Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/874 E. 2019/14 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/874 Esas
KARAR NO : 2019/14 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/08/2015
KARAR TARİHİ : 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 26.08.2015 tarihli dilekçesinde özetle; “Kaza günü olan 31.07.2015 tarihinde sürücü …’ın, … plakalı araç ile Ankara kuzey çevre yolundan İstanbul istikametine doğru giderken kaza yapmış, kaza neticesinde hastaneye kaldırılan …’ın 01.08.2015 tarihinde kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, söz konusu … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, yaşanan trafik kazasında müteveffa kusurlu olsa dahi yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre filen kişinin bakmakla zorunlu olduğu kişilerin kusuru olmadığından, destekten yoksun kalma tazminatı isteme haklarının bulunduğunu, söz konusu kazada, …’ın ölümü sonucu, müvekkili … eşinin; …, …, … ise babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını beyan etmiş sonuç olarak; müvekkilleri için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik, eş … için 5.000,00-TL çocuklar …, …, …’dan her biri için 5.000,00-TL olmak üzere 20.000,00-TL destekten yoksunluk tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 02/11/2015 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … sevk ve idaresindeki … plakalı araç için, müvekkil şirketçe, 20.09.2014 – 20.09.2015 tarihleri arasında … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete gerekil evraklarla başvuru yapılmadığını, sürücünün kusurlu olduğu bu kazada kimsenin kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı kabul edildiğini, davaya konu trafik kazası 31.07.2015 tarihinde meydana gelmiş olup, sigortalı araç sürücüsü müteveffa …’ın kendi kusuru nedeniyle trafik kazası meydana geldiğini, bu nedenle davacıların talep ettiği destek tazminatı talepleri, poliçe teminatı kapsamında olamadığını, destekten yoksunluk tazminatının varlığı ve miktarının belirlenmesi için aktüerya hesaplaması yapılması gerektiğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak, sürücünün kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada vefat etmiş olması ile yansıma yoluyla zarar gören destekten yoksun kalan hak sahiplerinin bu tür zararlarının sigorta güvencesi kapsamında bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Olayın meydana gelmesinde sürücünon kusur durumunun belirlenmesi için dosya öncelikle Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas dairesine gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas dairesinin düzenlediği 03.04.2018 tarihli 1 sayfadan ibaret raporunda özetle; Müteveffa sürücü …’ın % 100 kusurlu olduğu” kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası, trafik kaza tutanakları ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için Aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer Bilirkişisinin düzenlediği 24.05.2018 tarihli 16 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Temerrüt tarihinin dava tarihi 26.08.2015 olarak kabul edilebileceği, Davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin 290,000.00- TL olması nedeni ile: Davacı müteveffanın eşi …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten yoksun kalma tazminatının 89.395,37- TL, Davacı müteveffanın kızı …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten yoksun kalma tazminatının 55,104,99-TL Davacı müteveffanın oğlu …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten yoksun kalma tazminatının 44.781,49- TL, Davacı müteveffanın kızı …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten yoksun kalma tazminatının ise 39.114,70 -TL olabileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, trafik kaza tutanağı ve diğer belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen Adli Tıp Kurumu Kusur raporu ile Aktüer raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 31.07.2015 günü saat 11:10 sıralarında, müteveffa sürücü …’ın sevk idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı yan römork ile Ayaş yönünden İstanbul istikametine seyir halinde iken olay mahalli olan Kuzey Çevre yolu İstanbul yönü çıkış varyantına geldiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafında bulunan demir ve beton bariyerlere aracının sol ön kısmı ile çarpması ve akabinde sol şerit üzerinde sol yan taraf üzerine devrilmesi neticesinde dava konusu tek taraflı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas tarafından 03.04.2018 talibinde düzenlenen … sayılı raporda, müteveffa sürücü …’ın dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı … Sigorta A.Ş. taralından tanzim edilen … nolu ZMMS poliçesinin: 20.09.2014-20.09.2015 vadeli olduğu, kaza tarihini kapsadığı ve azami limitin 290.000,00 -TL olduğu anlaşılmaktadır.
İşbu dava dosyasında; Kaza tarihi 31.07.2015, davalı … Sigorta tarafından tanzim edilen poliçenin vadesi 20.09.2014-20.09.2015, tanzim tarihi ise 20.09.2014 dür. Bu durum Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği gibi 01.06.2015 tarihinden önce tanzim edilen bir sözleşme olması ve ZMMS Genel Şartlarının A,6,d maddesi gereği müteveffa destekçinin kazanın olıışumunda % 100 kusurlu olsa dahi davacıların müteveffanın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinde 3. Şahıs olarak kabul edilebilecekten, kusurunun yansıtılamavacağı, poliçe kapsamında olacağı, davacıların desteklen yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri kanaatine varılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tacir olduğundan ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt dava tarihinde oluşmuştur. Temerrüt tarihinin dava tarihi 26.08.2015 olarak kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin 290.000,00-TL olması nedeni ile: Davacı müteveffanın eşi …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten Yoksun Kalma tazminatının 89.395,37 -TL, Davacı müteveffanın kızı …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten Yoksun Kalma tazminatının 55.104,99-TL, Davacı müteveffanın oğlu …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten Yoksun Kalma tazminatının 44.781,49-TL, Davacı müteveffanın kızı …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği Destekten Yoksun Kalma tazminatının ise 39.114,70-TL olabileceği, Aktuer bilirkişisinin yaptığı hesaplama sonucu belirlenmiştir.
Davacı veklinin belirsiz alacak olarak açtığı bu davayı bilirkişi raporu alındıktan sonra rapor doğrultusunda ıslah ederek, harçlandırmış ve davalıya tebliğ ettirmiştir.
Davalının ıslah dilekçesine karşı bir beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 89.395,37-Tl nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 55.104,99-TL nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 44.781,49-TL nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 39.114,70-TL nin olmak üzere toplam 228.396,55 -Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınap davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 89.395,37 Tl nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 55.104,99 Tl nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 44.781,49 Tl nin, davacılardan …’ın destekten yoksun kaldığı 39.114,70 Tl nin olmak üzere toplam 228.396,55-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınap davacılara verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 15.601,77-TL nin peşin ve ıslahla alınan 780,31-TL den düşümü ile kalan 14.821,46-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 816,21-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 697,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 19.653,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/01/2019

Katip …

Hakim …