Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1175 E. 2019/1260 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1175
KARAR NO : 2019/1260
ASIL DAVA : İtirazın İptali
KARŞI DAVA : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ : 02/01/2013
KARŞI DAVA T. : 14/03/2013
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalıya verdiği kargo hizmeti nedeniyle davalıdan faturaya dayalı 1.289,60 TL alacağı olduğunu ve davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise, müvekkili tarafından geç teslim yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, kaldı ki geç teslim yapıldığının kabulü halinde bile sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında kargo taşımacılığı hizmeti karşılığında bir sözleşme imzalanmış olup, davacının taahhütlerini yerine getirmediği gibi, müvekkilini geç taşıma nedeniyle zarara uğrattığını savunarak, asıl davanın reddi ile davacı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, karşı davada ise, müvekkiline ait aracın Almanya’da arızalandığını, arızalanan parçanın tamirinin mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine Türkiye’den yedek parça temin edildiğini ve yedek parçanın en kısa sürede ulaştırılması için davacı ile anlaşma yapılarak 06/02/2012 tarihinde, en geç 07/02/2012 tarihinde saat 12.00’de aracın bulunduğu yere ulaştırılmak üzere teslim edildiğini, müvekkilinin Belçika’dan yedek parçanın teslim edileceği gün ve saatte Türk tamirci getirdiğini, davacı ile görüşmeler yapıldığını, mailler gönderildiğini ve durumun aciliyetinin izah edildiğini, arızalanan aracın üzerinde yük bulunduğunu, yük alıcısı tarafından sürekli gecikme nedeniyle arandıklarını, buna rağmen taahhütlerinden 3 gün sonra halen teslim edilmeyip, davalının Almanya şubesinde tutulması üzerine araç şoförünün taksi tutarak şubeden teslim almak zorunda kaldığını, davalının taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, araçtaki yükün geç tesliminden dolayı alıcıya ödenmek zorunda kalınan tazminat hakkı saklı kalmakla, 2240 Euro karşılığı 5.275,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava ise, taşımada gecikme nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 07/07/2014 tarihli kararı ile, iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, davalının itirazın iptali ve takibin 1.289,60 TL üzerinden, bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili için devamına, icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine, karşı davanın ise, kısmen kabulü ile, davalının emtiayı konşimentoda “9:00 Express” olarak belirtildiği halde, 3 gün sonra teslim etmesi nedeniyle, şoförün otelde 3 gün konaklayacağı ve yemek yiyeceği kabul edilerek takdiren 3 günlük yemek ve konaklama ücreti ile UND bekleme ücreti fiyatları uyarınca tespit edilen 1.245,00 TL’lik gecikme ücreti olmak üzere toplam 2.292,43 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı 11/05/2016 günlü bozma ilamı ile; karşı davada, hava yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ve gecikme dolayısıyla uğranılan zararın tazmini talep edildiğine göre, somut uyuşmazlığa olay tarihi itibariyle uygulanması gereken Montreal Konvansiyonu olduğu, bu Konvansiyon uyarınca taşıyıcının gecikmeden sorumlu tutulabilmesi için gecikme dolayısıyla bir zarar meydana gelmesinin gerektiği, ayrıca, taşıma süresinin ne kadar aşıldığının da burada öneminin olmadığı, tazminatın miktarı meydana gelen gecikme dolayısıyla davacının uğradığı zarara göre belirleneceği, Montreal Konvansiyonunda zararın tespitine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, genel hükümler uyarınca, zarar gecikme olmasaydı davacının malvarlığının bulunacağı durum ile gecikme sonrasında bulunduğu durum arasındaki fark dikkate alınarak tespit edileceği, ayrıca anılan Konvansiyon hükümleri uyarınca ve olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurulduğunda davalının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğu, bu Konvansiyona göre sorumlu olduğu miktarın tespiti gerekirken Montreal Konvansiyonu hükümleri değerlendirilmeksizin, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı belirtilerek dosyamız bozulmuştur.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış olup, taraflardan bozmaya karşı diyecekleri sorulmakla bozmaya uyularak karar içeriğine göre yargılama devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamında da değinildiği üzere gecikme zararlarının ve bu zarardan davacı karşı davalının sorumluluğunun değerlendirilmesi gereklidir. Dosyada mevcut son rapora göre davalı karşı davacının 5.190,75 TL gecikme zararı mevcuttur. Davalı karşı davacı taşıma işiyle iştigal etmekte olup, karayolu taşıtının arızası sebebiyle beklemede kalmış ve arızanın giderilmesi için gereken malzeme taşımasını da davacı karşı davalı gecikmeli yaptığından bekleme ve gecikmenin yol açtığı zarar söz konusudur. 06/02/2012 tarihinde alınan yük 07/02/2012 tarihinde ulaştırılamayarak 3 günlük gecikme söz konusu olmuştur. Bu gecikmenin sebebi araç arızasında yedek parçanın zamanında temin edilememesinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu malzemelerin 3 günde taşınması, gümrüklemenin yapılması ve gönderilene ulaşması makul bir süredir. Nitekim bu husus taraflar arasındaki elektronik yazışmalar ile de teyit edilmektedir. Yani gecikme gümrük kaynaklı olduğundan davacı karşı davalının kusurundan söz edilemez. Montreal Konvansiyonu’nun 16 ve 19.maddeleri gereğince beklemeden kaynaklı zarardan davacı karşı davalının kusurlu ve sorumlu tutulması düşünülemez.
Kaldı ki, yükü teslim alan davalı karşı davacı 21 gün içerisinde zarar ve ziyan bildirimini taşıyıcıya iletmemiştir. Sonuç olarak söz konusu gecikme ve zararın gümrük işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmakla davacı karşı davalının sorumlu olamayacağı, kaldı ki 21 günlük hak düşürücü süreninde geçtiği anlaşılmakla karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Asıl davanın KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; 1.289,60-TL asıl alacağın takip tarihinden evvel 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına,
2-İnkar tazminat isteminin reddine,
Birleşen davanın REDDİNE,
ASIL DAVADA:
3-Alınması gereken 88,09 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile, bakiye 66,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 21,15 TL peşin harç, 21,15 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 42,30 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 1.289,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 324,90 TL posta ve tebligat masrafı, 1.100,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.424,90 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafıın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
8-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 90,10 TL harçtan mahsubu ile, artan bakiye 45,70 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı karşı davalıya talep ettiğinde iadesine,
9-Davacı karşı davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı karşı davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya ödenmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*