Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1073 E. 2019/73 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1073 Esas
KARAR NO : 2019/73 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 10.11.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğümün, … Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalı borçlu, icra takibine, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Müvekkilinin, icra takibine konu alacağının irsaliyeli faturalara dayandığını, Davalı şirket, takibe konu faturaların tanzim tarihinden sonra, icra takibi başlamasından evvel unvan değişikliği yaptığını, bu sebeple faturalardaki muhatap unvanı ile icra takibi borçlusu davalının Unvanları farklı olduğunu, eldeki dava ve icra takibinin doğru muhataba yöneltildiğini, ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra davalı borçlu, borca takibe itiraz ettiğini, borca itiraz dilekçesinde herhangi bir somut gerekçeye dayanmadığını, borçlu, takip müstenidi faturaya konu mal ve hizmeti almadığı itirazında bulunmadığını, yahut takibe konu borcu ödediğini açıkça ve vesikasıyla ileri sürmediğini beyan etmiş, sonuç olarak, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayısı takibine haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptalini ile takibin devamına, davalı borçlunun, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkâr tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 05.05.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatılmış olup işbu takibe süresinde itiraz edilerek, takip durdurulmuş olduğunu, Mezkûr icra takibi dosyasında olan faturaya ilişkin bedellerin gerçeği yansıtmadığını, Müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkiler gereği alınan hizmetler müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, Takip kapsamında bulunan faturaya ilişkin ise müvekkili tarafından herhangi bir hizmet alınmadığını, Dava konusu, 8.808,20 TL değerinde iddia olunan alacağın hangi hizmete ilişkin olarak belirlendiği hususu ispata muhtaç olduğunu beyan etmiş, sonuç olarak; Davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 7.378.-Tl ile 1.370,20 Tl lik iki adet fatura bedeli olan asıl alacağa % 10.50 temerrüt faizi ile birlikte toplam 9.117,75-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 20.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 26.10.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 02.08.2018 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı tarafın İnceleme konusu yapılan 2016 mali dönemlerine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, Davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 8.748,20- TL alacaklı görüldüğü, Davacı tarafın takipte talep etmiş olduğu asıl alacak miktarı ile ticari defter kayıtlarındaki alacak miktarının uyumlu olduğu, Davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ve davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı, Davacı tarafın takip tarihinden önce talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 295,58- TL olarak hesap edildiği, İcra inkar tazminatının asıl alacak ve işlemiş faiz toplam miktarı üzerinden, 1.808,75- TL olarak hesap edildiği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı, icra takibine konu alacağının irsaliyeli faturalara dayandığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket, takibe konu faturaların tanzim tarihinden sonra, icra takibi başlamasından evvel unvan değişikliği yaptığını, bu sebeple faturalardaki muhatap unvanı ile icra takibi borçlusu davalının Unvanları farklı olduğunu, eldeki dava ve icra takibinin doğru muhataba yöneltildiğini, ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra davalı borçlu, borca takibe itiraz ettiği sabittir.
Davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası ile yapılan takibe konu ettiği 30.05.2016 tarihli 7.378,-Tl ve 31.05.2016 tarih 1.370,20-TL bedelli 2 adet faturayı davalıya tebliğ ettiğini, ödenmemesi üzerine takip yaptıklarını, haksız itiraz edildiğini beyan ederek bu davayı açtağı anlaşılmıştır.
30.05.2016 tarih … sıra nolu, 7.378,00TL bedelli ve 31.05.2016 tarih … sıra nolu 1.370,20 TL bedelli 2 adet fatura incelendiğinde her iki faturanında davalı şirkette çalıştığı iddia edilen … (…) isimli çalışan tarafından tebliğ alandığı görülmektedir.
Mahkememizce 22.10.2018 tarihli müzekkere ile SGK yazılan müzekkereye kurumca 15.11.2018 tarihli cevapta davalı şirkette bu isimde bir çalışanın bulunmadığ bildirilmiştir.
Dava faturaya dayalı takibe yönelik itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü davacı-alacaklıdadır. Nitekim davacı bu kapsamda fatura fotokopilerini sunmuş olup teslim tutanaklarıda aynı üzerinde olduğu görülmüştür. Bu nedenle mahkememizce faturayı alan … (…) kişinin davacı şirket yetkilisi veyahut çalışanı olup olmadığı sorulmuştur. SGK yazılan müzekkereye kurumca 15.11.2018 tarihli cevapta davalı şirkette … ( … ) isimde bir çalışanın bulunmadığ bildirilmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir satış sözleşmesi olmadığından ve davacının düzenlediği mal satış faturası da davalı şirkete usulen tebliğ edilmeyip davalı şirkette çalışmadığı belirlenen … (…) isim şahsa tebliğ edilmiş olduğu anlaşıldığından faturada yazılı birim fiyatları davalı şirketi bağlamayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere kanıtlanamayan davanın reddine Davalının kötü niyet tazminat isteminin davacının kötü niyeti kanıtlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
Davalının kötü niyet tazminat isteminin davacının kötü niyeti kanıtlanamadığından reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 104,84-TL den düşümü ile kalan 60,44-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019

Katip …

Hakim …