Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1250 E. 2018/493 K. 13.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1250
KARAR NO : 2018/493

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan dava sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Müvekkilinin ticaret sicil odasının … sicil numarasına kayıtlı olduğu, Türk Boğazları ve limanlarında, transit geçit yapan yerli yabancı gemilere her çeşit akaryakıt ürünleri, sentetik ve petrol türevi gaz yağı ve madeni yağ satışı ile iştigal olduğunu, müvekkilinin bu faaliyetlerini, dünyanın …- yakıt satışı yapan en büyük şirketlerinden biri olan ve …’ da mukim … AS’ nin grup şirketlerinin bir iştiraki olarak … ve … merkezli … grup şirketlerine bağlı olarak sair … grup şirketleri ile işbirliği içinde yürüttüğünü, doğrudan doğruya grup şirketlerine bağlı olduklarını, müvekkilinin faaliyetlerini devam ettirirken iştiraki bulunduğu … merkezli … şirketinin iç işlerindeki yönetsel sorunlar sebebiyle aniden kredi kaynaklarını kaybettiğini ve mali bir dar boğaza girdiğini, bankalara yeniden yapılandırma sürecinde başarısız olduğunu, 2014 sene sonunda şirket yönetiminin ticari faaliyetlerini durdurmak suretiyle ihtiyari iflas için …’da mahkemeye başvurmuş olduğunu, şirketin borçlarını ödemeyemediğini, dünyada 28 ülkede faaliyet gösteren tüm şirketlerinin aniden borca bataklık durumu yarattığını, … merkezli şirketin dünyadaki iştiraklerine yerel hukuk sistemlerinde sona erdirilmesini istediğini, … mahkemesi kararından görüleceği üzere, … ‘in … yönetiminin 07/11/2014 tarihli iflas kararı ile önce kayyumlara devredildiğini, iflas masasına kayıtlı tüm alacak ve borç yönetimi halihazırda mahkemece atanmış kayyımlar tarafından yönetildiğini, müvekkili şirketin …’da açılmış olan iflas masasında ferileri hariç 5,000.000 USD tutarlı ana para alacakları kayıtlandığını, doğrudan tedarik zinciri içinde çalıştıkları İspanya firmasının da iflas için mahkemeye başvurduğunu, bu şirketin de iflasına karar verildiğini ve masasına 1.641.616,02 USD müvekkili şirketin alacağı kaydedildiğini ve diğer hususlar bildirilerek nakit akışı ve borç dengesinin bozulduğunu, muhasebe sistemlerinin kesildiğini, 2014 yılı sonunda derhal işlerini ve geleceğe ait tüm taahhütlerini durdurduğunu, şirketin faaliyetlerinin sona ermesi ve bu zor dönemde asgari personel ile çalıştıklarını, 30/11/2014 ve 31/12/2014 tarihlerinde kademeli olarak çalışanların iş akitlerine de son vermek zorunda kaldıklarını, özvarlığı negatif hale geldiğini, 20/02/2015 tarihinde gerçekleştirilen 2014 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı ile yargı yollarının başvurulmasına karar verildiğini, genel kurul tarihinden bugüne kadar geçen süreçte, müvekkili şirketin borçların yapılandırılması amacıyla kredi borçlusu bulunduğu … A.Ş. ve…bank A.Ş. ile yaptığı görüşmelerinde imkanı olduğu kadarıyla ödemelerini yapmaya çalışmış olduğunu ve fakat kendi alacaklarının tahsilatı çabalarının sonuçsuz kalması üzerine icra takibi başlatıldığını, Somut durumun tespiti ve genel kurul kararının gereği olarak 30.09.2016 tarihli bir ara bilanço çıkartıldığını, öz kaynaklar toplamını negatifte olduğunun tespit edildiğini bu nedenlerle müvekkili şirketin acze düştüğünün tespiti ile TTK 376. madde uyarınca iflasına, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Borca batıklığın hesaplanmasında gerekli olan davacı şirketin malvarlığının rayiç değerinin tespiti, rayiç değerinin tespitinden sonra borca batıklığın hesaplanması ve İİK 178/179 hükümleri şartlarının oluşup oluşmadığının hususunda bilirkişiler Mali Müşavir … ile Doç.Dr. … ve …’ dan rapor tanzim edilmiş, 14/09/2017 tarihli raporda “Davacı şirketin borca batık durumda olduğu anlaşılmakla İİK M 179 şartlarını taşıyan davanın kabulüne karar verilebileceği mütaalaa olunur” sonucunu bildirmiştir.
İİK 179/1. maddesinde ”’Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir.” hükmü getirilmiştir.
TTK 376/3. maddesinde ”’Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.” hükmü getirilmiştir.
Davacı beyanları, mahkememizce alınan hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle ve tüm dosya kapsamından; somut olayda davacı şirket borca batıklık sebebi ile iflasını talep etmiştir. Borca batıklık sebebine dayalı iflas taleplerinde aynen iflasın ertelenmesi prosedüründe olduğu gibi davacı şirketin malvarlığının rayiç değerinin tespit edilerek bu rayiç değerler ışığında borca batıklığının tespiti gerekir. Aksi halde salt kaydi değerlere göre İİK 179. maddesi bağlamında bir borca batıklık tespiti isabetli olmayacaktır. Somut olayda davacı şirketin malvarlığı bulunmamaktadır. Bilirkişi raporunda tespiti yapıldığı üzere maddi duran varlıklara ilişkin rayiç belirlemeler; 62.269,75,-TL demirbaşlar, 329.658,08-TL birikmiş amortismanlar, 267.388,33-TL mevcut duran varlıklar dikkate alındığında söz konusu değerlerin ve kaydi değere göre tespiti yapılan borca batıklık miktarı karşısında oldukça cüzi kalmakta olduğu anlaşılmakla davacı şirketin İİK 179. maddesi bağlamında borca batık olduğu sonucuna varılmakla, davanın kabulü ile davacı şirketin iflasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin iflas talebinin kabulüyle, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile kayıtlı … Ürünleri Dış. Tic. A.Ş’nin İFLASINA, İflasın 13/04/2018 günü saat:15:00 itibariyle AÇILMASINA, iflas durumunun … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne bildirilmesine, yatılaran iflas avansının iflas müdürlüğüne gönderilmesine,
2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2018
Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)