Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1230 E. 2018/1219 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1230 Esas
KARAR NO : 2018/1219

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, dava dışı 3.kişi (davalının sigortalısı) … A.Ş’ye ait … plaka sayılı aracın, 30.12.2015 tarihinde …’e ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının, araç sahibi 3.kişi … tarafından müvekkiline temlik edildiğini, değer kaybının bağımsız eksper tarafından 4.200,00 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili tarafından 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalıya 02.12.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ancak davalının cevap vermediğini, ödeme yapmadığını beyanla, değer kaybı için 4.200,00 TL ve bunun tespiti için yapılan 354,00 TL ekspertiz masrafı olmak üzere toplam 4.554,00TL tutmasını beklenilen alacağın şimdilik 500,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın, ZMMS poliçesi ile maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibariyle 29.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının müvekkili sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve trafik poliçesi genel şartlarının 1.maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesini, sonrasında da maddi tazminat miktarının tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçe teatisinin tamamlanmasından sonra ön inceleme günü tayin ve taraflara tebliğ edilmiş, ön incelemede taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava dışı kişiye ait araca, davalı sigortalısının çarpması sonucu, araçta meydana gelen değer kaybının ve ekspertiz raporu giderinin, temlik alan davacıya ödenmesi istemini konu alıp, davalı sigorta şirketinin yanıt dilekçesi ile beyan ve taleplerini sunduğu, buna göre davacının temlik aldığı değer kaybı alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, davalının bu değer kaybından sorumlu olup olmadığı hususları ile iddia ve savunmada belirtilen diğer hususlarda anlaşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmiş, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hazır bulunan taraflara tefhim, hazır bulunmayan taraflara tebliğ ile ihtar edilmiştir.
Kazaya ilişkin hasar dosyası sigorta şirketinden ve trafik kayıtları ilgili Emniyet Müdürlüğünden getirtilmiş, 6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince iddia, savunma, sunulan deliller ile gerekirse davacı aracı üzerinde inceleme yapılarak kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile kaza nedeni ile davacı aracında meydana gelen değer kaybının, poliçenin tanzim tarihine göre, davaya konu poliçe 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan sonra ise yeni genel şartlara göre; bu tarihten önce ise yerleşik Yargıtay uygulamasında belirtildiği üzere aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre, varsa yapılan kısmi ödeme de dikkate alınarak hesaplanması sureti ile rapor tanzimi için dosya re’sen seçilen makine mühendisi bilirkişiye teslim edilmiştir.
Bilirkişi dosyaya sunduğu rapor ile kazanın meydana gelmesinde, davalı nezdinde sigortalı aracın tam kusurlu olduğunu, poliçe tanzim tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’dan önce olduğunu, aracın hasarsız ikinci el piyasa değerinin 30.000,00 TL ve hasarlı ikinci el piyasa değerinin 29.100,00 TL olduğunu, buna göre dava dışı üçüncü kişi aracında meydana gelen değer kaybının 900,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Dava trafik kazası nedeni ile davacı aracında meydana gelen değer kaybının, zarara yol açan aracın ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden tahsili istemine dairdir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.
2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir.
Somut durumda, bilirkişi eli ile tespit edildiği üzere davacı aracında, davalı nezdinde sigortalı aracın tam kusuru ile neden olduğu kaza sonucu değer kaybı oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının bir diğer istemi de değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz masrafının tahsili istemidir.
6100 sayılı Yasanın 323/1-ç maddesi delaleti ile 406/2.maddesi uyarınca geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Buradan hareketle 5684 sayılı Yasanın 22/17.maddesi uyarınca maddî hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş, örneği İçişleri Bakanlığınca tespit olunacak rapor, sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesindeki kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir. Eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir. 5684 sayılı Yasanın 22/19.maddesi uyarınca Sigorta eksperinin, sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından atanması, eksperin iş kabulü, asgari ücret tarifesinin tespiti de dahil olmak üzere ekspertiz ücretinin belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar Birlik ve Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin görüşleri alınarak yönetmelikle düzenlenir. Bu madde uyarınca çıkarılan Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliğinde ise eksper ücretleri düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemelerden hareket edildiğinde, 5684 sayılı Yasa uyarınca delil niteliğinde olan eksper incelemesi, 6100 sayılı Yasa uyarınca geçici hukuki koruma başlığı altında düzenlenen delil tespiti niteliğindedir ve aynı Yasanın 323/1-ç maddesi uyarınca, bu işlem için yapılan giderler yargılama giderlerindendir.
Bu nedenlerle, davacının ekspertiz ücretine ilişkin talebi yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak davanın esasına ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile 900,00 TL değer kaybının temerrüt tarihi 15.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 61,47 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç ile 6,84 ıslah harcı, davacı tarafından karşılanan 697,70 TL yargılama gideri ve davacı tarafından sarf edilen 354,00 TL ekspertiz masrafına ilişkin yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 108,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, miktar itibariyle KESİN olarak karar verildi. 25/12/2018

Katip …

Hakim …