Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1179 E. 2019/562 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1179 Esas
KARAR NO: 2019/562

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/12/2016
KARAR TARİHİ: 12/06/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalının kiralamış olduğu fuar stand alanının dekorasyonu, imalat ve montajı işini üstlenerek yerine getirdiğini, iş bedelinin 63.000,00-TL + KDV= 74.340,00-TL olduğunu, davalının fuar işine müvekkilinin edimini yerine getirmesi sayesinde girebildiğini, seramik taşınmazı sunta kesimi ve nakliyesi için 2.699,84-TL , fuar bitimi moloz temizliği için ise 826,00-TL bedelli fatura düzenlenerek karşı tarafa teslim edildiğini beyanla ödenmeyen bakiye tutarın tahsili için başlatılan takibe yöneltilen itirazın iptalini %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili, yetkili mahkemelerin Sakarya mahkemelerinin olduğunu, davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığı gibi teslim olgusunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini ayrıca cari hesap ilişkisine dayalı alacak isteminin likit olmayacağını, istemin zaman aşımına da uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı zaman aşımı def’inde bulunmuş olup, uyuşmazlığın niteliği nazara alınarak TBK’nın 147/6 bendi uyarınca icra takibinin 5 yıllık zaman aşımı süresi içinde yapıldığı anlaşıldığından buna ilişkin savunma yerinde görülmemiştir. Diğer yandan karşılıklı iddia ve savunmalar gözetilerek ticari ilişki tarafların kabulünde olduğu sabit görülmekle sözleşmenin 8. maddesindeki yetki şartı uyarınca HMK’nın 17. maddesi gözetilerek yetki itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.
Esasa yönelik taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, teşhir, stant malzemelerinin davacı tarafından davalıya teslim edilerek kurulum ve montajın yapılıp yapılmadığı, fuar sonrası takip konusu fatura içeriği uyarınca toplama ve temizleme işlemlerinin davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan şekilde yerine getirilip getirilmediği konularında toplanmaktadır.
Her iki taraf imza ve kaşelerinin bulunduğu 11/04/2011 tarihli “sözleşme” başlıklı 3 sayfadan ibaret sözleşmenin konusunu … İnş. Sunulmuş olan 05/04/2011 tarihli fiyat teklifinde ve fiyat ekindeki stant tasarımlarında gösterilen malzemelerin aynı özelliklerde ve resimde gösterildiği şekilde sözleşmeye taraf olan her iki taraf yetkililerinin 05/04/2011 tarihinde karşılıklı görüşmelerinde anlaşmaya varılan 63.000,00-TL + 11.340,00-TL KDV bedel ile imal edilmesini ve montajının yapılmasını kapsadığı görülmektedir. Davacı firmanın imal edeceği stant malzemelerinin yapı 2011 fuarı 27/04/2011 saat 09:00’a kadar yapılarak teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Yine aynı sözleşmenin 6. maddesinde ise TBK’nın 90 ve devam eden maddeleri anlamında kesin vadeye bağlanarak ödeme planı kararlaştırıldığı görülmektedir. Takip konusu alacak da 11/04/2011 tarihli sözleşme gereğince ödenmeyen bakiye 3.865,84-TL asıl alacak, 4.097,79-TL akdi aylık %2 işlemiş faiz tutarının tahsiline ilişkindir.
Davalı cevap dilekçesinde hizmeti almadığını belirtmiş ise de davacı tarafından sunulan 20/02/2017 tarihli replik dilekçesinde ise karşı tarafın çek ile kısmi ödeme yaptığı ileri sürülmüştür. Bilindiği üzere kısmi ödeme malın ya da hizmetin alındığına karine teşkil eder. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2007/2400 Esas, 2007/7281 Karar sayılı 09/07/2007 tarihli emsal içtihadı) Zira, havalede ya da sair ödeme türünde aksi bir kayıt yoksa tediye amaçlı tediye amaçlı olduğuna karine teşkil eder. Dolayısıyla öncelikle bu iddia ve savunma üzerinde durulması gerekmiştir.
Davalının bulunduğu yer Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine talimat yazıldığında davalı defterleri muhasip bilirkişi marifetiyle incelenmiş olup, davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına göre davacıya takip konusu tutarla tıpatıp örtüşür miktarda 3.865,84-TL asıl alacak borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı defterleri yönünden de mahkememizce bizzat yaptırılan muhasebesel inceleme sonucunda da takip konusu alacak, davalı kayıtları ile davacı defterlerinin de ötüştüğü görülmektedir. Sektörel yönden yapılan tetkikte ise, fuar standının resimleri ile edimin yerine getirildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış ise de fuar katılım listesinde davalının isminin bulunduğu, fatura borcunun da büyük kısmının ödendiği anlaşıldığından ayrıca davalının aleyhine delil teşkil edecek kendi defter kayıtları da nazara alınarak dava konusu alacağın sabit olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporlarında temerrüt ihtarnamesine rastlanmadığından bahisle işlemiş faiz hesabı yapılmamış ise de, yukarıda da belirtildiği üzere sözleşme de kesin vade teşkil edecek nitelikte ödeme planı kararlaştırıldığından bu tarihlerden itibaren, özellikle son ödeme tarihinden takip tarihine değin 6. madde uyarınca aylık %2 gecikme faizi istenebileceği kararlaştırıldığından faiz talebi mahkememizce yerinde görülmüştür. Mahkememizce yapılan re’sen hesaplamada da akdi faiz miktarına uygun olarak işlemiş faiz tutarı talep edildiği anlaşıldığından faiz talebinin de kabulü gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile takip talebindeki kayıt ve şartlarla takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmakla %20 inkar tazminatı 1.538,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 543,99-TL harçtan peşin alınan 96,18-TL harcın mahsubu ile, bakiye 447,81-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 701,30-TL posta ve tebligat masrafı, 1.500,00- TL bilirkişi masrafı, 125,38-TL harç gideri olmak üzere cem’an 2.326,68-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*