Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1174 E. 2019/696 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1174 Esas
KARAR NO: 2019/696 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/12/2016
KARAR TARİHİ: 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 13.12.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Davalı Şirketin müvekkili ve kardeşi … ’a ait aile şirketi iken 2010 yılında müvekkilinin hisselerini oğluna devrettiği, diğer ortak … ‘ın ise hisselerini oğlu ve üçüncü kişilere devrettiği, aile şirketi vasfını koruyan şirketin Eylül 2014 ayına kadar sorunsuz çalıştığını, müvekkili tarafından üretilen şarapların yüksek ÖTV ve KDV nedeniyle konsinye irsaliyeler ile muhataba teslim edildiği ve satış yapıldıkça satış faturalarının dönemsel olarak düzenlendiği, şirket merkezinde ortak tutulan muhasebedeki irsaliye koçanları ele geçirilerek davalı şirkete teslim edilen konsinye ürünlerin müvekkili tarafından iade alınmış gibi eski tarihli irsaliyeler düzenlendiği, müvekkili tarafından fark edilmesi üzerine iptal edilmesinin sağlandığını, bu durum üzerine davalı yedinde bulunan yaklaşık 214.000 şişe konsinye şarabın iadesi için müvekkili tarafından Gaziosmanpaşa Noterliği’nden 27.10.2014 tarihi ile ihtarname çekildiği, davalı tarafından konsinye ilişkisinin inkar edildiğini, çalınan irsaliyelerle ilgili olarak davalı şirket yetkilisi …’ın Gaziosmanpaşa… Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dosyası ile yargılanmaya devam edildiği, bu irsaliyelerle ilgili zayi davasının da İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, çalınan irsaliyelerle ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından açılan bir kısım fatura ve irsaliyelerle ilgili zayi davasının devam ettiğini, davalı yedinde olduğu bahisle dava konusu edilen 214.000 adet şişe şarabın … tarafından verilen bandrol ve davalı şirket çalışanlarının el yazısı listeler ve fiktif irsaliye içerikleriyle de sabit olduğunu, müvekkilinin stoklarında görülen bartdrollü ürünleri faturaya bağlayıp KDV ve ÖTV ödemeden …’dan yeni imalatlar için bandrol temin edemediğini beyan etmiş, sonuç olarak; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı yedindeki 214.000 şişe şarap için müvekkilinin doğmuş 90.000 -TL zarar ziyanının işlemiş ve işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline, dava konusu ürünler için müvekkili tarafından …’dan alınan bandroller sebebiyle müvekkilin maliyeye karşı tahakkuk eden ve ödemekle yükümlü olduğu ÖTV miktarı yönünden konsinye ürünlerin mahkemece sabit görülmesi neticesinde karar tarihi itibariyle güncel ÖTV’nin ve ürün bedeli + ÖTV üzerinden hesaplanacak %18 KDV için de fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 -TL’nin de davalı yandan işlemiş ve işleyecek avans faizi ile tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 24.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin 2011-2013 yıllarını kapsaması nedeniyle TBK 72. ve 82. Maddeleri uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde 214.000 şişe şarap konsinye verildiğini iddiasını ispata yarar hiçbir somut delil ortaya koyamadığını, müvekkili şirkete davacı tarafindan herhangi bir konsinye mal teslim edilmediği gibi taraflar arasında konsinye ilişkisi bulunmadığını, … tarafından keşide edilen 27.10.2014 tarihli ihtarnamede sadece teslim edilen şişe adedi ve cinsinden bahsedildiği, ancak bu teslimlerin kime, ne zaman ve ne suretle gerçekleştirildiğinin belirtilmediğini, müvekkili şirket müdürü Tunç Kutman tarafından …Noterliğinin 05.11.2014 tarihli cevabi ihtarnamesi ile bu mesnetsiz iddialara cevap verildiği halde dava dilekçesinde bu ihtarnameden bahsedilmediğini, sevk irsaliyelerinde malın konsinye olduğunun belirtilmesi ve her iki tarafin da imzası bulunması gerekirken davacı tarafça delil olarak sunulan belgelerde imza bulunmadığını, konsinye mal tesliminde mal teslim eden ve mal teslim alan tarafların bu işlemleri ticari defterlerine kaydetmesi gerekirken davacı tarafın defterlerinde davacı tarafin konsinye teslime ilişkin hiçbir kaydın yer almadığını, alınacak olası zayi belgelerine istinaden dava edilmeye çalışılan borcun müvekkili şirket bilançolarında yer almadığını beyan etmiş, sonuç olarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/10/2017 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek, 100.000-TL den 200.000-TL ye yükseltmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 18.09.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı ve Davalı ticari defter ve kayıtlarının 25.05.2018 tarihli inceleme gününde Mahkemeye ibraz edilmemesi nedeniyle davacı ile davalı arasında konsinye ilişkisi bulunup bulunmadığı, Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği ürünlerin davalıya konsinye olarak teslim edilip edilmediği, bu yönde tarafların ticari defterlerinde kayıt bulunup bulunmadığı hususlarında herhangi bir tespit yapılamadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu raporda eksikliği saptanan kısımların tamamlanarak tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilerek dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.02.2019 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Mahkemenin 23.10.2018 tarihli duruşma tutanağı ile verilen görev çerçevesinde, Davalı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, Davanın konusunu teşkil eden konsinye mal teslimleri ile ilgili bir işlem kaydına veya bilgiye davalı şirket defterlerinde rastlanmamış olup, taraf vekilleri ve temsilcileri ile inceleme sırasındaki görüşmeler sonucunda, dava konusu konsinye mal teslimleri konusunda davalı şirket defterlerinde bir kayıt bulunmadığı kesin kanaati bilirkişiliğimizde oluşmuştur.” Kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava da Davalı Şirketin davacı ve kardeşi … ’a ait aile şirketi iken 2010 yılında davacı müvekkili …’ın hisselerini oğluna devrettiği, diğer ortak …’ın ise hisselerini oğlu ve üçüncü kişilere devrettiği, aile şirketi vasfını koruyan şirketin Eylül 2014 ayına kadar sorunsuz çalıştığı yan beyanlarından anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından üretilen şarapların yüksek ÖTV ve KDV nedeniyle konsinye irsaliyeler ile muhataba teslim edildiği ve satış yapıldıkça satış faturalarının dönemsel olarak düzenlendiği, şirket merkezinde ortak tutulan muhasebedeki irsaliye koçanları ele geçirilerek davalı şirkete teslim edilen konsinye ürünlerin davacı tarafından iade alınmış gibi eski tarihli irsaliyeler düzenlendiği, bu durumun davacı tarafından fark edilmesi üzerine iptal edilmesinin sağlandığını. Bu durum üzerine davalı yedinde bulunan yaklaşık 214.000 şişe konsinye şarabın iadesi için davacı tarafından Gaziosmanpaşa Noterliğinden 27.10.2014 tarihi ile ihtarname çekildiği, davalı tarafından konsinye ilişkisinin inkar edilmiştir.
Çalınan irsaliyelerle ilgili olarak davalı şirket yetkilisi …’ın Gaziosmanpaşa…Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dosyası ile yargılanmaya devam edildiği, bu irsaliyelerle ilgili zayi davasının da İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, çalınan irsaliyelerle ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket tarafından açılan bir kısım fatura ve irsaliyelerle ilgili zayi davasının devam ettiğini, davalı yedinde olduğu bahisle dava konusu edilen 214.000 adet şişe şarabın … tarafından verilen bandrol ve davalı şirket çalışanlarının el yazısı listeler ve fiktif irsaliye içerikleriyle de sabit olduğu. Davacı stoklarında görülen bandrollü ürünleri faturaya bağlayıp KDV ve ÖTV ödemeden …’dan yeni imalatlar için bandrol temin edemediğini beyan edörek bu kısmi tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece 6100 sayılı Yasanın 222. Maddesi gereğince taraf vekillerine, ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve kayıtlarını sunmaları için inceleme gününe değin kesin süre verilmesine; verilen kesin süre içerisinde defter ve kayıtlar sunulduğu takdirde incelemenin Mahkeme kaleminde 25.05.2018 tarihi ve 14.00 saatinde yapılmasına karar verilmiştir. BUbkişUiğimizce 25.05.2018 tarihinde Saat: 14.00 itibariyle Mahkeme Kaleminde Davacı ve Davalı Vekillerinin ticari defter ve kayıtlanın ibraz etmeleri beklenmiş; ancak Mahkemenizin 25.05.2018 tarihli Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağından da görüldüğü gibi Davacı ve Davalı Vekilleri, inceleme için Mahkeme Kalemine gelmiş olmakla birlikte Davacı ve Davalının defter ve kayıtlarını ibraz etmemişlerdir.
Davalı Vekilinin Mahkemenin 20.03.2018 tarihli ara kararına ilişkin 03.04.2018 tarihli Dilekçesinde delil listesi sunulmuş olup “1- Her iki tarafa ait ticari defterler (yapılacak incelemede dava konusu taleplere dair her iki tarafı da tüm defterlerinde bir kayıl bulunup bulunmadığının tespiti talep olunur, tlgili delil (9) notu arar karar gereği 25.05.2018 tarihinde yapılacak incelemeye kadar mahkemeye sunulacaktır.) ” denilmektedir.
Davacı Vekilinin Mahkemenin 20.03.2018 tarihli arar karan uyarınca 03.04.2018 tarihli Dilekçesinde delil listesi sunulmuş olup; “Dava konusu uyuşmazlık, 2013 ve 2014yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi gerektirmektedir. Müvekkile ait 2014 yılı defterleri çalınmış olup, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile 23.03.2017 tarihinde zayi belgesi verilmiştir. İlgili diğer yıllara ait defterler müvekkilin işletmesinde 2017 Eylül ayında çıkan yangında yanarak zayi olmuştur. İşte bu nedenle, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile açılmış zayi davası halen derdesttir.
Taraflarca Davalı kayıtlarına yansıtılmayan bir işlem sebebiyle talep ve beyanlarda bulunulma ihtimali dikkate alınarak, her iki tarafça dosyaya sunularak veya Bilirkişice ibraz edilerek belgelendirilmeyen kayıt dışı muhtemel bir işlemin varlığı halinde ise bu konuda Bilirkişice bir tespit veya değerlendirme yapma imkânı bulunmamaktadır.
Bu durumda davacı davasını kanıtlayamamış olup açılan bu davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin ve ıslahla alınan 3.415,55-TL den düşümü ile kalan 3.371,15-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 167,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 17.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …