Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/673 E. 2020/622 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/673 Esas
KARAR NO : 2020/622

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 23.06.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 16/04/2014 tarihinde iki ayrı Gayrimenkul Satışı Aracılık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında müvekkilinin gayrimenkul aracıları sayesinde davalı şirketin taleplerine uygun arsalar bulunduğunu, söz konusu arsalar ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, söz konusu 67 adet arsanın davalı tarafından … üyelerine satıldığını, ancak işbu şanslardan müvekkiline herhangi bir pay verilmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalıya ilk olarak Bakırköy … Noterliğinin 02/07/2014 tarihli ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi, akabinde ise Beyoğlu … Noterliğinin 16/02/2015 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını beyanla fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile, müvekkilinin, davalıdan olan sözleşmeye dayalı alacağının tespiti ile şimdilik 10.000,00-TL’nin talep ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.

Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Taraflar arasında 16/04/2014 tarihinde iki adet Gayrimenkul Satışı Aracılık Sözleşmesi akdedildiğini, ancak birlikte çalışma imkanının bulunamadığını, dava konusu arsalar ile ilgili olarak davacının, arsa satışına aracılık etmek ve arsa sahibini temsil etmek gibi yetkilere sahip olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle söz konusu arsaların alımı ve satımında başkaca aracılar kullanıldığını ve arsaların … üyelerine satışının gerçekleştirildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede söz konusu arsalara ilişkin ada, pafta, parsel ve yüzölçümüne ilişkin herhangi bir bilginin yer almadığını, davacının iddiasının aksine müvekkiline herhangi bir belge de verilmediğini beyanla neticeten davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 27.05.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davanın yapısı gereği davacı defterlerinde herhangi bir kayıt olmasının fiilen mümkün olmadığı, davalı defterlerinde yapılan detaylı incelemede ise, davacı tarafından dava dilekçesinde bahsedilen 2 ayrı mevkide toplam 67 adet arsanın davalı şirket adına alımına ve satımına ilişkin bir kayda rastlanmadığı, diğer yandan davalının, 2015-2016 yıllarında çeşitli kişiler adına KOMİSYON BEDELİ açıklamasını içeren faturalar düzenlediği, ancak gerek faturalar üzerinde başka açıklama olmaması ve gerekse defterlerde de açıklama olmaması sebebiyle, bu faturaların, davacı tarafından iddia edildiği üzere İlksan üyelerine yapılan satışlar ve bunlardan alınan komisyonlar olup olmadığının anlaşılamadığı, bu anlamda, davacının dayandığı sözleşmenin hukuki etkisinin takdirinin sayın Mahkemeye ait olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca davalı şirket tarafından … adlı şahsa 16/09/2014 tarih ve …nolu KOMİSYON BEDELİ açıklamalı 103.342,00 + 18.601,56 KDV olmak üzere toplam 121.943,56.-TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu, davacının esas mukavelesinde, taşınmaz satımı komisyonculuk yapmaya yönelik bir faaliyet alanının görülmediği, davacının davadaki savlarını kanıtlayamadığı düşünülmekle birlikte, takdir sayın mahkemeye ait olmak kaydı ile, birebir İlksan mensuplarına, birebir kendi faaliyeti ile taşınmaz satımını yapmış olduğunu davacının kanıtlaması halinde, kanıtladığı taşınmaz satımlarına nazaran, her bir taşınmazın Tapu’daki satım bedelinin %2’si oranında komisyon bedeli talep etmesinin kadri marufunda (piyasa uygulamasına göre) bulunabileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 04.11.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Tapu Müdürlüklerinden gelen sözleşme konusu 67 parsele ait kayıtlar ve davalı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, sözleşme konusu 67 adet parsel ile ilgili olarak davalı şirket tarafından elde edilen toplam komisyon tutarının 15.967,81.