Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1081 E. 2020/617 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1081 Esas
KARAR NO : 2020/617
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu …’un 25/05/2016 tarihinde arkadaşı … idaresindeki … plakalı araç ile Burdur-Yeşilova yolu üzeri … Köyü içinde sürücü …’ın aracın sevk ve idaresini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak, yol kenarındaki bir ağaca çarpmak sureti ile tek taraflı bir kaza meydana geldiğini, müvekkilin oğlunun bu kazada ağır yaralandığını, bunun üzerine ilk önce … Anestezi Yoğun Bakımı ve Nöroşirurji Servisinde, daha sonra … Hastanesi Komutanlığı Beyin ve Sinir Cerrahisinde yatarak tedavi gördüğünü ancak 30/08/2016 tarihinde vefat ettiğini, merhum …’un olayda hiçbir kusuru olmadığını, olayın meydana gelmesinde kusurlu olan kişinin aracın sürücüsü …’ın olduğunu, … plakalı aracın ruhsat sahibinin ise … olduğunu, … Kaya ile davalı sigorta şirketi arasında kazaya karışan araç lehine trafik poliçesi mevcut olup söz konusu poliçede kişi başına ölüm sakatlık teminatı 290.000 TL olarak göründüğünü, merhum …’ın babası olan davacının 145.000 TL teminat hakkı doğduğunu, davacının merhumun vefatından sonra cenaze masrafı olarak 500,00 TL maddi harcamada bulunduğunu, bu nedenlerle toplam 145.500 TL maddi teminata dayalı tazminatın olay tarihi olan 27/05/2016 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden sonra işleyecek olan yasal faizin de asıl alacakla birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davadan önce davalı şirkete başvuruda bulunulmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile … adına ölüm halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına 310.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, sebepsiz zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde öncelikle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi ve bilahare de maddi tazminat miktarının tespitinin gerekli olduğunu, poliçede yazılı teminat tutarının doğrudan davacıya ödenmeyeceğini, davacıların kaza sebebiyle uğradıkları gerçek zararın tespitinin gerektiğini, öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatının gerekli olduğunu, çocuğun anne babaya ayırabileceği payın en fazla %10 olarak kabul edilmekte olup, tazminat hesabının asgari ücret düzeyinden yapılması gerektiğini, maddi tazminat hesabı yapılırken somut olayda hatır taşımacılığı yapıldığını, dolayısıyla belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılması gerekmekte olduğunu, müvekkil şirketin cenaze gideri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, cenaze ve defin giderlerin dolaylı zararlardan olup dolaylı zararların Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, bu nedenle cenaze gideri talebinin reddinin gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, aksi halde belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin 19/10/2020 tarihli yazılı beyanı ile davadan feragat ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 19/10/2020 tarihli duruşmaya katılmadığı, 21/10/2020 tarihli dilekçesi ile yargılama ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığına dair uyap üzerinden dilekçe gönderdiği görülmüştür.
Davadan feragat H.M.K. nun 307.ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
H.M.K. nun 309.maddesi hükmüne uygun olarak davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Davadan feragat halinde vekalet ücretinin nasıl takdir edileceği konusu Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin 6. Maddesinde hükme bağlanmıştır. Feragat kesin hüküm sonuçlarını doğurması nedeniyle, davada vekil ile temsil edilen davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Bu hükme göre davacı öninceleme tutanağı imzalayıncaya kadar feragat davadan feragat ederse, tarife hükümleri ile belirli vekalet ücretinin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra, vuku bulursa, davacı, tarifelerce hükmedilen vekalet ücretinin tamamını ödemeye mahkum edilir. Ayrıca feragat eden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Davadan feragat eden harçtan muaf olsa dahi, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinden sorumlu olur. Davadan feragat kısmen yapılmış ise, feragat edilen kısım üzerinden, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu, öninceleme duruşması yapıldıktan sonra feragat edildiği, davalı vekilinin yargılama ve vekalet ücreti talebi olmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE
2-492 sayılı Harçlar Kanunun 22.maddesine göre davadan feragatin ilk celseden sonra ön incelemesi yapıldıktan sonra vuku bulduğundan 2/3 oranında hesaplanan karar tarihi itibariyle alınması gerekli 36,26-TL peşin harcın başlangıçta yatırılan 496,96-TL’den mahsubu ile bakiye 460,70-TL’lik kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin talebi olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip … Hakim …
e-imza e-imza