Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/851 Esas
KARAR NO : 2019/81 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 18.08.2015 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirket ile Davalı borçlu taraf arasında 16.05.2012 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşme çerçevesinde müvekkili şirket, davalı borçlu tarafın yapımını üstlendiği … kapsamında “4 adet asansörün temini, montajı ve çalışır halde teslimi” işlerini toplam 205.000,00 USD+KDV bedel karşılığı üstlendiğini, müvekkili şirketin söz konusu asansörlerin montajını 21.06.2013 tarihinde tamamlamış ve davalı tarafa teslim ettiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunda olan edimler ilerleyen zamanda yerine getirdiğini, sözleşme şartlarına uygun hale getirildiğini, müvekkili şirket üstlendiği hizmet kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirmesine ve asansörleri teslim etmiş olmasına rağmen, davalı borçlu şirket müvekkili şirketin 24.662,30 TL bakiye bedelini ödemediğini, bu bedelin ödenmemesi üzerine davalıya ihtar gönderildiğini, ancak yine ödeme yapılmadığını, bakiye bedeli ödemeyen davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini beyan etmiş, sonuç olarak; davalının …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 15.09.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf yapmış olduğu asansörlerin kullanıma hazır olduğunu bildirerek Müvekkili tarafından teslim alınmasını istediğini, ancak müvekkili şirketin asansörlerin sözleşmeye uygun olarak teslimde hazır edilmediğini görmüş ve bu durumu 21/06/2013 tarihli ürün teslim tutanağının altına şerh düşerek asansörleri teslim almak zorunda kaldığını, 08/10/2014 tarihinde Davacı Şirketin Müvekkili Şirkete … Noterliği’nden … yevmiye nolu İhtarnameyi göndererek bakiye alacağını talep ettiğini, bu ihtarname üzerine Müvekkili Şirket tarafından Davacıya sözleşmeye göre kararlaştıran işlerin bitmediği, defaatle bunları tamamlaması gerektiği ikaz edilmiş ve 30/12/2014 tarihinde …. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle giderilmeyen eksikliklerin davacıya bildirildiğini, asansörlerin sözleşmeye göre yapılması gerekip de giderilmeyen eksiklikler ve Davacı şirket tarafından düzgün yapılmayan bakımlar nedeniyle yapılan incelemelerde kırmızı ve sarı etiket aldığını, yani müvekkili şirketin Davacı şirketle asansör periyodik bakım anlaşması yapmış olmasına rağmen; 12.02.2015 tarihindeki Muayene Gözetim Merkezi Başkanlığı Asansör Yıllık Kontrol Uygunsuzluk Formu’na göre üç asansörde kırmızı etiket alındığını, kırmızı renkli bilgi etiketi, can ve mal güvenliği acısından yüksek risk taşıyan ve en kısa sürede giderilmesi gereken uygunsuzlukların tespit edildiği asansöre iliştirildiğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 24.662,30-Tl asıl alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 07.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 07.01.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 27.09.2017 tarihli 14 sayfadan ibaret raporunda özetle; “DAVACI tarafından verilmiş olan fiyat teklifinde ve taraflar arasında yapılmış olan ana satış sözleşmesinde asansör boşluklarının temizliğinin, montaj ve devreye alımdan sonra hangi tarafça yapılacağının açık bir şekilde kararlaştırmadığı 24.06.2015 tarih ve 29396 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Asansör İşletme, Bakım Ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği’nin Bakımın Kapsamı başlıklı 10. Maddesinin (ç) bendi Asansör Kuyusunun dış bölümlerinin temizlenmesinin bu yönetmelikte belirtilen bakım kapsamında olmadığını açıkça ifade etmiştir. Davacı firmanın sözleşmede bu işi yapacağı konusunda bir taahhüdü bulunmamaktadır. İzah edilen nedenlerle ayrıca taahhüt etmediği bir konuda Davacı’ya bu konuda bir sorumluluk yüklenemeyeceği kanaatindeyiz. Sözleşmede ve asansör teknik şartnamesinde “engelli ve özürlüler için sesli uyarı sistemi” bulunmamaktadır ve DAVACI tarafça taahhüt edilmemiştir. Asansör muayene raporlarında verilen SARI ve KIRMIZI etiketler alınmasına sebep olan sorunlar giderilmiş olduğundan