Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/941 E. 2019/689 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/941
KARAR NO : 2019/689

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2015
KARAR TARİHİ: 04/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı…Şirketi ve diğer davalı … Şirketi arasında, … ile uydu haberleşme sistemi temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularım kapsayan anlaşmalara aracılık edilmesi ve davalılara danışmanlık hizmeti sağlanması amacıyla 24.072010 tarihli Danışmanlık Hizmet Ve Provizyon Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde, sözleşmenin konusu ve kapsamının belirtildiğini, söz konusu sözleşmenin 5. maddesinde ise danışmanlık hizmet bedelinin ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalılar tarafından sözleşmede kararlaştırılan ödemelerin gerçekleştirilmediğini, taraflar arasındaki Sözleşmede ödemelerin yapılmaması halinde söz konusu senetlerin takibe konulabileceği hususunun yer aldığını, sözleşme gereği davalılar tarafından ödemelerin yapılmaması nedeniyle müvekkili tarafından, davalı şirketlere noterlik kanalıyla ihtarname gönderildiğini, ancak sözleşme konusu ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine, davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından 436.500 USD bedelli senetlerden birisinin takibe konulduğunu, ancak davalıların söz konusu icra takibine itiraz ettiklerini, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. ve… K. sayılı kararı ile taraflar arasındaki sözleşme edimlerinin yerine getirilip getirilmediğinin taraflar arasında doğduğu bildirilen alacak miktarının yargılamayı gerektirdiği yönünde karar verildiğini, taraflar arasında karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin mevcut olduğu halde, davalıların haksız olarak edimlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkilinin maddi zarara uğradığını, açıklanan nedenlerle; haklı davalarının kabulü ile, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydı ile 436.500 USD (1.328.269.50-TL)danışmanlık hizmet ve provizyon bedelinin müvekkiline ödenmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancıların teminat yatırmalarına dair dava şartı yerine getirilmediğinden davanın öncelikle usul yönünden reddini veya bu noksanlığın acilen giderilmesinin gerektiğini, dava dilekçesinde bu davanın hangi maddi vaka veya hukuki iddia ile açılmış bulunduğunun belirtilmediğini, davacı tarafın ücrete hak kazanmasını gerektirecek tek bir hizmet ve faaliyetinden söz etmediğini, bunun nedeninin ise 2009 yılında … Sivil Havacılık ile imzalanan sözleşmenin hiç uygulanamamış olduğunu, buna göre davacının alacak iddiasına dayanak oluşturabilecek tek bir hizmet ve faaliyetinin olmadığını, zira, bu faaliyetin konusunun oluşturan sözleşmenin ortadan kalktığını, mahkeme huzurunda dava ikame eden tarafın hukuki korunmaya değer bir yararının bulunması, bu çerçevede bir takım iddialarda bulunması ve bu iddialarını ispat etmesi zorunlu olup, bu itibarla davanın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu,davacı tarafın davaya konu atiği alacak kapsamında her hangi bir hizmet ve faaliyeti bulunmadığını, nitekim huzurdaki davada tek bir vakaya dahi dayanmadığını, davaya dayanak tutulan sözleşmeye tekaddüm eden 2009 tarihli sözleşmenin hiç uygulanmadan ortadan kalktığını, hükümsüzolan bu sözleşme kapsamında dahi davacının müvekkilleri için gerçekleştirmiş bulunduğu herhangi bir koordinasyon, destek, hizmet veya danışmanlık faaliyetinin olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle yabancıların teminat yatırmalarına dair dava şartı yerine getirilmediğinden davanın öncelikle usul yönünden reddine veya bu noksanlığın giderilmesine, davanın esası yönünden ise, haksız maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 19/04/2018 tarihli 6 numaralı celsesi 1 numaralı ara kararı uyarınca, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, bilirkişinin 28/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

”DEĞERLENDİRME
Taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin Konusu Ve Kapsamı başlıklı 3.maddesinin; davalılardan … Şirketi, … Sivil Havacılık Kurumu (…) ile arasında uydu haberleşme sistemi, temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan iki adet sözleşme imzalandığı, bu sözleşmelerden birinin 07.10.2009 tarihinde 8499 kayıt numarası ile resmiyet kazanmış cihaz temin ve sevkiyatı konulu, diğerinin 20.10.2009 tarihinde 8945 tarihinde 8945 kayıt numarasında resmiyet kazanmış servis ve kurulum konulu sözleşmeler olduğu, gerek iş sahibi davalının (…Şirketi) gerekse alt yüklenici davalının (…Şirketi) iş sahibi …Sivil Havacılık Otoritesi ile imzalamış olduğu her iki sözleşmenin de ifa ve icrası sırasında danışman …’den (davacı) danışmanlık ve lokalde (Libya’da) gerçekleştirilecek işlemlerde destek hizmeti almasını, tarafların görev ve sorumluluklarını belirlemeyi amaçladığı görülmektedir.
Tarafların yükümlülükleri başlıklı 4.maddede ise, iş sahibi ve altyüklenicinin işin görülmesi sırasında danışmanın ihtiyacı olan her türlü bilgiyi, riski ve tehlikeyi bildireceği, hizmetin ifası için gerekli donanımı, personeli ve gerekli diğer tüm imkanları karşılamakla yükümlü olduğu, danışmanın, iş sahibi ve işveren arasında imzalanmış olan iki adet sözleşmenin icrası sırasında … Sivil Havacılık Otoritesi tarafının üzerine düşen edimlerini yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini yerine getireceği belirtilmektedir.
Dava dosyasında, Danışmanın (davacının), 24.07.2010 tarihli Sözleşmenin imzalanmasından itibaren ve işin sonuçlanmasına (isin bedeli olarak 3.599.088.01 USD’nin ödenmesine) kadarki süreçte ; koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri konularında ne gibi işler yaptığı, bu hizmetlerinin ifası sırasında zorunlu bir harcama yapıp yapmadığı, yaptıysa bunların bedellerini alıp almadığı, aldıysa nasıl aldığı, sözleşmenin 4. maddesinde yer aldığı üzere, tarafların yükümlülükleri kapsamında ve işin görülmesi sırasında danışmanın herhangi bir ihtiyacının (hizmetin ifası için gerekli donanımın, personelin ve gerekli tüm imkanların sağlanıp sağlanmadığı) doğup doğmadığı, doğduysa bunların nasıl ve ne şekilde karşılandığı, koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri konularındaki hizmetlerini ifa ederken taraflarla yaptığı toplantı ve görüşme tutanaklarını, bunlara yönelik yazılı beyan ve görüşlerini ilgililere bildirip bildirmediği, velhasıl, sözleşmenin 4.2. maddesinde yer aldığı üzere, danışmanın sözleşme konusu danışmanlık ve destek hizmetleriyle ilgili edimlerini yerine getirirken gerekli özeni göstermekle yükümlülüğü hükmüne göre, bu hizmetlerini de kanıtlamasının gerektiği anlaşılmaktadır. (zaten taraflar arasındaki uyuşmazlık da burada ortaya çıkmaktadır.Ancak, dava dosyasında, sözleşmede yer alan söz konusu görevlerini ifa edip etmediğine, ya da ettiyse bunu özenle yerine getirip getirmediğine ve neticede de bunların sözleşmenin davalılar lehine gelişmesi ya da sonuçlanmasındaki etkisine yönelik bir kanıtın bulunmadığı görülmektedir.
Dolayısıyla, davalı şirketlerce davacı arasında sözleşmesel bir ilişkinin varlığı söz konusu olmakla birlikte, bu ilişkinin, Sözleşmede yer alan edimlerin ifası kapsamında davacı yönünden eyleme dönüşüp dönüşmediği, dönüştüyse hangi seviyede dönüştüğü ya da, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği ve sözleşmeye katkısı saptanamamıştır (davacı yan, dosyaya, davacı ile davalı şirket yetkilileri arasında yapılmış olan mail yazışmalarını kanıt olarak sunmuş ise de, bu mail yazışmalarına göre, davacının ihale konusu sözleşmelere katkısı yönünde herhangi bir tespit yapılmamıştır. Ancak, yine davacı tarafından dava dosyasına sunulan 26.12.2012/T-M-2012-11 tarih referans sayılı yazı ile, 02.10.2013 tarihli yazılarda, bu yazıları düzenleyenin davalı … olduğu, ve davacıyı Libya’daki her türlü resmi dairelerde işlemleri takip etmeye ve şirket ile ilgili her türlü belgeleri teslim almaya ve resmi yazıları ilgili kurumlara teslim etmeye ve teslim almaya yetkili olduğu bildirilmektedir. Bu yazılar ve rapor safahatında ayrıntılarına yer verilen e-posta yazışmaları esas alındığında, davacının davalı şirket ile ilişkisinin son defa 2014 yılında da devam ettiği değerlendirilmekle birlikte, bu ilişkinin dava konusu sözleşmeye etkisinin hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenin takdirlerindedir).
Öte yandan, taraflarca imzalanan 24.07.2010 tarihli Sözleşmede, danışmanlık edimlerinin davalılar ile işveren arasında 2009 yılında imzalanan iki adet sözleşme kapsamındaki işlerle ilgili olduğu belirtilmekte ve davacının da dava dilekçesinde anılan yıllardaki sözleşmeye dayandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olmakla birlikte, Davalı … Şirketi ve onu temsilen Genel Müdür Yardımcısı … ve işveren konumundaki Sivil Havacılım Genel Müdürlüğü ve onu temsilen Genel Müdür … arasında 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belge imzalanmıştır. Bu belgede, 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulması için anlaşma yapıldığı görülmektedir. Bundan sonra ise, sözleşmenin tarafları ile sözleşmeye konu işin ve ücretinin de değiştiği anlaşılmaktadır. Nitekim, … unvanlı yabancı bir yüklenicinin 2012 yılındaki sözleşmeye katılma şartı ile sözleşmenin değiştirildiği, malzeme, kurulum, eğitim gibi bazı hususların da değiştiği, dolayısıyla 2009 tarihli ilk sözleşmede alt yüklenici olarak yer alan …’un 2012 tarihli sözleşme kapsamında bulunmadığı, diğer yandan, daha önce kararlaştırılan 8.732.313 USD tutarındaki ihale bedelinin yerini 3.599.088 USD tutarlı ihale aldığı (bu, işin sonunda davalı şirkete yapılan ödeme tutarıdır), Raporumuzun önceki bölümlerinde açıklandığı üzere, bidayette kararlaştırılan 1.309.847 USD tutarındaki avans ödemesi yerine de ilk ödeme olarak 172.651USD yapıldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, davacının danışmanlık görevi kapsamında müdahil olduğunu ileri sürdüğü sözleşmelerin süreç içerisinde değiştiği ve sonuçları itibariyle başka bir sözleşmeye dönüştüğü anlaşılmaktadır. Ancak, davacının bu sözleşmeye (2012) nasıl ve ne şekilde katkı yaptığı da dosya kapsamına göre belirsizdir.

İNCELEMENİN SONUCU
Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 08.06.2015 tarihinde, davalılar…ŞİRKETİ ve … ŞİRKETİ hakkında; 436.500 USD senet alacağı (16.06.2014), 47.802,73 USD işlemiş faiz (ticari) bedeli,olmak üzere toplam 484.302,73 USD üzerinden (484.302,73 USD= 1.294.250,61 TL -1 USD=2,6724 TL- tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 ) ilamsız icra takibine geçtiği,
Takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeninin; “436.500 USD SENET’vade tarihi 16.06.2014” şeklinde belirtildiği, ancak takip borçlusu davalılar vekilinin, bu takiple ilgili olarak, 15.06.2015 tarihinde, İstanbul…İcra Hukuk Mahkemesinin nezdinde … E. sayılı dosya kapsamında icra takibine itiraz (borca itiraz) davasını ikame ettiği, yapılan yargılama sonucunda, anılan Mahkemenin 28.07.2015 tarihinde verdiği hükümle, davacının davasının kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından yapılan takibin, İİK’nın 170/a maddesine istinaden iptaline karar verildiği, anılan Mahkemenin gerekçeli kararının “deliller ve gerekçe” bölümünde; davacının, takibe konu bononun taraflar arasında düzenlenen 24.07.2010 tarihli sözleşmenin 6/1 maddesinde öngörülen teminat senedi olduğu iddiasının, alacaklı tarafça düzenlenen 01.06.2015 tarihli ihtarnamede kabul edildiğinin görüldüğü, bu nedenle, taraflar arasında düzenlenen takibe konu bononun soyut borç ikrarı taşımadığı, dolayısıyla söz konusu alacak miktarının yargılamayı gerektirdiğinin belirtildiği, Mahkemenin bu hükmünden sonra, davacı …’nin 26.08.2015 tarihli dilekçesiyle temyize başvurduğu, ancak daha sonra 08.10.2015 tarihli dilekçesiyle de temyizden feragat ettiği dolayısıyla feragat nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verildiğinin görüldüğü, huzurdaki davanın da bundan sonra ikame edilmiş bulunduğu,
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 24.07.2010 tarihinde imzaladıkları ”Danışmanlık Hizmet Ve Provizyon Sözleşmesine dayandırıldığı, davacı yanın, sözleşmeye göre edimlerini yerine getirdiğini ve bu nedenle kendisine yine sözleşme kapsamında danışmanlık hizmet ve provizyon bedelinin ödenmesi gerekirken, davalıların bu bedeli ödemediğini, dolayısıyla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 436.500 USD tutarındaki danışmanlık hizmet ve provizyon bedelinin kendisine ödenmesini dava ve talep ettiği,
Davalı yanın ise, davacının alacak iddiasına dayanak oluşturabilecek tek bir hizmet ve faaliyetinin olmadığını, zira davacının alacağına dayanak olarak sunduğu, 2009 tarihli Sözleşmelerin hiç uygulanmadan yürürlükten kalktığını, dolayısıyla davacının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini savunduğu ve talep ettiği,
3-Taraflar arasında akdedilen Sözlesmenin Konusu ve Kapsamı başlıklı 3. Maddesinin; davalılardan … Şirketi, … Sivil Havacılık Kurumu (…) ile arasında uydu haberleşme sistemi, temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan iki adet sözleşme imzalandığı, bu sözleşmelerden birinin 07/10/2009 tarihinde 8499 kayıt numarası ile resmiyet kazanmış cihaz temin ve sevkiyatı konulu, diğerinin 20/10/2009 tarihinde 8945 tarihinde 8945 kayıt numarasında resmiyet kazanmış servis ve kurulum konulu sözleşmeler olduğu, gerek iş sahibi davalının (… Şirketi) gerekse alt yüklenici davalının (… Şirketi) iş sahibi … Sivil, Havacılık Otoritesi ile imzalamış olduğu her iki sözleşmenin de ifa ve icrası sırasında danışman …’den (davacı) danışmadık ve lokalde (Libya’da) gerçekleştirilecek işlemlerde destek hizmeti almasını, tarafların görev ve sorumluluklarını belirlemeyi amaçladığı,
Tarafların yükümlülükleri başlıklı 4. maddesinde ise, iş sahibi ve altyüklenicinin işin görülmesi sırasında danışmanın ihtiyacı olan her türlü bilgiyi, riski ve tehlikeyi bildireceği, hizmetin ifası için gerekli donanımı, personeli ve gerekli diğer tüm imkanları karşılamakla yükümlü olduğu, danışmanın, iş sahibi ve işveren arasında imzalanmış olan iki adet sözleşmenin icrası sırasında … Sivil Havacılık Otoritesi tarafının üzerine düşen edimlerini yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini yerine getireceğinin belirtildiği,
4-Dava dosyasında, Danışmanın (davacının), 24.07.2010 tarihli Sözleşmenin imzalanmasından itibaren ve işin sonuçlanmasına (isin bedeli olarak 3.599.088.01 USD’nin ödenmesine) kadarki süreçte : koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri konularında ne gibi işler yaptığı, bu hizmetlerinin ifası sırasında zorunlu bir harcama yapıp yapmadığı, yaptıysa bunların bedellerini alıp almadığı, aldıysa nasıl ve hangi yolla aldığı, sözleşmenin 4. Maddesinde yer aldığı üzere, tarafların yükümlülükleri kapsamında ve işin görülmesi sırasında danışmanın herhangi bir ihtiyacının (hizmetin ifası için gerekli donanımın, personelin ve gerekli tüm imkanların sağlanıp sağlanmadığı) doğup doğmadığı, doğduysa bunların nasıl ve ne şekilde karşılandığı, koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri konularındaki hizmetlerini ifa ederken taraflarla yaptığı toplantı ve görüşme tutanaklarını, bunlara yönelik yazılı beyan ve görüşlerini ilgililere bildirip bildirmediği, velhasıl, Sözleşmenin 4.2. maddesinde yer aldığı üzere, danışmanın sözleşme konusu danışmanlık ve destek hizmetleriyle ilgili edimlerini yerine getirirken (gerekli özeni göstermekle yükümlülüğü hükmüne göre de), bu hizmetlerinin yapıldığını kanıtlamasının gerektiği (zaten taraflar arasındaki uyuşmazlık da burada ortaya çıkmaktadır), ancak, dava dosyasında, sözleşmede yer alan söz konusu görevlerini ifa edip etmediğine, ya da ettiyse bunu özenle yerine getirip getirmediğine ve neticede de bunların sözleşmenin davalılar lehine gelişmesi ya da sonuçlanmasındaki etkisine yönelik bir kanıtın bulunmadığının görüldüğü, dolayısıyla, davalı şirketlerce davacı arasında başlangıçta sözlesmesel bir ilişkinin varlığı söz konusu olmakla birlikte, bu ilişkinin, Sözleşmede yer alan edimlerin ifası kapsamında davacı yönünden eyleme dönüşüp dönüşmediği, dönüştüyse ne zaman, nasıl ve hangi seviyede dönüştüğü ya da, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği ve sözleşmeye katkısının saptanamadığı (davacı yan, dosyaya, davacı ile davalı şirket yetkilileri arasında yapılmış olan mail yazışmalarını kanıt olarak sunmuş ise de, bu mail yazışmalarına göre, davacının ihale konusu sözleşmelere katkısı yönünde herhangi bir tespit yapılamamıştır. Ancak,yine davacı tarafından dava dosyasına sunulan 26/12/2012/T-M-2012-11 tarih ve referans sayılı yazı ile 02.10.2013 tarihli yazılarda, bu yazıları düzenleyenin davalı… olduğu, ve davacıyı Libya’daki her türlü resmi dairelerde işlemleri takip etmeye ve şirket ile ilgili her türlü belgeleri teslim almaya ve resmi yazıları ilgili kurumlara teslim etmeye ve teslim almaya yetkili olduğu bildirilmektedir. Bu yazılar ve rapor safahatında ayrıntılarına yer verilen e-posta yazışmaları esas alındığında, davacının davalı şirket ile ilişkisinin son defa 2014 yılında da devam ettiği değerlendirilmekle birlikte, bu ilişkinin dava konusu Sözleşmeye etkisinin hukuki değerlendirilmesi Sayın Mahkemenin takdirindedir).
