Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/712 E. 2019/1187 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/712 Esas
KARAR NO : 2019/1187 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 03.07.2015 tarihli dilekçesinde özetle; “müvekkili …’ın 31.08.2011 tarihinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kaza yapması sonucu ağır yaralanarak malul olduğu, yolcu konumunda bulunduğu için herhangi bir kusuru bulunmadığı, davalı …Ş.’nin … plakalı aracın sigortacısı olduğu, uğradığı maddi zararlardan sorumlu olduğu, %23 oranında vücut fomksiyonlarını kaybettiği, iş görmez hale geldiği, SGK dökümlerine göre asgari ücretten daha yüksek bir ücret aldığı, SGK dökümlerindeki maaş miktarlarının esas alınması gerektiği, ATK’ndan maluliyet oranı için rapor alınıp aktüer hesabının yapılarak kazadan sonra geçirdiği tedavinin ve zararların giderilmesi için maddi tazminatın belirlenmesine ve bu rapora göre ödenmesi sebebiyle dava açtıklarını diğer hususlarla birlikte belirtilerek tedavi giderleri ile çalışma gücü kaybının tümünün maddi tazminatının aktüer hesabı yapılarak kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faiziyle birlikte fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL tutarındaki maddi tazminatın tahsiline, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletümesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş.’nin vekili tarafından hazırlanan 07.08.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMS poliçesi ile sigortalı olduğu, sorumluluğu sigortalının kusur oranında ve polçe limitiyle sınırlı olduğu, davacıya 01.04.2015 tarihinde 75.234,00 TL ödeme yapıldığı, sorumlulukların yerine getirildiği, davacının müvekkilini ibra ettiği, alacağı kalmadığını kabul ettiği, trafik kazası nedeniyle meydana gelen sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından ödeneceği, müvekkili şirketin tedavi harcamalarına ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğu, temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceği, davanın araç maliki ve sürücüsü …’a ihbarını talep ettikleri, davacının araçta hatır İçin karşılıksız taşındığı, tazminattutarından belli oranda indirim yapıması gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas numaralı dosyasının uyap sureti dosyamız içerisine getirtilmiştir. Olayla ilgili olarak sanık konumundaki sürücü … hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan kamu davasında yapılan yargılama bonucu verilen … sayı ve 27.12.2011 tarihli karar ile; aracın bakım, onarım, arızaların giderme hususunda sanığın İhmali olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir tespit bulunmadığı, taksirinin bulunduğunun sabit olmadığı belirtilerek Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere beraatîne kurulan hükmün temyiz edilmeden 06.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu kaza nedeniyle davacının yaralanmasındaki mağluliyet oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 28.06.2017 tarihli raporunda; (E) cetveline göre %15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğinin oybirliği ile mütalaa olunduğu, anlaşılmaktadır.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine dosya Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’na gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’nun 12.07.2018 tarihli raporunda; 31.08.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı thorasik sinir arızası nedeni ile (E) cetveline göre % 15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin oybirliği ile mütalaa olunduğu görülmektedir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile Adli tıp Kurumu maluliyet raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 24.04.2019 tarihli 18 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı … şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı bulunduğu … plaka numaralı otomobilin sağ arka tekerlek ve aks çıkmasının yani teknik arızanın olayda %100 (yüzde yüz) oranında tamamen etkili olduğu, otomobilin maliki-işleteni … ‘ın aynı oranda sorumlu olduğu, otomobilin ZMSS (Trafik) sigortacısı davalı …Ş.’nin aynı oranda ve azami poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, … plaka numaralı otomobilde yolcu olarak bulunan davacı …’a kazanın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve atfı kabil kusur bulunmadığı, Davacının geçici ve sürekli işgücü kaybı (maluliyet) nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat alacağının 57.374,19-TL olduğu (Talep: Davacı vekili talep sonucunu açıklama dilekçesinde, belirsiz alacak davası kapsamında, geçici işgöremezlik tazminatı olarak 1.000,00 TL ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak 4.000 TL olmak üzere geçici ve sürekli işgücü kaybı (maluliyet) nedeniyle toplam 5.000 TL maddi tazminat talep edildiğini beyan etmiştir), Mahkemece hüküm altına alınacak maddi tazminatın, davacının davalı … şirketine başvurarak temerrüde düşürdüğü tarihe ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda, başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge İbraz edilmemesi durumunda davalı … şirketinin kısmi ödeme yaptığı tarihte temerrüde düştüğü kabul edilerek, kısmi ödemenin yapıldığı 01.