Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/644 E. 2018/1075 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/644 Esas
KARAR NO : 2018/1075
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2015
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülen istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile müvekkilinin davalılardan … A.Ş arasında 2005 yılının Aralık ayında akdedilen sözleşme gereği… – …, … ve …kodlu bilgisayar yazılımlarını satın aldığını, bu seride oluşabilecek kod ve hataların sınırsız süre ile garanti altına alındığını, destek hizmetlerinin diğer davalı olan …Bilgisayar firmasından alındığını, müvekkilinin işlerin aksamaması için satın alınan mal ve hizmette güncellemeyi mecburen satın almak zorunda kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin ödemek zorunda olduğu 19.210,40-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müvekkiline iadesine, versiyon 12’den itibaren aynı seriye yapılacak olan tüm sürüm/versiyonlar mevzuat değişiklerinden kaynaklanan modüller, bütün bunların sorunsuz çalışmasını sağlayacak düzenlemelerin ve teknik desteğin ücretsiz olarak sağlanmasının gerektiğinin karara bağlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği yanıt dilekçesi ile, Mahkemenin görevli olmadığını, müvekkili şirketin pasif dava ehliyeti olmadığından davanın müvekkil şirket yönünden husumetten reddi gerektiğini, davanın esas yönünden dayanaksız olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme günü tayin edilmiş, ön incelemede taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı …yazılım şirketi arasındaki sözleşmede diğer davalının çözüm ortağı olduğu, sözleşme koşullarının yerine gelmediği,sözleşmeye aykırılık ileri sürülerek davacının ödememesi gerektiği iddia edilen tutarların iadesi ve sözleşmeye aykırılığın giderilmesine yönelik davada davacının davalılardan iadeye konu alacağının olup olmadığı,sözleşmeye aykırılık iddiasının da yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı itibari ile alınan 27/05/2016 teslim tarihli Mali müşavir ile Bilgisayar Mühendisi bilirkişi heyet raporunda, …A.Ş’nin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediği, diğer davalılardan … Bilgisayardan dava konusu güncellemeleri satın almak zorunda kaldığı, …Bilgisayarın herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun olmadığı, davaya konu fatura tutarlarının davalı …Yazılım tarafından ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekilleri bu rapora karşı yazılı beyanlarını sunmuş, Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, Mevcut dosya kapsamı, evvelce sunulan raporun yetersizliği nazara alınarak bilirkişinin ek raporla dosyaya katkı sağlamayacağı kanaati ile 6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince; iddia, savunma, sunulan deliller, sözleşme, faturalar nazara alınarak davacının davalı … Şirketinden satın aldığı Versiyon 14 ile Versiyon 15 ve Versiyon 15 güncellemesinin davacı ile diğer davalı …Yazılımevi arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre mevzuat değişikliği, kod veya hesap hatası kapsamında olup olmadığı, buna göre sınırsız süre ile garanti edilip edilmediği Versiyon 14 ve Versiyon 15 şeklindeki ürünün sürüm yükseltme mi yeni versiyon mu olduğu, davalı …tarafından ücretsiz olarak yerine getirilmesi gerekip gerekmediği, sözleşmeye göre davalının davacının diğer davalıdan satın aldığı ve huzurdaki dava ile davalılardan ödediği miktarın iadesini talep ettiği, faturalara konu ürünün davalı …Yazılımevi’ nin yükümlülüğünde olup olmadığı hususuları ile tarafların iddia ve savunmaları, evvelce sunulan rapor ve bu rapora itirazlar değerlendirilerek ayrıntılı rapor tanzimi için dosyanın, resen seçilecek yazılım konusunda uzman Bilgisayar Mühendisi bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiş; bilirkişi 21/03/2018 teslim tarihli raporu ile versiyon ve sürüm kavramlarını açıkladıktan sonra, davacı ile davalı …arasında akdedilen sözleşmenin 3.maddesinin son kısmında “…, kullanıcıdaki ilk program kurulumunu versiyon 11 ile gerçekleştirecek olup 2006 senesi içerisinde çıkaracağı tüm ana versiyon yenilemelerini (versiyon 12 ve daha ilerisi) kullanıcıya ücretsiz olarak yüklemeyi kabul ve taahhüt eder” dendiği, 7.maddede “programlar oluşabilecek kod veya hesaplama hataları, mevzuat değişiklikleri ile ilgili olarak sınırsız süre ile garanti altındadır” denildiği, 8.maddede “…önceden haber vermeksizin programlarında ve kullanım kitaplarında değişikler yaparak yeni versiyon ve sürümleri çıkarabilir. Lisanlı Series9000 kullanıcıları aynı seri içindeki sürüm yükseltmelerine kanuni mevzuatta yapılan değişikler ile ilgili eklere ücretsiz sahip olabilirler ” denildiği; 2005 yılında satın alınarak kullanıma başlanan yazılımın 2012, 2013 ve 2015 yıllarında gerçekleşen yeni versiyonlarını satın alınan versiyon 11’den tamamen farklı olacağının aşikar olduğu, ayrıca versiyon 11 ile 2005 yılında başlayan kurulumdan sonra sözleşmenin 3.maddesinde yer alan 2006 senesinde çıkaracağı bütün versiyon yenilemelerinin ücretsiz karşılanacağının taahhüt edilmiş olmasına rağmen adı geçen satın almaların versiyon 14, versiyon 15 ve 15’in güncellemeleri ile ilgili olduğunu, versiyonlama ile ilgili kavramsal olarak yapılan açıklamadan yola çıkarak versiyon 11 ile 14 ve 15’in birbirinden çok farklı yazılımlar olarak düşünülmesi gerektiği, bunların farklı ürünler olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı Mikro’nun versiyon ve sürüm kelimelerini aynı cümle içinde kullanarak aralarında fark olduğunu vurguladığını, madde 8 bent 6 “…versiyon ve sürümleri çıkarabilir”, davalı Mikro’nun davacı ile akdettiği satış sözleşmesinde sadece 2006 yılında çıkartacağı bütün ana versiyon yenilemelerini ücretsiz olarak karşılayacağını taahhüt ettiği, huzurdaki davaya konu iadesi istenen faturaların 2012, 2013, 2015 yıllarına ait olduğu, sürüm ve versiyon kavramlarının birbirinden farklı olduğu, sözleşmede içerdikleri farklı anlamlarla kullanıldıkları, sözleşmenin 8.maddesinin 6.bendinde yeni versiyon ve sürümlerin çıkarılabileceğinden bahsedildiği ancak versiyon yenilemelerinde sınırsız garanti taahhüdü verilmediği, sözleşmenin dava dilekçesinde bahsedilen 7.maddesinde sürüm ve versiyon yükseltmelerinden bahsedilmediği, taahhüt edilen garantinin mevzuat değişiklikleri ve kod/hesap hatalarına ilişkin olduğu, yazılım sektöründe versiyon değişikliklerinde sınırsız garanti vermek gibi bir uygulamaya rastlanmadığı, güncelleme ve teknik desteğin de makul süre ömrü olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve garanti hükümlerinin incelenmesinde, sözleşmenin 3.maddesinin son kısmında “Mikro, kullanıcıdaki ilk program kurulumunu versiyon 11 ile gerçekleştirecek olup 2006 senesi içerisinde çıkaracağı tüm ana versiyon yenilemelerini (versiyon 12 ve daha ilerisi) kullanıcıya ücretsiz olarak yüklemeyi kabul ve taahhüt eder”; 7.maddede “programlar oluşabilecek kod veya hesaplama hataları, mevzuat değişiklikleri ile ilgili olarak sınırsız süre ile garanti altındadır” ; 8.maddede “…önceden haber vermeksizin programlarında ve kullanım kitaplarında değişikler yaparak yeni versiyon ve sürümleri çıkarabilir. … kullanıcıları aynı seri içindeki sürüm yükseltmelerine kanuni mevzuatta yapılan değişikler ile ilgili eklere ücretsiz sahip olabilirler” hükümleri kararlaştırılmıştır.
Davacı, sözleşmenin 7.maddesine dayanarak, satın aldığı ürünün sınırsız garanti altında olduğu iddiası ile sonradan satın almak zorunda kaldığı ürünlerin bedelini her iki davalıdan da talep etmektedir.
Oysa, sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve ikinci raporda bilirkişinin teknik açıklamalarından da hareket edildiğinde, davacının satın aldığı ve bedelinin iadesini talep ettiği ürünlerin sözleşmenin garanti ettiği kapsamda kalmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davacı, versiyon 14, 15 ve 15’in güncellemesini satın almış olup, bunlar sözleşme ile satın alınan üründen farklı yazılımlar ve farklı ürünlerdir. Sözleşme ile davalı Mikro’ya, yeni versiyon ve sürüm çıkarma yetkisi verilmiş, series9000 kullanıcılarının aynı seri içindeki sürüm yükseltmelerine, kanuni değişiklikler ile ilgili eklere ücretsiz sahip olabilecekleri kararlaştırılmıştır; davacının sonradan satın aldığı ürünler sürüm yükseltme değil tamamen yeni ürün olan başka versiyonlar olduğundan bu kapsamda değerlendirilemez. Yine sözleşmenin 7.maddesinde programların oluşabilecek kod ve hesaplama hataları ile mevzuat değişikleri ile ilgili olarak sınırsız süre ile garanti altında olduğu kararlaştırılmış olup, bu hüküm sözleşmenin diğer hükümleri ile birlikte değerlendirilmelidir ve hüküm, sözleşmeye konu üründen tamamen farklı yeni versiyonları da kapsadığı şeklinde yorumlanamaz. Bu hüküm, sözleşme kapsamında satın alınan ürüne ilişkindir; davacının iddiasının aksine, bedel iadesini talep ettiği ürünler bu kapsamda değildir.
Bu nedenlerle davacının davalı …yönünden açtığı davanın esastan reddine; davalı …hakkında açtığı davanın ise, sözleşme ile davalı arasında bağlantı kurulamadığından sıfat yokluğu nedeni ile yine esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2305,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …