Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/273 E. 2020/838 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/503 Esas
KARAR NO : 2020/803

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava dışı futbolcu …in,…futbol kulübünden davalı… A.Ş.’ye transferi sırasında verilen aracılık hizmeti nedeniyle 04.08.2017 tarihli menajerlik Komisyon Sözleşmesinin imzalandığını, Sözleşmeye göre, davalı şirketin komisyon bedeli olarak 1.100.000,00 Euro net ödemeyi sözleşmelerde belirlenen vadelerde yapmayı taahhüt ettiğini. Ayrıca sözleşmenin 8. maddesi gereğince ödemelerin herhangi birinin 45 günden fazla gecikmesi halinde, ihtarnameye rağmen 15 gün içinde ödenmezse davacıya 150.000,00 Euro cezai şart ve gecikme için yıllık %5 faizi ile ödeme yapılacağı hususunun hüküm altına alındığını, davalı şirket tarafından 04.08.2017 tarihli sözleşme ile belirlenen komisyon sözleşmesinde yer alan 21.08.2017 tarihli 350.000,00 Euro ödeminin 07.09.2017 tarihinde davacı şirkete yapıldığını, Davalı şirketin ilk taksit ödemesi olan 350.000,00 Euro dışında kalan bakiye 750.000,00 Euro’yu sözleşme gereğince ödememesi nedeniyle, borcunun sözleşmenin 7. Maddesinde kararlaştırılan 150.000.00 Euro cezai şart ile birlikte toplam 900.000,00 Euro’ya yükseldiğini, devamında tarafların karşılıklı anlaşması gereğince, davalı şirketin borcunun ödenmesi için taraflar arasında 07.01.2019 tarihinde Uzlaşma Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile davalı şirketin ödemelerini zamanında yapacağını taahhüt ettiği, mezkur sözleşme ile ödemelerin belirlenen vade ve şartlarda yapılması kayıt ve şartı ile davalı şirketin toplam bakiye borcunun 900.000,00 Euro yerine cezai şart olmaksızın 750.000,00 Euro olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, bununla birlikte, borcun sözleşmede belirlenen vadelerde ödenmemesi halinde davalı şirketin 750.000,00 Euro borca ilaveten 150.000,00 Euro cezai şartı da 5 Ekim 2018 tarihinden itibaren %5 faizi ile birlikte ödemeyi geri dönülmez bir şekilde taahhüt ettiğini, 07.01.2019 tarihli Uzlaşma Sözleşmesinin imzalanması ile, davalı şirket tarafından sözleşmeye göre belirlenen ilk iki ödeme tutarı olan 100.000,00 Euro’nun 31.12.2018 tarihinde ve 75.000,00 Euro’nun ise 15.02.2019 tarihinde davacı şirkete ödendiğini, davalı şirket tarafından uzlaşma sözleşmesi ile geciktirmek ve zaman kazanmak amacıyla haksız olarak itiraz ettiği ve takibin durduğunu, sözleşmenin 6. Maddesi gereği İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesinde açıkça faiz oranının da %5 olarak kararlaştırıldığını, böylece İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın 725.000,00 Euro ana para ve takip tarihine kadar işlemiş 26.020,55 Euro faiz olmak üzere toplam 751.020,55 Euro üzerinden iptali ve takibin devamına, yargılama giderleri ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan …’nun Portekiz asıllı menajer olması ve ortada Türk Ticaret Kanunu kapsamında bir ticari iş bulunmaması nedeniyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini, taraflar arasında 04.08.2017 tarihli sözleşmenin 9. Maddesinde ihtilafların münhasıran …’TA görüleceğinin kararlaştırıldığını, bu sebeple de ihtilaflara ilişkin tek karar mercinin Uluslararası Tahkim Mahkemesi olduğunu, dolayısıyla … nezdinde dava açmak yerine direkt icra takibinin yapılmasına olanağın bulunmadığını, borca kısmi itirazın bulunduğunu, icra takibine konu edilen miktarın faizler hariç 900.000,00 Euro olduğunu, davacı tarafın bu durumun farkına vararak itirazın iptali davasında ise harca esas değer talep olarak 751.020,55 Euro olarak gösterdiğini, ancak bu rakamın da yanlış olduğunu, takip tarihinin 24.06.2019 olduğunu, icra takibinin yapıldığını tarihte vadesi gelen borcun 29 Mart 2019 vadeli 100.000,00 Euro ile 31 Mayıs 2019 vadeli 100.000,00 Euro olmak üzere toplam 200.000,00 Euro olduğunu, bunun haricinde 1 Temmuz ve 2 Eylül 2019 alacaklarının vadesinin gelmediğini tüm alacağın muaccel hale gelmesi ve sözleşmede yer alan cezai şart koşulunun yerine gelmediğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu her ne kadar faizin başlangıç tarihi 5 Ekim 2018 tarihi olarak gösterilmiş ise de faiz oranı ve talebinin kabul etmemekle birlikte, asıl alacağı faiz işletilecekse bu faizin başlangıç tarihinin müvekkil şirket aleyhine keşide edilen 22.04.2019 tarihli ihtarnamenin tarafımıza tebliğini izleyen 16. Gün olması gerektiğini, itirazın iptali davasında alacaklı yabancı kişi ve yabancı şirket olduğundan teminata tabi olması gerektiğini, zira yabancı alacaklıların teminat yatırmadan Türkiye Cumhuriyetinde icra takibi başlatabilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu, 02/12/2020 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları itirazın iptali davasından HMK’nın 307. maddesi gereğince davasından feragat ettiğini ve yargılama giderleri ve vekalet ücret taleplerinin olmadığını, davalı vekilince sunulan 02/12/2020 tarihli dilekçe ile feragati kabul ettiklerini ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 51.602,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 51.548,35-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı beyan edilmekle, bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”