Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1172 E. 2020/110 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1172 Esas
KARAR NO : 2020/110 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 29.06.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilleri … ve …’nın müşterek çocuğu olan …’nın evlerinin önünde 26.08.2014 günü oyun oynarken davalı …’nin idaresinde bulunan … plakalı araçla yaptığı kazada ölümüne sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında soruşturma başlatıldığını, … Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda …’nin asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen kaza sonucu müvekkillerinin çocukları …’in desteğinden yoksun kaldıklarını beyan etmiş, dilekçesinde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00TL destekten yoksunluk tazminatı ve yaşanılan üzüntü keder nedeniyle 125.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta vekilinin vermiş olduğu 15.08.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 17.09.2013-2014 vadeli … no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacı taraf, ZMM genel şartlar, KTK 99. Madde ve KTK 97. Madde dikkate alındığında usule aykırı olarak dava açıldığını, bu sebeple davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, davacıların Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitininin gerektiğini beyan etmiş, dilekçesinde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’ye usulüne uygun tebligat yapıldığı, ilgili davalıların davaya süresi içinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, davalılar vekilinin dosyaya vekalet sunduğu görüldü.
İş bu dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar 30/06/2016 tarihli görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dosyamızda … Asliye Ceza mahkemesince Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince aldırılan 18.07.2019 tarihli kusur raporunun sunulu olduğu görüldü.
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 18.07.2019 tarihli kusur raporunda özetle; “Dava konusu ölümle biten kaza nedeniyle, davalı sürücü …’nin % 70 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın ise % 30 oranında kusurlu olduğu” belirlenmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve trafik kaza belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalılardan alacağı varsa saptanması için Aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer Bilirkişinin düzenlediği 17.01.2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 83.026,81-TL olduğu, Davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 51.503,73-TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 29.06.2016 tarihi diğer davalılar yönünden 26.08,2014 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu” Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacı şirketin traik kaza belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporu, bu rapordan sonra aldırılan Aktüer raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacılar … ve …’nın müşterek çocuğu olan …’nın evlerinin önünde 26.08.2014 günü oyun oynarken davalı …’nin idaresinde bulunan … plakalı araçla yaptığı kazada ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.
Meydana gelen bu kaza sonrasında davalı hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda …’nin % 70 oranında asli kusurlu, davacı …’ nın %30 oranında tali kusurlu olduğu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu kaza nedeniyle davacıların çocukları …’in desteğinden yoksun kaldıkları tartışmasızdır.
Kazayı yapan ve davalılardan …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç, 17.09.2013 – 17.09.2014 vadeli ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı yanlar arasında ihtilafsızdır.
20.10.2012 doğumlu olan müteveffa çocuk 26.08.2014 kaza ve vefat tarihi itibariyle (2) yaşında olup, P,M,F-1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (61) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (63) yaşına kadar yaşayacaktı.
Yüksek Yargı tayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu duruma göre müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa İdi aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek (18) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü aktif hayat süresi (42) yıldır.
Hak sahibi davacı anne … 01.07A 990 doğumlu ve kaza tarihi itibariyle (24) yaşındadır. Müteveffa kızının kaza tarihinden itibaren kendisine destek olmaya başlayacağı (16) yıl sonra ulaşacağı (40) yaşından itibaren RM.F-1931 İşaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü ve destek süresi (30) yıldır.
Hak sahibi davacı baba … 05.10.1977 doğumlu ve kaza tarihi itibariyle (37) yaşında olup, müteveffa kızının kaza tarihinden itibaren kendisine destek olmaya başlayacağı (16) yıl sonra ulaşacağı (53) yaşından itibaren P.M.F-1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü ve destek süresi (20) yıldır.
Müteveffa çocuk bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi, ilk orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra, muhtemelen (13) yaşından itibaren ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile ve işçi olarak ya da diğer değişik işlerde çalışmaya ve kazanç sağlamaya başlayacak; elde edeceği ücret ve kazançları da yasal asgari ücretlerin altında olmayacaktır.
Müteveffanın bilinmeyen dönem kazançları Yüksek Yargıtaym bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar dikkate alınarak işbu raporun tanzim tarihi itibariyle uygulanan 2.943,-TL. aylık brüt yasal asgari ücretten gerekli yasal kesintilerden sonra kalan 2.324,71 Tl net aylık yasal asgari ücret hesaba esas alınmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketin tarafından sigortalanmış olan araç sürücüsü %70 oranında kusurlu olduğundan %70 kusura isabet eden tutar davacılar yararına maddi tazminat olarak dikkate alınacaktır. Başka bir anlatımla %30 oranında kusur indirimi yapılmıştır.
… plakalı araç, 17,09.2013-17.09-2014 vadeli ve zeyilnameye bakılmaksızın 268.000,00-TL teminatlı ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır. Davacıların nihai ve gerçek maddi zararları toplamı 134.530,54 TL olup, 268.000,00 TL tutarındaki teminat limitinin altında kalmaktadır
Davalı sigorta şirketine dava öncesinde ihtarın hangi tarihte tebliğ edildiğine ilişkin belge bulunmamaktadır, Buna göre; …. ASH Mahkemesinde açılan ve görevsizlik kararı verilen davanın dava tarihi olan 29.06.2016 tarihi davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıcım teşkil edecektir. Diğer davalılar yönünden ise temerrüt başlangıcı haksız fiilin başlangıcı olan 26.08.2014 kaza tarihidir İşleyecek faiz talep ile bağlı kalınarak yasal faiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu durumda davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 83.026,81-TL olduğu, Davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 51.503,73 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı bilirkişi raporunun gelmesinden sonra davasını 20.01.2020 tarihli ıslah dilekçiesi ile ıslah ederek davalılara tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacı … için 83.026,81-TL , … için 51.503,73-TL olmak üzere Toplam 134.530,54-TL’ nin davalı Sigortadan dava tarihi olan 29.06.2016 den, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 26.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının talep ettiği manevi tazminatın, davacı anne …, baba … ve kardeş … için ayrı ayrı 5.000,00-‘er TL’den toplam 15.000,00-TL’nin davalı araç maliki … ve sürücü …’den alınarak 26.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın Kabulü ile davacı … için 83.026,81-TL, … için 51.503,73-TL olmak üzere toplam 134.530,54-TL’ nin davalı Sigortadan dava tarihi olan 29.06.2016 tarihinden den, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 26.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
Davacının talep ettiği manevi tazminatın, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 15.000,00-TL’nin davalı … ve …’den alınarak 26.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davacılara verilmesine, fazla istemin Reddine,
2- Karar ve ilam harcı 9.189,78-TL nin peşin ve ıslahla alınan 886,43 -TL den düşümü ile kalan 8.303,35-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 968,03-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 1.499,95-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5- Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 16.730,40-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6- Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacılara verilmesine,
7-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalılar … ve … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Davacıların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır