Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/111 E. 2019/180 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/111
KARAR NO : 2019/180
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 02/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Ve Otelcilik A.Ş., İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı olduğunu, merkez adresi … Mah. … Sok … Apt. No:… Sarıyer/İstanbul’da bulunduğunu, davacı şirket turizm alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, şube adresinin bulunduğu “Eskişehir … Mah. … Cad. … No: …” adresinde ticari faaliyetini idame ettiğini, davacı … şirketin kurucusu ve tek ortağı olduğunu, … Otel 210 yatak kapasitesi ile 4 yıldızlı, 6 farklı oda sınıfından oluşan ve normal odadan, başkan süitine kadar fiili donanıma sahip olan otelde yüzme havuzu ve ayrıca büyük ve tüm teknik donanıma sahip toplantı salonlarıda bulunduğunu, faaliyette bulunduğu kısa süre içinde almış olduğu başarı ve takdirlerden duyduğu özgüven ile güvenilirlik, konusunda yeterlilik, dürüstlük ve erdemlilikle kalitesi yüksek standartlarda faaliyette bulunan davacı şirketin hedefi; yakalamış olduğu geniş müşteri portföyünü kaybetmeden istikrarlı bir şekilde çalışmak ve onlarca kişiye ekmek kapısı olan işletmesinin devamlılığını sağlamak olduğunu, bu nedenlerle esas ile birlikte iflasın ertelenmesi ve tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca öncelikle şirket hakkında yapılacak ve yapılmış takiplerin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının, takas, mahsup, hapis, temlik uygulamalarının durdurulmasına, şirketin mal varlığı üzerinde üçüncü şahıslara devir açısından gerekli tedbirlerin alınmasına, şirketin takip borçlusu yada bir takipte 3. şahıs olarak bulunması hallerinde kendisine İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderilmeyeceğine, takip alacaklısı olduğu hallerde bu ihbarnameleri gönderebileceğine karar verilerek şirketin mevcut halinin alacaklılarının ve borçlu şirketin menfaatlerini korur tarzda muhafaza edilmesi için mahkememizce taktir edilecek her türlü tedbirin uygulanmasına, müvekkili şirketin borca batıklık dolayısıyla iflas halinin tespitine, müvekkili şirket hakkında verilecek iflas kararının 1 yıl süre ile ertelenmesine, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte; öncelikle şirketi idare eden yönetim kurulunun işlemlerini mahkememiz adına ve mahkememize kolaylık olması amacı ile denetleyecek ve onaylayacak kayyum atanmasına, şirketin mal varlığını teşkil eden gayrimenkullerin devrinin engellenmesi amacı ile tapu müdürlüğü ve ilgili sicillere tedbir konulmasına ve muhafaza tedbirlerinin alınmasına, ihtiyati hacizler, amme alacakları da dahil olmak üzere bütün icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamasına,ihtiyati tedbir kararının verilmesinden sonra şirket malları hakkında hapis hakkı uygulanmamasına ve muhafaza altına alınan menkullerin iadesine, haciz, ihtiyati haciz, haciz ihbarnamesi, hapis hakkı, temlik, protesto, karşılıksız çek şerhi verilmesi ve temerrüt gibi hukuki işlem, hak ve defilerin erteleme kararı ile birlikte şirket aleyhine kullanılmasının durdurulmasına, şirketi temsil eden yönetim kuruluna ve kayyuma şirketin günlük işlerini yürütmesi için ilgili mal ve hizmetlerin peşin veya vadeli olarak satın alınması, kamu borçlarının ödenmesi, yapılmış ve yapılacak olan sözleşmelerin uygulanmasını, ticari faaliyetlerini idame ettirmesi olan işlerin tamamlanması için yetki verilmesine, işletme sermayesini güçlendirmek amacıyla, bir kısım menkul ve gayrimenkul malların satılarak ve/veya kiralanarak değerlendirilmesi hususunda şirketi temsile yetkili yönetim kuruluna ve kayyuma yetki verilmesi, şirketi temsile yetkili yönetim kuruluna ve kayyum tarafından uygun görülecek periyodlarla faaliyet raporu ile mahkememize rapor verilmesini, iflasın ertelenmesi kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, … A.Ş şirketinin iflasının ertelenmesine ilişkindir.
Mahkememizin 08/02/2016 tarihli tensip tutanağı 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 18/04/2016 tarihli bilirkişi raporlarında özetle;
DOSYADA YAPILAN İNCELEME:
… Tapu Kaydı;
Dava konusu olup keşif ve bilirkişi heyetimize gösterilen taşınmazın, bulunduğu il, ilçe, semt, mevkii, imar durumu, konumu, yüzölçümü, ana arterlere, belirli alışveriş ve ticaret merkezlerine olan mesafesi, her türlü ulaşım, belediye ve diğer alt yapı hizmetlerinden yararlanma imkânları döviz-Türk Lirası piyasa koşulları, emlak alım satımındaki serbest piyasa alım satım değerleri, endeksler, endekslerdeki artışın bu bölgede gayrimenkul fiyatlarına ve kira paralarına yansıma oranı, bölgenin ihtiyaçlarına göre satış ve kiraya verilebilme kabiliyeti, emlak vergisi asgari beyan değeri, üzerinde bulunan yapının yapı ruhsatının olup olmaması, yapı kullanma izninin olup olmaması, 1999 depreminden önce veya sonra yapılmış olması, her türlü üstün ve eksik özellikleri, boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira geliri, ekonomik krizlerin ve DEPREMİN ETKİSİ, günün ekonomik koşulları, gibi taşınmazın değerine ( – + ) tesir edecek tüm faktörler göz önüne alınarak; İstanbul ili, … İlçesi. … mahallesi – pafta. … Ada. … parsel sayılı. 3.247.06 m2 miktarlı, arsa nitelikli taşınmaz ve üzenindeki 3 adet villanın toplam bedeli:1.968.875-TL’dir.1792/2397 hisse … A.Ş bedeli:1.472.000-TL’dir.
… Bina Tapu Kaydı:
Kıymet Takdiri istenilen gayrimenkulun: bulunduğu yeri, mevkii, alanı, imar durumu, taşınmazın bulunduğu yerin ana yola ve ulaşım merkezlerine olan yakınlığı parsel üzerinde bulunan binanın halihazır durumu, büyüklüğü ve kullanım alanı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı rayiçleri, getirebileceği yıllık gelir, civarda emsal olabilecek gayri menkullerde yapılan araştırma sonucu elde edilen serbest alım satım değerleri, satış tarihinde gayri menkullerin satış hızları ve ekonomide yaşanan kriz değere etki eden tüm faktörler ve tanımlama bölümünde izah edilen tüm özellikleri göz önünde alınmıştır. Bu değerlendirme; dava konusu taşınmazın kesif anındaki mevcut durumuna göre yapılmıştır.
…’deki taşınmazın bitmişlik oranı %66 dir. Değerleme buna göre yapılmıştır.
… – — Arsa (3 villa) – – 1 .472.000.-TL, … 4. bodrum 1 no.lu Mesken 1+1 46,44 m2 92.000 .-TL, … 4. bodrum 2 no.lu Mesken 1+1 43.40 m2 86.000.-TL, … 3. bodrum 3 no.lu Mesken 2+1 56.99m2 113.000.-TL, … 3. bodrum 4 no.lu Mesken 2+1 64,75m2 128.000.TL, … 2. bodrum 5 no.lu Mesken 2+1 56,99m2 113.000.-TL, … 2. bodrum 6 no.lu Mesken 2+1 60.65m2 120.000.-TL, … 1. bodrum 8 no.lu 2. bodrum katta mahalli olan daire 2+1.kiler hobi salon 160.65m2 318.000.-TL, … 2. kat 17 no.lu Mesken 2+1 65,50m2 130.000.-TL, … 4. kat 21 no.lu Çatı piyesinde mahalli olan daire 4+1 101,50m2 201.000.-TL TOPLAM 2.773.000.- TL.
Araçların Kıymet Takdiri:
A-)… PLAKALI … MARKA OTOMOBİL İÇİN:
… marka, … plakalı, 2013 model yılı, 31.10.2014 ilk tescil tarihi, … tipi, BEYAZ renk, dizel yakıt türü, … motor nosu, … şasi nosu, Km.gösterge : —- , YOLCU NAKLI-HUSUSI araç sınıfı, 5 yolcu kapasiteli, 160 kW motor gücü olan aracın BUGÜN PİYASADA HEMEN SATIŞTA ALICILI RAYİÇ DEĞERİ: 220.000.00.TL(İKİYÜZYİRMİBİN TÜRK LİRASI)dır.
B-)… PLAKALI KAMYONET İÇİN
TEKNİK İNCELEME – DEĞERLENDİRME :
… marka, … plakalı, 2015 model yılı, 27.05.2015 ilk tescil tarihi, 27.05.2015 tipi, beyaz renk, dizel yakıt türü, … motor nosu, … şasi nosu, yük nakli ticari araç sınıfı, 75 kW motor gücü, 1598 cm3 silindir hacmi, koltuk sayısı 5 olan aracın BUGÜN PİYASADA HEMEN SATIŞTA ALICIM RAYİÇ DEĞERİ :46.000.00.-TL(KIRKALT1BİN TÜRK LİRASI )dır.
İki aracın toplam değeri 266.000-TL olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 05/05/2016 tarihli 1 nolu celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 28/03/2017 tarihli bilirkişi raporlarında özetle;
İNCELEME ve DEĞERLENDİRMELER
”İflasın ertelenmesi, iflasın açılmasını bu süre içinde durduracağından, şirkete mali durumunu iyileştirmesi için bir zaman ve şans tanınmış olacaktır. İflasın ertelenmesi kurumunun başlıca amacı: Mali durumunu düzeltebilecek bir şirketin iflastan kurtularak varlığını sürdürebilmesidir.Takiplere karşı korunmalı bir süre ile bu süre içerisinde iyileştirmenin sağlanmasının hedeflendiği elverişli bir kurtarma zemini ortaya çıkmaktadır (Geniş bilgi için bkz. Yıldırım/ Deren Yıldırım, İcra İflas Hukuku, 6. Bası, İstanbul 2015, s.379 vd., 83 vd.)
İflasın ertelenmesinin şekli şartlarından birisi iyileştirme projesinin sunulmasıdır. İflasın ertelenmesi talebini inceleyecek olan mahkemenin, şirketin mali durumunu iyileştirilmesi ümidinin mevcut olup olmadığı konusunda bir kanaate varabilmesi için, uygulanacak iyileştirme tedbirlerinin ya da yöntemlerinin neler olduğunu ve bu tedbirlerin ne şekilde mali durumun düzeltilmesini sağlayacağına ilişkin bilgileri içeren bir iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu isbata yarayan bilgi ve belgelerin mahkemeye sunulması zorunludur. Bu projede borçlu şirket mali durumunun iyileştirilmesi için hangi tedbirleri alacağını ve bu tedbirlerin erteleme süresi sonunda şirketi nasıl etkileyeceğini objektif verilere dayanarak açıklamalıdır.İyileştirme projesi ile birlikte projede gerçekleştirileceği öngörülen işlemlere ilişkin belgeler zımnında sipariş ve sipariş kayıtlarına ilişkin yazışmalar,iş anlaşmaları, sermaye artırımına iştirak taahhütleri, borcun üstlenilmesine veya borca katılmaya ilişkin sözleşmeler; borç erteleme anlaşmaları örnek olarak sayılabilir.
İflasın ertelenmesinin maddi koşulları, şirketin borca batık olması ve mali durumun iyileştirmesi (ıslahı) ümidinin bulunmasıdır. Mali durumu ıslah tedbirleri çok çeşitli olabilir. Bu cümleden olmak üzere, sermaye artırımına gitmek, hissedarlar veya üçüncü kişiler tarafından şirketin bazı borç ve taahhütlerini üstlenmek, yeni bir yönetim kurulu oluşturmak, alacaklılarla borç erteleme anlaşmaları yapmak, konkordato teklif etmek zikredilebilir.
Şirketin iflasının ertelenmesi kararı verilirken alacaklıların çıkarlarını dikkate alma zorunluluğu da bulunmaktadır. İflasın belirli bir süre ertelenmesi kararı alacaklıların ortaklıktan alacaklarını bir süre isteme hakkına sınırlama getireceğinden, iflasın derhal açılması koşulları oluşmuşken, alacaklıların iflasın derhal açılmasındaki çıkarının üstünde belirgin olarak bir yarar sağlayacağı kanaatini oluşturacak somut öneriler olmalıdır. Aksi halde, ortaklığın mali yapısının düzeltmesi için önerilen önlemlerin yeterli ve açık olmaması iflasın geciktirilmesinde ilgililerin (alacaklılar, çalışanlar, pay sahipleri) zararını daha da arttırmış olacaktır. İflasın açılması ortaklığı sona erdirici bir işlem olduğundan, şirkete yeni bir değer kazandırması söz konusu değildir. Oysa ki, koşulların varlığı halinde iflasın ertelenmesi ile ortaklık yeni bir değer kazanma olanağı elde edecektir. Diğer bir husus ise iflasın ertelenmesi işleminin borçlular tarafından amacına aykırı şekilde kullanılmamasıdır.
Yasa bu hususta yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasını öngörmüştür (TTK.m.324 son). Bu durumda göz önünde tutulması gereken hususun, ortaklığın mali durumunun düzeltilmesi konusunda belirtildiği önlemlerin uygulanabilirliği ve bu önlemlerden beklenen sonuçların sağlanma olasılığının olup olmadığıdır. Başka bir anlatımla bu önlemlerin gerçek ve inandırıcı olup olmadığıdır.
İflasın Ertelenmesinin Koşulları;
Maddi Koşullar:
a)Şirketin aktiflerinin yetersiz olması:İflasın ertelenmesini isteyen şirketin dava tarihindeki bilançoları ve dosya sunulan teknik bilirkişi raporlarına göre şirketlerin aktif varlıkların borçları karşılayamadığı tespit edilmelidir.
b)Şirketin durumunun iyileştirilmesinin olanaklı görülmesi:Ortaklığın mali durumunu iyileştirme olanağı görülüyorsa Mahkemece iflasın ertelenmesine karar verilir (İİK.m.179; TTK. m.324). İyileştirme olanağının varlığı konusunda Mahkeme Heyetinde kanaat oluşması gerekir. Burada iyileştirme ile kastedilen mutlaka borca batıklığın ortadan kaldırılması, böylece alacaklıların %100 oranında tatmininin sağlanması değildir, mal varlığının, durumunun ve likiditesinin borca batıklık bildiriminin yapıldığı ana oranla daha iyi bir düzeye getirilmesidir. (Dr. A.Türk, Anonim Ortaklıkta Sermaye Kaybı ve Borca Batıklığın Hukuki Sonuçları, s.322). Öncelikle Muhterem Mahkeme, iflasın ertelenmesini isteyenin iyi niyetli olduğu konusunda kesin kanaate ulaşmalıdır. Ortaklık mallarının kaçırılması niyeti ile hareket edildiğini gösteren belirtiler varsa, yada verilen süre içinde ertelenme nedenine aykırılık teşkil edecek uygulamalar olacağı biliniyorsa talep reddedilmelidir.