5-Öte yandan, taraflarca imzalanan 24.07.2010 tarihli Sözleşmede, danışmanlık edimlerinin davalılar ile işveren arasında 2009 yılında imzalanan iki adet sözleşme kapsamındaki işlerle ilgili olduğu belirtildiği ve davacının da dava dilekçesinde anılan yıllardaki sözleşmelere dayandığının anlaşıldığı, hal böyle olmakla birlikte, Davalı …Şirketi ve onu temsilen Genel Müdür Yardımcısı … ve işveren konumundaki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve onu temsilen Genel Müdür… arasında 05.12.2012 tarihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belgenin imzalandığı, bu belgede, 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulması için anlaşma yapıldığının görüldüğü, bundan sonra ise, sözleşmenin tarafları ile sözleşmeye konu işin ve ücretinin de değiştiğinin anlaşıldığı, nitekim, … unvanlı yabancı bir yüklenicinin 2012 yılındaki sözleşmeye katılma şartı ile sözleşmenin değiştirildiği, malzeme, kurulum, eğitim gibi bazı hususların da değiştiği, dolayısıyla 2009 tarihli ilk sözleşmede alt yüklenici olarak yer alan …’un 2012 tarihli sözleşme kapsamında bulunmadığı, diğer yandan, daha önce kararlaştırılan 8.732.313 USD tutarındaki ihale bedelinin yerini 3.599.088 USD tutarlı ihale aldığı (bu, işin sonunda davalı şirkete yapılan ödeme tutarıdır), Raporumuzun önceki bölümlerinde açıklandığı üzere, bidayette kararlaştırılan 1.309.847 USD tutarındaki avans ödemesi yerine de ilk ödeme olarak 172.651 USD yapıldığının tespit edildiği, dolayısıyla, davacının danışmanlık görevi kapsamında müdahil olduğunu ileri sürdüğü sözleşmelerin süreç içerisinde değiştiği ve sonuçları itibariyle başka bir sözleşmeye (2012) nasıl ve ne şekilde katkı yaptığının da dosya kapsamına göre belirsiz olduğu,
6-Davalı her iki şirketin kayıtlarında yapılan incelemelerde, taraflar arasında akdedilen 24.07.2010 tarihinde, “DANIŞMANLIK HİZMET VE PROVİZYON SÖZLEŞMESİ” nin “Teminatlar” başlıklı 6. maddesinde yer alan 436.000 USD tutarlı iki adet teminat senedinin, yasal defter kayıtlarında yer almadığı, yanı sıra, yine her iki şirketin; davacı tarafla, yasal defter kayıtlarına intikal etmiş herhangi bir borç/alacak ilişkisinin bulunmadığının görüldüğü,
7-Tarafların hukuki değerlendirme gerektiren iddia, savunma ve delillerinin takdirinin Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliği çerçevesinde Sayın Mahkemeye ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır” denilmiştir.
Takibe konulan senet İHM’ce teminat senedi olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/14884E.2014/17201 K. sayılı emsal kararı: “İcra Hukuk Mahkemesinde açılan … Esas – … Karar sayılı davada, “davacının davalıya borcuna karşılık Bayındır İlçesi Kızılcaova Köyünde bulunun 730 parsel sayılı taşınmazı tapuda satış göstererek 26.4.2002 tarihinde devrettiği, taşınmazın tapu kaydında davacının başka bir borcundan dolayı haciz şerhi bulunduğu, bu nedenle Bayındır İcra Müdürlüğünün 2005/244 sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan senedin teminat senedi olarak düzenlenmiş olduğu,…Hâl böyle olunca; mahkemece, Bayındır İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas -… Karar sayılı dava dosyası ve içeriğinin delil başlangıcı veya güçlü delil niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği hususunun değerlendirilmesi, delil başlangıcı olduğu kabul edildiğinde davacı tanıklarının dinlenmesi, davacının ödemeye ilişkin savunmasının araştırılması, ceza dava dosyaları, icra takip dosyaları ve diğer delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 97. maddesi hükümleri de dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir…” şeklinde olup takibe konulan senette teminat senedi olup yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.
Taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin Konusu Ve Kapsamı başlıklı 3.maddesinde davalılardan… Şirketi, … Sivil Havacılık Kurumu (…) ile arasında uydu haberleşme sistemi, temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan iki adet sözleşme imzalandığı, bu sözleşmelerden birinin 07.10.2009 tarihinde 8499 kayıt numarası ile resmiyet kazanmış cihaz temin ve sevkiyatı konulu, diğerinin 20.10.2009 tarihinde 8945 tarihinde 8945 kayıt numarasında resmiyet kazanmış servis ve kurulum konulu sözleşmeler olduğu, gerek iş sahibi davalının (… Şirketi) gerekse alt yüklenici davalının (…Şirketi) iş sahibi … Sivil Havacılık Otoritesi ile imzalamış olduğu her iki sözleşmenin icrası sırasında … Sivil Havacılık Otoritesinin üzerine düşen edimleri yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini yerine getireceği kararlaştırılmıştır.
Düşen edimlerin yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerinine ilişkin somut bir eylem sözleşmede tanımlanmamıştır.
Davalı …Şirketi ve onu temsilen Genel Müdür Yardımcısı … ve işveren konumundaki Sivil Havacılım Genel Müdürlüğü ve onu temsilen Genel Müdür … arasında 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belge imzalanmıştır. Bu belgede, 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulması için anlaşma yapıldığı, sözleşmenin tarafları ile sözleşmeye konu işin ve ücretinin de tadil edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı… ile davacı arasında 2010-2012-2013 ve 2014 tarihli arasında gönderilmiş mail çıktıları dosya içine sunulmuştur.
Tadil edilen ihaleye ilişkin akredetif ödemeleri ise 2014-2015 arası yapılmıştır.
Davalı… yetkilisi tarafından davacıya verilmiş, bu davalı şirketi Libya’da her türlü resmi dairelerde teslim etmeye yetki veren 2012 ve 2013 tarihli yetki belgeleri de dosya ibraz edilmiş olup, isticvap edilen davalı Davalı… yetkilisi imzaları kabul etmiştir.
Tüm bu delillere ve dosya kapsamına göre her ne kadar davalı taraf 2009 tarihli sözleşme uygulanmadan yürürlükten kalktığı iddia etmiş ise de 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belge ile 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulmuş olup, davalı tarafın bu iddiası doğru değildir.
Yine bu nedenlerle sözleşmenin 8. Maddesi gereğince 2 ihale sözleşmesi iptal edilir ise sözleşme konusuz kalmış kabul edilir koşulu dava konusu uyuşmazlıkta gerçekleşmediği gibi tadil edilen sözleşme ilişkisi nedeniyle destek talebi olmaksızın davalı… yaptığı sözleşmelerden danışmanlık ücreti istenemez görüşü de yerinde değildir.
Davalı taraf 2009 tarihli ihale ile tek kuruş ödeme alınmadığı iddia edilse de 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) yukarıda açıklandığı üzere sadece bir tadil sözleşmesi olup tadil edilen sözleşme uyarınca akredif yoluyla ödeme yapıldığı da sabittir.
Tüm bu sonuçlara göre geriye kalan tek ihtilaf davalı tarafın “Tek bir hizmet ve faaliyeti olmamıştır” iddiası olup, davalı… ile davacı arasında 2010-2012-2013 ve 2014 tarihli arasında gönderilmiş mailler, tadil edilen ihaleye ilişkin akredetif ödemelerinin 2014-2015 arası yapılmış olması ve de Davalı… yetkilisi tarafından davacıya verilmiş, bu davalı şirketi Libya’da her türlü resmi dairelerde teslim etmeye yetki veren 2012 ve 2013 tarihli yetki belgeleri ile birlikte sözleşmede “düşen edimlerin yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerinine” ilişkin somut bir eylem tanımlanmamış olması, ihale gereğinin ve ödemelerin yerine getirilmiş olması da dikkate alındığında hangi somut koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini talep ettiklerini ortaya koymamaları ve bu nedenle davacı üzerine düşen başkaca bir karşı ispatı yükünün doğmaması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirildiği anlaşılmış ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İhale bedelinin tadil sözleşmesi ile azaltılması ve 3. Bir şirketin ihaleye taraf olarak katılması davalı tarafça borcun doğumuna engel bir gerekçe olarak ileri sürülmüş ise de ihale bedelinin indirilmesi hususu olsa olsa sözleşmenin uyarlanması davasına konu olabilecek bir iddia olup, alacağın doğumuna engel bir durum değildir.

HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-436.500 USD’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 90.734,08-TL ilam harcından peşin alınan 22.683,53-TL’nin mahsubu ile bakiye 68.050,55-TL ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 22.683,53-TL peşin harç ve 27,70-TL başvurma harcı ve 1.205,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 23.916,23-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 63.798,09-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”