Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1209 E. 2019/867 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1209 Esas
KARAR NO: 2019/867 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/12/2016
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 22.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın, halkla ilişkiler hizmeti veren bir şirket olup, şirketlere aylık danışmanlık bedeli karşılığında, marka konumlandırma, hedef kitlelere yönelik stratejik planlama, kurumsal iletişim ve pazarlama projeleri geliştirme, düzenli medya ilişkilerini tesis etme, kriz iletişimi stratejilerini belirleme ve basın bülten metinlerini hazırlama gibi hizmetler verdiği, davalının ise; fuar organizasyonları düzenleyen bir şirket olup, Eylül ayında gerçekleştirecekleri ‘‘…” isimli fuar kapsamında; 6 ay sürecek bir çalışma ile halkla ilişkiler, sosyal medya vb. hizmetler için davacı ile anlaştığını, taraflar her ne kadar 6 ay sürecek bir çalışma için anlaşmışlarsa da, fuarın ertelenmesi söz konusu olmuş ve bu nedenle davalı şirket, Davacı taraftan Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin fatura kesmemesini talep ettiği, davacının ise bu isteği kabul ederek Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin fatura kesmediği, davacı çalışanının davalı şirkete göndermiş olduğu 28.07.2016 tarihli e-mail dökümünün de bu hususu doğruladığı, davacı tarafın göstermiş olduğu bu iyi niyet tutumuna rağmen, davalı şirket bu sefer, davacının göndermiş olduğu Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin faturaları iade etmek istediğini ve bunlara ilişkin hiçbir ödeme yapmak istemediğini ifade ettiğini, dava tarafın fuar organizasyonu için davalının talep ettiği ve görev tanımına giren tüm çalışmaları düzgün ve eksiksiz şekilde yerine getirdiği, davalının ise Nisan ayı hariç, başkaca ödeme yapmak istemediği, davacı şirketin bütün taleplerine rağmen ödeme yapmayı reddettiği, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ait faturalara 02.09.2016 tarihinde e-fatura üzerinden iade faturaları gönderdiği bunun üzerine davacı tarafın …Noterliğinin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile iade edilen faturalara itiraz ettiği, ardından davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış ancak davalı şirketin icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini beyan etmiş, sonuç olarak; Davalı/borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı İtirazın İptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden ve takibin durmasına sebep olan Davalı/Borçlunun, takipteki alacak miktarının %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine, karar verilmesini talep edilmektedir.
Davalı vekili tarafından verilen 21.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taralar arasında 01.04.2016 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeye içeriğine göre, davacı şirketin davalı müvekkil firmaya “Medya İletişim Danışmanlığı ” hizmeti vereceği, ancak davacı şirketin dava dilekçesinde belirtilenlerin aksine, bu sözleşme kapsamındaki edimlerinin hiçbirini yerine getirmediği, davacının edimleri yerine getirmemesi nedeniyle oluşan olumsuzlukları bertaraf etmek adına tüm işleri davalının kendisinin üstlendiği, davacı ve müvekkil firma arasında sözleşme imzalandığı tarih de dâhil olmak üzere bugüne kadar basına yansımış tüm çalışmaların davalı firma organizasyon ekibinin networkleri sayesinde gerçekleştirildiği, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeyen, sözleşme kapsamında davacıdan hizmet alamayan davalı firmanın da davacı şirkete iade faturası kestiği, hususları beyan etmiş, sonuç ve istem olarak, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 17.437.-Tl asıl alacağa ticari faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26.09.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 30.09.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17.10.2018 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı kayıtlarına göre, Davacının Davalıya kestiği takibe konu faturaların toplam bedelinin 17.700,00 TL, Davacının Davalıdan hesap alacağı bakiyesinin 01.07.2016 tarihi itibariyle 17.457,80 TL olduğu, Davalının, fatura bedellerini ödememe konusunda haklı bir sebebinin bulunmadığı, Davacının Davalıdan talep edebileceği toplam alacak tutarının, Davacının talebi ile bağlı kalınarak ve hesap bakiyesi ile de uyumlu olarak 17.457,80-TL anapara ve 473,54 TL ticari faiz olmak üzere, Dava tarihi itibariyle toplam 17.931,34 TL olarak hesaplandığı” belirlenmiştir.
