Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/373 E. 2018/775 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/373 Esas
KARAR NO : 2018/775
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, davalı aleyhine ticari kredi sözleşmesi (kobi) borcu sebebiyle 24.03.2015 tarihinde müvekkili banka adına İstanbul …. İcra Müdürlüğüne … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını, taraflar arasında 00158001..15 referans numaralı kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçluya ihtarname gönderildiğini, borçlunun 15.04.2015 tarihinde, asıl alacağa, faize ve icra masraflarına itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ticari değil bireysel müşteri olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu beyanla görevsizlik kararı verilmesini, davanın esastan reddi ile davacı tarafın kötüniyetli olması nedeniyle rededilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, 16/05/2017 tarihinde ön inceleme yapılmasına karar verilmiş, ön inceleme oturum gün ve saatini bildirir davetiye davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Ön inceleme oturumuna davacı vekili olarak Av. … katılmış, bu oturumda taraflar arasındaki uyuşmazlık tespit edilmiş, vekilin imzası alınmış, ayrıca 6100 sayılı Yasanın 140/5.maddesi uyarınca gerekli ihtarlar da yapılmıştır. Bu kapsamda, 6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmiş, Takibe dayanak kredi sözleşmesinin tüm ekleri ile birlikte sunulması, ihtarname masrafını gösterir belge ile ihtarnamenin muhatabına tebliğ edildiğini gösterir tebliğ şerhinin sunulması için davacı yana aynı süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları ihtar edilmiştir.
İhtara karşın, herhangi bir delil sunulmamıştır.
Takip eden oturuma davacı vekili olarak Av…. katılmış, ön inceleme oturumuna katılan vekilin yetki belgesi veya vekaletnamesini sunacaklarını beyan etmiş, bu hususta sonuçları ihtar edilerek kesin süre verilmiştir.
İhtara karşın vekaletname veya yetki belgesi sunulmamıştır.
Takip eden oturumda, ön incelemeye katılan vekile tebligat yapılmasına karar verilmiş, ara karar uyarınca tebligat yapılmış, ön inceleme oturumuna davacı vekili olarak katılan avukat dosyaya sunduğu yazılı beyanı ile ön incelemede davacı vekili olarak yer aldığını ancak daha önce çalıştığı avukatın bürosundan ayrılmış olması nedeni ile vekaletname sunamayacağını beyan etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davanın davacı vekili olarak Av. … tarafından açıldığı, ön inceleme oturumuna katılan vekilin bu vekilin bürosunda çalıştığını beyan ettiği, bilahare bu vekilin, ön inceleme oturumundan sonra 29/05/2017 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiği ve 17/04/2017 tarihinde ise Av. … ‘in vekaletname sunduğu; ön inceleme oturumuna davacı vekili olarak avukat katıldığı halde ön inceleme zaptının bu vekile tebliğe çıkarıldığı, vekilin kendisine tebliğ edilen (tebellüğ ettiği ) ön inceleme zaptını, dosyaya sehven vekaletname sunduğundan bahisle iade ettiği ve dosyayı vekil olarak takip etmediklerini beyan ettiği görülmüştür.
6100 sayılı Yasanın 77/1.maddesi uyarınca vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
7201 sayılı Yasanın 11.maddesi uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
1136 sayılı Yasanın 41.maddesi gereğince belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.
6100 sayılı Yasanın 82.maddesi uyarınca istifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder.
7201 sayılı Yasanın 55/c maddesi uyarınca muhatap olmadığı veya muhatap namına tebellüğ etmeye yetkisi bulunmadığı halde tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını alan kimse, bentte tanımlanan fiil dolayısıyla bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Bu yasal çerçevede somut dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davayı vekaleten açan vekilin bürosunda çalıştığını beyan eden ve ön inceleme oturumuna katılan vekile gerekli ihtarlar yapılarak kesin süre verilmiş ancak dosyaya delil sunulmamıştır.
Bu vekilin vekaletnamesi veya yetki belgesinin sunulacağı beyan edilmiş, bu hususta kesin süre verilmiş, vekaletname veya yetki belgesi sunulmamış, söz konusu avukatın davacı vekili olmadığı beyan edilmiş, beyan üzerine ön inceleme oturumuna katılan vekile tebligat yapılmış, davacı vekili olarak oturuma katıldığını ancak vekaletname veya yetki belgesi sunmayacağını beyan etmiştir.
