Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1027 E. 2018/350 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1027 Esas
KARAR NO: 2018/350
DAVA : Menfi Tespit (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan Rücu)
DAVA TARİHİ: 27/10/2016
KARAR TARİHİ: 14/03/2018
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketinin müvekkili borçlu göstermek suretiyle başlatmış olduğu icra takibinde müvekkilinin maliki olduğu aracın sigortalı araca çarpması nedeniyle kasko poliçesinden kaynaklı olarak davalının sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı rücuen tahsilini talep ettiğini ancak karşı taraf sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek borçlu olmadıklarının tespitini ve asgari %40 tazminata hükmedilmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davaya yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kasko poliçesi kapsamında davalısının sigortalısına ödediği tazminat nedeniyle kazaya sebebiyet veren davacıya kusuru iddiasıyla rücuen yöneltilen icra takibi nedeniyle kazada kusur olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Sigortacının, sigorta poliçesinden doğmayıp da yasadan aldığı bir yetkiye dayanmak suretiyle ve haksız eylem nedeniyle alacaklı sigortalısı yerine geçerek hareket ettiği davada asliye ticaret mahkemesine değil, asliye hukuk mahkemesine başvurması gerekirdi.(Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, E. 1939/37, K. 1944/9, T. 22.3.1944)
Sigorta rücu davalarının TTK 1472/1. maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle, TTK’nın uygulanmasından bahisle, aynı yasanın 4/1 maddesi uyarınca bu tür davaların mutlaka ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği düşünülebilir ise de, halefiyet prensibi gereğince, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre ticaret mahkemesinde bakılıp bakılamayacağının değerlendirilmesi gerekir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki uyuşmazlık, ticari dava niteliğinde ise bu davaya TTK’nın 5/3. maddesi uyarınca ticaret mahkemesinde bakılabilecek, aksi durumda dava ticaret mahkemesinde açılamayacaktır.(Işıl Ulaş, Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, 8. Bası, Ankara 2012, s.255)
Somut olayda, celp edilen hasar dosyası içeriği incelendiğinde davalı sigorta şirketine sigortalı 2008 model, hususi araç vasfında … plakalı aracın kasko jet genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, dava dışı sigortalının gerçek kişi olduğu, aracın ve sigortalının tacir olduğunun anlaşılamadığı görülmüştür.
Halefiyet prensibi uyarınca, şayet sigorta poliçesi olmasaydı kazalı sigortalı dava dışı… 6098 sayılı TBK’nın 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil hükümlerine göre genel mahkemelerde zararın tazminini isteyebileceğinden, doğal olarak rücuen tazminat davasının da genel mahkemelerde görülmesi gerekir. Dolayısıyla, davanın ticari nitelikte olmadığı anlaşılmakla mahkememizin aşağıdaki şekilde görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*