İflasın ertelenmesi konusunda sunulan önerilerin de somut belge ve kanıtlarının yeterli derecede açık ve inandırıcı olması ve iyileştirmenin kuvvetle muhtemel olduğuna ilişkin kanaate ulaşılması gerekir. Talep eden şirket iyileştirmenin neden mümkün olduğunu ve nasıl gerçekleşeceğini belgelemek zorundadır.
Hakim bu belgeler üzerinde şirketin düzeltilme kabiliyeti hakkında bir kanaate ulaşabilir. Hakim düzeltmenin şekli ve ciheti üzerinde karar vermeyecek, sadece bu önerilen tedbirin şirketin yeniden nakit akışına kavuşmasına uygun olup olmadığına karar verecektir. Bunu yaparken hakim alacaklıların korunmasını ön planda tutmalıdır.(Giroud, Die Konkurseröffnung und ihr Aufschub bei der Aktiengesellschaft, Zürich 1981, s. 121). Bu konuda takdir Yüce Mahkemeye ait bir husustur.
Sermaye şirketlerinin borca batık durumda olması halinde iflasım veya iflasının ertelenmesini düzenleyen İİK’nun 179 ve TTK’nın 324. maddesinde bu talebin ilanına ilişkin bir düzenleme yapılmamış olmakla birlikte Yargıtay’a göre, alacaklıların menfaatlerini korumak, şirket borçlarının muvazaalı olarak aktiften fazla olması sonucunu doğuracak kötü niyetli davranışların önüne geçmek ve şirketin borca batık durumda olup olmadığını, iyileştirme projesinin yeterli bulunup bulunmadığını alacaklılara kanıtlama olanağı vermek amacıyla iflasın ertelenmesi talebinin İİK’nun 166/11 maddesinde öngörülen usulle ilan edilmesi gerekir. (19. HD, 10.03.2005, 13373/2443, YKD. 2005/7, s.1049-1051).
Alacaklıları mağdur eden tarzda sonuçlar (iflas ve konkordato) yerine, ticareti sürdürerek borçluların ıslah edilmesi ve zor durumdan kurtulma çabasına hukukun katkıları artmıştır. TTK.324’üncü maddesi, yönetim kurulunu mahkemeye başvurma gereği ile karşı karşıya bırakmaktadır. Kanunun anılan maddesinin son fıkrasında, borçlu ticaret şirketi yönetimine bir görev daha vermiştir ki, o da şirketin zor durumdan kurtulması hali var ise mahkemeye başvurarak, gerekli tedbirlerin korunmasında ticareti sürdürerek yaratılacak katma değer ile borçların ödenmesi imkanı var ise bu imkanı şirkete tanımaktadır.
TTK m.324’deki iflasın ertelenmesi hükmünün amacı, şirketin ıslahını sağlamaktır. İflasın ertelenmesi emredici bir hüküm değildir. İflasın ertelenmesinden dolayı alacaklılar için olumlu bir gelişme ortaya çıkacak mıdır? Bu husus bilirkişi raporlarıyla ortaya çıkarılabilir. Mevcut durum (acz hali) sadece ertelenecekse, iflasın ertelenmesi yolu uygulanmamalıdır. İflasın ertelenmesi incelemesi hukuki bir sorun değil, aslında tamamen teknik bir değerlendirme konusu olarak nitelendirilmektedir. Burada alacaklıların menfaati ile şirket ve şirkette çalışanlarının menfaatlerinin tartılması gerekir. TTK.m.324’deki iflasın ertelenmesi şartları dar tutulmuştur. Son çare olarak başvurulan bu hükmün uygulanması hakimin takdirine bırakılmıştır. Alacaklıların muvafakati aranmayacaktır.
İsviçre’de Borçlar Kanunu’nda iflasın ertelenmesi hakkında Art.724 ve 725/a hükümleri mevcuttur. Şirketin ara bilançosunda acze düştüğüne dair yeterli gerekçe mevcut ise, şirket yönetiminin hakimi haberdar etmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Hakim, iflasın açılmasına karar verebilir, ama bunun yanında şirket yönetiminin yahut bir alacaklının talebi üzerine şirketin kurtarılması ümidi varsa, şirketin iflasının ertelenmesine de karar verilebilir. Bu durumda, hakim, malvarlığının korunmasını sağlayacak tedbirleri alır. Bunlar; envanter kaydının yapılması, kayyım tayini ve sair tedbirlerdir. Burada amaç, işletmenin idamesini sağlamak ve iflasın açılmasıyla alacaklıların uğrayacakları zararların önlenmesidir. Şirketin kurtarılması ümidi görülmüyorsa, derhal iflasın açılması gerekir. Zira, şirketin kötü yönetilmesi itimadı ortadan kaldıracaktır(İsviçre hukukunda, Fritzsche/Walder, Schuldbetreibung und Konkurs nach schvveizerischem Recht, Band II, Zürich 1993, s. 100-101 ve ayrıca s.26). İcra İflas Kanunu’na 17.07.2003 kabul tarihli 4949 Sayılı Kanun ile iflasın ertelenmesine ilişkin yeni hükümler getirilmiştir. Sermaye şirketlerinin doğrudan iflasını düzenleyen 179’uncu maddede, şirketin idare ve temsili ile vazifelendirilmiş kimselerin mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği; mahkemenin projeyi ciddi ve inandırıcı bulur ise, iflasın ertelenmesine karar verebileceği öngörülmektedir. Talepte bulunana, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri mahkemeye sunma zorunluluğu getirilmiştir. Mahkemenin gerekli gördüğünde idare ve temsile vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebileceği, iflasın ertelenmesi taleplerini öncelikle ve ivedilikle sonuçlandıracağı hükmü de yine anılan madde de ikinci fıkra olarak yer almaktadır. Kanun’da yeni bir hüküm olarak ‘erteleme tedbirleri’ başlıklı m.l79/a ile, mahkemenin şirketin malvarlığını korumaya matuf her türlü tedbiri, iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alabileceği kayyım atayabileceği düzenlenmiştir. ‘Erteleme Kararının Etkileri’ başlıklı yeni m.l79/b ile, kural olarak erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine yapılan takiplerin duracağı, yeni takip yapılamayacağı; erteleme süresinin kural olarak azami 1 yıl olduğu öngörülmektedir. (Geniş bilgi için bkz. Yıldırım/ Deren Yıldırım, İcra İflas Hukuku, 6. Bası, İstanbul 2015, s.383 vd.)
2015 yılı muhasebe defterlerinin tasdikleri zamanında yaptırılmış olup, muhasebe defterlerinin HMK md. 222 gereğince Şirketin lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olduğu kanaati Bilirkişiliğimizde oluşmuştur.
Şirketin kayıtlı değerler (defter de serp üzerinden çıkarılan 30.09.2016 tarihli bilançosuna göre ve aşağıda ayrıntılı açıklanacağı üzere 04.04.2016 tarihli olarak ödenen 500.000-TL tutarındaki sermaye taahhüt ödemesi de dikkate alınarak, 30.09.2016 itibariyle ÖZSERMAYE AÇIĞI 2.273.697,06-TL’dir. Şirketin tüm aktif malvarlığı (dönen ve duran varlıklan toplamı) ile tüm (kısa ve uzun vadeli) yükümlülüklerini karşılama gücünün bulunmadığı görülmektedir. Şirket tüm varlıkları ile tüm borçlannın yüzde 95’ini karşılama gücüne sahiptir.
Aşağıda yer alan ve kayıtlı defterler (defter değeri) üzerinden çıkanlan 31.12.2016 tarihli bilançoya göre 31.12.2016 itibariyle Şirketin ÖZSERMAYE AÇIĞI 298.499,05-TL’dir. Şirketin tüm aktif malvarlığı (dönen ve duran varlıklan toplamı) ile (kısa ve uzun vadeli) yükümlülüklerinin tamamının eksiksiz olarak karşılama gücünün bulunmadığı görülmektedir. Şirket tüm varlıklan ile tüm borçlannın yüzde 99,35’ini karşılama gücüne sahiptir.
Görüldüğü üzere, defter değerleri üzerinden yapılan analizde şirketin 30.09.2016’dan 31.12.2016’ya kadarki üç aylık dönemde tüm borçlannı tüm aktifleri ile karşılama gücü 4 puandan (yüzde olarak 4 puandan) fazla artarak, talep eden şirketin ölçeği bakımından önemli bir olumlu gelişme ortaya çıkmıştır. Şirketin özsermaye gücündeki bu gelişme şirketin borçlarını ödeme gücünün 3 aylık dönemde oldukça yüksek düzeyde bir olumlu gelişme gösterdiğine işaret etmektedir.
DEFTER DEĞERLERİNE GÖRE DÖNEN VARLIKLAR ve KISA VADELİ YÜKÜMLÜLÜKLER KALEMLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ
Şirketin toplam varlıkları ile toplam borçlarını ödeme gücünü gösteren yukarıda açıkladığımız ölçü, zımni olarak, şirketin sabit varlıklarının (aktifindeki bina ve tüm demirbaşların) elden çıkarılması ve faaliyetine son vermesi mantığına dayanmaktadır. Toplam Varlıklar / Toplam Borçlar oram şirketin tasfiyesi halinde önem arz edecek bir oran olarak değerlendirilmelidir. Bu yüzden şirketin kısa vedeli yükümlülüklerini kısa vadeli varlıkları (dönen varlıkları) ile karşılamasına ilişkin değerlendirmelerin huzurdaki dava bakımından daha elverişli olduğu kanaatindeyiz.
Şirketin kısa vadeli borçları 10.245.932,13 TL iken bu borçlan karşılayabilecek dönen varlıkları 6.814.160,66-TL tutarıdadır. Şirketin dönen varlıkların ile kısa vadeli borçları karşılama gücünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şirketin işletme sermayesi 3.431.771,47 TL eksi değeri göstermektedir. Şirketin cari oranı 0,67 olup, dönen varlıkları ile kısa vadeli yükümlülüklerinin ancak yüzde 67’sini karşılayabilecek durumda olduğuna işaret etmektedir.
Yukarıdaki iki borç analizi de Şirketin mevcut varlıkları ile mevcut borçlarım tam ve eksiksiz olarak ödeme gücünün bulunmadığını göstermektedir. Şirketin tüm aktif malvarlığı ile tüm borçlarının yüzde 95 kadarını kaşılayabilir olması Şirketin borca batık olduğunu göstermektedir.
Şirketin dönen (kısa vadeli) aktif malvarlığı ile kısa vadeli borçlarının yüzde 67’sini karşılayabilir durumda olması, Şirketin önemli bir likidite sıkıntısı içinde olduğunu göstermektedir.
Şirketin borca batıklık durumunun rayiç değerlere göre düzenlenen bilançoya göre değişip değişmediği ve mevcut borçlarını gelecekte elde edebileceği gelirler ile karşılama gücünün ne olduğu aşağıdaki bölümlerde değerlendirilmektedir.
C. RAYİÇ DEĞERLERE GÖRE ANALİZLER
Talep eden şirketin muhasebe defterinde kayıtlı değerler üzerinden oluşturulan 31.12.2016 tarihli bilançosu üzerinde, Şirketin aktifindeki gayrimenkulleri ve taşıtları için yapılan değer tespitine göre değerler ve aşağıda açıkladığımız diğer düzeltmeler ile rayiç değer bilançosu bilirkişi heyetlerince oluşturulmuştur.
1-Talep Eden şirketin Keşif tarihi 02.02.2016 ve dosyaya giriş kayıt tarihil8.04.2016 olan Değer Tespitine İlişkin Bilirkişi Raporu’na göre aktifindeki gayrimenkul ve taşıtların değer tespiti bilgileri aşağıdaki tablodaki gibidir.
Dosyadaki 18.04.2016 Tarihli Değer Tespitine İlişkin Bilirkişi Raporuna Göre
Aktif Varlık TanımıBilirkişilerce Tespit Edilen Değerin Davacıya Ait Kısmı (TL)
… Arsa 1.472.000
… Bina 2.773.000
… Otomobil 220.000
… Kamyonet 46.000
TOPLAM:4.511.000-TL
Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosu aktifindeki Maddi Duran Varlıklar ana kalemi altında yer alan Arazi ve Arsalar, Binalar ve Taşıtlar kalemi ile bunlara ait olduğunu değerlendirdiğimiz Birikmiş Amortsimanlar kalemi tamamen çıkarılarak (silinerek), yerine yukarıdaki tabloda yer alan ve bilirkişi tarafından tespit edilen rayiç değerler konulmuştur.
2-Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosu aktifindeki Maddi Olmayan Duran Varlıklar (MODV) ana kalemi altında yer alan haklar ile ilgili paraya çevrilebilme kabiliyeti olduğuna dair bir bilgi ve veri dosyasında mevcut olmadığından 47.223.64-TL tutarındaki haklar kalemine rayiç değer bilançosunda ver verilmemiştir. Aynı MODV ana kalemi altında 13.888.796.25- TL değer ile yer alan Özel Maliyetler’in, niteliği gereği parava dönüştürülme kabiliyeti olmadığından. Şirketin kuruluşunda veya daha sonra yapılan ve gayrimenkulün bünyesine giren, ayrıca satışı mümkün olmayan değer olduğundan borçların ödenmesinde kullanılabilir bir varlık olmadığı değerlendirilmiştir. Nitekim 264 – Özel Maliyetler Hesabının işleyişi Maliye Bakanlığı Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğleri’nde şu şekilde açıklanmıştır. “Kiralanan gayrimenkullerin geliştirilmesi veya ekonomik değerinin sürekli olarak artırılması amacıyla yapılan giderler ile bu gayrimenkulun kullanılması için yapılıp kira süresinin sonunda mal sahibine bırakılacak olan, varlıkların tutarlarını kapsar.” Bu çerçevede, 13.888.796.25-TL tutarındaki Özel Maliyetler, rayiç değer bilançosunda ihmal edilmiştir. Haklar ve Özel Maliyetler hesaplarına ait olan Birikmiş Amortismanlar da rayiç değer bilançosunda ihmal edilmiştir.
3-Bilançodaki gayrimenkul varlık değerlerine ilişkin olarak dosyadaki Bilirkişi değer tespit raporunda yer alan rayiç değer tespitleri esas alınmış:Arsa ve Araziler hesabındaki kayıtlı değer silinerek bunun verine rayiç değer olan Arsa için 1.472.000-TL ve Binalar için 2.773.000-TL değerleri konulmuştur.
4-Bilançodaki taşıtlara ilişkin olarak dosyadaki bilirkişi değer tespit raporunda yer alan rayiç değer tespitleri esas alınmış:Taşıtlar hesabındaki kayıtlı değer silinerek bunun verine rayiç değer olan 266.000-TL konulmuştur.
5-Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosunda yer alan demirbaşlar kalemi için herhangi bir değer düzeltmesi yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını değerlendirmekteyiz. Bu değerlendirmeye ilişkin gherekçelerimiz şu şekildedir. Şirketin ana faaliyet konusu otel işletmeciliğidir. 31.12.2016 tarihli bilançoya göre Demirbaşlar kalemi 4.644.379,29-TL üzerinden yasal defter kayıtlarında izlenmektedir. Dava dosyasından Eskişehir’deki otelin demirbaşlarının 34.000 TL’lik az bir kısmının 2014 yılı aralık ayında ve geri kalan bütün demirbaşların 2015 yılında satın alındığı anlaşılmaktadır. Bu sürede demirbaşlarda ortaya çıkabilecek eskime ve yıpranmanın ihmal edilebilir düzeyde olacağı kabul edilerek bir düzeltme yapmanın hesaplamalarımız ve analizlerimiz bakımından önemli bir değişiklik sağlamayacağı düşünülmektedir.
6-Şirketin borçları bakımından da bir düzeltme yapmanın gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Zira şirketin gelecek yıllarda yapacağı kredi anapara ve faiz ödemelerinin bugünkü değerinin dikkate alınması rayiç değer bilançosunun doğru oluşturulması bakımından önemlidir. Bu amaçla şirketin banka kredileri için katlandığı faiz maliyetinin indirgeme (iskonto) oram olarak esas alınması suretiyle Şirketin gelecek yıllarda ödeyeceği kredi borçlarının değeri 31.12.2016 tarihine indirgenecektir. Bu hesaplamada kısa vadeli kredi borçları dikkate alınmamıştır. Zira kısa vadeli borçlann kısa zamanda ödenecek olması bunlar bir iskonto yapılmasına gerek göstermez. Uzun vadeli kredi boçlan kapsamında hesaplamamızda Şirketin 31.12.2016 tarihli mizanında yıllar itibariyle yer alan … ’tan alınmış krediler hesaba katılmıştır. Zira diğer bankalardan olan kredilerin vadeleri belli olmadığından bunlarında 1 yıl civarında kredili olabilecekleri, bu yüzden kısa vadeli borç olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu düşünülmüştür. Aynca … kredileri şirketin gelecek yıllara ilişkin ödemeleri toplamının yüzde 87,14’lük kısmım kapsamakta, böylece önemli bir kalem oluşturmaktadır. Bu sebeple, … kredileri dışındaki yüzde 12,86 oranındaki kredilerin iskonto edilecek değer etkisinin Şirketin bilanço büyüklüğü bakımından ihmal edilebilir olduğunu düşünmekteyiz. Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançoda bakiyesi bulunan banka kredileri toplamı ve bu krediler için 2016 yılı içinde ödediği 31.12.2016 tarihli Şirket mizanından tsepit edilen faiz giderleri esas alınarak, şirketin yıllık borçlanma maliyeti Bilirkişiliğimizce yüzde 10,40 olarak hesaplanmaktadır. Şirketin gelecek yıllardaki kredi anapara ve faiz ödemelerinin yıllık yüzde 10,40 iskonto (indirgeme) oranı üzerinden 31.12.2016’daki değerinin hesaplanmasına ilişkin açıklamalarımız şu şekildedir.
a.Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosunda Pasifte Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar altındaki F. Gelecek Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkuklan altında Gider Tahakkukları hesabındaki 16.096.428,53 TL tutanndaki ödemenin 15.476.255,68 TL’lik kısmı … ’a 2017-2024 yıllannda ödenecek kredi faizlerinden oluşmaktadır. Bu ödemelerin yıllar itibariyle tutarları aşağıdaki gibidir.
280.60.007 … KREDİ FAİZİ 2017 3.000.011,00
280.60.008 … KREDİ FAİZİ 2018 1.236.335,55
280.60.009 … KREDİ FAİZİ 2019 4.612.331,31
280.60.010 … KREDİ FAİZİ 2020 2.287.535,12
280.60.011 … KREDİ FAİZİ 2021 1.879.402,38
280.60.012 … KREDİ FAİZİ 2022 1.398.911,23
280.60.013 … KREDİ FAİZİ 2023 843.864,22
280.60.014 … KREDİ FAİZİ 2024 217.864,87
TOPLAM:15.476.255,68
Gider Tahakkukları kalemindeki tutarın (16.096.428,53-TL – 15.476.255,68-TL =) 620.172,85 TL’lik kısmı … Bank dışındaki bankalara yapılacak ödemelerden oluşmakta olup, bu ödemelerin vadeleri belli olmadığından kısa vadeli olduğu kabul edilerek iskontoya tabi tutulmamıştır. Yukarıdaki 15.476.255,68 TL’lik toıplam tutarın yıllar itibariyle ödenecek tutarları üzerinden yıllık yüzde 10,40 sabit iskonto oranı ile 31.12.2016 tarihli değeri 11.414.894,36-TL hesaplanmaktadır. Bu turara, iskontoya tabi tutmadığımız 620.172,85 TL’yi de eklediğimizde Gider Tahakkukları hesabının 31.12.2016 tarihli rayiç değeri 12.035.067,21-TL olarak hesaplanmaktadır. Bilançodaki 16.096.428,53-TL yerine Gider Tahhakkukları kalemine 12.035.067,21-TL değerini koyduk.
b.Uzun vadeli alınan kredi borçları kapsamında Şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosunda Pasifle Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar altındaki A.Mali Borçlar altında Banka Kredileri hesabındaki 20.164.964,45 TL tutarındaki ödemenin vadesinin ortalama üç (5) yıl olduğunu kabul ettik. Bu kabülü yukarıdaki faiz ödemelerinin 8 yıla uzadığı ve her faiz ödeme döneminde anaparanın da bir kısmının ödenebileceği ve bu anapara ödemelerinin ortalama olarak 5 yıllık vadeye sahip olabileceği çıkarımına dayandırdık. Ortalama vade olan5 yıl sonunda anaparanın tamamının tek seferde ödeneceğini varsaydık. Bu kabullere göre Banka Kredileri hesabındaki 20.164.964,45-TL’nin 31.12.2016’daki değerini yıllık yüzde 10,40 iskonto oram üzerinden 12.295.667,03 TL olarak hesapladık. Böylece 31.12.2016 rayiç değer bilançosunda Banka Kredileri kalemine 12.295.667,03 TL değerini koyduk. Bütün bu düzeltmeler sonrasında, Şirketin 31.12.2016 tarihli rayiç değer bilançosu aşağıdaki gibidir. Şirketin 31.12.2016 tarihli defter değeri bilançosunda, şirketin tasfiye edilmesi halinde varlıklarının satışından elde edilecek değerlerin aktifte yerlerine konulması (aktiflerinin düzeltilmesi) ve Şirketin banka kredilerinin iskontolu olarak ödeneceği kabul edilerek carî değerlerinin yerine konulması (pasiflerinin düzeltilmesi) suretiyle yeniden düzenlenen rayiç değer bilançosuna göre Şirket’in 31.12.2016 tarihinde özsermayesinin artı (pozitif) 1.222.869,10-TL olduğu hesaplanmaktadır. Ancak bu değerin pasifteki düzeltmelerimiz sebebiyle ihtiyatla karşılanması gerekir.
Şöyle ki pasifteki düzeltmeler, fînans yaklaşımı ile yapılan hesaplamalara dayanır ve teorik yönü ağır basar. İskonto oranını 10,40 olarak dikkate almış olmamız bile tek başına bu hesaplamada etkilidir. İskonto yüzde 15 almış olsa idik, çok daha olumlu bir özsermaye değeri çıkacak idi. Tersine iskonto oranını yüzde 7 almış olsa idik çok daha olumsuz bir özsermaye değeri çıkacaktı.
Huzurdaki davanın konusunun iflas erteleme olması, iflasın borçların şirket varlıkları ile ödenip ödenemeyeceğinin belirlenmesine bağlı bir sonuç olması, borçların ödenmesinde fînans yaklaşımında olağan değerleme çalışmalarında uygulanan iskonto (indirgeme) yoluyla gelecek yıllarda ödenecek borçların carî değerlerinin dikkate alınması yukarıdaki bilançoda uyguladığımız borçların gelecekteki değerinin indirgenmesi tercihini gözden geçirmeyi gerekli kılmaktadır.
Bu çerçevede, iflas ve tasfiye halinde borçların ödenmesinde iskonto uygulanmasının teknik olarak mümkün olup olmayacağı belli olmamakla, borçların ödenmesinde hesaplanan faiz dışında birçok takip, haciz, satış ve tahsil masraflarının da ortaya çıkacağı ve bu giderlerin indirgeme yoluyla ulaşılan değer tasarrufunu tamamen ortadan kaldırabileceği dikkate alınmak gerekir. Bu çerçevede Şirketin gelecek yıllarda ödeyeceği borçlara hiçbir iskonto (indirgeme) uygulanmadan, Şirket bilançosunun sadece aktifi düzeltilerek çıkarılan rayiç değer bilançosu aşağıdaki gibidir.
Bu bilançoya göre, 31.12.2016 itibariyle şirketin özsermayesi eksi (negatif) 10.707.789,64-TL’dir. Diğer bir deyişle, Şirket 10.707.789,64-TL borca batıktır.
D.ŞİRKETİN FAALİYET ve GELİR PERFORMANSI
Talep Eden Şirketin 2014, 2015 ve 2016 yılları gelir tabloları aşağıda toplu olarak yer almaktadır. Aşağıdaki gelir tablolarından şirketin 2015 yılında gelir üretmeye başladığı, ilk faaliyet yılı olması sebebiyle büyük tutarlı giderlere katlandığı ve gelir etme bakımından yeterli performansı gösteremediği görülmektedir. 2015 yılında 225.009,52-TL satış hasılatına karşılık, bu hasılatı elde etmek için 4.425.295,89-TL maliyete katlanmış ve bu durum Şirketin 4.200.286,37-TL brüt satış zararı elde etmesine yol açmıştır.
Ancak şirket 2016 yılında gelir yapısını önceki yıla kıyasla düzeltmiş ve gelirine göre giderlerini de dengeye kavuşturmuş görünmektedir. 2016 yılında (önceki yılda 4.200.286,37TL ZARAR iken) Şirketin Brüt Satış Karı 82.276,12 TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt Kârlılık oranı yüzde 1,02 gibi düşük bir oran olmakla birlikte 2015’ten 2016’ya oldukça büyük tutarda bir brüt zarardan küçük de olsa brüt kârlılığa geçmiş olması 2016 yılında Şirketin performansının olumlu geliştiğini göstermektedir.
Şirketin faaliyet kârlılığı her üç yılda da negatif (eksi) değerlerdedir. Ancak 2015 yılında 4.974.839,83-TL olan faaliyet zararını 2016 yılında 231.884,71-TL’ye düşürmüş olması Şirketin olumlu bir performans içinde olduğunu göstermektedir.
Şirketin 2016 yılı faaliyetleri sonucunda 852.003,51-TL tutarında Olağan Dışı Gelir ve kârların etkisiyle 483.175.23-TL dönem kâr sonucuna ulaşmış olması da olumlu bir durum olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, yukanda teorik bölümde açıklanan bilgiler ışığında dosyadaki veriler değerlendirildiğinde iflas ertlemenin şekli ve maddi koşullan bakımından aşağıdaki açıklamalar ve tespitler yapılabilir;
Talep eden şirketin 2015 yılında yüksek faaliyete geçiş maliyetleri sebebiyle sermayesinden daha fazla tutarda zarar etmesi sebebiyle oluştuğu anlaşılan borca batıklık durumunun düzelme eğiliminde olduğu, sunulu iyileştirme projesi kapsamında Şirketin 2016 yılında çok daha dengeli şekilde oluşan gelir-gider dengesinin etkisi ile faaliyetlerinin olumlu bir gelişme içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede Şirket’in faaliyet çizgisinde olumsuz bir gelişme ortaya çıkmadığı takdirde, Şirket’in mevcut borçları, bazı gecikmelerin ortaya çıkması muhtemel olmakla birlikte, ödeyebilir durumda olduğu kanaati oluşmaktadır.
Şirketin iflasının ertelenmesi karan verilirken alacaklılann çıkarlarını dikkate alma zorunluluğu da bulunmaktadır. Dosyamızda, Şirket’in iflas ve tasfiyesi halinde Şirket’in aktifinin borçlannı karşılayamaz durumda olması sebebiyle alacaklılann, topluca dikkate alındığında, iflas ve tasfiyeden elde edecekleri faydanın Şirketin faaliyetlerine devamı halinde elde edilecek faydadan daha yüksek olmadığını değerlendirmekteyiz.
E.İYİLEŞTİRME PROJESİNDEN SONRA SERMAYE TAAHHÜDÜ ÖDEMELERİ
Dosyada davacı vekilinin 05.05.2016 tarihli dilekçesinde şirket sermayesinin 4.000.000 TL’den (1.000.000 TL artırılarak) 5.000.000 TL’ye çıkarıldığı ve artırılan sermayenin 1/4’ü olan 250.000 TL’nin Şirket ortağı tarafından … Şubesi’ndeki … numaralı Şirket hesabma yatırıldığı beyan edilmiştir. Bu dilekçe ekinde sunulan banka dekontundan 250.000 TL’nin 04.04.2016 tarihinde … A.Ş. Pay Bedeli ve Sermaye Art. Hesabı’na “… tarafından sermaye artırım bedeli olarak yatırılan” açıklaması ile yatırıldığı tespit edilmektedir. Bu sermaye artırımı ile sermaye taahhüt borcu peşin ve apel ödemeleri 30.06.2016 tarihli Kayyım Faaliyet Raporu – 2’de ve Kayyım Denetim Raporu – 3’tede tespit edilmektedir. 31.12.2016 bilançosuna göre Şirket’in artınlan 1.000.000-TL sermayesinden ödenmemiş olarak kalan kısım 250.000-TL’dir. Önceki apel ödemelerinin gecikmesiz olarak yapılmış olması sebebiyle ödenmemiş olan 250.000-TL sermayenin de ödenmesinde bir tereddüt oluşmamaktadır.
