Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/213 E. 2018/721 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/213 Esas
KARAR NO : 2018/721
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/03/2016
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile 11/08/2011 tarihinde meydana gelen ve … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekilleri çocuğunun yaralandığı ve malul kaldığı iddiası ile sürekli iş göremezlik zararı istemi ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile hak sahibine tazminat miktarının ödendiğini, sorumluluğun kalmadığını, her halukarda limit dahilinde sorumlu olduklarını, atfedilen kusuru kabul etmediklerini, hesaplamanın aktüer bilirkişi eli ile yapılması gerektiğini, kaza nedeni ile elde edilen gelirlerin mahsup edilmesi gerektiğini bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
UYAP sistemi uyarısı ile davadan evvel kısıtlandığı anlaşılan davacı … yönünden vasinin davacı sıfatı ile davaya dahil edilmesi ve dava açma iznine ilişkin vesayet makamı kararını sunmak üzere davacı vekiline sonuçları ihtar edilerek kesin süre verilmiş ancak verilen süre içerisinde gereği ifa edilmemiştir.
Dava trafik kazası nedeni ile davacılar anne ve baba tarafından velayeten açılan maddi tazminat istemine dairdir.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Yasanın 335.maddesi uyarınca, ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Yasanın 336.maddesi uyarınca, Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Yasanın 46208.maddesi uyarınca acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması, vesayet makamının iznini gerektirir.
6100 sayılı Yasanın 52.maddesi uyarınca medenî hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir. Yasanın 54.maddesi uyarınca kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hâllerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi takdirde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar. Şu kadar ki, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mahkeme, kanuni temsilcilerin veya tüzel kişilerin organlarının, yukarıda belirtilen eksikliği gidermeleri şartıyla dava açmalarına yahut davayla ilgili işlem yapmalarına izin verebilir. İzin belgesinin alınması için mahkemeye müracaat edilmesi gerekiyorsa ilgiliye, müracaatı için kesin süre verilir. Bu süre içinde mahkemeye başvurulması hâlinde bu konuda karar verilinceye kadar beklenir. Süresi içinde belgelerin ibraz edilmemesi veya mahkemeye başvurulmaması hâlinde, dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Somut durumda, velayet hakkını birlikte kullanan anne ve baba birlikte dava açmış iseler de, davacı annenin kısıtlandığı anlaşılmakla, davacı yana kesin süre verilmiş ancak kesin süre içinde vasi davaya dahil edilmediği gibi husumete izin kararı veya buna dair başvuru evrakı sunulmamıştır. Hali hazırda davacının taraf ehliyeti bulunmamakta olup, taraf ehliyeti dava şartlarından olmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm teziz edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın tahsil miktarının altında kaldığı anlaşılmakla tahsili yönünde hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesine göre, harçlandırılan dava değeri üzerinden belirlenen 120,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2018

Katip Hakim