Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/316 E. 2019/1095 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/316 Esas
KARAR NO : 2019/1095
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, 17/06/2012 günü saat 18:30 sıralarında sürücü Rasim Tetik yönetimindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu oluşan tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin sakatlanarak malül kaldığını, kaza tespit tutanağına göre sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek trafik sigortasından maddi tazminat talebinde bulunduklarını, Sigorta Tahkim Komisyonunca yapılan yargılama neticesinde 125.345 TL ye hükmedilmiş ise de, itiraz hakem heyeti nezdinde dosya görülürken 2 aylık yasal karar verme süresi dolduğundan mutabakatsızlık kararı verilerek dosyadan el çekildiğini beyanla 125.345 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Yargılama esnasında alınan yeni bilirkişi raporu uyarınca davacı vekilinin talebini 28/05/2019 tarihli dilekçesi ile 225.000 TL olarak ıslah etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, kusuru oranında ancak poliçe limitine kadar sorumlu olabileceklerini, malüliyet oranını kabul etmediklerini, ayrıca davacının emniyet kemeri takmadığını, öte yandan hatır indirimi yapılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan bazı ödemelerin de mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca dava tarihinden itibaren faiz istenilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, tek taraflı vuku bulan trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlığa bağlı daimi maluliyet tazminatı talebidir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 06/01/2015 günlü … Karar sayılı hakem kararı ile dava dilekçesinde istenen talebin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi … tarafından tanzim olunan 10/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda davanın HMK’nın 105. maddesi uyarınca açılmış tam eda davası olarak nitelendirildiği görülmekte ise de, dava dilekçesinde ilk sayfanın dava konulu kısmında HMK’nın 107. maddesine atıf yapıldığı görülmekle davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, bu nedenle tahkim komisyonu tarafından hükmedilen alacak miktarına davanın hasredilmiş sayılacağı söylenemez. Kaldı ki kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı gibi itiraz hakem heyetinin 28/04/2015 günlü kararı ile yasal hüküm verme süresi dolması nedeniyle dosyadan el çekilerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, maddi anlamda kesin hüküm de söz konusu olmadığından mahkememizce işin esası incelenerek tazminat ölçü ve unsurlarına ilişkin donelerin ayrıca ve yeni baştan incelenip değerlendirilmesinde herhangi bir usule aykırılık bulunmamaktadır.
17/06/2012 günü meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davalı sigortacı kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araç sürücüsü … tarafından … yönünden …’a seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde aracın devrilmesine sebep olduğu, sürücünün hayatını kaybettiği, araçta yolcu olarak bulunan davacı …’un ise yaralandığı anlaşılmaktadır.
Ceza tahkikat dosyasının yürütüldüğü … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili dosyasında takipsizlik kararı verildiği, ancak dosyadaki bilgi belgelere göre, özellikle trafik tespit tutanağı içeriğine göre müteveffa sürücünün KTK’nın 52/1 maddesi uyarınca tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce yaptırılan kusur incelemesinde de ceza dosyasındaki tespit ve bulgular teyit edilip değerlendirildiğinde müteveffa sürücünün %100 asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı sigortacı vekili cevap dilekçesinde davacının emniyet kemeri kullanmadığını ileri sürmüş ise de, buna ilişkin dosyada herhangi bir somut bilgi ve delil bulunmamaktadır. Davacının da bu yönde bir ikrarı söz konusu değildir. Hatır yönünden yapılan incelemede davacı …’un karakol ifadesinden arkadaşlarıyla pikniğe ve iş yemeğine gittikleri, sürücü … ‘in servis şoförü olduğu, davacının sürücüyü tanımadığı, bir taşımacılık organizasyonu kapsamında davacının araca bindiği, herhangi bir hatır ilişkisinin söz konusu olmadığı anlaşılmakla hatıra ilişkin savunmalar yerinde görülmemiştir.
Kaza tarihi 17/06/2012 itibarıyla yürürlükte bulunan Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacının daimi maluliyetinin %30,2 olarak … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı heyet raporu ile tevsik edildiği anlaşıldığından tazminat hesabında bu oran dikkate alınarak rapor düzenlenmiştir. Tahkim dosyasında … Üniversitesi Özürlü Sağlık Kurulu raporunda %25 oranında fonksiyon kaybı tespit edilmiş ise de, ortada kesinleşmiş bir hakem kararı bulunmadığı gibi söz konusu raporun hangi mevzuata göre belirlendiği de anlaşılamamıştır. Bu davada da davacı yan açık bir şekilde o raporu kabul ettiğini de belirtmemiştir. Dava dilekçesi ekinde %25 oranı gösterir raporun sunulmuş olması, açık bir ikrar yada benimseme olmadığı sürece davacı yanı ve mahkememizi bağlayıcı değildir. Ayrıca, adı geçen maluliyet raporuna imza atan heyetteki hekimlerin Adli Tıp Ana Bilim Dalı uzmanlıklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle o raporun hükme alınması mümkün değildir. Yukarıda zikredilen … Üniversitesi Raporunun Yargıtay İçtihatlarına uygun ve denetime elverişli olduğu açıktır.
Kaza tarihi itibarıyla yeni poliçe genel şartları yürürlükte bulunmadığından PMF-1931 bakiye ömür tablosu ile %10 arttırım-indirim metodu ile işleyecek pasif dönemin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kusur oranı ve maluliyet durumu gözetilerek neticeten 295.895,85 TL maddi tazminat hesaplanmış olup, poliçe limiti uyarınca davalı sigortacının 225.000 TL tutardan mesul olduğunun kabulü gerekir. Davacı vekili poliçe limiti 225.000 TL olarak talebini arttırmış ise de, dava dilekçesi ekinde sunulu 24/03/2014 tarihli temlikname ile dava konusu olaya ilişkin olarak hesaplanacak ve tespit edilecek müstakbel tazminat tutarını %20’sinin dava dışı Selçuk Koçak’a temlik edildiği anlaşıldığından 225.000 TL’nin %80 oranına tekabül eden 180.000 TL’ye hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Maddi tazminat bedeli 180.000,00-TL temerrüt tarihi 12/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 12.295,80 TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 2.172,12 TL harcın mahsubu ile, bakiye 10.123,68 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen, 428,12 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 1.744,00 ıslah harcı olmak üzere cem’an 2.201,32 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 16.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 5.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 184,20 TL posta ve tebligat masrafı, 1.800 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.984,20 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.587,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*