Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/108 E. 2018/311 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/108 Esas
KARAR NO : 2018/311
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalının müvekkilinden satın aldığı mal bedelleri nedeniyle borçlu olduğundan tanzim olunan faturalara binaen başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı takibe itirazında mal almadığını belirterek borcun tamamına itiraz etmiş olup, davaya ise yasal süresi içerisinde yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, mal satımından kaynaklı olarak düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce her iki taraf defterlerinin muhasip bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiş olup, davalının bulunduğu yer Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazılmıştır. Ancak, davalı tarafından defter ibraz edilmemiştir.
Davacı tarafında ticari defterlerinin incelenmesinde ise, davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş iade faturalarının bulunduğu görülmüşse de, bu durum davalıyı tek başına borçlu konumuna getirmez. Zira, davalı mal almadığı yönünde takibe itiraz etmiş olup, söz konusu iade faturaları içeriği itibariyle malı almadığı yönündeki itirazın içerisinde değerlendirilmelidir. Yani, iade faturası tanzimi davalının malı aldığına karine ya da yazılı delil teşkil etmez. Bu noktada, davacının HMK’nın 200. maddesi gereğince mal teslimini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gereklidir. Somut olayda, davalı defter sunmadığından faturaların karşılaştırılması yapılamamıştır. Davacının defter kayıtları ise davalı defteri ile doğrulanmadığı sürece tek başına kendisini alacaklı yapmaz.
Sonuç olarak; gerek davalının davaya yanıt vermeyerek münkir sayılması, gerekse de takibe itirazında mal almadığını açıkça belirtmesi karşısında kesilen iade faturaları da malın teslim edilmediği savunması kapsamında kalacağından, söz konusu iade faturalarının davalıyı borçlu konumuna sokamayacağı, davacının mal teslimini yasal ve yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak bu yönde ön inceleme celsesi mehil verilmesine rağmen teslimi tevsik edici belge sunulamadığı ve ispatlanamadığı, dilekçelerinde de açıkça yemin deliline dayanılmadığı görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35.90 TL ret harcından peşin alınan 72.56 TL harcın mahsubu ile, artan 36.66 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır bulunan davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*