Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1059 E. 2018/1129 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1059 Esas
KARAR NO : 2018/1129
DAVA : İtirazın İptali (Taşımacılıktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/11/2016
KARAR TARİHİ: 28/11/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile olan taşımacılık sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiğini, karşı tarafa fatura tanzim edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, takibe haksız itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, karşı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, taşımacılık sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce muhasebeci bilirkişi marifetiyle HMK’nın 222. maddesi uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir. Belirlenen gün ve saatte davacı ve davalı tarafından defter ibraz edilmemiş ise de davacı vekili inceleme gününden önce HMK 278/son maddesi uyarınca yerinde inceleme yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Diğer yandan davalı taraf ise defter ve belge sunmayacağını beyan etmiştir. Ne var ki, ilgili icra dosyası celp edilip incelendiğinde takibe dayanak irsaliyeli faturalarda ve cari hesap dökümünde davalıdan sadır olmuş imza bulunmadığı gibi davalı yan da defterlerini sunmayacağını beyan etmiştir. Bu durumda, davacı defterlerinin tek taraflı olarak incelenmesi yargılamaya yenilik getirmeyeceğinden ek inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Zira, faturalarda imza olmadığı gibi, ticari münasebet de davalının kabulünde değildir. Davalının defter de sunmayacağını açıkca beyan etmesi karşısında salt davacı defterleriyle alacağın bu noktadan sonra ispatı mümkün değildir. HMK’nın 200. vd maddeleri uyarınca davacının ticari ilişkiyi ve sözleşmeden doğan edimi yerine getirdiğini yazılı delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, davalının defter sunmamasının aleyhine sonuç doğurabilmesi için ancak HMK’nın 222/5. maddesi uyarınca davanın başında “münhasıran” davalı defterlerine delil olarak dayanılması halinde mümkündür. Başlangıçta münhasıran davalı defterine dayanılmamış ise yargılama esnasında “münhasıran” davalı defterine delil olarak dayanıldığının açıklanması da yargıtay 19. Hukuk Dairesi kararlarıyla kabul edilmemektedir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2012 tarihli, 2012/4241 Esas, 2012/9973 Karar sayılı; 27/09/2012 tarihli, 2012/8562 Esas, 2012/13827 Karar sayılı içtihatları) Somut olayda ise, TTK’nın 83. ve HMK’nın 222/5. maddeleri uyarınca yargılamanın başında davalı defterlerine münhasıran delil olarak dayanıldığı ileri sürülmediğine göre davalının defterlerini sunmaması aleyhine sonuç doğurmaz. Sonuç itibariyle, davacının temel ilişkiyi ve edimini yerine getirdiğini ispat edemediği görülmekle davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
İspatlanamayan davanın REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim … ¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*