Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1223 E. 2021/302 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1223 Esas
KARAR NO : 2021/302
DAVA : İtirazın İptali (Otogaz Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, taraflar arasında otogaz satış ve servis istasyonunda müvekkili şirket marka ve logosu altında ticari faaliyette bulunmak üzere bayilik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin davalı yandan ticari ilişki kapsamında 55.791,70-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, borca istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı yan borca ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibi devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, söz konusu faturaların cezai şart alacağına dayandırıldığı belirtilmişse de cezai şartın müvekkilinin mahvına sebebiyet olacağı, cezai şartın alacaklının ifayı çekincesiz kabul etmesi durumunda istenemeyeceğini, ayrıca müvekkilinin davalı yandan alınan mal bedelinin peşin ödediğini ve borçlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, bayilik sözleşmesinin ihlali nedeniyle düzenlenen cezai şart fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulu takibe dayanak olan 56.725,14-TL bedelli 11/05/2016 günlü … seri numaralı kayıtçı petrol cezai şart bedeli açıklamalı 19.307,40-USD tutarlı fatura bedelinin takip tarihindeki dolar kuruna çevrildiğinde davacı defterlerindeki cari hesap kaydı ile örtüştüğü anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki varlığı çekişmesiz 25/09/2014 günlü ürün alım taahhütnamesi uyarınca davalı bayinin yıllık asgari 200 ton otogaz ürünün münhasıran ….’den veyahut … A.Ş.’nin yazılı göstereceği yerden satın almayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Bunun ihlali durumunda yıllık anlaşma süresinin sonunda eksik kalan miktar üzerinden ton başına 120 USD kar mahrumiyetinin hukuki niteliği itibariyle ifaya ekli cezai şart olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda birinci yıl taahhüdü 200 ton olmakla beraber birinci yıl satışı 39,907 ton da kalmış olup, bakiye miktarın 160,903 ton olduğu anlaşılmakla bunun cezai şart birim bedeli ile çarpıldığında 19.308,36 USD olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili savunmasında, herhangi bir çekince koymaksızın sonradan cezai şart bedeli istenemeyeceğini ileri sürmüşse de taraflar arasındaki ticari ilişkinin 26/04/2016 tarihinden sonra devam etmediği, en son faturanın bu tarihte tanzim edildiği yani eylemli olarak sonraki yıl ticari ilişkinin sürdürülmediği, herhangi bir mal alım satımı yapılmadığı anlaşılmakla TBK’nın 179/2. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmadığı kanaati ile davacının çekince koymasına gerek olmadığı kanısına varılmıştır.
Bir diğer savunma sebebi ise davalı tacir dahi olsa TBK’nın 27. maddesi gereğince cezai şartın ahlaka adaba aykırı olacak şekilde müvekkilinin mahvına sebep olacağı ve bu nedenle belli miktar tenkis yapılması gerektiği yönündedir. Bu yönde davalının bulunduğu yer nöbetçi mahkemesine talimat yazılarak son 5 yıllık kar zarar bilançolarının ve ticari defter kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir. Söz konusu defterler ve kayıtlar talimat bilirkişisi marifetiyle incelendiğinde takip konusu cezai şartın davalının vergi beyannamesi bilançoları ve gelir tablolarına nazaran ekonomik anlamda çöküşüne sebebiyet vermeyeceği tespit edilmiştir.
Her ne kadar son alınan ek raporda sektörel mütalaa da davacı dağıtım şirketinin eksik alımın varlığı durumunda sistemden görerek uyarı ve ihtarda bulunmaması ve eksik ürün karşılığında cezai şartın saklı tutulduğuna dair şerhin faturaya yazılmadığı ileri sürülmüşse de sözleşmede davacıya böyle bir yükümlülük yüklenmemiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere taraflar arasındaki ticari ilişki sonrasında devam etmemiştir. Dolayısıyla çekince konulmasını gerektirir herhangi bir fiili durum dosyada oluşmamıştır. Bu nedenle mahkememizce bilirkişi raporundaki bu görüşe iştirak olunmamıştır. Dolayısıyla takip konusu bakiye açık hesaba dayanak teşkil eden cezai şart bedelinin tahsili şartları oluştuğundan aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1- … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; takip talebindeki kayıt ve şartlarla takibin aynen devamına,
2-Cezai şart alacağı niteliği itibariyle yargılama gerektirdiği gibi takdiri indirim sebepleri arasında olduğundan inkar tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 3.811,13-TL harçtan peşin alınan 673,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.137,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 8.052,92-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 673,83-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 752,55-TL posta gideri ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere cem’an 3.855,58-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*