Bu rapora yapılan davalı itirazı üzerine itirazın değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkilere verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.06.2019 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Kök Raporda yapılan tespitleri ve ulaşılan sonuçlan değiştirmeyi gerektirecek nitelikte ek bir bilginin veya belgenin dosyaya girmediği, Davalı tarafın itiraz dilekçesindeki iddialarının, esas olarak, Kök Raporumuzda denetime elverişli ve ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiği ve ek bir değerlendirmeyi gerektiren bir itirazın mevcut olmadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketin halkla ilişkiler hizmeti veren bir şirket olup, şirketlere aylık danışmanlık bedeli karşılığında, marka konumlandırma, hedef kitlelere yönelik stratejik planlama, kurumsal iletişim ve pazarlama projeleri geliştirme, düzenli medya ilişkilerini tesis etme, kriz iletişimi stratejilerini belirleme ve basın bülten metinlerini hazırlama gibi hizmetler veren bir şirket olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirketin ise Fuar organizasyonları düzenleyen bir şirket olup, Eylül ayında gerçekleştirecekleri ‘‘…” isimli fuar kapsamında; 6 ay sürecek bir çalışma ile halkla ilişkiler, sosyal medya vb. hizmetler için davacı ile 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde anlaştığını, taraflar her ne kadar 6 ay sürecek bir çalışma için anlaşmışlardır.
Taraflar arasında imzalan sözleşme uyarınca davalı Kuruluşu iletişim hedeflerine ulaştırmak üzere oluşturulan stratejik medya iletişim yaklaşımı doğrultusunda, mesajların, kurum sözcüleri tarafından, hedef kitle ve sosyal paydaşlara doğru zamanda ve etkili biçimde iletilmesini sağlamak üzere; medya stratejisinin belirlenmesi, planlamanın oluşturulması ve uygulama çalışmalarını içerir. Medya ilişkileri hizmeti şu aşamalardan oluşmaktadır; Medya ilişkileri stratejisinin belirlenmesi, Belirlenen strateji doğrultusunda medya planının oluşturulması, Basın bülteni, basın açıklaması, basın kiti gibi basma yönelik yazılı çalışmaların hazırlanması ve gerektiğinde servis edilmesi ve medyada yer almasını sağlama. Sasının davet edildiği etkinliklerde basm listelerinin hazırlanması, basın arama ve takibinin yapılması, basın katılımının koordine edilmesi, Sözcüler ile özel röportajların, basın ziyaretlerinin vb. organize edilmesi, Özel haber çalışmalarının planlanması ve koordinasyonu, Basın ile Kuruluş arasında sürekli ve düzenli bilgi alışverişinin sağlanmasıdır.
Davacı şirketin, Davalı şirket ile aralarında imzalanan sözleşmede yer alan hususları yerine getirmek için çaba sarf ettiği Ayrıca, Davalı şirketin de Davacı şirkete, sözleşme koşullarım yerine getirmediğine yönelik herhangi bir ihtarını ya da uyarısını İçeren bilgi, dava dosyasındaki yazışmalarda yer almamaktadır. Bu itibarla, Davalı firmanın, fatura bedellerini ödememede haklı bir sebebinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Danışman 6 Ay boyunca …’a verdiği medya danışmanlığı hizmetleri için aylık 5.000.-TL den Toplamda 30.000.-Tl talep eder, bu ücrete Katma Değer Vergisi dahil değildir. Kuruluş her ay Aylık Ödemesini 5.000.-Tl Danışmanın belirttiği Banka Hesap Numarasına ödemeyi gerçekleştirir. … ve … arasında imzalanacak olan sözleşme 01 Nisan 2016 tarihinden itibaren başlayarak 6 aylık süreci kapsar.
Davacı muhasebe kayıtlarına göre, Davacının Davalıdan alacağı olarak 01.05.2016 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 5.900,00 TL; 01.06.2016 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 5.900,00-TL, 01.07.2016 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 5.900,00 TL olmak üzere ödenmemiş üç adet ödenmemiş fatura toplamı olarak, 17.700,00- TL Davacı alacağının oluştuğu Davacı kayıtlarından anlaşılmaktadır. Cari hesapta fazladan yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının alacak bakiyesinin 17.457,80-TL olduğu belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 17.457,80-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 3.491.-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 17.457,80-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine,
% 20 icra inkar tazminatı 3.491,-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.192,54-TL nin peşin alınan 298,14-TL den düşümü ile kalan 894,40-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 331,64-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.428,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …