Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1183 E. 2019/49 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1183 Esas
KARAR NO : 2019/49 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 15.12.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Taraflar arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan cari hesap ve faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğu, davalının cari hesap borcunu ödememesi üzerine davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyan etmiş, sonuç olarak; davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas saylı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 01.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin mevcut kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve araştırma neticesinde cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak davacı şirketçe belirtildiği şekilde herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiği, yapılan inceleme neticesinde davalı şirketin davacıdan 427,65-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, her ne kadar davacı şirket tarafından cari hesap ve faturalardan kaynaklı ticari alacağın mevcut olduğu ifade edilmiş ise de, davacı tarafından taraftar arasındaki ticari ilişkiye tamamen aykırı olarak herhangi bir şekilde mal veya hizmet söz konusu olmamasına rağmen kur farkından kaynaklı e-fatura düzenlendiği ve davalıya gönderildiğini, müvekkili davalı şirket tarafından da bahsi geçen kur farkına ilişkin faturaların kendisine gönderilmesi üzerine …. Noterliğinin 30.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kur farkına ilişkin faturalara karşı e-iade faturaları düzenlendiği ve davacı şirkete gönderildiğini, icra takibine konu yapılan 16.11.2016 tarihli, 23.817,75-TL tutarlı faturanın ise davalı kayıtlarında mevcut olmadığı ve iş bu dayanak faturaya ilişkin olarak herhangi bir bilgisi bulunmadığını beyan etmiş, sonuç olarak; müvekkili şirkete yönlendirilen davanın öncelikle, yetkili mahkemede açılmadığından dolayı HMK madde 6 gereği yetki yönünden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 23.817,75 Tl asıl alacağa birikmiş Reeskont- Avans faizi tutarı 54,81 Tl ile birlikte toplam 23.872,56 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 30.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 01.12.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 04.01.2019 tarihli 13 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Kur farkı faturası ile oluşan Davacı alacağına karşılık Davacının kestiği kur farkı faturası bedelini, sözleşmesel yükümlülükleri sebebiyle, Davalının ödemekle yükümlü olduğu, Davacının huzurdaki talebinin, kestiği kur farkı faturaları ile ilgili bir talep olmadığı, hesap alacağına dayalı bir talep olduğu, Davacının kur farkı faturası sebebiyle oluşan, kendi kayıtlarına göre 24.245,40-TL fatura alacağından, Davalıya olan 427,65-TL borcu düşüldükten sonra kalan 23.817,75-TL alacağı, kanaatimizce geçerli bir alacak olmakla birlikte, bu alacağın icra takip talebinden bağımsız olarak talep edilebilirliği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasında 10.01.2013 tarihli ve 04.03.2015 tarihli olmak üzere 2 adet satış Sözleşmesi İmzalandığı, sözleşmelerde satışa konu mal bedellerinin Euro cinsinden belirlendiği ve Davacı tarafından kur farkı alacağı talep edilebileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Her İki taraf kayıtlarına göre, Davacının Davalıya 01.09.2016 da 427,65-TL borcu var iken Davacının 18.11.2016’da kestiği 24.245,41-TL lık faturayı 16.11.2018’de (kesmeden iki gün önceki tarihte 24.245,40-TL üzerinden) kayıtlarına alarak kendi hesaplarında Davalıdan (24.245,40-TL – 427,65-TL =) 23.817,75-TL anapara alacağı oluşturduğu davalı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmiştir.
Davacının 18.11.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası ile oluşan bu bakiye üzerinden, Davacının, 24.11.2016’da takip talebi başlattığı ve bu takip talebinde faiz vade başlangıcını 16.11.2016’dan başlattığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen iki satış sözleşmesinde mal satış bedellerinin Euro üzerinden tespit edildiği, Davacı tarafından düzenlenen 18.11.2016 tarihli kur farkı faturasının taraflar arasındaki sözleşmeye dayanarak düzenlenmiş geçerli bir fatura olduğu anlaşılmaktadır. Davacının kestiği ilk faturaya davalının itiraz mahiyetinde olarak, aynı konu ve tutarda iade faturası ile karşılık vermesi ve bunun iki defa daha tekrarlanması sonuncunda, muhasebe kayıtlarında 31.12.2016 tarihi itibariyle Davacının Davalıya 427,65-TL borçlu olmaya devam ettiği kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Her iki taralında yukarıda yer alan faturaları defterlerine kayıl ettikleri, davalı şirket tarafından e-defter sistemi üzerinden kur farkı faturalarına karşı 8 günlük itiraz süresi içinde itiraz edildiği ancak elektronik ortamda düzenlenmiş faturaların temel fatura veya ticari fatura olmasına göre ret işlemleri özellikler arz etmekte olmakla, her hal ve takdirde bu işlemin TTK’da belirlenmiş 8 günlük süre içerisinde yapılması ile itiraz hükmünün doğacağı, aksi halde “İtiraz’’ gayesiyle düzenlenen faturanın yeni bir fatura olarak dikkate alınabileceği kanaatine varılmıştır. Kur farkı faturası ile oluşan davacı alacağına karşılık Davacının kestiği kur farkı faturası bedelini, sözleşmesel yükümlülükleri sebebiyle, Davalının ödemekle yükümlü olduğu tartışmasızdır.
Davacının kur farkı faturası sebebiyle oluşan, kendi kayıtlarına göre 24.245,40-TL fatura alacağından, Davalıya olan 427,65-TL borcu düşüldükten sonra kalan 23.817,75 TL alacağının bulunduğu saptanmıştır.
Her ne kadar davacı davasını açarken itirazın iptali olarak açmış ise de davacı vekili son oturum tarihi günü davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Bu ıslah dilekçesi duruşmada davalıya tebliğ edilmiş, davalı kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur
Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere itirazın iptali olarak açılan bu dava ıslahla alacak davasına dönüştürüldüğünden davanın kısmen kabulü ile 23.817,75-TL nin avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın Kısmen Kabulü ile 23.817,75-TL nin avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.626,99-TL nin peşin alınan 407,69-TL den düşümü ile kalan 1.219,30-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 441,19-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 759,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 757,76-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.858,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 54,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde Taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2019

Katip …

Hakim …