Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/88 E. 2020/359 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/88
KARAR NO:2020/359

DAVA:Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ:23/01/2015
KARAR TARİHİ: 01/07/2020

Mahkememizde görülen rücu davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, … plakalı aracın 25/01/2013 tarihinde … isimli firmadan çalınması sonucu araç sahibine olay tarihindeki piyasa bedeli olan 165.000,00 TL tazminat ödendiğini, bu tutarın 67.000,00 TL’sinin 15/03/2013 tarihinde kalanın da 27/05/2013 tarihinde ödendiğini, davalı … olduğundan zarardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu belirterek ödenen bedelin ödeme tarihleri dikkate alınarak merkez bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek ticari faizi ile birlikte kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, anılan poliçe ile sadece işyerinde “motorlu araçların işletilmesi” sırasında ve işletilmesinden meydana gelecek zararların teminat altına alındığını, davaya konu olayın ise hırsızlık olup, aracın işletilmesi sırasında meydana gelen bir kaza, zarar maddi bir hasar söz konusu olmadığını beyanla teminat dışında kalan istemin reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin işlettiği otoparkta 24 saat güvenlik görevlisi bulunmasına rağmen henüz daha kimliği tespit edilemeyen kişi tarafından sabah saat 07:30 sıralarında güvenlik görevlisinin bekçi kulübesinden çıkarak odun almaya gitmesini fırsat bilerek kulübedeki ahşat dolap kırılmak sureti ile anahtarları alarak aracın çalındığını, çalınma sırasında otoparkın giriş kapısına da çarptığını, bu olayda müvekkilinin kusurlu ve sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, otoparkta yaklaşık 10 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışan müvekkilinin gereken özeni gösterdiğini, herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, müvekkilinin olayı derhal işverenine bildirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalılardan …’un işlettiği … isimli işletmede abone usulü ile garajda park halinde bulunan davacıya kasko ile sigortalı … plakalı dava dışı …’ya ait aracın 26/01/2013 günü saat 07:30 sularında kimliği meçhul şahıslar tarafından, gece bekçisinin dışarıya çıkması fırsat bilinerek öncelikle anahtar dolabının kırıldığı, sonrasında ise adı geçen aracın çalındığı dosyadaki bilgi ve belgelerden sabittir.
Davalılardan işletme sahibi olan … ile gece bekçisi olan diğer davalı … üzerlerine atılı herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını savunmuşlarsa da, söz konusu anahtar dolabı ahşap olup, kilidin basit bir tornavida ucuyla kolay bir şekilde açılması mümkün olduğundan, çelik kasada anahtarların muhafazasının yapılan işin kapsamına uygun düşeceği, yazıhanede kimsenin olmadığı zamanlarda giriş kapısının sağlam ve kilitli tutulması gerektiği, kilitli olmasa dahi harekete bağlı alarm sensörünün kurulması gerektiği ancak bunların hiç birisinin mevcut olmadığı, işletmecinin riskleri en aza indirecek üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, TBK’nın 579. maddesi uyarınca sigortalı ile otopark işletmecisi arasında kurulan vedia sözleşmesi kapsamında gerekli özen ve tedbirin yerine getirilmediği, işletmecinin tam kusurlu olduğu, ayrıca gece bekçisi olan diğer davalı …’ın da gece dışarıya çıkarken yazıhanenin kapısını kilitlemediği sabit olmakla onun da tam kusurlu olduğu, her iki davalının aracın çalınmasından mütevellit zarardan müştereken ve müteselsilen mesul olacağı kanaatine varılmıştır. Burada, davalı …’un personelinin ihmalinden ötürü TBK’nın 116. maddesi uyarınca ifa yardımcısının kusursuz sorumluluğu kapsamında zarardan mesuliyeti gündeme gelecektir.
Diğer davalı … A.Ş.’nin ise olay tarihini kapsayacak şekilde davalı işletmeci …’un “Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyetlerde Bulunanlar İçin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile iş yerini sigortaladığı anlaşılmaktadır. Ancak, tanzim olunan trafik poliçesinin başlığında her ne kadar mesleki sorumluluk olarak nitelendirilmişse de kaza tarihinde yürürlükte bulunan trafik poliçesi genel şartları A.3 maddesinin h bendi uyarınca motorlu araçlara ilişkin “gözetim” amacı ile bırakılan aracın sebep olacağı zararlar teminat kapsamı dışında bırakılmıştır. Kaldı ki, KTK’nın 104/2 maddesi uyarınca işleten gibi sorumlu olan otopark işletmecisi davalı …’un nezdinde iken aracın çalınması hali trafik poliçesi teminatı kapsamında düşünülemez. Zira, ZMMS poliçesi araç kaynaklı olarak, aracın işletilmesine bağlı olarak 3. kişilerde oluşan zararları temin etmektedir. Dolayısıyla, mezkur davadaki zarar kalemi ZMMS sigortacısı davalı … yönünden teminat kapsamı dışında kaldığından davanın reddi gerekmiştir.
Kasko poliçesinde sigorta bedeli 175.662,00 TL olarak belirlenmişse de, riziko tarihi itibariyle 2011 model söz konusu araç 2. el olduğundan piyasa rayiç bedeli 165.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Sigortacı tarafından bu bedelin 67.000,00 TL’sinin 15/05/2013 tarihinde 98.000 TL’sinin ise 27/05/2013 tarihinde sigortalıya peyderpey ödendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak davalılar vekillerince, hırsızlığa konu aracın tramer kaydı uyarınca maddi hasarlı trafik kazasının mevcut olması nedeniyle araçtaki değer kaybının da indirilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunulmuştur. Bunun üzerine, mevcut tramer kaydı gereğince hırsızlık olayından evvel meydana gelen 21/05/2011 tarihli trafik kazası nedeniyle dava dışı …’dan sigortalı araca ilişkin hasar dosyası ve değer kaybı ödemesi yapılıp yapılmadığı sorulmuştur. Dava dışı … tarafından gelen evraklar ve ekspertiz raporu ile zarar gören parçalar bir arada değerlendirildiğinde, Yargıtay tarafından benimsenen 2. el fark rayiç kıstasına göre değer kaybı yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak denetime elverişli rapor gereğince 3.000 TL değer kaybı tespit edilmiştir. Sigorta Hukukunda gerçek zarar prensibi geçerli olup, gerçek varken varsayıma gidilemez. Dolayısıyla, dosyaya yansıyan trafik kazasına bağlı değer kaybı yönünden de indirim cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Rücuen tazminat bedeli 162.000,00-TL’nin 64.000,00-TL’sinin 15/05/2013 tarihinden; bakiye 98.000,00-TL’sinin ise 27/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istem ile davalı … yönünden davanın reddine,
2-Alınması gereken 11.066,22 TL harçtan peşin alınan toplam 2.817,79 TL harcın mahsubu ile, bakiye 8.248,43 TL’nin davalılardan … ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edildiği anlaşılan, 2.817,79 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 2.845,49 TL’den ibaret harç giderinin davalılardan … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendilesini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 19.340,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davalılardan … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen kısım üzerinden hesap olunan 19.625,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 2.400,00 TL bilirkişi, 65,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere cem’an 2.465,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 2.420,20 TL’sinin … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından sarfedilen 20.00 TL posta giderinin kabul ve red oranları nazara alınarak 0,36 TL sinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine, bakiye miktarın davalı … üzerinde bırakılmasına; davalılardan … tarafından sarf edilen 430,00 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranları nazara alınarak 7,80 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı … vekilinin ve Davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/07/2020

Katip …

Hakim …