-TL olduğu, bu kişilerin …üyeleri olduklarının kabulü halinde ve tanık beyanlarına nazaran Mahkemece davacı talebinin yerinde görülmesi durumunda, sözleşme gereği davacı talebinin ( 15.967,81.-TL/2 =) 7.983,90.-TL, piyasa uygulamasına göre ise 24.232,17.-TL olabileceği,” kanaati ile raporunu sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir alacak davası olup taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalı şirketin taleplerine uygun arsalar bulunduğu, söz konusu arsalar ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin davalıya teslim edildiği, söz konusu 67 adet arsanın davalı tarafından…’ üyelerine satıldığı, ancak işbu satışlardan taraflarına herhangi bir pay verilmediği, bu nedenle kar payının ödenmesi amacı ile davalıya iki ayrı ihtarname gönderildiği, ancak davalı tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığı gerekçesi ile açılmış alacak davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ise, taraflar arasında 16/04/2014 tarihinde iki adet Gayrimenkul Satışı Aracılık Sözleşmesi akdedildiği, ancak birlikte çalışma imkanının bulunamadığı, dava konusu arsalar ile ilgili olarak davacının, arsa satışına aracılık etmek ve arsa sahibini temsil etmek gibi yetkilere sahip olmadığının tespit edildiği, bu nedenle söz konusu arsaların alımı ve satımında başkaca aracılar kullanıldığı ve arsaların … üyelerine satışının gerçekleştirildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede söz konusu arsalara ilişkin ada, pafta, parsel ve yüzölçümüne ilişkin herhangi bir bilginin yer almadığı, davacının iddiasının aksine taraflarına herhangi bir belge de verilmediği anlatımındadır.
Taraflar arasında 16.04.2014 tarihli iki ayrı Gayrimenkul Satışı Aracılık Sözleşmesi akdedildiği anlaşılmaktadır.
Bu davada davalının asıl iddiası: Sözleşmelere konu arsaların satışı kapsamında davacı tarafından herhangi bir bilgi ve belge sağlanmadığı, yani davacı tarafından herhangi bir aracılık hizmeti sunulmadığı, söz konusu hizmetlerin dava dışı üçüncü şahıslardan sağlandığı yönünde olup, yine taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 2. maddesi aynen:
Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde, huzurdaki davaya konu olayla ilgili ve davalı ile ilgili herhangi bir kayda rastlanılmamış olup, esasen huzurdaki davada davacı vekilide: “davalı tarafından satışı yapılan arsaların satış tutarı üzerinden müvekkiline pay verilmesi gerektiği anlatımında olup”, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmamasından dolayı davacı defterlerinde herhangi bir kaydın bulunması da, mali görüşe göre, mümkün değildir.
Diğer yandan davalının, 2015-2016 yıllarında çeşitli kişiler adına KOMİSYON BEDELİ açıklamasını içeren faturalar düzenlediği, ancak gerek faturalar üzerinde başka açıklama olmaması ve gerekse defterlerde de açıklama olmaması sebebiyle, bu faturaların, davacı tarafından iddia edildiği üzere İlksan üyelerine yapılan satışlar ve bunlardan alınan komisyonlar olup olmadığının anlaşılamadığı, bu anlamda, davacının dayandığı sözleşmenin hukuki etkisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca davalı şirket tarafından … adlı şahsa 16/09/2014 tarih ve … nolu KOMİSYON BEDELİ açıklamalı 103.342,00 + 18.601,56 KDV olmak üzere toplam 121.943,56-TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu, davacının esas mukavelesinde, taşınmaz satımı komisyonculuk yapmaya yönelik bir faaliyet alanının görülmediği, davacının davadaki savlarını kanıtlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporlarının alınmasından sonra davacı vekilinin raporlarda hesaplanan olasılık hesaplarına göre davasını ıslah ederek davalılara tebliğ ettirdiği görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl ve Islah ile acılan davanın reddine,
2-54,40-TL karar harcının peşin alınan 413,78-TL den düşümü ile kalan 359,38-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 12,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.634,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza