Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/651 Esas
KARAR NO : 2018/177
DAVA TARİHİ: 16/12/2014
KARAR TARİHİ: 13/02/2018
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin …’den bir süredir mal tedarik ettiğini, müvekkili şirketin satın alacağı mallar için 8 Ağustos 2014 tarihinde …’e 7.632.75 euro tutarında bir ödeme yapacağı konusunda anlaştığını, banka hesaplarında meydana gelen bir sorun nedeniyle Türkiye’deki ortaklarına ait başka bir banka hesabına yatırılmasını talep ettiğini, …’nin e-posta sisteminin hackerlar tarafından ele geçirildiğini, dolandırıldığını anlayan müvekkilinin hesabın kime yada kimlere ait olduğunu araştırdığını, araştırılmalardan davalı derneğin hesabına yatırıldığının anlaşıldığını, dernek başkanı ile bu hususta görüşüldüğünü, tüm ihtarlara rağmen müvekkili şirkete iade etmemekte ısrarcı davrandığını belirterek davanın kabulüne, sebepsiz zenginleşme konusu 70.632.75 Euro tutarındaki meblağın tümünün davalıların hesabına transfer edildiği 8 Ağustos 2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalı … e yetkililerinden tahsil edilerek müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı davaya karşı yazılı bir cevap sunmamış olduğu anlaşılmıştır.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, İstanbul ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/03/2015 tarih, .. esas ve … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzere dosya Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, davacının mal tedarik ettiği şirket hesabına yapacağı havalenin dolandırıcılar nedeni ile davalı hesabına yapılması nedeni ile iadesi istemine dairdir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 4 ve 5.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Yasal düzenleme gereğince bir davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılabilmesi için 6102 sayılı Yasada düzenlenen hususlardan doğmuş bir dava olması veyahut her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olması gerekir.
Somut durumda davacı tacir olmakla birlikte davalı tacir değildir. Her ne kadar 6102 sayılı Yasanın 16.maddesi uyarınca amacına varmak için ticari bir işletme işleten dernekler tacir sayılır iseler de somut dosyada davalının ticari işletme işlettiğine dair bir bilgi belge bulunmadığı gibi davalının hesabına üçüncü kişilerin yönlendirmesi ile sehven yapılan havale davalının ticari işletmesi ile ilgili de değildir. Dava mutlak ticari dava olmadığı gibi nisbi ticari dava olabilmesi için Yasanın “her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili ” şeklindeki emredici hükmüne de haiz değildir. Özetle davalı tacir olmadığından ve uyuşmazlık da ticari işletmesi ile ilgili olmadığından; diğer yandan dava mutlak ticari dava da olmadığından davaya bakma görevinin genel Mahkeme sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerinde olması nedeni ile karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeni ile dosyanın mercii tayini için Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine gönderilmesine,
3-Kararın yasa yoluna başvurularak kesinleşmesi halinde, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
Aynı halde, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 13/02/2018
Katip …
Hakim …