Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1220 E. 2018/369 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2016/1220 Esas
KARAR NO : 2018/369
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık duruşması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Taraflar arasındaki davacının satın aldığı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalının, aracın şase numarasının yanlış yazılması nedeni ile pert …kaydının görünmemesi üzerine davacı tarafından yüksek bedelle alındığı iddiası ile oluşan zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, zarar ile olay arasında illiyet bağı bulunmadığı, davacının plaka üzerinden sorgulama yapmadığı, ekspertiz incelemesi yaptırmadığı, davacının satıcıya yönelik davası olmadığı, pert total işlemini bilmediğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 4 ve 5.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Yasal düzenleme gereğince bir davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılabilmesi için 6102 sayılı Yasada düzenlenen hususlardan doğmuş bir dava olması veyahut her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olması gerekir.
Somut durumda, davacı, satın aldığı aracın pert total kaydının hatalı oluşturulduğunu, şase numarasının yanlış girilmesi nedeni ile şase numarası ile yapılan sorgulamada kaydın görünmediğini, aracın fazla bedel ödenerek alındığını beyanla zararın tahsilini, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalıdan talep etmektedir. Her ne kadar dava Mahkememiz nezdinde açılmış ise de, davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlık konusu da ticari işletmesi ile ilgili değildir. Davacının davalıdan sigorta poliçesi kapsamında bir talebi de bulunmamaktadır. Davacının talebi Türk Borçlar Kanununda düzenlenen adam çalıştıranın sorumluğuna dayanmakta olup, esasen haksız fiil temeline göre, uğranılan zararın tazmini istenmektedir. Davacı TTK’da düzenlenen hususlara dayanarak değil genel hükümlere dayanarak tazminat talep ettiğine ve kendisi tacir olmayıp uyuşmazlık da ticari işletmesi ile ilgili olmadığına göre, dava ne mutlak ne nisbi ticari davadır. Bu itibarla davaya bakmakta görevli mahkemenin Mahkememiz olmadığı; genel hükümlere göre açılan davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu değerlendirilmekle, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …