Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/171 E. 2019/620 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/171 Esas
KARAR NO: 2019/620 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2014
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 14.04.2014 tarihli dilekçesinde özetle; “davacı …’ın, …Şti nin yetkilisi ve ortağı olduğunu, davalı ile hiç bir alacak borç ilişkisinin olmadığını, kendisini Avukat … olarak tanıtan davalının müvekkilinden icra takibi ve tahsilat yapmak üzere bir kısım kıymetli evrakı aldığını, müvekkilinin lehdarı olduğu senet ve çekleri ciro ederek davalıya bu sebeple teslim ettiğini, ancak davalının müvekkili hakkında icra takibi yaptığını, müvekkilinin bu davalının eski avukat olduğunu ve meslekten men edildiğini öğrendiğini, İcra Hukuk Mahkemesinin ödeme emrini iptal ettiğini, ancak davalının temlik alacaklısı üzerinden usule uygun bir tebligat olmadan muhtıra gönderdiğini, davalı … hakkında …soruşturma numarası ile dolandırıcılık davası ve şikayette bulunduğunu ve davaya konu senet sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı …’ın kötü niyeti olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın vermiş olduğu 21.05.2014 tarihli dilekçesinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsit olduğunu, alacağını noterden temlik ettiği için davanın tarafı olmadığı gibi davada husumetin de tarafına ait olmadığını, davacının 2011 yılından önceye ait yapılan bir borcu böyle gerçek dışı beyanlarla borcu ortadan kaldırılma çabası içine girdiğini, alacak temlik edildiğinden icra dosyası ile alakası kalmadığını beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in vermiş olduğu 21.05.2014 tarihli dilekçesinde; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, husumetin tarafına tevcih edilemeyeceğini, alacaklının alacağını tarafına temlik ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenen… esas sayılı takip dosyasında, alacaklı sıfatıyla – davalı … tarafından borçlu-davacı … ve aleyhine 19.04.2011 tarihinde, 15.08.2009 vade 4.500,00.TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığı görülmüştür.
İş bu dosya İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2015 tarih… Esas … Karar sayılı görevsizlik kararına istinaden mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalılardan … hakkında … soruşturma numarası ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılması için şikayette bulunduğundan bekletici mesele yapıldığı. İstanbul C.başsavacılığı …E sayılı dosyası ile yürüttüğü soruşturmada bir sonuca gitmediği ve dava açmadığı görülmüştür.
Bu nedenle mahkememizce soruşturma sonucunun beklenmesinde Ticaret mahkemesi olarak karar verilmesinde bir engel durumun olmadığı kanaatine varılarak soruşturma sonucunun beklenilmesi ara kararında rücu edilmiştir.
Huzurdaki davada davacı …’ın, …Şti nin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı davalı ile hiç bir alacak borç ilişkisinin olmadığı, kendisini Avukat … olarak tanıtan davalının davacıdan icra takibi ve tahsilat yapmak üzere bir kısım kıymetli evrakı aldığını iddia etmiştir. Davacının lehdarı olduğu senet ve çekleri ciro ederek davalıya bu sebeple teslim ettiğini, ancak davalının davacı hakkında icra takibi yaptığı iddia edilmiştir.
Davacının bu davalının eski avukat olduğunu ve meslekten men edildiğini öğrenmesi üzerine İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile takibe konu senet aslının alacaklı vekiline verildiği gerekçesi ile ödeme emrini iptal ettiğini anlaşılmaktadır.
Yargıtay 6.H.D.nin 04/06/2013 tarih ve 2012/16994-2013/9831 E/K sayılı ilamı ile, Mahkemece senetlerin hangi hukuki ilişki nedeniyle elinde olduğu davalıdan sorulup, bu yolda taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine dair verilen ikinci karar, yine davacının temyizi üzerine bu defa Yargıtay 6.H.D.nin 12/12/2016 tarih ve 2015/11159-2016/7370 E/K sayılı ilamı ile, mükerrer talep edilen alacaklar üzerinde durularak sonucuna göre her iki dava dosyası yönünden ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Yargıtayımızın bu ilamı çerçevesinde dosyamızda yapılan incelemede davacı …’ın, …Şti nin yetkilisi ve ortağı olduğu kendisini Avukat … olarak tanıtan davalının davacıdan icra takibi ve tahsilat yapmak üzere bir kısım kıymetli evrakı aldığını iddia etmiş ve böylece ödeme iddiasında bulunmuş ise de ödediğini kanıtlayabilmiş değildir. Bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu olan 15.08.2009 tarihli 4.500.-Tl lik senetten dolayı borçlu olmadığı yönünde açtığı bu davayı kanıtlayamadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 76,85-TL den düşümü ile kalan 32,45-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …