Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/144 Esas
KARAR NO : 2019/1288 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 11.02.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “13.06.2015 günü İstanbul ili … ilçesi … Caddesi Kavşağında meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, … Sigorta Şirketi’ne … no.lu poliçe ile (ZMSS) Trafik Sigortalı ve … Ltd. Şti.’ne ait … plakalı aracın sürücüsü ve müvekkillerinin oğlu müteveffa …, seyir halinde bulunan dava dışı aracın yan taraflarına çarparak düşmüş ve yaşamını yitirdiğini, trafik kazası tespit tutanağı ve … Cumhuriyet Başsavcılığı … Es. Sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi raporuna göre müteveffa …’ın Asli ve Tam Kusurlu olduğu tespit edildiğini, kazada kullanılan … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli … poliçe nolu sigortasını yapan … Sigorta Şirketinin sorumlu olduğunu, 14.05.1988 doğumlu … 13.06.2015 kaza ve ölüm tarihinde (27) yaşında olup, kaza geçirip öldüğü sırada … Ltd.şti. adlı işyerinde 1.200,00-TL net ücret almakta ve sigorta primleri de bu miktar üzerinden yatırılmakta olduğunu, tazminat hesabının buna göre yapılmasını, çocuklarını kaybeden müvekkillerinin çocuklarının desteğinden yoksun kaldığını beyan etmiş, dilekçesinde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, dava konusu kazada hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksun kalan annesi … için şimdilik 10.000,00-TL maddi, Babası … için şimdilik 10.000,00-TL maddi olmak üzere şimdilik toplam 20.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 25/03/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, KTK ilgili hükümleri gereği zamanaşımının 2 yıl olduğunu, müteveffanın kendi kusuruyla vefat etmesi; ceza hukuku ve TCK kapsamında suç sayılamayacağından uzamış ceza zamanaşımı uygulanması da söz konusu olmadığını, öncelikle davanın bu yönüyle reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, davacı yan taleplerinin teminat dışı olduğu hususunun tespitini talep ettiklerini, davacılara ödenen bir tutarın davacılardan rücusu gerekeceğinden, alcaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi gereği destekten yoksun kalma talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı yanın, müteveffanın kazancına ilişkin iddialarına da itirazlarının olduğunu, SGK kayıtlarının celp edilerek müteveffanın kaza tarihinde çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa aldığı maaşın tespit edilmesini, ceza dosyası ve varsa Kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; öncelikle davacı yanın işletene karşı dava hakkı olmadığından, KTK md.85, 91 ve 93 gereği işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkil şirketin sorumluluğu doğmayacağından husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile getirtilen hasar dosyası ve trafik kaza belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, sürücünün kusur oranının belirlenerek akabinde temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 29.07.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı şirket tarafından sigortalı motosikletin sürücüsü …’ ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Diğer aracın sürücüsü …’ ın olayda kusursuz olduğu, Davacı anne …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 128.297,54 TL olduğu, Davacı baba …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 128.287,54 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 11.02.2016 dava tarihi ve işleyecek faizinin yasal faiz olduğu” Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davalı şirketin ticari defter ve trafik kaza belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacıların murisinin kaza nedeniyle vefatından kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu kazanın olay yerinin yerleşim yeri olduğu, kazanın trafik ışıklarının bulunduğu kavşak içinde meydana geldiği, yolun iki yönlü, 8.7 metre genişlikte, iki şeritli olduğu, havanın açık, görüşün normal, zeminin kuru olduğu belirtilmiş, olay yerinde hız sınırının saatte 30 km olduğu, yolun her iki tarafında da 2 metre genişlikte yaya kaldırımı bulunduğu, dosya içindeki cd görüntülerinin incelenmesi sonucu, motosikletin kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen çöp kamyonuna sağ arka yan tarafından çarpması ile meydana gelen trafik kazasında motosiklet sürücüsünün tamamen kusurlu, çöp kamyonu sürücüsünün kusursuz olduğu belirtilmiştir. Motosiklet sürücüsü … KTK 52.b maddesine aykırı hareket ederek hızını yol şartlan ve aracının teknik özelliklerine göre ayarlamadığından, KTK 57. Maddesine aykırı hareket ederek kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından ve yukarda belirtilen kanun maddesinin b) paragrafına aykırı hareket ederek kırmızı ışıkta kavşağa girdiğinden kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu görülmüştür. Kazaya karışan diğer araç olan çöp kamyonunun sürücüsü … olay sırasında trafik kurallarına uygun seyrini sürdürüp yeşil ışıkta kavşağa girmesinden sonra kırmızı ışıkta gelerek kavşağa giren aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusuru görülmemiş olup kazayı Önlemek için alabileceği tedbir bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenlerle Davalı şirket tarafından sigortalı motosikletin sürücüsü …’ ın olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, Diğer aracın sürücüsü …’ ın olayda kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Kaza sırasında 14.05.1998 doğumlu olan müteveffa … 13.06.2015 vefat tarihi itibariyle [17] yaşında olup, P.M.F-1931 bakiye ömür tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (48) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (65) yaşma kadar yaşayacaktı. Dosyada mevcut SGK Hizmet Dökümünden müteveffanın sağlığında ücretli olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Yüksek Yargıtay m bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu duruma göre müteveffa bu olay sebebiyle Ölmeyip sağ kalmış olsa idi aktif çalışmasını (60) yaşma kadar devam ettireceği kabul edilerek (17) yaşından itibaren muhtemel (1) yıllık askerlik hizmet sûresi dışında [60] yaşma kadar zarar gördüğü ve kazanç elde edebileceği bakiye aktif hayat süresi (42) yıldır.
Müteveffanın (60-65) yaşları arası pasif devresi (5) yıldır. Ancak; pasif devrede desteğinden yararlanabilecek hak sahibi kalırı ayacağından pasif devre hesabı yapılmayacaktır.
Aktüer bilirkişisince kusur oranları ve diğer bilgiler değerlendirildiğinde Davacı anne …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 128.297,54-TL olduğu, Davacı baba …’ ın nihai ve gerçek maddi zararının 128.287,54-TL olduğu belirlenmiştir.
Davalı … şirketi tacir olduğundan ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir. Temerrüt başlangıcının 11.02.2016 dava tarihi ve işleyecek faizinin yasal faiz olduğu,
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ederek davalıya tebliğ ettirdiği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacı … için 128.287,54-TL davacı … için 128.287,54-TL nin 11.02.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacı … için 128.287,54-TL davacı … için 128.287,54-TL nin 11.02.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 17.526,64-TL nin peşin ve ıslahla alınan 877,31-TL den düşümü ile kalan 16.649,33-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 910,81-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 1.344,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5- Davacılar kendilerini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 21.344,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019
Katip …
Hakim …