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili gerektiği” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp kurumundan alınan mağluliyet raporu, trafik kaza tutanakları ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı …’ın 31.08.2011 tarihinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobilin sağ arka tekerlek ve aks çıkmasının yani teknik arıza nedeniyle aracın kaza yapması sonucu ağır yaralanarak malul olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı …Ş.’nin … plakalı aracın sigortacısı olduğu, uğradığı maddi zararlardan sorumlu olduğu, davacının kaza nedeniyle yaralanarak vücut fomksiyonlarını kaybettiği, süreli iş görmez hale geldiği, Adli Tıp Kurumundan maluliyet oranı için rapor alınıp aktüer hesabının yapılarak kazadan sonra geçirdiği tedavinin ve zararların giderilmesi için maddi tazminatın belirlenmesine ve bu rapora göre ödenme yapılması için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
31.08.2011 tarihinde … plaka numaralı otomobilin sağ arka tekerlek ve aks çıkmasının yani teknik arızanın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında tamamen etkili olduğu, otomobilin malİki- işleteni … ’ın aynı oranda sorumlu olduğu, otomobilin ZMS (Trafik) sigortacısı davalı …Ş.’nin aynı oranda ve azami poliçe limiti İle sınırlı sorumlu olduğu, … plaka numaralı otomobilde yolcu olarak bulunan davacı …’a kazanın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve atfı kabil kusur bulunmadığı belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’nun 12.07.2018 tarihli raporunda; 31.08.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı thorasik sinir arızası nedeni ile (E) cetveline göre % 15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğin belirlenmiştir.
03.06.1987 doğumlu olan davacı, olayın meydana geldiği 31.08.2011 tarihinde 24 yıl 2 ay 28 günlüktür. 24 yaşında olduğunun kabulü ile PMF tablosuna göre bakiye ömrü 42 yıl ve muhtemelen 66 yaşına kadar yaşayacaktır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki oturmuş ve yerleşmiş İçtihatları doğrultusunda, aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-24=) 36 yıl ve pasif devresi ise (66-60=) 6 yıldır.
Bu durumda davacının 42 yıllık maddi zarar toplamı Aktüer bilirkişimizce belirlenmiştir.
Ancak davalının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücünün arkadaşı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Hatır taşıması: Davacının, davalı … şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı bulunduğu aracın sürücünün arkadaşı olduğu ve bir menfaat karşılığı olmaksızın seyahat ettiği anlaşılmaktadır.
Yüksek Yargıtay 17, Hukuk Dairesinin bu konudaki yerleşmiş İçtihatları ile emsal nitelikteki 26.12.2016 gün, 2014/14866 E. ve 2016/11906 K. sayılı kararına göre ‘‘”Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, temyiz eden davalının sigortaladığı araç sürücüsü ile davacıların desteğinin arkadaş oldukları, desteğin tatil amaçlı seyahat için araca bindiği ve ücret karşılığı olmaksızın taşınması sırasında kazanın meydana geldiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek, tazminattan % 25 oranında indirim yapılmıştır. Mahkemece, somut olayda hatır taşıması olduğunun kabulü ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması yerinde olsa da yapılan indirimin oranı Dairemizin yerleşik uygulamaları ve somut olayın özelliklerine göre bir miktar fazla olmuştur. Bu durumda mahkemece, hatır taşıması nedeniyle, Dairemiz uvsulamaları ile de benimsenen. somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uysun olan % 20 oranında indirim yapılması gerekirken, somut olay şartlarına uymayan yüksek oranda hatır taşıması indirimi yapılması doğru görülmemiştir. ”
Bu duruma göre, davacının maddi zararından, hatır taşıması nedeniyle % 20 indirim yapılarak kalan % 80 oranındaki maddi tazminat alacağı belirlenmiştir. Davacıya ödenen miktar güncellendikten sonra bu miktar tazminat miktarından düşülerek bakiye 57.374,19-TL kaldığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin davasını bu miktar üzerinden ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 57.374,19-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 57.374,19-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 3.919,23-TL nin peşin ve ıslahla alınan 207,70-TL den düşümü ile kalan 3.711,53-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 239,50-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.055,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 6.661,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır