Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/293 E. 2018/224 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/293 Esas
KARAR NO : 2018/224
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 22/03/2016
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile davalıların yüksek faiz verileceği vaadi ile pek çok kişiden para topladığı, vekil edenin de yatırımcı olarak davalı şirkete 55.584,34-TL yatırdığını, davalılar tarafından yürütülen faaliyetin Kanuna aykırı olması sebebiyle müvekkilinden tahsil edilen paranın iade edilmesi gerektiğini, davalıların izinsiz aracılık faaliyetinde bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirketler arasında hukuken geçerli bir ilişki kurulamadığını belirterek davalı şirketlerin mal kaçırma tehlikesi bulunduğundan davalıların malvarlığı üzerine tedbir konulmasına, mevzuata aykırı şekilde kurulan ilişkinin hükümsüzlüğüne karar verilmesine, 55.584,34-TL’nin avans faizi ile birlikte iade edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilememiş, Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketlerin adresleri sorulmuş, verilen cevapta davalı şirketlerin 31/07/2013 tarihinde sicilden terkin edildiği bildirilmiştir.
Bilindiği üzere medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine de sahiptir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Dava devam ederken tüzel kişiliğin son bulması halinde davaya devam edilmesine imkan yoktur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu resen göz önünde bulundurması zorunludur.
Dava ehliyeti, gerçek ve tüzel kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci veya vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir.
Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
Bu yasal çerçevede somut duruma bakıldığında, eldeki dava 22/03/2016 tarihinde açılmış olup, davalıların davadan çok önce sicilden terkin edilmekle, tüzel kişiliklerinin dolayısı ile davada taraf olarak yer alabilme ehliyetlerinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte davalıların taraf ehliyeti bulunmamakta olup dava şartı sonradan yitirilmeyip davanın başlangıcından beri bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihte dava şartının bulunmadığı, bir diğer ifade ile dava açılışında var olup da sonradan yitirilen ehliyet söz konusu olmadığından ve davadan çok önce davalılar sicilden terkin edildiğinden davacı yana ihya hususunda süre verilmemiştir.
Bu itibarla, dava tarihinden çok önce sicilden terkin edilen ve artık tüzel kişilikleri bulunmayan şirketler aleyhine dava açılan davada davalıların taraf ehliyeti bulunmadığı nazara alınarak davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2018

Katip …

Hakim …