Davayı açan vekil vekillikten çekilmiş, ancak çekilme dilekçesi davacı asile tebliğ edilmemiştir.
Av. … tarafından dosyaya sunulan vekaletname geçerli olup dosyaya vekaletname sunan vekil, vekaletname sunduğu tarafın “vekilidir”. Dosyaya vekaletnamenin sehven sunulması gibi durum söz konusu olamayacağı gibi bu durum, sonuçları itibari ile davalıyı ilgilendiren bir durum da değildir. Bir diğer ifade ile bunun sonuçlarına katlanması gereken davalı değil, bu beyanda bulunan taraf olmalıdır. Bu itibarla, yukarıda belirtilen yasa maddeleri uyarınca, dosyada vekaletnamesi bulunan, istifası-azli-çekilmesi bulunmayan vekile yapılan tebligat geçerli bir tebligat olup geçerli tebligatın yasal tüm sonuçlarını doğurur. Doğmuş olan yasal sonuçlar, dosyaya sehven vekaletname sunulduğu beyanı ile geçersiz kılınamaz. Dosyaya sunulmuş bir istifa çekilme olmadığına göre vekillik görevi devam eder, üstelik vekillik görevi istifa veya çekilmenin asile tebliğinden itibaren 15 gün süre ile devam eder. Kaldı ki, sözü geçen vekil, davacının vekili değil ise bu kez muhatap namına tebellüğ etmeye yetkisi bulunmadığı halde evrakı tebellüğ etmiş olacağından cezai sorumluluğun değerlendirilmesi gerekir. Sözü geçen avukat, davacı adına vekaletname sunmuş ve halen vekillik görevi devam etmekte olduğundan tebligatı almaya yetkilidir; bu anlamda, tebliğ edilen evrakın Mahkememize iadesi usule aykırıdır. Bu vekile ön inceleme zaptı 06/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş buna rağmen ihtar içeren ara kararlar yerine getirilmemiştir.
Bundan önce de davacı vekili olarak oturuma katılan avukata ihtarlar yapılmış, yine delil sunulmamıştır. Vekaletnamesiz vekilin, vekaletnamesinin sunulması için süreler verilmiş ve buna rağmen sunulmamış, sunulmayacağı da beyan edilmiş olmakla, yukarıda belirtilen HMK hükmü uyarınca, vekaletnamesiz vekil tarafından yapılan işlemlerin yapılmamış sayılması sonucu doğacaktır ki bu durumda oturuma vekilin katılmamış sayılması ve dolayısı ile tayin ve tebliğ edilen oturum gününde davacının mazeretsiz olarak bulunmaması sonucu doğacaktır. Aksinin kabulü Yasa metnine aykırı olduğu gibi davacının oturuma katılmamasının yaptırımsız olması da düşünülemez. Ne var ki, vekaletnamesiz vekil tarafından yapılan işlemlere de icazet verilmiştir. Bu halde de kesin süreye rağmen ara kararlar ikmal edilmemiş olmaktadır.
Sonuç olarak davacı taraf, vekaletnamesi bulunmayan vekilin oturuma katılması ve vekaletname sunulmayacağını beyan ederek, vekaletnamesi bulunan vekile yapılan tebligatı iade ederek, vekaletnamesi bulunan vekilin sehven vekaletname sunduğunu beyan ederek, bu güne değin dosyaya hiçbir delil sunmamıştır.
Mahkemeler, dosya sayısı itibari ile azımsanmayacak bir iş yükü altında özveri ile çalışmakta iken somut dosyada vekaletnamesi bulunmayan veya vekaletnamesi bulunan vekillerin işlemleri nedeni ile tahkikat bir türlü yapılamamış, dosyada ilerleme sağlanamamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere vekaletnamesi bulunmayan vekilin işlemlerine icazet verilmesi ile de vekaletnamesi bulunan ve kendisine geçerli tebligat yapılan vekile tebligat yapılması ile de yasal süreler ve ihtarlar usulüne uygun olarak bildirilmiş ancak sonuçları ihtar edilen kesin sürelere riayet edilmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 583,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/07/2018

Katip Hakim