Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/621 E. 2019/893 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/621 Esas
KARAR NO: 2019/893 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 10/06/2015
KARAR TARİHİ: 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 10.06.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “13.04.2015 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki…’a ait … plakalı motosikletin, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kaza sonucu müvekkilinin sol bacakta kırıklar oluştuğunu, hastanede 25 gün kalan müvekkilinin 2 ameliyat geçirdiğini, ayağına vida takıldığını, işbu kaza sebebiyle müvekkilinin sakat kaldığını, yaralanmalı kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracın kaza tarihinde sigortalı bulunmadığını, bu nedenle doğacak zarardan güvence hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin olay tarihinde 10 yaşında ilkokul 4. Sınıf öğrencisi olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybından doğan belirsiz şimdilik 1.000 -TL daimi sakatlık tazminatının, 6111 sayılı yasa kapsamı dışında kalan hastane ile tedavi masraflarının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu 10.07.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafından dava öncesinde herhangi bir başvuru yapılmadığını, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, müvekkilinin ZMMS teminat limitleri ve aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetlerinin de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle Adli Tıp Kanununa göre vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda ATK’dan rapor alınmasını, kazanın oluşmasında ailenin ihmalinin söz konusu olduğunu, hesaplanacak tazminatta müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, 6111 Sayılı yasa kapsamında davacının, müvekkili kurumdan sağlık hizmet bedelleri için talepte bulunamayacağını, geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, çünkü kazazedenin çocuk olduğunu ve herhangi bir iş kolunda çalışmasının mümkün olmadığı savunmasında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dosyamız öncelikle sürücülerin kusur durumlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesinin 14.03.2018 tarihli kusur raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde; sürücü …’ın (… plakalı motosiklet sürücüsü) %80 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosyamız Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 11.06.2019 tarihli yazısı ekinde gönderilen İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 05.04.2019-6889 sayılı raporuna göre; Hikmet kızı, 22.08.2005 doğumlu …’ın 13.04.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1XII (32a……………1) A%5, E cetveline göre %3.3 (üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 13.04.2015 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan kusur ve maluliyet raporlarıda aldırıldıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve trafik kaza tutanak belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için Aktüer bilirkişine verilmiştir.
Aktüer Bilirkişinin düzenlediği 29.07.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “13.04.2015 Tarihinde meydana gelen trafik kazasında %3,3 oranında malul kalan davacı …’ın kaza tarihinde henüz 10 yaşında olup, gelir getiren bir iste çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı, Davacı …’ın sürekli iş göremezlik nedeniyle Nihai ve Gerçek Maddi zararının 33.537,76-TL olacağı, Davacının tedavi giderleri kapsamında talep ettiği belgesiz masrafların niteliğinin ve gerekçesinin açıklanmaması nedeniyle değerlendirilemediği yönünde raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 03.04.2015 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki…’a ait … plakalı motosikletin, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu onun yaralanmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının bu kaza sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: E cetveline göre %3.3 (üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 13.04.2015 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde; … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın %80 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın % 20 oranında kusurlu olduğu, belirlenmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17.02.2017 tarihli 2014/17502 Esas, 2017/1121 Karar sayılı ilamında özetle; “Somut olayda davacı küçük… yaralanıp sakat kaldığından bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı…kaza talihinde 6 yaşında olup %8,1 oranında daimi malul kaldığı, iş ve güçten kalma süresinin 45 gün olduğu tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından küçük İbrahim için daimi maluliyet tazminatı yanında, kaza tarihinden İtibaren 45 gün için geçici iş göremezlik tazminatı hesabı da yapılmış, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacı… bakımından davanın kabulü ile toplam 15.186,72 TL maluliyet nedeniyle maddi tazminata hükmedilmiştir. Küçük İbrahim kaza tarihinde henüz 6 yasında olup gelir getiren bir iste çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkemece geçici İş göremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir” şeklinde hüküm kurulmuştur. Buna göre; davacı …’e geçici iş göremezlik maddi zararı hesabı yapılmayacaktır. Davacının sürekli maluliyet oranı %3,3 olduğundan 13.04.2015 kaza tarihinden itibaren %3,3 oranındaki maluliyetine göre hesaplanmıştır.
… Doğumlu olan davacının kazanın gerçekleştiği 13.04.2015 tarihinde; 9 yaş, 7 ay, 21 günlük olup, 10 yaşında olduğunun kabulü ile P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 54 yıldır.
Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını 60 yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, davacının 10 yaşından itibaren 60 yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresi 50 yıl, 60-64 yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi 4 yıldır.
Aktüer Bilirkişisince davacı …’in %20 kusur indirimi sonrası sürekli İş göremezlik maddi zararı 33.537,76- TL hesaplanmış olup, aşağıda tabloda gösterilmiştir.
Kaza tarihinide kapsayan 01.01.2015- 31.12.2015 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mail Sorumluluk Sigorta Poliçelerinde kişi başı sakatlama ve ölüm sigortası limiti 268.000,- TL’dir.
Davacının hesaplanan 33.537,76 TL’lik zararı, 268.000,00 TL tutarındaki Teminat Limitinin altıda kalmaktadır.
Bilirkişi raporunun dosyaya gelmesinden sonra davacı davasının belirtilen 33.537,76-TL kadar ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile 33.537,76-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kanıtlanamayan sair taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile 33.537,76-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kanıtlanamayan sair taleplerin reddine,
2- Karar ve ilam harcı 2.290,96-TL nin peşin ve ıslahla alınan 564,70-TL den düşümü ile kalan 1.726,26-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 596,50-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 916,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.024,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim