, 04/03/2015 başvuru tarihi + 8 iş günü sonrası temerrüt oluştuğu anlaşılmakla, olayın ticari iş niteliğinde olmadığı da gözetilerek aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Geçici iş göremezlik zararı 6.322,05-TL, daimi maluliyet tazminatı 74.337,64-TL olmak üzere toplam 80.659,69-TL’nin temerrüt tarihi 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …ndan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 5.509,86-TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 346,20- TL harcın mahsubu ile, bakiye 5.163,66-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına; davacı tarafından sarf edilen 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 317,00 TL ıslah harcı olmak üzere cem’an 375,4 TL den ibaret harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.202,78-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 227,70-TL posta ve tebligat masrafı, 1.300,00-TL bilirkişi masrafı, 566,30 TL Adli Tıp gideri olmak üzere cem’an 2.094,40 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.824,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/11/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*