Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1226 Esas
KARAR NO : 2019/1321 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 26.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkili şirket ile borçlu arasında mal alımı satımı yapıldığını, fatura bedeli 11.509,53-TL üzerinden …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itiraz dilekçesi ekinde hiçbir belge sunmaksızın böyle bir borcunun olmadığını beyan ettiğini, fatura bedelini ödemeyen borçlunun itirazının müvekkilinin alacağını engellemeye yönelik olduğunu, taraf defterleri incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle; borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin verdiği 12.09.2017 uyapa taranma tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı yanla, müvekkili arasında bir ticari ilişkinin olduğu hususu doğru olmakla birlikte, müvekkilinin bu ticari ilişki sırasında davacı yana ödemelerinde temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkiline davacı yan tarafından bir takım icra takiplerinin yapıldığını ve müvekkilinin söz konusu icra takiplerinin bir kısmının aynı borcu kapsaması nedeniyle bir kısmını ödediğini, bir kısmına itiraz ettiğini, bu kapsamda davacı yanın dört ayrı icra takibi yaptığını, müvekkilinin … İcra Müdürlüğünde olanları ödediğini, diğer icra takiplerinin ise söz konusu ödeme yapılan icra takiplerinin kaynağını oluşturan cari hesaplar olduğunu, kısaca belirtmek gerekirse, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinden bahse konu borcu ve borçlan sanki müvekkilinin ödemiş olduğu icra takiplerinden ayrı bir borç gibi göstererek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını ve ikişer kez söz konusu borçları tahsil yoluna gittiğini, bu nedenle davacının kötü niyetli olması, müvekkilinin ise borcu olmaması nedeniyle davanın reddi ile birlikte yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 11.509,53-TL asıl alacağa temerrüt faizi tutarı 1.026,40 Tl ile birlikte toplam 12.535,93.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 11.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 17.11.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 06.11.2018 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Tespitlere göre, davacının davalıdan 09.11.2016 takip tarihi itibariyle talep edebileceği cari hesap bakiye alacağının 3.481,03 TL olduğu, öte yandan; davacı yanın, 09.11.2016 tarihinde yine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile, 04.10.2016 tarihi itibariyle cari hesap alacaâı olarak belirttiği 6.707.54 TL’yi asıl alacak olarak talep ettiği, davalı takip borçlusunun bu takibe de vekili aracılığıyla 17.11.2016 havale tarihli dilekçesiyle itiraz ettiği ve bu takibi de durdurduğu, Davacının, 04.10.2016 tarihi itibariyle talep ettiği 6.707,54 TL tutarındaki alacağa nasıl ulaştığı incelendiğinde; Tablo 1’den görüleceği üzere, 04.10.2016 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin 3.815,37 TL, Tablo 2’ye göre cari hesap bakiyesinin -2.600 TL, 3.Tabloya göre ise cari hesap bakiyesinin 2.265,66 TL, toplamda da (3.815,37 TL-2.600 TL+ 2.265,66 TL=) 3.481.03 TL olduğu, oysa ki, davacı yanın ….İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyasından asıl alacak olarak 3.481,03 TL talep etmesi gerekirken, 6.707,54 TL’yi talep ettiği, huzurdaki davanın konusu icra takibinde ise haliyle talep edebileceği herhangi bir alacağının da kalmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Davalı vekilinin bu rapora yaptığı itirazların değerlendirilerek ek rapor düzenlemesi için dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.11.2019 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; Davacı Vekilinin, Kök Raporumuza yönelik beyan ve itirazlarının, Kök Raporumuzda yapılan tespit ve değerlendirmeler ile varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davaya konu edilen icra takibinde davalı takip borçlusundan asıl alacak olarak 11.509,53-TL’sini talep etmiş, davalı takip borçlusu ise, davacı takip alacaklısının huzurdaki davaya konu olan icra takibinin dışında 3 adet daha takip yaptığını, bu takiplerden … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibiyle ilgili borcunu ödediğini, diğer icra takiplerinin ise söz konusu ödeme yapılan icra takiplerinin kaynağını oluşturan cari hesaplar olduğunu, diğer bir deyişle; davacı takip alacaklısının; …. İcra Müdürlüğünün … ve … E. sayılı takip dosyalarıyla cari hesap alacaklarına karşılık ayrı ayrı iki icra takibi yaptığını, sattığı emtiaya karşılık verilen üç adet çekle ilgili olarak da …İcra Müdürlüğünün … ve … e. sayılı dosyalarıyla icra takibi yaptığını ve sonuç olarak borcunun olmadığını savunmuştur.
Huzurdaki davaya konu edilen icra takibinde (… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası) 01.01.2016 tarihi itibariyle cari hesap bakiye alacağı olduğunu ileri sürdüğü 11.509.53 TL’yi talep etmiştir.
Davacı 09.11.2016 tarihinde yine ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ite, 04.10.2016 tarihi itibariyle cari hesap alacağı olarak belirttiği 6.707.54 TL’yi asıl alacak olarak talep etmiştir. Davalı takip borçlusu bu takibe de Vekili aracılığıyla 17.11.2016 havale tarihli dilekçesiyle itiraz etmiş ve bu takibi de durdurmuştur.
Dava dışı … San. Ve Tic.Ltd. Şirketi tarafından davalı (ve dava dışı … ) hakkında 08.11.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla toplam 6.526,37 TL üzerinden Kambiyo Senetlerine Özgü yolla icra takibine geçilmiştir. Davalı adına … tarafından keşide edilen ve davalının da cirantası olduğu 6.673-TL tutarlı çek bu takibin konusunu oluşturmaktadır. Ancak çekin ve haliyle bu takibin davacı ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yine dava dışı … Tic. Ltd. Şirketi tarafından davalı (ve dava dışı … ) hakkında 06.11.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla toplam 6.750,30 TL üzerinden Kambiyo Senetlerine özgü yolla icra takibine geçilmiştir. Dava dışı … tarafından keşide edilen her biri 4.000-TL tutarlı iki adet çekin cirantalarından birisinin de davalı olduğu, bu nedenle bu takibe konu edildiği görülmektedir. Ancak bu takibe konu edilen çeklerin ve haliyle bu takibin de davacı ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Detayları açıklanan icra takiplerine göre, davacı takip alacaklısının iki adet takiple, toplam (11.509,53 TL+6.707,54 TL=) 18.217,07 TL cari hesap alacağı için davalı hakkında takibe geçtiği (….İcra Müdürlüğünün; … E.sayılı dosyasıyla 11.509,53 TL, … E. sayılı dosyasıyla 6.707,54 TL tutarlı takipler) anlaşılmaktadır.
Tüm bu icra dosyaları incelendiğinde davacı … Ltd.Şti. nin davalı … hakkında ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, 09.11.2016 tarihinde 11.509.53 TL cari hesap alacağı 101.01.20161. 1.026,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.535,93-TL üzerinden toplam atacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsili, fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkı saklı tutularak TBK 100. madde gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edilmek üzere) ilamsız icra Takibine geçtiği, Takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeninin; “11.509,53-TL Cari Hesap Tarih 03.01.2016″ şeklinde belirtildiği,
Davacı takip alacaklısının, huzurdaki davaya konu edilen icra takibinde davalı takip borçlusundan asıl alacak olarak 11.509,53 TL’sını talep ettiği, davalı takip borçlusunun ise, davacı takip alacaklısının huzurdaki davaya konu olan icra takibinin dışında 3 adet daha takip yaptığını, bu takiplerden … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibiyle ilgili borcunu ödediğini, diğer icra takiplerinin ise söz konusu ödeme yapılan icra takiplerinin kaynağını oluşturan cari hesaplar olduğunu, diğer bir deyişle; davacı takip alacaklısının; …. İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı takip dosyalarıyla cari hesap alacaklarına karşılık ayrı ayrı iki icra takibi yaptığını, sattığı emtiaya karşılık verilen üç adet çekle ilgili olarak da … İcra Müdürlüğünün … ve …Esas sayılı dosyalarıyla icra takibi yaptığını ve sonuç olarak borcunun olmadığını savunduğu, Dosya içerisine getirtilen icra takiplerine göre, davacı takip alacaklısının iki adet takiple, toplam (11,509,53 TL+6.707,54 TL=) 18.217,07 TL cari hesap alacağı için davalı hakkında takibe geçilmiştir. (… İcra Müdürlüğünün; … E. sayılı dosyasıyla 11.509,53 TL, … E. sayılı dosyasıyla 6.707,54 TL tutarlı takipler)
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan takibe konu edilen her biri 4.000-TL tutarındaki iki adet çek bedeli ile, yine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan takibe konu edilen çek bedeli 6.673 TL’nin davayla ilgisinin bulunmadığını belirtmiş ise de, 4.000 TL tutarlı iki adet çekin davalının cari hesabına sırasıyla 17.11.2015 ve 04.12.2015 tarihlerinde borç; 6.673 TL tutadı çekin ise yine davalının cari hesabına 21.01.2016 tarihinde borç kaydedildiği, bu üç çekin her biri için banka sorumluluk tutarları olan 1.200 TL x 3 adet banka sorumluluk tutarlarının ise sırasıyla 19.11.2015, 11.03.2016 ve yine 11.03.2016 tarihinde davalı cari hesabına alacak kaydedildiği, dolayısıyla, davacının; alacaklısı başka bir şirket olan toplam 14.673-TL tutarındaki (4.000 TL+4.000 TL+ 6.673 TL=14.673 TL) çek bedelini davalının cari hesabına borç, buna karşılık bankanın sorumluluk tutarları olan toplam 1.200 TLx 3=3.600 TL’yi ise davalının cari hesabına alacak kaydettiği, bu halde ise davacının alacaklı olmadığı çeklerden kaynaklı işlemler sonucunda, davalının cari hesabının borç kaydı ve bakiye olarak (14.673 TL-3.600 TL=) 11.073 TL artırıldığı belirlenmiştir.
Bu tespitlere göre, takip tarihi itibariyle (09.11.2016) yukarıda yer alan 3 ayrı cari hesap toplam bakiyesinin; 3.815,37 TL- 2.600 TL+2.265,66 TL= 3.481,03 TL olduğu, diğer bir ifadeyle, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği cari hesap bakiye alacağının 3.481,03 TL olduğu, öte yandan; davacı yanın, 09.11.2016 tarihinde yine ….lcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası İle, 04.10.2016 tarihi itibariyle cari hesap alacağı olarak belirttiği 6.707.54 TL’yi asıl alacak olarak talep ettiği, davalı takip borçlusunun bu takibe 17.11.2016 havale tarihli dilekçesiyle itiraz ettiği ve bu takibi de durdurduğu anlaşılmaktadır.
Davacının, 04.10.2016 tarihi itibariyle talep ettiği 6.707,54 TL tutarındaki alacağa nasıl ulaştığı incelendiğinde; 04.10.2016 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin 3.815,37 TL, cari hesap bakiyesinin -2.600 TL, diğer cari hesap bakiyesinin 2.265,66 TL, toplamda da (3.815,37 TL-2.600 TL+ 2.265,66 TL=) 3.481.03 TL olduğu, oysa ki, davacı yanın … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından asıl alacak olarak 3.481,03 TL talep etmesi gerekirken, 6.707,54 TL’yi talep ettiği, huzurdaki davanın konusu icra takibinde ise haliyle talep edebileceği herhangi bir alacağının da kalmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 196,56-TL den düşümü ile kalan 152,16-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019
Katip …
Hakim …