Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1034 E. 2018/513 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/151
KARAR NO : 2018/557

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 10.04.2015 tarihinde, … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … Sokağı’nı takiben … Caddesi Kavşağı’nda Otogar istikametine sola dönüş yapmak istediği esnada aracının sol arka çamurluk kısımlarına müvekkil … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile … Caddesi’ni takiben … istikametine seyri sırasında … Kavşağı’na geldiğinde motosikletinin ön tarafı ile çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yarılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin 268.00-TL ile sınırlı olduğunu, sigortalısı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, dava dilekçesinde davacı tarafın herhangi bir malüliyeti olduğundan bahsedilmediğini, öncesinde hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılmış bulunan işbu davada müvekkili sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferileri ile faiz istenilmesinin hukuki olmadığını, davacı motorsiklet sürücüsü olduğunu, kaza esnasında kask takıp takmadığı araştırılarak, kast takmadığının tespit edilmesi halinde, zararın oluşumu ve ağırlaşmasına sebep olduğundan tazinat tayini durumunda bir düşüm yapılmasını talep ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini talep ve dava etmiştir.
Dava; 10.04.2015 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak açılan tazminat davasına yöneliktir.
Dosyamız delillerini, kaza tespit tutanağı, … CBS’nin … sayılı savcılık dosyası, mahkememizce aldırılan Adli Tıp Kurumu raporu ve bilirkişi raporu oluşturmaktadır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat dosyasından aldırılan heyet bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nın olay sonrası meydana gelen anatomik eksiklik veya yan fonsiyonel bir bozukluk bırakmadan iyileşmiş olduğu saptanmakla maluliyet tayinine gerek olmadığı, geçici iş görmezlik süresinin 3 (üç) aya kadar kadar uzayabileceği ve bu süre içinde tam (%100) olarak malul kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varmışlar.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince, dosyada Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca inceleme yaptırılmasına karar verildiği; Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 20/12/2017 tarihli adli tıp kurumu raporunda özetle; davacı … oğlu 20.031979 doğumlu …’nın 10.04.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sağ humerus arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak; Gr1 VII (2Aa …. 30) A %34×1/4=%8.5, E cetbeline göre %8,3 (yüzdesekiznoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgörmezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğine sonuç ve kanaatine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Davacı vekili, mahkememize vermiş olduğu 17.4.2018 tarihli dilekçesi ile davalı … ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili 22.3.2018 tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile sulh olduklarını, ücreti vekalet ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davacı ve davalı vekillerinin mahkemeye sunmuş oldukları dilekçelerinden, sulh oldukları ve karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
Tarafların Sulh oldukları anlaşılmakla, bu konuda kararverilmesine yer olmadığına,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı … vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediğinden bu rkonuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2018

Katip … ¸

Hakim … ¸