bu konudaki talepler tarafımızca değerlendirme dışında tutulmuştur. Raporumuzda maddelerde saydığımız bazı sorunlar dışında asansörlerin TS EN 81 – 1 standardında ve AT/95/16 asansör yönetmeliğine uygun olduğunun kabulü gerekmektedir. Aksi takdirde asansörün çalışma izni alması mümkün değildir. Davacının davaya konu etmiş olduğu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödemelerinin de yapılmış olduğu, bu faturalar harici taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği taraf defterlerinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki farkın davalı tarafından yapılan yabancı para ile yapılan ödemelerin davacı defterlerine kayıt edilirken oluşan kur farkından kaynaklanmakta olup, taktir mahkemenindir” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu raporda saptanan eksiklikler tamamlandıktan sonra tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazlarda değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 06.07.2018 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “taraflar arasında akdedilen sözleşmede 4 adet asansörün toplam bedelinin 205.000,00-USD olarak kararlaştırıldığı ve bu tutar kapsamında davacı tarafından da davalıya toplamda, 205.000,00-USD tutarında 4 adet fatura düzenlendiği, bunun karşılığında ise davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin USD karşılığının 194.879,44-USD olduğu, arada (205.000 – 194.879,44 =) 10.120,56-USD’lik fark oluştuğu, bu farkın, davalı tarafından davacıya yapılan 112.048,98-TL lik çek ödemelerinin, davalı defterlerinde direkt olarak TL karşılıkları ile kayıt edilmesinden, davacı defterlerinde ise keşide tarihlerindeki USD karşılıkları esas alınarak kayıt edilmesinden kaynaklandığı, taraf defterleri arasındaki 10.120,56-USD ’lik bedelin takip tarihi itibari ile TL karşılığının ise (10.120,56 – 2,3526 =) 23.809,63-TL olduğu hesaplanmaktadır.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava davacı … A.Ş. nin …’ ne ait … – Gaziosmanpaşa adresinde yerleşik … binasında, montaj için 16.05.2012 tarihli bir sözleşme akdedildiği sabittir. Anılan sözleşme çerçevesinde davacı şirket, davalı tarafın yapımını üstlendiği … kapsamında “4 adet asansörün temini, montajı ve çalışır halde teslimi” işlerini toplam 205.000,00-USD+KDV bedel karşılığı üstlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin söz konusu asansörlerin montajını 21.06.2013 tarihinde tamamlamış ve davalı tarafa teslim ettiği. Davacı şirketin sorumluluğunda olan edimler ilerleyen zamanda yerine getirdiğini, sözleşme şartlarına uygun hale getirildiği. Davacı şirket üstlendiği hizmet kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirmesine ve asansörleri teslim etmiş olmasına rağmen, davalı borçlu şirket davacı şirketin 24.662,30 TL bakiye bedelini ödemediğini, bu bedelin ödenmemesi üzerine davalıya ihtar gönderildiğini, ancak yine ödeme yapılmadığını, bakiye bedeli ödemeyen davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğinden bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi kurulunun Asansör ruhsatlarının alınarak işverene teslim edildiği, … kimlik nolu asansörün TSE tarafından 12.02.2015 tarihinde yapılan yasal ve zorunlu muayenesinde eklerdeki raporda görülecek nedenlerden dolayı “SARI” yani “KUSURLU” olarak etiketlendiği ancak sebepler arasında kılavuz raylar ve bağlantılarındaki korozyonun DAVACI tarafın sorumluluğunda olduğu, daha sonraki bakımlarda da bu sorunun giderildiği, … kimlik nolu asansörün TSE tarafından 12.02.2015 tarihinde yapılan yasal ve zorunlu muayenesinde eklerdeki raporda görülecek nedenlerden dolayı “SARI+KIRMIZI” yani “KUSURLU+GÜVENSİZ” olarak etiketlendiği ancak sebepler arasında ani duruş kontrolü, iki yönlü haberleşme, makine tahrik yeteneği, hız regülatörünün aşağı ve yukarı yönde devreye girmesi ve güvenlik tertibatının aşağı ve yukarı yönde çalışması konularının DAVACI tarafın sorumluluğunda olduğu, diğerlerinin DAVALI tarafın sorumluluğunda olduğu ve daha sonraki bakımlarda da bu sorunların giderildiği, … kimlik nolu asansörün TSE tarafından 12.02.2015 tarihinde yapılan yasal ve zorunlu muayenesinde eklerdeki raporda görülecek nedenlerden dolayı “SARI+KIRMIZI” yani “KUSURLU+GÜVENSİZ” olarak etiketlendiği ancak sebepler arasında ani duruş kontrolü, iki yönlü haberleşme, makine tahrik yeteneği, hız regülatörünün aşağı ve yukarı yönde devreye girmesi, kabin etek sacı ve güvenlik tertibatının aşağı ve yukarı yönde çalışması konularının Davacı tarafın sorumluluğunda olduğu, diğerlerinin Davalı tarafın sorumluluğunda olduğu ve daha sonraki bakımlarda da bu sorunların giderildiği, … kimlik nolu asansörün TSE tarafından 12.02.2015 tarihinde yapılan yasal ve zorunlu muayenesinde eklerdeki raporda görülecek nedenlerden dolayı “SARI+KIRMIZI” yani “KUSURLU+GÜVENSİZ” olarak etiketlendiği ancak sebepler arasında ani duruş kontrolü, iki yönlü haberleşme, makine tahrik yeteneği, hız regülatörünün aşağı ve yukarı yönde devreye girmesi, kabin etek sacı ve güvenlik tertibatının aşağı ve yukarı yönde çalışması konularının Davacı tarafın sorumluluğunda olduğu, diğerlerinin Davalı tarafın sorumluluğunda olduğu ve daha sonraki bakımlarda da bu sorunların giderildiği belirlenmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere şu anda asansörlerin yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere uygun olarak aktif ve çalışır vaziyette olması nedeniyle; asansörlerin TS EN … standardında ve … asansör yönetmeliğine uygun olduğunun teorik olarak kabul edilmesi gerektiği bilirkişi kurulunca tespit edilmiştir.
Davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen hesap bakiyesine esas teşkil eden fatura tutarlarının toplamlarının 205.000,00-USD olduğu, bu tutatlann fatura tarihleri itibarı ile TL karşılığı toplamlarının ise 371.274.48.-TL olduğu belirlenmiştir.
Taraflara ait ticari kayıtlardaki farkın oluşmasına sebebiyet veren asıl hususun; davalı tarafından davacıya verilen ve yukarıdaki tablonun 4 ve 7. madde aralığında gösterilen ileri tarihli ve toplamda (12.048,98 + 30.000 + 30.000 + 40.000 =) 112.048,98-TL’lik çek ödemelerinin, davalı defterlerinde direkt olarak TL karşılıkları ile kavıt edilmesinden, davacı defterlerinde ise keşide tarihlerindeki USD karşılıkları esas alınarak kayıt edilmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalıya düzenlenen fatura tutarları ve bu faturalar karşılığında davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler ile taraf defterlerinde oluşan farklılıklar tablo halinde belirlenmiştir.
Raporda yazılan tabloda da gösterildiği üzere, taraflar arasında akdedilen sözleşmede 4 adet asansörün toplam bedelinin 205.000,00-USD olarak kararlaştırıldığı ve bu tutar kapsamında davacı tarafından da davalıya toplamda 205.000,00-USD tutarında 4 adet fatura düzenlendiği, bunun karşılığında ise davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin USD karşılığının 194.879,44-USD olduğu, arada (205,000- 194.879,44 =) 10.120,56-USD’lik fark oluştuğu, bu farkın, davalı tarafından davacıya yapılan 112.048.98-TL lik çek ödemelerinin, davalı defterlerinde direkt olarak TL karşılıktan ile kayıt edilmesinden, davacı defterlerinde ise keşide tarihlerindeki USD karşılıkları esas alınarak kayıt edilmesinden kavnaklandığı, taraf defterleri arasındaki 10.120,56.-USD ’lik bedelin takip tarihi itibari ile TL karşılığının ise (10.120,56 * 2,3526 =) 23.809,63-TL olduğu hesaplanmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın Kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 23.809,63-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 4.761.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 23.809,63-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 4.761,-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 1.626,44-TL nin peşin alınan 297,87-TL den düşümü ile kalan 1.328,57-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 329,67-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 2.183,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 2.108,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.857,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 852,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019
Katip …
Hakim …