IV. SONUÇ
Talep Eden Şirket’in borç ve alacaklan ile faaliyet performansının dosya mündereceatı ve şirketten temin edilen belgeler çerçevesinde eldeki tespitler ve buna dayalı değerlendirmelerimiz;
1-Şirketin kayıtlı değerler (defter değeri) üzerinden çıkarılan 30.09.2016 tarihli bilançosuna göre 30.09.2016 itibariyle ÖZSERMAYE AÇIĞI 2.273.697,06 TL’dir. Şirket tüm varlıklan ile tüm borçlanmn yüzde 95’ini karşılama gücüne sahiptir.
2-Kayıtlı değerler (defter değeri) üzerinden çıkanlan 31.12.2016 tarihli bilançoya göre 31.12.2016 itibariyle Şirketin ÖZSERMAYE AÇIĞI 298.499,05 TL’dir. Şirket tüm varlıkları ile tüm borçlanmn yüzde 99,35’ini karşılama gücüne sahiptir.
3-Şirketin kısa vadeli borçları 10.245.932,13 TL iken bu borçları karşılayabilecek dönen varlıkları 6.814.160,66 TL tutarındadır. Şirketin işletme sermayesi 3.431.771,47 TL eksi değeri göstermektedir. Şirketin cari oranı 0,67 olup, dönen varlıkları ile kısa vadeli yükümlülüklerinin ancak yüzde 67’sini karşılayabilecek durumdadır.
4-Şirketin 31.12.2016 tarihli ve kayıtlı değer esaslı bilançosunun dosyadaki Bilirkişi Değer Tespit Raporu’nda belirlenen değerler esas alınarak aktifinin düzeltilmesi, fakat pasifinin hiçbir düzeltmeye tabi tutulmaması halinde, rayiç değerler üzerinden 31.12.2016 itibariyle şirketin özsermayesi eksi (negatif) 10.707.789,64 TL’dir. Şirket 10.707.789,64 TL borca batık durumdadır.
5-Şirketin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait gelir tablolanndan şirketin 2015 yılında gelir üretmeye başladığı, ilk faaliyet yılı olması sebebiyle büyük tutarlı giderlere katlandığı ve gelir etme bakımından yeterli performansı gösteremediği görülmektedir. 2015 yılında 225.009,52-TL satış hasılatına karşılık, bu hasılatı elde etmek için 4.425.295,89-TL maliyete katlanmış ve bu durum Şirketin 4.200.286,37-TL brüt satış zaran elde etmesine yol açmıştır.
6-Şirket 2016 yılında gelir yapısını önceki yıla kıyasla düzeltmiş ve gelirine göre giderlerini dengeye kavuşturmuş; 2016 yılında (önceki yılda 4.200.286,37-TL ZARAR iken) Şirketin Brüt Satış Karı 82.276,12 TL olarak gerçekleşmiştir.
7-Brüt Kârlılık oranı yüzde 1,02 gibi düşük bir oran olmakla birlikte 2015’ten 2016’ya oldukça büyük tutarda bir brüt zarardan küçük de olsa brüt kârlılığa geçmiş olması 2016 yılında Şirketin performansının olumlu geliştiğini göstermektedir.
8-Şirketin 2016 yılı faaliyetleri sonucunda 852.003,51 TL tutarında Olağan Dışı Gelir ve Kârların etkisiyle 483.175,23 TL dönem kârı sonucuna ulaşmış olması da olumlu bir durum olarak değerlendirilmelidir.
9-Sonuç olarak, Talep Eden Şirketin 2015 yılında yüksek faaliyete geçiş maliyetleri sebebiyle sermayesinden daha fazla tutarda zarar etmesi sebebiyle oluştuğu anlaşılan borca batıklık durumunun düzelme eğiliminde olduğu, Şirketin 2016 yılında çok daha dengeli şekilde oluşan gelir-gider dengesinin etkisi ile faaliyetlerinin olumlu bir gelişme içinde olduğu anlaşılmaktadır.
10-Bu çerçevede Şirket’in faaliyet çizgisinde olumsuz bir gelişme ortaya çıkmadığı takdirde, Şirket’in mevcut borçlannı, bazı gecikmelerin ortaya çıkması muhtemel olmakla birlikte, ödeyebilir durumda olduğu kanaati oluşmaktadır.
11-Şirket’in iflas ve tasfiyesi halinde Şirket’in aktifinin borçlannı karşılayamaz durumda olması sebebiyle alacaklılann, topluca dikkate alındığında, iflas ve tasfiyeden elde edecekleri faydanın şirketin faaliyetlerine devamı halinde elde edilecek faydadan daha yüksek olmadığı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır” denilmiştir.
İflâsın ertelenebilmesi için gerekli olan koşullar, şekli ve maddi olarak ikiye ayrılabilir. Şekli koşullar: 1-Sermaye şirketi veya bir kooperatif olması, 2-iflâsın ertelenmesi talebi, 3-borca batıklık ve bilançonun mahkemeye bildirimi, 4-iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunumu 5-masrafların peşin olarak ödenmesi, 6-fevkalade mühletten yararlanılmamış olması. Maddi koşullar:1-Borca batık olma, 2-mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, 3-alacaklıların haklarının korunması.
Söz konusu bu koşullardan, iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi–inandırıcı olduğuna ilişkin bilgi belgelerin mahkemeye sunulması ve şirketin mali durumunun iyileştirilme ümidinin olması hususları dava dosyamız açısından irdelendiğinde;
İflâsın ertelenmesi kararının verilebilmesi için, mutlak surette iyileştirme projesinin hazırlığının iyi yapılmasının yanında, şirketin mali durumunun nasıl ve hangi yöntemlerle tekrar düzeltileceğine ilişkin bilgi ve belgelerin de eklenerek projenin uygulanma ihtimalinin olduğu hususunun somutlaştırılması gerekir.
İİK mi 179/1’de açıkça iyileştirme projesinin somutlaştırılması gerektiği şu şekilde belirtilmiştir: “İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur”.Yine TTK m. 377/1’de “yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak” ifadeleri ile iyileştirme projesindeki tedbirlerin somutlaştırılması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
İyileştirme projesinin veya projede öngörülen iyileştirme tedbirlerinin somutlaştırılması ise, projede yer alan her bir tedbir ile nasıl ve hangi süre içerisinde şirketin borca batıklıktan kurtulabileceğinin ayrıntılı olarak açıklanması ve bu açıklamaların dayanağı olan bilgi ve belgelerin gösterilebilmesidir. Söz konusu bu yöntem projede yer alan her bir iyileştirme tedbiri için ayrı ayrı irdelenebilmeli; daha sonra ise, bunların geneli dikkate alınarak söz konusu iyileştirme projesi ile şirketin borca batıklıktan kurtulabilmesinin rakamlarla, açıklamalarla veya belgelerle gerçekten mümkün olabileceğinin ortaya konulması gerekir.
Borca batıklığı tespit edilen sermaye şirketinin mali durumunun iyileştirilme ümidinin varolmasının gerekliliği, iflâsın ertelenmesi kararının verilmesinde asli rol oynayan koşuldur. Hatta şirketin iyileştirme ümidinin olmasını, iflâsın ertelemesi kararının verilebilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu ifade edebiliriz (conditio sine qua non). Bu durum, İİK m. 179/1’de ise, “şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olması” ifadeleriyle belirtilmiştir.
İyileştirmenin gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için, borca batıklığın ortadan kaldırılması ile birlikte, şirketin mali ve yapısal düzenlemelerle varlığını istikrarlı bir şekilde devamının da sağlanması gerekir. Böylece, sadece şirketin iflâsla ve tasfiye ile sona erdirilip şirketten alacaklıların tatmin edilmesi (tasfiye) yöntemi yerine, mali durumu tekrar düzeltilebilecek olan şirkete bir fırsat daha verilerek, ülke ekonomisine dönüşü amaçlanmıştır.
İflâsın ertelenmesi kararının geçici bir hukuki koruma tedbiri olarak değerlendirilmesinden dolayı, borca batık olan şirketin, iyileştirme projesinde belirtilen tedbirler ile tekrar mali durumunun iyileştirilme ümidi olduğunu tam ispat olarak değil, yaklaşık ispat (kuvvetle muhtemel, gerçeğe yakın) olarak yapması yeterlidir. Yani, ispatın konusu, iyileştirme ihtimalinin mümkün olup olmadığı ile ilgili olup, projede belirtilen tedbirlere ilişkin vakıanın veya vakıaların, objektif, somut verilerle veya somut belge, bilgilerle ortaya konularak, gerçekleşebilme ihtimali konusunda yaklaşık ispâtın yeterli bulunmasıdır. Başka bir deyişle, şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ihtimalinin olduğu somut vakıalara dayandırılmalı, iyileştirme tedbirleri güçlü emarelerle desteklenmelidir. Dolayısıyla şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ihtimalinin yaklaşık ispat olarak yapılmasının yeterli olması, somutlaştırmanın da kapsamını belirlemektedir.
Bu şekilde iyileştirme projesinde öngörülen iyileştirme tedbirlerinin bütünü dikkate alınarak, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, uygulanma ihtimalinin olup olmadığı ve dolayısıyla şirketin iyileştirme ümidinin olup olmadığı somut olarak tespit edilebilir.
İyileştirme projesinde yer alabilecek bazı genel iyileştirme tedbirlerine ve bunların nasıl somutlaştırılabileceğine bazı örnekler şu şekildedir:
Sermaye arttırımına gidilmesi,
Şirketin mevcut genel giderlerinin azaltılıp, minimum seviyeye getirilerek tasarruf sağlanması,
İstihdam politikasının yeniden belirlenerek, personel ücretlerinin indirilmesi veya personel sayısının azaltılması,
Şirketin sürdürmekte olduğu işler olması ve buradan elde edilecek kazancın (kârın) belirtilmesi,
Kazanılması muhtemel olan tazminat davalarının açılması,
Alacaklılarla faiz indirimi ve borç erteleme sözleşmeleri yapılması,
Faaliyet konusu ile ilgili kâr getirecek yeni iş bağlantılarının üçüncü kişilerle kurulduğu ve kurulacağının gösterilmesi,
Şirket aktifinde yer alan bazı taşınmazların değerlendirilmesi,
Tüm bu genel bilgiler ışığı altında;
İflas ertelemenin şekli koşulları olan sermaye şirketi olması, iflâsın ertelenmesi talebi, borca batıklık ve bilançonun mahkemeye bildirimi, iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunumu, masrafların peşin olarak ödenmesi, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması ile maddi koşullar olan borca batık olma, mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, alacaklıların haklarının korunması koşullarının yukarıda özetlenen bilirkişi raporundaki teknik tespitlerle oluştuğunun anlaşılmakla iflas erteleme talebinin kabulüne karar verilerek sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil no.sunda kayıtlı … A.Ş.’nin iflasının 21/02/2019 gününden itibaren TTK.nun 377. Ve İİK.nun 179. Ve devamı maddeleri uyarınca karar tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ERTELENMESİNE,
2-İİK.nun 179/a maddesi uyarınca şirket ortaklar kurulunun şirket müdürlerinin, yönetim kurulunun ve diğer temsilcilerin her türlü karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlanmasına,
3-Kayyım olarak re’sen … ‘in atanmasına,
4-a)Kayyımın öncelikle şirket mal varlığının ve borçlarının defterini düzenlemek suretiyle görevleri sırasında alacaklılar arasında eşitliğin bozulmamasının gözetilmesine ve şirket mal varlığının azaltılmasının önlenmesi ile iyileştirme projesinin uygulanmasının da kayyımlarca gözetilmesine,
b)Davacı şirketin organlarının kambiyo senedi düzenlemek dahil her türlü işlemlerinin ve tasarruflarının kayyımlar tarafından iyileştirme projesi çerçevesinde onaya tabi tutulmasına,
c)Şirket faaliyetlerinin kayyımlar tarafından sürekli olarak gözetim ve denetim altında tutulmasına, bu amaçla haftada en az 2 kez kayyımın şirket merkezinde çalışma yapmalarına,
5-Kayyımın 3’er aylık dönemlerde ve 1 yıllık erteleme süresinin sonunda mahkememize rapor sunmalarına,
6-Erteleme kararının İİK.nun 179/a-son maddesi yollaması ile 166/2 maddesi uyarınca ilanına, ilan giderlerinin davacı vekili tarafından 5 gün içinde ayrıca karşılanmasına,
7-Erteleme kararının İİK.nun 166 maddesi uyarınca ilgili tapu sicil müdürlüğü, … Ticaret Sicil Müdürlüğü, gümrük müdürlüğü, posta işletme müdürlüğü, Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul Ticaret Odası, Sanayi Odası, İstanbul Borsa Başkanlığı ve Sermaye Piyasası Kuruluna bildirilmesine,
8-İİK.nun 179/b-2 maddesindeki sınırlar içinde rehinli alacaklar için başlatılmış ve başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip hakkı hariç olmak üzere ve İİK.nun 206.maddesi uyarınca 1.sırada yer alan alacaklıların takip hakları saklı kalmak kaydıyla 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere davacı aleyhindeki tüm icra takiplerinin İİK.nun 179/b maddesi uyarınca durdurulmasına,
9-Kayyım için aylık 3.000 TL.ücret takdiri ile görev başlangıcından itibaren davacı tarafça aylık periyotlar ile Kayyıma ödenmek üzere vezneye depo edilmesine,
10-Davacı ve müdahil taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
11-Taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeniyle yürütülen takiplerde rehinle karşılanmayan faizler olup satış talep edildiği takdirde satışın talep edildiği tarihten itibaren iflas ertelemenin bakiye süresi gözetilerek icra müdürlüğünce hesaplanacak teminatın davacı tarafça karşılanmasına, aksi takdirde satış yapılabilmesine,
12-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
13-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.21/02/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu Belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.