Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1032 E. 2019/1052 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1032 Esas
KARAR NO : 2019/1052 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/10/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 28/10/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkili firmanın perde sistemleri ve kumaşları üzerinde iştigal etmekte olduğunu, davacı davalı borçluya değişik tarihlerde birden çok fatura ile perde sistemleri ve perdelik kumaşların satışını yaparak ticari kayıt ve defterlerine davalı borçlu adına borç kaydettiğini, davalı borçlunun, müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine hakkında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 9.594,51-TL üzerinden icra takibi yapıldığını, borçlu şahıs gönderilen ödeme emrinde borcuna itiraz ettiğini, huzurdaki davanın takip toplamı üzerinden değil, 9.594,51-TL üzerinden derdest ettiklerini, davalı borçlunun itirazlarının usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davalıya yapılan her satışta faturaların düzenlendiğini, söz konusu fatura ve irsaliyelere davalı tarafça TTK 21/2 maddesine uygun herhangi bir itirazın yasal süre içerisinde ileri sürülmediğini, müvekkili firmanın ticari kayıtlarına göre, davalı borçlunun irsaliyeli faturaların altındaki kaşe ve imzadan da anloşılacağı üzere müvekkiline borçlu olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icraya kanan 9.594,51-TL’ye yapmış olduğu kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ile birlikte tüm yargılama giderlerinin davalı borçluya yüklenilmesine karar verilmesi isteminde bulunur bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 9.594,51.-Tl asıl alacağa % 10,50 avans faizi tutarı 1.294,83 Tl ile birlikte toplam 10.889,34 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 31.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 01.06.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.11.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava dosyasında, taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunduğuna dair bir belgenin yer almadığı, davalı takip borçlusu tarafından cari hesaba son defa 24.11.2015 tarihinde 790 TL ödeme yapıldığı, cari hesap bakiyesini oluşturan ve takip dosyasına sunulan faturatarın önemli bir bölümünde davalı takip borçlusuna atfedilen imza ve kaşenin yer aldığı, ayrıca cari hesaba kaydedilen faturaların, usul yönünden yasal mevzuata uygun olduğunun görüldüğü ve şüphe uyandırmadığı, açıklanan nedenlerle, davacının davalıdan asıl alacak olarak 9.590,87-TL alacaklı olduğunun değerlendirildiği, hal böyle olmakla birlikte, davacı yanın, 28.10.2016 tarihli dilekçesinde, huzurdaki davayı takip toplamı (10.889,34-TL) üzerinden değil, 9.594,51-TL üzerinden derdest ettiğini bildirdiği, bu nedenle bilirkişilikçe de yukanda belirtilen asıl alacak (9.590,87-TL) için faiz hesabının yapılmadığı, öte yandan, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan atacağı 9.590,87-TL olup, davalı takip borçlusunun takipte talep edilen tom alacağa itiraz ettiğinden, icra inkar tazminatı matrahının da 9.590,87 olarak dikkate alınmasının gerektiği, Davacının yasal defterlerine (yevmiye, defterikebir ve envanter) ait tasdiklerin incelenmesinde, bunlann tasdiklerinin eksiksiz ve cari mevzuata uygun olarak yapıldığı, dolayısıyla sahibi lehine delil teşkil ettiğinin anlaşıldığı, Diğer yandan Mahkemenin, 12.06.2018 tarihli ara kararının 4.maddesinde, tarafların ilişki dönemine dair yasal defterlerini bilirkişi incelemesine sunmaları istenilmesine karşın, davalının da tacir olduğu ve işletme defteri tuttuğu 11.11.2016 tarihli ön inceleme tutanağındaki beyanına göre davalı takip borçlusunun İşletme Defteri tuttuğu anlaşılmaktadır) anlaşılmakla birlikte, inceleme gününde hazır olmadığı, dolayısıyla defter ve dayanağı belgelerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, yerinde inceleme de talep etmediği, bu nedenle, takip konusu alacakla ilgili olarak davalının yasal defter kayıtları ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasının da mümkün olamadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.07.2019 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, Kök ve bu ek rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; Davalının kök Raporumuza yönelik beyan ve itirazlarının, Kök Raporumuzda yapılan tespit ve değerlendirmeler ile varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacının davalı borçluya değişik tarihlerde birden çok fatura ile perde sistemleri ve perdelik kumaşların satışını yaparak ticari kayıt ve defterlerine davalı borçlu adına borç kaydetmiştir. Davalı borçlunun, davacıya bu ticari ilişkiden olan borcunu ödememesi üzerine hakkında … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 9.594,51 TL üzerinden icra takibi yaptığı. Ancak davalı borçlunun bu takibe itiraz etmesi üzerine bu itirazın iptali davasının açıldığı anlışılmaktadır.
Davacı takip alacaklısı, icra takibim konu alacağının irsaliyefi faturalardan kaynaklandığını belirterek, söz konusu faturaları takip dosyasına sunmuştur. Faturaların çoğunluğunda “Teslim Alan” bölümünde isim yazılmadan imza atıldığı, ya da imza atılmadan takip borçlusunun ismini taşıyan kaşenin basıldığı, az sayıda faturalarda ise Teslim Alan” bölümünde herhangi bir işaretin (imza ya da kaşe) bulunmadığı görülmektedir.
Davacı şirketin yasal defter (yevmiye, detterikebir ve envanter) ve dayanağı belgelerin (yardımcı kayıtlar, faturalar vs.) incelenmesinde ise, taraflar arasındaki ilişkinin eski yıllardan itibaren sürdüğü, bu ilişki kapsamında çok sayıda borç ve alacak kaydı işlemlerinin yapıldığı, davalı takip borçlusunun bu ilişki kapsamında 2014 ve 2015 yıllarında cari hesapta kayıtlı borç/alacak işlemlerinin tamamının davacının yasal defter kayıtlarında yer aldığı tespit edilmiştir. Davacının ticari defterlerine göre davacı takıp alacaklısının, davalı takip borçlusundan, son işlem tarihi 24.11.2015 ve son İşlem tutarından 790 TL alacak kaydı/ödeme sonraki toplam can hesap bakiye alacağı 9.590,87 -TL olarak belirlenmiştir.
Davalı yanın, kök rapora yönelik olarak itirazlarına dayanak yaptığı ve davacının kendisine vermiş olduğunu beyan ettiği cari hesap ekstresinin incelenmesinde, bu ekstredeki işlemlerin borç/alacak/bakiye olarak teselsül etmediği ve sadece 30.11.2014 – 20.05.2015 arasındaki işlemleri kapsadığı görülmektedir. Oysa ki, davacının icra takibinin 13.01.2016 tarihi itibariyle başlatıldığı ve 31.12.2015 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesi olan 9.590,87 TL üzerinden talepte bulunulduğu, davacı kayıtlarının 01.01.2014 -31.12.2015 dönemi arasındaki tüm cari hesap işlemlerinin (borç/alacak/bakiye şeklinde) incelendiği görülmektedir. Ayrıca, davalının, iddiasını, davacıya ait olduğunu ileri sürdüğü, ancak eksik, yetersiz ve tasdik edilmemiş belgelere dayandırması değil, kendi kayıtlarına dayandırması gerekir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan 750-TL ve 500-TL tutarlı tahsilat makbuzları, davacı tarafından davalıya verilen cari hesap ekstresinde 30.04.2015 tarihinde 750 TL, 07.05.2015 tarihinde 500 TL olarak alacak kayıtlı bulunmaktadır. Bu makbuzlardan 750 TL tutarlı olan davacı Şirket kayıtlarında da aynı tarihte (30.04.2015) davalıya ait cari hesapta alacak kaydı olarak yer almaktadır. 500-TL tutarlı tahsilat makbuzu ise davacı kayıtlarında yer almamaktadır. Ancak, belirtildiği üzere, 500 TL’lik tahsilat makbuzunun kim tarafından düzenlendiği belirsiz olup, bu haliyle kanıt olarak değerlendirilmesi de esasen mümkün değildir.
Tüm bu saptamalar ışığında davacının takip tarihi itibarıyla asıl alacağı 9.590,87 TL olarak belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle bu asıl davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.590,87 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 1.918,17-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.590,87 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uyğulanmasına, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 1.918,17-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 655,15-TL nin peşin alınan 163,86-TL den düşümü ile kalan 491,29-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 197,36-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.946,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır