Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/233 E. 2019/1041 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1164 Esas
KARAR NO : 2019/1043 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 27.11.2015 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili Şirket ile davalı arasında imzalanan Müşteri Temsilciliği Sözleşmesi uyarınca, Müvekkili Şirketin davalıya karşı müşteri temsilciliği ve gayrimenkul danışmanlığı hizmetlerini üstlendiğini, Sözleşmenin 2, maddesi uyarınca, Müvekkili Şirketin davalıya “Ofis Alternatifleri Listesi” ile kiralık ofis seçenekleri sunmayı, davalının da sözleşmenin 3. maddesi uyarınca belirlenen danışmanlık ücretini Müvekkili Şirket’e ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşme uyarınca davalı şirketin müvekkili şirketin kendisine sunduğu alternatif ofislerden biri ile kira sözleşmesi imzalaması halinde, kira sözleşmesinin net kira bedelinin %10’u oranında hesaplanacak danışmanlık ücretini Müvekkili Şirket e ödemekle yükümlü olacağını, müvekkili tarafından yapılan araştırmalar neticesinde davalının iş merkezi’ni, başka bir danışman firma aracılığıyla kiraladığının tespit edildiğini, sözleşme hükümlerini ihlal eden davalının, Sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca hesaplanacak olan ve Müvekkili Şirketin hak etmiş olduğu danışmanlık ücretim ödemekle yükümlü olduğunu, bu yükümlüğün kendisine ihtarla hatırladığını, davalının bu ihtarnameye rağmen Müvekkili Şirket’in hak etmiş olduğu danışmanlık ücretini ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine, Müvekkili Şirket tarafından … İcra Müdürlüğünun … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu beyan etmiş, sonuç olarak itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 oranından aşağı olmamak üzere işleyecek icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 05/02/2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşmede … adına imzası bulunan kişinin … olduğunu, ancak …’nun sözleşmenin imzalandığı 21 Mayıs 2015 tarihinde … A.Ş.nin imza yetkilisi sıfatına haiz olmadığını, “Sözleşme” imza yetkilisi sıfatını haiz kişilerce imzalanmadığından 6102 TTK nun 373.maddesi ve TTK “ Tescil ve ilanın Sonuçları”nın düzenleyen 36.maddesi gereği hüküm ve sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın, dava konusu “Müşteri Temsilciliği Sözleşmesi” tahtında ücrete hak kazanmasının söz konusu olmadığım, müvekkilinin, iddia konusu talebe dair hiçbir sorumluluğunun olmadığını,Davacı tarafın, dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu Sözleşme uyarınca Müvekkili şirkete karşı müşteri hizmetleri ve gayrimenkul danışmanlığı hizmetlerini ifa etmeyi üstlendiğini belirttiğini, davacı tarafın, dilekçesinde Sözleşme’nin 2. ve 3. Maddesi tahtında, Müvekkili şirkete danışmanlık ve temsilcilik hizmeti vererek 53.299,60 -TL tutarında ücrete hak kazandığını iddia ettiğini, dava konusu Sözleşme’nin hüküm ve sonuç doğurmadığına ilişkin yapılan açıklamalara halel gelmemek kaydıyla bir an için “Sözleşme’nin kurulmuş olduğu düşünülse dahi aşağıda açıklanan gerekçeler uyarınca davacı tarafın işbu iddialarının tümünün mesnetsiz ve dava konusu talep sebebiyle Müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 47.008,55-Tl asıl alacağa % 10,50 Avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 03.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 04.10.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 04.05.2018 tarihli 18 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı tarafça incelemeye ihraz edilen; 2015 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiği, Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerinin E- Deftere tabi olduğu,. E-Deftere tabi olan 2015 ve 2016 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, E-Defter beratlarının ise yasal süresinde verildiğinin tespit edildiği, Gerek ticari vekil hükümleri gerekse de yapılan işlemlerin davalı tarafından benimsenmiş olması nedenleriyle dava konusu sözleşmenin davalıyı bağladığı, Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile tellallık sözleşmesine ilişkin TBK, m. 520 vd, hükümleri dikkate alındığında dava konusu bedelin davacıya ödenmesi gerektiği, Netice itibariyle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarının 47.008,55-TL olarak hesaplandığı, Davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar İşlemiş faiz hesabı yapılmadığı, İcra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 11.09.2019 tarihli 8 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Bilirkişi kurulumuzun kök rapordaki görüş ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik oluşmadığı. Bununla birlikte Mahkemece “davacının ücret alacağının sözleşmenin 3. maddesine göre kira bedelinin yüzde onu oranında hesaplanması. Hesaplama yapılırken varsa kira sözleşmesi üzerinden yoksa emsal kira üzerinden hesaplama yapılması” talep edildiğinden, bu talep uyarınca dosyada mevcut kira sözleşmesine göre yapılan hesaplama sonucunda, davacının talep edebileceği komisyon alacağının 39.696,90-TL olduğu” Sonuç ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada Müvekkili Şirket ile davalı arasında imzalanan Müşteri Temsilciliği Sözleşmesi uyarınca, davacı Şirketin davalıya karşı müşteri temsilciliği ve gayrimenkul danışmanlığı hizmetlerini üstlendiğini. Sözleşmenin 2, maddesi uyarınca, davacı Şirketin davalıya “Ofis Alternatifleri Listesi” ile kiralık ofis seçenekleri sunmayı, davalının da sözleşmenin 3. maddesi uyarınca belirlenen danışmanlık ücretini davacı Şirket’e ödemeyi taahhüt ettiği. Yanlar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirketin davacı şirketin kendisine sunduğu alternatif ofislerden biri ile kira sözleşmesi imzalaması halinde, kira sözleşmesinin net kira bedelinin %10’u oranında hesaplanacak danışmanlık ücretini davacı Şirkete ödemekle yükümlü olacağı kararlaştırıldığı. Davacı tarafından yapılan araştırmalar neticesinde davalının iş merkezi’ni, başka bir danışman firma aracılığıyla kiraladığının tespit edildiğini, sözleşme hükümlerini ihlal eden davalının, Sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca hesaplanacak olan ve davacı Şirketin hak etmiş olduğu danışmanlık ücretim ödemekle yükümlü olduğu. Davalının davacı Şirkete ödemesi gereken danışmanlık ücretini ödememesi üzerine alacağın tahsili için davacı Şirket tarafından … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedildiği belirtilen 21.05.2015 tarihli ”Müşteri Temsilciliği Sözleşmesi” mevcuttur.
Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; davacının danışmanlık hizmeti sunmakla yükümlü olduğu, danışmanlık hizmeti sunduğu gayrimenkullerden birisinin kiralanması halinde ücrete hak kazanacağı görülmektedir. Dosya kapsamından, davacının sunmuş olduğu danışmanlık hizmetlerinin yetersiz olduğuna ilişkin herhangi bir somut delile rastlanmadığı gibi davalının da bu yönde bir iddiasına rastlanmamıştır. Yine taraflar arasındaki sözleşmede, davacının danışmanlık hizmetinin yanı sıra ayrıca tarafları bir araya getirerek sözleşmeyi yapma dolayısıyla tellallık hizmetleri de verme yükümlülüğünün bulunduğuna ilişkin de bir hükme rastlanmamıştır. Bu nedenle davacının sözleşme kapsamında danışmanlık yükümlülüğünü yerine getirdiğinim … İş Merkezinin mal sahibi olan … İş Merkezi A.Ş, firmasının başka bir emlak danışmanı firmasının olmasının davacının ücret alacağım etkilemeyeceğinin kabulü gerekir.
Öte yandan tellallık sözleşmesini düzenleyen TBK. m. 520/1 hükmüne göre: “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurutması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir”. Tellalın ücretini düzenleyen TBK, m, 521/1 hükmüne göre ise: “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”.
Davalının bir gayrimenkul kiralamak üzere davacıya başvurarak bu yönde sözleşme imzalamış olduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gayrimenkulün kiralanması halinde komisyon ücretine hak kazanılacağının kararlaştırılmış olması, davacının imzalanan sözleşme çerçevesinde dava konusu gayrimenkulü davalıya göstermesi ve dava konusu bilgileri davalıya göndermesi, gayrimenkulün davalı tarafından kiralanmış olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; gayrimenkulün davacının aracılık hizmeti sonucu kiralanmış olduğunun ve davacının bu yönüyle de sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
Gerçekten de davacının taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalıya dava konusu gayrimenkulü gösterdiği ve gayrimenkule ilişkin bilgileri gönderdiği dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır Bu durumda dahi davacının tellallık sözleşmesine ilişkin TBK. m. 520 hükmünde yer alan “sözleşme kurulması imkânının hazırlanması” ve TBK. m, 521 hükmünde yer alan “yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulması” yükümlülüklerini yerine getirdiği bu nedenle de ücrete hak kazanması gerektiği açıktır.
Nitekim YHGK’da vermiş olduğu bir kararında bu hususu şu şekilde dile getirerek aynı yönde görüş benimsemiştir: “Davacıyla davalı arasında 15.3,1996 tarihinde tellallık sözleşmesi yapıldığı ve aynı zamanda satın alınacak emlağın gösterildiği, bundan sonra 19.03.1996 tarihinde davalının bu kez komisyoncu … aracılığıyla aynı taşınmazı satın aldığı anlaşılmaktadır. Davalı davacı ile yapmış olduğu sözleşmeyi ortadan kaldırmadan ve onun gösterdiği daireyi satın almakla sözleşme gereği davacıya ödemeyi taahhüt ettiği komisyon ücretini ödemekle yükümlüdür.
Davalı tarafça dosyaya … ’dan alındığı yönde incelemeye 01.10.2015 tarih ve … nolu “… iş Merkezi … Kat … ve … numaralı ofis kiralama hizmeti” muhteviyatlı, 25.517 TL bedelli ve 01.09.2015 tarih ve … nolu “… iş Merkezi … Kat … ve … numaralı ofis kiralama hizmeti” muhteviyatlı, 25.517.-TL bedelli faturalar (toplam 51.034) sunulmuştur. Davacının faturası bu tutarların altında kaldığından dava konusu fatura tutarı kabul edilebilir niteliktedir. Davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunulmadığından, icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılmamıştır.
Bununla birlikte Sayın Mahkemece “davacının ücret alacağının sözleşmenin 3. maddesine göre kira bedelinin yüzde onu oranında hesaplanması, hesaplama yapılırken varsa kira sözleşmesi üzerinden yoksa emsal kira üzerinden hesaplama yapılması” talep edilmiştir.
Davalı … A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasında düzenlenen “… iş Merkezi … Kat … ve … numaralı ofislerin” kiralanmasına ilişkin dosyada mevcut 01.09.2015 kira başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesine göre aylık kira bedeli 11.300.- USD +KDV, bir yıllık kira bedeli 135.600.-USD + KDV olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 3, maddesine göre kira bedelinin yüzde onu oranında davacının ücret alacağı: 135.600.- USDx 0,10= 13.560.- USD olarak hesaplanmaktadır.
TCMB’nın 01.09.2015 tarihinde uygulanan döviz kurlarına göre 1 USD Efektif Satış Kuru 2,9275 Tl dir. Buna göre; sözleşmenin 3. maddesine göre kira bedelinin yüzde onu oranında davacının ücret alacağı: 13.560. – USD x 2,9275= 39.696,90.-TL olarak belirlenmiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 39.696,90-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara avans faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 7.939.-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 39.696,90-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara avans faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 7.939-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 2.711,69-TL nin peşin alınan 675,19-TL den düşümü ile kalan 2.036,50-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 706,99-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 2.635,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.962,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.716,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan 9,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 2,20-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır