Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1217 E. 2018/1154 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1217 Esas
KARAR NO : 2018/1154

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2018

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkiline ait … plaka sayılı … marka ticari kamyonete davalı tarafından yönetilen … plaka sayılı otomobilin çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiğini, kamyonetin 1 ay tamir gördüğünü 250 TL günlük olmak üzere 7.500 TL kar kaybı olduğunu, araçta değer kaybı oluştuğunu beyanla, değer kaybı ve mahrum kalınan kar karşılığı şimdilik 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya yanıt vermemiştir.
Mahkememizce ön inceleme günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ ile bildirilmiş, ön inceleme oturumunda taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı aracına davalı sigortalısının kusuru ile çarpması sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybı ile kazanç kaybı istemini konu alıp davalının davaya yanıt vermediği buna göre davacı aracında meydana gelen değer kaybı ile kazanç kaybı miktarı ve davalının bu kalem alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda anlaşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Aynı oturumda, 6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmiş, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hazır bulunan taraflara tefhim, hazır bulunmayan taraflara tebliğ ile ihtar edilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince; iddia, savunma,sunulan deliller nazara alınarak kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, poliçe tanzim tarihine göre o tarihte yürürlükte bulunan genel şartlar nazara alınarak davacı aracında meydana gelen değer kaybı ile kazanç kaybı miktarının hesaplanması için dosya resen seçilen bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … dosyaya sunduğu rapor ile kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalısının tam kusurlu olduğu, davacı aracında meydana gelen değer kaybının dosya kapsamına göre hesaplanamadığı, kazanç kaybının ise 750,00 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporunda işaret edilen eksiklik nedeni ile davacı aracının evvelce karıştığı kazalara ilişkin hasar dosyaları getirtilmiş, dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, 06/07/2018 teslim tarihli ek rapor ile davacı aracında meydana gelen değer kaybının yeni Genel Şartlara göre 6105,17 TL ve piyasa şartlarına göre 5.000,00 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu ıslah etmiştir.
Dava trafik kazası nedeni ile davacı aracında meydana gelen değer kaybının, zarara yol açan aracın ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden tahsili istemine dairdir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.
2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir.
Somut durumda, bilirkişi eli ile tespit edildiği üzere davacı aracında, davalı nezdinde sigortalı aracın tam kusuru ile neden olduğu kaza sonucu değer kaybı oluştuğu anlaşılmakla davanın, poliçe tanzim tarihinde (23/11/2015) yürürlükte bulunan yeni Genel Şartlara göre yapılan hesaplamadan (6105,17 TL), 11/102016 tarihinde değer kaybı için ödenen 3500,00 TL’nin mahsubu belirlenen 2605,17 TL üzerinden kabulüne; hüküm altına alınan miktara, sigorta şirketinin ödeme yaptığı 11/10/2016 tarihinden itibaren (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 02/03/2016 tarih, 2015/15171 esas ve 2016/2590 karar sayılı ilamı) davalı sigorta şirketine sigortalı aracın hususi otomobil olması nedeni ile yasal faiz işletilmesine (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/10/2017 tarih, 2016/17869 esas ve 2017/9241 karar sayılı ilamı ) karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile 2605,17-TL değer kaybı ve 750,00-TL kazanç kaybı zararının 11/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ,
3-Alınması gerekli 229,19 TL harçtan peşin alınan ve ıslah sureti ile yatırılan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç ile 44,49 TL ıslah harcını ve davacı tarafından karşılanan 923,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 402,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 04/12/2018

Katip

Hakim