Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/604 E. 2021/1018 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:… Esas
KARAR NO:2021/1018

DAVA:Asıl dava hisse senedi rayiç bedel tespiti, Karşı davada pay senedinin iptali
DAVA TARİHİ:16/08/2005
KARŞI DAVA TARİHİ:27/09/2005

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA :
DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Hisse Senedi İptali)
DAVA TARİHİ:26/04/2016

ESAS, KARŞI VE BİRLEŞEN DAVADALARDA
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 16.08.2005 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin Muris …’in mirasçıları olduğunu, kendilerine müteveffanın ölümü ile …ye ait 1.000 TL nominal değerde 1. tertip hisse senedi intikal ettiğini, müteveffanın 07.02.1975 tarihinde 10.000 TL sermaye artırımına katıldığını, bu nedenle davalı şirkete başvurarak müvekkillerinin adlarının pay defterine kaydının yapılmasını ve yapılan tüm sermaye artırımları ile temettü ödemelerinin kendilerine verilmesini talep ettiklerini, davalı şirketten 22.07.2005 tarihinde verilen cevapta; söz konusu hisse senedinin …’e teslim edildiği ve söz konusu 1.000 TL nominal değerli hissenin sermayeyi temsil etmemesi nedeni ile pay defterine kaydının mümkün olmadığı şeklinde cevap verildiğini, bu cevabın ekinde söz konusu senetlerin müteveffaya teslim edildiğini gösteren bir belge verdiklerini, yine cevabi yazılannda, hisse senetleri teslim listelerinde …’e 1.000 TL nominal değerdeki hissesine karşılık 1 milyar TL sermayedeki payına tekabül eden 250.000 TL nominal değerdeki 1. Tertip hisse senetlerinin teslim edildiğini, şirket kayıt ve belgelerine göre sonraki yıllarda bedelsiz sermaye artırımlarına tekabül eden ll,lll,IV,V ve Vl-B tertip hisse senetlerinin imza karşılığı teslim edildiğinin tespit edildiğini, Vl-A tertip hisse senetleri karşılığı rüçhan hakkının kullanılmadığını, pay defterinde yer alan kayıtlara göre müteveffanın 11.09.1990 tarihinde mevcut hisse senetlerinden bir kısmını ferağ belgesi imzalayarak üçüncü şahsa devrettiğini ve söz konusu hisse senetlerine ait işlemlerin ortaklar pay defterinde yer aldığını bildirdiklerini belirterek taleplerine olumsuz yanıt verdiklerini, oysa dava konusu hisse senedi müvekkillerinin elinde olduğunu, iddia edildiği gibi devir edilmiş olsa idi, hisse senedinin de işlemler sırasında teslim edilmiş olması gerekeceğini, çünkü T.T:k.m.557 gereğince kıymetli evrakta hakkın senetten ayrı dermeyan edilemeyeceği gibi başkalarına da devredilemez, pay defterindeki kayıtlar pay sahibi açısından açıklayıcı nitelik taşır, nama yazılı hisse senetleri ciro yolu ile devredilebilir ve nama yazılı hisse senetlerinin devren iktisabında, şirket pay defterine devralan adına kayıt yaptırılabilmesi için devralanın kanunun öngördüğü şekilde (ciro ve teslim) senedi iktisap ettiğini kanıtlaması gerektiğini, miras yolu ile iktisapta ise külli halefiyet söz konusu olduğundan ve davalı şirkete hisse senedi ve veraset belgesi ile başvurulduğu halde hisse senedinin mirasçılar adına pay defterine kaydedilmesi hukuka aykırı olarak reddedildiğinden davacı müvekkillerine müteveffa …’den intikal eden 1.000 TL nominal bedelli (1 Tertip) … hisse senedinin davalı şirketin pay defterine müvekkillere miras paylarına göre kaydedilmesine ve hisse senetlerinin rayiç maddi değerinin tespit edilmesine karar verilmesini mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: Davacıların ibraz ettikleri veraset ilamının incelenmesinde; …’in soyadının tutmadığı gibi, nüfusa kayıtlı oldukları cilt ve hane numaralarının da tutmadığını, ayrıca …’in de soyadının kardeşleri ile çelişmekte olduğunu, veraset belgelerinin birbirini teyit etmediğini, öncelikle davayı açma konusunda hak sahibi olduklarını ispat edemediklerini ayıca …’in 76 yaşında olduğunu ve dava açma konusundaki iradesinin araştırılması gerektiğini, davacıların bir kısım temettü taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve bunları talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin 1961 yılında 500.000 YTL sermaye ile kurulduğunu ve 1962 yılında sermayenin 4.000.000 TL ‘ye çıkarıldığını, bundan sonraki sermaye artırımının 18.06.1984 tarihli yönetim kulu kararı gereğince yapıldığını ve bedelsiz yapılan bu sermaye artırımı neticesinde şirket sermayesinin 1.000.000.000 TL’ye çıkartıldığını, bu sermaye artırımı neticesinde nama yazılı yeni hisse senetlerinin kürler halinde bastırılarak mevcut hisse senetleri ile değiştirilmek sureti ile bedelsiz olarak ortaklara dağıtıldığını, davacı yanca iddia edilen olayın bu tarihte başlaması gerektiğini ve bu durumun iddiaları ile çelişki yarattığını, davacı tarafın 07.02.1975 tarihinde 10.000 TL İle sermaye artışı taahhüt ettiğini ve bunu bankaya yatırdığını iddia ettiğini ve kimin adına yatırıldığı belli olmayan bir dekont ibraz ettiğini, oysa müvekkili şirketin 1975 yılında sermaye artırımı yapmadığını 1962 yılından sonra ilk kez 1984 yılında sermaye artırımı gerçekleştirdiğini, davacıların murisi …’in 1.000 TL nominal değerli hisse senedi karşılığında, bedelsiz dağıtılan hisse senetlerini müvekkili şirketten teslim aldığını ve bunların bir kısmını devrettiğini ve müvekkili şirketin borsaya kote olması nedeni ile diğer hisseleri ne yaptığının takip edilmesinin mümkün olmadığını, davalıların miras bırakanının 1984 yılında yapılan sermaye artımı nedeni ile bir hisse senedi karşılığında bedelsiz olarak dağıtımı yapılan 1. Tertip … ve … seri numaralı 5 adet 50.000 TL nominal değerli 250.000 TL hisse senetlerini yazılı olarak teslim aldığını, daha sonra müteveffanın yine bedelsiz olarak dağıtılan II. tertip … seri numaralı 5 adet 50.000 TL nominal değerli 250.000 TL, III. tertip … seri numaralı 50.000 TL nominal değerli 250.000 TL, IV. tertip olarak … seri numaralı 5 adet 50.000 TL nominal değerli 250.000 TL V.tertip olarak … numaralı 20 adet 50.000 TL nominal değerli 1.000.000 TL ve Vl-B olarak ta …-… seri numaralı 28 adet 50.000 TL nominal değerli 1.400.000 TL hisse senetlerini yazılı ve imzalı belgelerle teslim aldığını, bununla beraber nakit sermaye karşılığında bedelli olarak verilen Vl-A tertip hisse senetlerini bedelli sermaye artırımına katılmamış olması nedeni ile almadığını, 11.09.1990 tarihinde …’in …-… seri numaralı 28 adet Ferağ beyannamesi ile bir başka kişiye sattığını ve yeni malikin pay defterine kaydedildiğini, 1991 yılında ise müvekkili şirketin Borseye kote olduğunu ve bu tarihten sonra senetlerin kimde olduğunun bilinmesinin mümkün olmadığını, …’in senetten kaynaklanan tüm haklarını kullanmış olması nedeni ile mirasçıların bu konuda bir dava hakkı bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, davacıların murislerinden kendilerine intikal eden hisse senedinin miras paylarına göre davalı şirketin pay defterine kaydedilmesi ve hisse senedinin rayiç değerinin tespit edilmesi, karşı dava ise hisse senedinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; “Davacıların davasının kısmen kabulü ile;1-Davacıların davaya konu hisse senedinin davacı mirasçılar adına davalı şirket pay defterine miras paylarına göre kaydedilmesine yönelik talebinin reddine, 2-Davacıların davaya konu hisse senedinin rayiç maddi değerinin tespitine yönelik davalarının kabulü ile davayı konu hisse senetlerinin 35.903,92 adet olduğu ve bu hisselerin dava tarihi itibariyle toplam rayiç değerlerinin 85.092,32 TL olduğunun tespitine, Diğer taleplerin reddine, Karşı dava yönünden karşı davaya konu hisse senedinin pay defterine kaydedilme imkanının kalmadığı gözetilerek hisse senedinin iptaline dair karşı dava yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11797 E. 2015/3649 K. sayılı 16/03/2015 tarihli ilamı ile bozularak mahkememize gönderildiği ve … esas numarasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Bozma ilamında özetle; 1) Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, diğer savunmalarının yanı sıra, pay defterinde yer alan kayıtlara göre müteveffanın mevcut hisse senetlerinden bir kısmını 11.09.1990 tarihli ferağ belgesi imzalayarak dava dışı … isimli kişiye devrettiğini savunarak, davanın reddini istediğine göre, anılan kişi ve sonradan payın devredildiği kişilerin haklarının da dava sonucundan etkileneceği gözetilerek, bu kişi ve kişiler hakkında dava açılması sağlanarak bu dava ile birleştirilmesi ve birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2) Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davacılar vekili, karşı davada ise taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve karşı davada verilen kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekili, karşı davada ise taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı ” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin iş bu dosyası ile ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı 28/04/2016 tarihli birleştirme kararı ile birleştirilmesine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleşen 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde Davacılar vekilinin 26/04/2016 tarihli dava dilekçesini özetle: Müvekkillerinin, müteveffa … olduğunu, muristen kendilerine intikal eden 1 adet (tertip 1 No:488 Nominal 1.000) … hisse senidinin müvekkiller adına pay defterine işlenmesi ve senedin rayiç bedelinin tespiti için …ye açtıkları davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla devam ettiğini, müvekkillerin murisi … tarafından dava konusu hisse senedini karşılığı olan hisse senedlerinin imza karılığında davalı …Ş. Den alındığına dair davalı iddialarının gerçek olmadığını, Adil Tıp Fizik İhtisas Dairesi tarafından ortaya konulduğunu, hisse senediinin karışlığı olan hisse senedleri muris … tarafından … Den alınmadığını, bilirkiş raporunda toplam 3400 olarak belirtilen hises senedignden 14000 adetinin … Yaldılkay adlı şahsa ferağ beyannamesiyle devredildiğini, bu davanını 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, müvekkillerin murisi …’e ait olup imzası taklit edilerek, hukuka aykırı ve kötüniyetli bir şekilde önce kimliği belirsiz 3. Şahıslara …tarafından, onlar tarafından da yine murisin imzası taklit edilerek kötüniyetli bir şekilde davalıya ve isimlerinin bilemediğimiz diğer 3. Şahıslara kötüniyetli bir şekilde devri yapılan mama yazılı VI tertip 30145-… seri numaralı 50.000,00-TL nominal değerli ve 14000 adet hisse senetlerinin …’a ve diğer şahıslara satış işleminin iptali ile senetlerin istirdadına, senetlerin istirdadı mümkün olmadığından dava tarihi itibarıyla rayiç değer tespiti yapılarak bedelinin davalılardan reeskont faiziyle birlikte tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karış tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin birleşen dosyadaki dava dilekçesine, dosya birleştikten sonra verdiği 20.12.2017 cevap dilekçesinde özetle: ilk cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalı …vekilinin birleşen dosyadaki … …’ın cevap dilekçesine, dosya birleştikten sonra verdiği 13.03.2018 cevap dilekçesini sunduğu görülmüştür.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri ile mahkememizce alınan raporlara dayanılarak verilen hüküm, bu hükmün bozulmasına ilişkin Yargıtay ilamı ila, bozma ilamından sonra dosyamız ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesin dosyası üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 24.01.2020 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Heyetimizin kök raporda yer verdiği şekli ile T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.09.2007 ve 14.01.2010 tarihli raporların sonuç bölümünde, “inceleme konusu 5 adet hisse senedi teslim belgelerinde ve 11.09.1990 tarihli ferağ beyannamesinde … adına atfen atılı imza ile adı geçene ait mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı….'” Anlaşıldığından, davacıların birleşen davadaki ferağ işleminin iptali yönündeki taleplerinin yerinde olduğu değerlendirilmekle, bu hususta nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, Davalı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu 04.02.1991 tarihli el yazısı ile düzenlenmiş teslim belgesinin, davacılar murisinin, 04.02.1991 tarihi itibarıyla elinde 2.000 adet hisse senedi bulunduğuna. Bir başka anlatımla, 3.400 adet hissenin 1.400 adedini bu tarihten önce devrettiğine delalet ettiği, ancak bu belgedeki … ismi altındaki imzanın da kendisine ait olup olmadığı hususunun önem arz ettiği. Bu anlamda, salt bu belgeden hareketle, hesaplamanın 2.000 adet hisse senedi üzerinden yapılması gerektiği yönünde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmayacağı, bu hususta da takdirin mahkemeye ait olduğu. Bu durumda her iki ihtimal de değerlendirilmek sureti ile yapılan hesaplamalar neticesinde; …’in sahip olabileceği hisse senedi adedinin 3.400 adet olarak kabul edilmesi halinde Dava tarihi itibarıyla 35.903,92 adet … hisse senedinin toplam değerinin 85.092,32 TL, 2001-2005 yılları arasındaki temettü tutarının 11.110,34 TL, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık zamanı aşan tarihlere, diğer bir ifadeyle 14.05.1991 – 31.05.2000 tarihleri arasında kalan döneme isabet eden toplam temettü tutarının ise 3.309,08 TL olacağı. …’in sahip olabileceği hisse senedi adedinin, birlesen davada davalı … …’a 1.400 adet hisse senedinin devir edilmiş olduğunun kabulü ve buna göre 2.000 adet olarak kabul edilmesi halinde, Dava tarihi itibarıyla 21,119,95 adet … hisse senedinin toplam değerinin 50.054,29 TL, 2001-2005 yılları arasındaki temettü tutarının 6.535,48 TL, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık zamanı aşan tarihlere, diğer bir ifadeyle 14.05.1991 – 31.05.2000 tarihleri arasında kalan döneme isabet eden toplam temettü tutarının ise 1.946,52 TL olacağı,” Yönünde raporlarını sunmuşlardır.
Yan vekillerinin bu rapora yaptıkları itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 22.10.2021 tarihli 5 sayfadan ibaret son ek raporunda özetle; “Birleşen dava da dikkate alınmak sureti ile yapılan tüm inceleme tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde yer verilen nedenlere binaen; Kök ve ek raporda yer verilen tespit ve değerlendirmelerimiz aynen muhafaza edilmiştir.” Kanaati ile son ek raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, mahkememizce alınan raporlara dayanılarak verilen hüküm, bu hükmün bozulmasına ilişkin Yargıtay ilamı ila, bozma ilamından sonra dosyamız ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesin dosyası, Yargıtay bozması ve birleşen dosya yönünden alınan rapor ve ek raporlar ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki dava dava konusu hisse senetlerinin ferağ beyannamesiyle başkalarına devredildiği ileri sürüldüğünden buna ilişkin ferağ beyannamelerindeki imzaların davacıların murisi …’e ait olmadığı davacılarca ileri sürüldüğünden bu belgeler üzerindeki imzanın davacıların murisi …’in eli ürünü olup olmadığı hususunda murisin celp edilen resmi kurumlardaki imza asılları ile belge asıllarındaki imzaların karşılaştırılarak rapor aldırılması için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 25/07/2006 tarihli iade yazısında murisin 1990 yılı öncesi ve 1990 yılına yakın tarihlerdeki imzalarının celbi talep edilmekle bu kayıtların temini yönünden araştırmalar yapılmış, eksiklikler giderildikten sonra imza incelemesi için dosya tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 28/09/2007 tarihli raporunda inceleme konusu 5 adet hisse senedi teslim belgesinde 11/09/1990 tarihli ferağ beyannamesinde … adına atfen imza ile adı geçene ait mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Adli tıp kurulu raporu taraflara tebliğ edilmiş, celp edilen ticaret sicil kayıtları ve deliller kapsamında davacıların talep ettiği murislerine ait hisse senetleri değerlerinin tespitine yönelik rapor aldırılmak üzere dosyanın resen seçilen bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Bu bilirkişilerle birlikte davalı şirket kayıtları üzerinde keşfin yapılan inceleme sonrasında 11/02/2008 tarihli olup 22/02/2008 havale tarihli bilirkişi sonuç olarak özetle; davacıların dava tarihi ve rapor tarihi itibarıyla talep edebilecekleri hisse adedi ve talep edebilecekleri temettü tutarları (1990 yılı itibarıyla 3400 adet hisse üzerinden hesaplanan hisse adedi ve temettü tutarları) aşağıda belirtilen tablodaki gibi,
16/08/2005 dava tarihi itibarıyla sahip olabilecekleri hisse adedi 35.904,29 adet
11/02/2008 rapor tarihi itibarıyla sahip olabilecekleri hisse adedi 41.469,45 adet
1990 dan 16/08/2005 dava tarihine kadar biriken toplam kar payı 13.348,32 YTL
1990 dan 11/02/2008 rapor tarihine kadar biriken toplam kar payı 45.253,93 YTL
16/08/2005 dava tarihi itibarıyla talep edilebilecek kar payı 10.030,65 YTL 11/02/2008 rapor tarihi itibarıyla talep edilebilecek kar payı 41.936,25 YTL dir.
Davacıların bir kısım temettü taleplerinin zamanaşımına uğradığı ve tahsil edilmeyen kar payı bedelleri ile temettü avans bedellerinin 5 yılda zamanaşımına uğraması sebebiyle zamanaşımına uğrayan temettü bedelleri toplam temettü alacağından düşülerek dava tarihi itibarıyla hakedilecek temettü alacağının ayrıca tabloda gösterildiği, davacıların dava tarihi itibarıyla hakedebilecekleri hissenin değerinin tabloda gösterilmiş olan 35.904,29 adet hissenin 2005 Ağustos ayı itibarıyla borsada işlem gördüğü ortalama hisse fiyatı 2.37 YTL ile çarpılınca ( 35.904,29 x 2,37 ) = 85.093,17 YTL olacağı ve dava tarihi itibarıyla temettü tutarının da 10.039,65 YTL olduğunun hesaplandığı ayrıca davalının iddia ettiği ve davacıların murisi …’in …den aldığı nama yazılı senetlerden VI B tertip 30145-… seri nolu 50.000,00 TL nominal değerli ve 1.400,00 TL tutarlı senetlerin … Yakılday’a sattığına dair 11/09/1990 tarihli ferağ beyannamesindeki imzanın kabul görmesi halinde ise;
16/08/2005 dava tarihi itibarıyla sahip olabilecekleri hisse adedi 21.120 adet
11/02/2008 rapor tarihi itibarıyla sahip olabilecekleri hisse adedi 24.393,80 adet
1990 dan 16/08/2005 dava tarihine kadar biriken toplam kar payı 7.851,95 YTL
1990 dan 11/02/2008 rapor tarihine kadar biriken toplam kar payı 26.619,96 YTL
16/08/2005 dava tarihi itibarıyla talep edilebilecek kar payı 5.900,37 YTL
11/02/2008 rapor tarihi itibarıyla talep edilebilecek kar payı 24.668,38 YTL olarak hesaplandığı, 5 yılda zamanaşımına uğrayan tahsil edilmeyen temettü alacakları düşüldüğünde davacıların dava tarihi itibarıyla bu şekilde talep edebilecekleri hissenin değeri tabloda gösterilmiş olan 21.120,17 adet hissenin 2005 Ağustos ayı itibarıyla Ağustos ayı itibarıyla borsada işlem gördüğü ortalama hisse fiyatı 2.37 YTL ile çarpılınca ( 20.120,17 x 2,37 ) = 50.054,80 YTL olacağı ve dava tarihi itibarıyla temettü tutarının da 5.900,37 YTL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi raporuna taraf vekillerince beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmekle, itirazların değerlendirilmesi ve ek rapor aldırılması için dosya aynı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişilerce 06/02/2009 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “davacılar vekili müvekkillerine murisleri …’den intikal eden 1000 TL nominal bedelli ( 1 tertip ) …hisse senedinin davalı şirketin pay defterine müvekkillerine ait miras paylarına göre kaydedilmesine ve hisse senetlerinin rayiç maddi değerinin tespit edilmesine karar verilmesini talep ettiğinden dava tarihi itibarıyla 35.904,29 Lot …hisse senedinin mirasçılar adına pay defterine kaydedilmesine karar verilmesi halinde dosyadaki veraset ilamına göre belirlenmiş olan miras paylarına istinaden hesaplanan tutarların,
… ( …) 4/12 pay 11.968,09667 Lot ( paya isabet eden miktar)
… 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden Miktar)
Sedat … 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
Ali … 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
Tüley Arapoğlu (…) 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
… 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
… 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
Ayhan Gültekin 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar)
… 1/12 pay 2.992,024167 Lot (paya isabet eden miktar) olduğu ayrıca davacıların dava tarihi itibarıyla hisse senedi ve temettü alacakları toplamının hisse alacağı tutarı 110.585,21 TL + temettü alacağı tutarının 13.348,32 TL olmak üzere =123.933,53-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, mahkeme heyeti dosya yargılama safhasında adli tıp raporuna davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi yönünden imza incelemesi açısından dosya yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına itirazların değerlendirilmesi yönünden gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 14/11/2010 hv tarihli olup 07/01/2010 tarihli raporunda inceleme konusu 5 adet hisse senedi teslim belgelerinde ve 11/09/1990 tarihli ferağ beyannamesinde …’e atfen atılı imza ile adı geçene ait yeni gönderilen iki adet mukayese belgelerle yeniden yapılan incelemede söz konusu imzalar ile …’e ait mukayese imzalar arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalara kıyasla …’in eli ürünü olmadığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna itirazlar çerçevesinde rapor aldırılmak üzere dosyanın yeniden bilirkişilere tevdii ve mahalinde keşif yapılmasına karar verilmiş, 13/04/2011 tarihinde aynı bilirkişilerle yapılan keşif sonrasında bu bilirkişiler tarafından 11/11/2011 tarihli ve 21/12/2011 hv tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmekle bilirkişi raporunda özetle; buna göre, keşif tutanağında yer alan 1963-1990 yılları arası değişiklikler açıklanarak 1.000 TL nominal değerli hisse senedinin 1990 yılı itibariyle 3.400 TL nominal değerli senede nasıl ulaştığı hususuna ilişkin olarak, dosyada yer alan …’nin 1961 yılından itibaren sermaye artırımlarına ilişkin yönetim kurulu kararları ile T.T.S.G/nde yayımlanmış Şirket Genel Kurul kararları ve 11.02.2008 tarihli kök bilirkişi raporu ekinde yer alan “… Sermaye Artış Listesi” başlıklı ve “Nakit Olarak Dağıtılan Temettü” başlıklı tablolardaki veriler, sırasıyla 1988 ve 1987 yıllarından itibaren İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (ÎMKB) verileri ile karşılaştırılmış ve hesaplamalarda kullanılan sermaye artırım ve temettü ödeme oran ve tutarlarının doğru olduğu tespit edildiği, sözkonusu oran ve tutarlar dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda davacının dosyaya sunmuş olduğu 1.000 TL nominal değerli hisse senedinin 1990 yılı itibariyle geldiği nokta yıl yıl aşağıdaki tabloda gösterildiği,
Artırım Yılı =1984, artırım öncesi sermaye (TL) =4.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =1.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =1.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =250.000
Artırım Yılı =1986, artırım öncesi sermaye (TL) =1.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =2.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =250.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =500.000
Artırım Yılı =1987, artırım öncesi sermaye (TL) =2.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =3.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =500.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =750.000
Artırım Yılı =1987, artırım öncesi sermaye (TL) =3.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =4.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =750.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =1.000.000
Artırım Yılı =1988, artırım öncesi sermaye (TL) =4.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =8.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =1.000.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =2.000.000
Artırım Yılı =1989, artırım öncesi sermaye (TL) =8.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =16.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =2.000.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =3.400.000 sermaye artırımının %30’u ortaklara rüçhan hakkı kullandırılarak sağlanmış olup, … …’in anılan rüçhan hakkı kullanımına katıldığına ilişkin dosya mündericatında bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle 1989 yılına ilişkin sermaye artırım tutarının %30’unun dikkate alınmadığı, tabloda gösterildiği şekilde 1990 yılında davalı tarafın iddiasına göre 1.400 adet hisse senedinin … …’a satışından önce davacılar murisi …’in sahip olabileceği hisse senedi adedi yalnızca bedelsiz olarak dağıtılan hisse senetleri dikkate alınarak 3.400.000 nominal değerde 3.400 adet hisse senedi olarak bulunduğu, sözkonusu hisse senetlerinin 1990 yılından(21.06.1990 tarihli sermaye artırımından) dava tarihi olan 16.08.2005 tarihine kadar geçen sürede ise sermaye artırımları ve temettü ödemeleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalar Ek’de yer alan tabloda gösterildiği, tablo hazırlanırken dosya mündericatında mevcut Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen 28.09.2007 tarihli ve 07.01.2010 tarihli raporlar dikkate alınmış ve anılan raporlarda yer alan “…mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı…” şeklindeki hüküm çerçevesinde hareket edilerek 1.400 adet senedin … …’a satışına ilişkin 11.09.1990 tarihli ferağ beyannamesi dikkate alınmamış, 3.400 adet hisse senedinin müteveffanın uhdesinde olduğu kabul edildiği, diğer taraftan, temettü dağıtımında zamanaşımı konusunda ise Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: IV, No: 27 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununa Tabi Olan Halka Açık Anonim Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında Tebliğ’in Tahsil edilmeyen kâr payı ve temettü avansı bedellerinin zaman aşımına uğraması başlıklı 19’uncu maddesinde yer alan “Ortaklar ve kâra katılan diğer kimseler tarafından tahsil edilmeyen kâr payı bedelleri ile ortaklar tarafından tahsil edilmeyen temettü avansı bedelleri dağıtım tarihinden itibaren beş yılda zaman asımına uğrar. zaman aşımına uğrayan temettü ve temettü avansı bedelleri hakkında 2308 sayılı Şirketlerin Müruru Zamana Uğrayan Kupon Tahvilat ve Hisse Senedi Bedellerinin Hazineye İntikali Hakkında Kanun hükümleri uygulanır hüküm uyarınca, dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık zaman dilimindeki temettü hakları dikkate alındığı, ayrıca, 2005 yılında TL’den YTL’ve geçilmesi sonrası TL’den 6 sıfır atılması ve bu gelişme ile uyumlu olarak Borsa işlem ve lot esaslarındaki değişiklikler dikkate alınarak hesaplamalar yapıldığı, sonuç itibariyle dava tarihi dikkate alınarak hesaplanan (yaklaşık) ağırlıklı ortalama fiyat ile bulunan hisse senedi tutarı 125.800,32 TL ve temettü geliri 12.639,59 TL olmak üzere toplam 138.439,91 TL’dır. Bir başka ifadeyle dava tarihi itibariyle olması gereken hisse senedi 40.844,26 lot ve temettü geliri 12.639,59 TL olduğu, diğer taraftan yine 13.04.2011 tarihli Keşif Tutanağında yer alan, davacının 07.02.1975 tarihinde 10.000 TL’yi sermaye artırım bedeli olarak ödediği iddiasına ilişkin belgeler üzerinde inceleme yapılması ve bu tutarda bir sermaye artırımına katılım gerektirecek bir husus olup olmadığının tespiti yönündeki talimat uyarınca gerekli incelemeler yapıldığı, buna göre, söz konusu 10.000 TL tutarındaki sermaye artışı taahhüdü için yatırılan miktarı belgeleyen dekont incelenmiş olup, ödemenin … AŞ yapılmadığı ve bu nedenlerle dava ile irtibatlandırılmayacağı anlaşıldığı, kaldı ki, söz konusu tarih ve öncesinde davalı şirketin sermaye artırımı yaptığına ilişkin bir belge ve bilgiye de rastlanmadığı, ayrıca, mahkemece 20.05.2009 tarihli ara kararında verilen talimat uyarınca Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen 25.07.2006 tarih ve 5180 sayılı, 28.09.2007 tarih ve 4020 sayılı ve 07.01.2010 tarih ve 7380 sayılı raporlarda yer alan sonuçlar incelendiği, buna göre, 25.07.2006 tarihli ilk raporda “….’in 1990 yılından önce ve 1990 yılına yakın başka amaçlarla atmış olduğu samîmi imzalarını içerir daha fazla belgenin … temini” şeklindeki ifadeye rağmen daha sonraki 28.09.2007 tarihli raporun anılan talebe yönelik bir belge sunulmaksızın düzenlenmiş olduğu, 07.01.2010 tarihli raporda ise Kurul’un davalı taraf taleplerini karşılayacak bir inceleme yapmaksızın raporu tanzim ettiği düşünüldüğü, bu durumda Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan değerlendirmede kullanılan imza örneklerinden herhangi birinin … İvisezer’e ait olduâu süpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği, bu çerçevede, davalı tarafça dosyaya sunulan ve hayatın doğal akışı içinde … İyisezere ait olduğu düşünülebilecek olan ve inceleme tarihine kısmen daha yakın tarihli iki adet belgedeki imzaların (…’e gönderilen posta alındısındaki imza ile … tarafından gönderilen mektuptaki imza) yeniden incelenmesi gerektiği düşünüldüğü, diğer bir ifadeyle, davacı ve davalı tarafın 25.07.2006 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporundaki talep çerçevesinde istenen belgeleri sunmak suretiyle, kurumdan yeni bir rapor alınmasının uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı, davacı tarafın yapılacak tespit sonrası müvekkillerin hak sahibi olabileceği hisse miktarı dikkate alınarak, sözkonusu hisse senetlerinin ilgililer adına pay defterine işlenmesi talebi ise mümkün görülmediği, bu nedenle, dava tarihi itibariyle bulunan hisse senedi değerleri ile temettü gelirleri toplamı dikkate alınarak bulunan toplam tutarın, mahkemece takdir olunması halinde gecikme faizi vb. ilaveler ile birlikte davacılara payları oranında doğrudan veya nominal değer üzerinden bulunan hisse senedi adedinin davacılara payları oranında hisse senedi olarak, temettü gelirinin de Sayın Mahkemece takdir olunması halinde sözkonusu temettü tutarına uygulanacak gecikme faizi vb. ilaveler ile birlikte bulunacak nihai tutarın davacılara payları oranında doğrudan ödenebileceğinin belirlendiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz ve beyan dilekçesi sunulmuş olup itirazların değerlendirilmesi açısından dosyanın bu kez davacının talep ettiği hususların tespit ve belirlenmesi ve itirazların cevaplanması için resen seçilen konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bu bilirkişilerce yapılan inceleme sonrasında 10/12/2012 hv tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu. … ye ait. Tertip 1. 0488 numaralı, hamili müteveffa … adına düzenlenmiş, 1.000.00 TL(eski TL) tutarındaki hisse senedinin dava dosyasına sunulu olduğunun görüldüğü, dava dosyasında Tertip 1 senedi karşılığında bedelsiz verilen senetlere ait teslim belgeleri ile müteveffa … VI-B tertip … seri numaralı 28 adet 0.000 TL(eski TL) olmak üzere toplamda 1.400.000 TL (eski TL) tutarındaki hisse senetlerini 11.09.1990 tarihinde dava dışı … … sattığını gösterir devir ve ferağ beyannamesinin sunulu olduğu,
T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.09.2007 ve 14.01.2010 tarihli raporlarının dava dosyasına sunulu olduğu ve anılan raporların sonuç bölümünde, “inceleme konusu 5 adet hisse senedi teslim belgelerinde ve 11.09.1990 tarihli ferağ beyannamesinde … adına atfen atılı imza ile adı geçene ait mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı” ifadelerine yer verildiğinin görüldüğü, Merkezi Kayıt Kuruluşunun 28.09.2009 tarihli cevabi yazısı ile kayıtlarda yapılan inceleme sonucunda … … Kuruluş nezdinde herhangi” bir hesabının bulunmadığının bildirdiği, dava sürecinde 3 adet bilirkişi raporunun sunulmuş olduğu görülmekle, en son verilen 11.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlar incelendiğinde ağırlıklı itirazlarının: davacılar acısından; 1989 yılında yapılan bedelli sermaye artırımında müteveffanın rüçhan hakkını kullanmamış olduğu tespitine dayalı olarak hesaplanan 3.400.000 adet hisse senedi hesabına katılmayarak, hisse senedi adedinin bedelli sermaye artırımında müteveffanın rüçhan hakkını kullandığından hareketle 4.000.000 adet olarak hesaplanması gerektiği, davalı açısından; davacının 1.000.TL nominal değerli hisse senedi karşılığı olan hisse senetlerinin basılıp tedavüle çıktığını, aynı hisse senedinin basılıp piyasaya tekrar sürülmesinin ise hukuken mümkün olmadığı, hususlarında yoğunlaştığının görüldüğü, davalı şirket 23.02.1982 senesinde borsaya kote olmuş olup borsaya kote olduğu tarih itibariyle “Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliği”‘ hükümleri uyarınca kaydi sistem kanuni zorunluluk haline gelmiş, bu nedenden ötürü de davacıların, yapılacak tespit sonrası bulunacak hisse miktarının mirasçılar adına pay defterine, geriye dönük olarak işlenmesi talebinin hukuken ve teknik olarak mümkün görünmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davalı şirket, 18.06.1984 tarihli yönetim kurulu kararı doğrultusunda bedelsiz sermaye artırımına gitmiş olup şirket, bu çerçevede, davacıların murisi …’e kendisine ait 1.000 TL nominal değerli hisse senedi karşılığında, şirket tarafından bedelsiz dağıtılan yeni hisse senetlerini teslim ettiğine dair imzalı teslim listelerini dava dosyasına ibraz ettiği, bununla birlikte 11.09.1990 tarihinde, davacıların murisi …’in 28 adet hisseyi Ferağ Beyannamesi ile başka bir kişiye satması ile ilgili olarak devir belgesi de davalı şirket tarafından dava dosyasına sunulduğu, acak, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.09.2007 ve 14.01.2010 tarihli raporlarında, anılan belgeler üzerindeki imzaların müteveffaya ait olmadığı yönündeki tespit dikkate alındığında, söz konusu belgelerin davalı lehine delil kabiliyeti mahkemenin takdirinde olmak üzere; mahkemece bu belgelerin dikkate alınamayacağının benimsenmesi halinde, dava konusu hissenin ulaşabileceği miktar bilirkişi kurulunun uzmanlık alanı çerçevesinde hesaplanarak ulaşılan sonuçlar mahkemenin takdirlerine sunulduğu, davalı şirketin, SPK nun 06.06.1989 tarih ve 56/312 sayılı izni ile şirket sermayesinin 16 milyar TL ye artırıldığı, rüçhan haklarının kullanılması sureti ile artırılan sermayeden pay almak isteyen ortakların 23.06.1989/23.07.1989 tarihleri arasında mevcut hisse senetleri ile birlikte şirketin fînans müdürlüğüne müracaat etmeleri gerektiği hususunu bildiren davet mektubunun, iadeli taahhütlü olarak müteveffanın adresine postalandığı ve bu posta alındısının, davalı şirket tarafından 29.11.2007 tarihinde delil olarak mahkeme kasasına teslim edildiğinin müşahede edildiği, bu itibarla, 1989 senesinde yapılan “bedelli sermaye artırımının TTK. 394 sayılı madde hükümleri gereğince tam olarak yerine getirildiği tespit edilmiş: öte yandan davacıların murisi …’in anılan rüçhan hakkı kullanımına katıldığına ilişkin dosya münderecatında bir belge bulunmadığından, 1989 senesine ilişkin sermaye artırımının hesaplamada dikkate alınamayacağı yolundaki görüşün mahkemenin takdirinde olmak üzere, anılan %30 oranındaki artış miktarı, hesaplamalarımızda …’in hisselerine yansıtılmadığı, bu durumda, …’in sahip olabileceği hisse senedi adedi yalnızca bedelsiz olarak dağıtılan hisse senetleri dikkate alınarak 3.400.000 TL nominal değerde 3.400 adet hisse senedi olarak kabul edildiği,
Artırım Yılı =1984, sermaye (TL) =4.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =1.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =1.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =250.000
Artırım Yılı =1986, sermaye (TL) =1.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =2.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =250.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =500.000
Artırım Yılı =1987, sermaye (TL) =2.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =3.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =500.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =750.000
Artırım Yılı =1987, sermaye (TL) =3.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =4.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =750.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =1.000.000
Artırım Yılı =1988, sermaye (TL) =4.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =8.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =1.000.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =2.000.000
Artırım Yılı =1989, sermaye (TL) =8.000.000.000, artırım sonrası sermaye (TL) =16.000.000.000, …’in artırım öncesi durumu (Nominal TL) =2.000.000, …’in artırım sonrası durumu ( Nominal TL) =3.400.000 davacıların dava tarihi itibariyle talep edebilecekleri temettü tutarlarının (1990 yılı itibariyle 3.400 adet hisse üzerinden) sermaya piyasası kurulunun seri 4, no: 27 sayılı “Sermaye Piyasası Kanununa Tabi Olan Halka Açık Anonim Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında Tebliği’nin. 19. maddesinde yer alan “Ortaklar ve kara katılan diğer kimseler tarafından tahsil edilmeyen kar payı bedelleri ile ortaklar tarafından tahsil edilmeyen temettü avansı bedelleri dağıtım tarihinden itibaren 5 yılda zaman aşımına uğrar” hükmü gereğince ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere raporda, dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık zaman dilimindeki temettü hakları dikkate alındığı, bu bağlamda dosyada yer atan …’nin 1961 yılından itibaren sermaye artırımlarına ilişkin yönetim kurulu kararları ile T.T.S.G.’nde yayımlanmış Şirket Genel Kurul kararları ve 11.02.2008 tarihli kök bilirkişi raporu ekinde yer alan “… A.Ş. Sermaye Artış Listesi” başlıklı ve “Nakit Olarak Dağıtılan Temettü” başlıklı tablolardaki veriler, sırasıyla 1987 ve 1988 yıllarından itibaren İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) verileri ile karşılaştırılmış ve hesaplamalarda kullanılan sermaye artırım ve temettü ödeme oran ve tutarlarının uyumlu bulunduğunun tespit edildiği, söz konusu oran ve tutarlar dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda davacının dosyaya sunmuş olduğu 1.000 TL nominal değerli hisse senedinin dava tarihi itibariyle ulaştığı miktar ve bu süreçteki seyri aşağıdaki tabloda aktarıldığı gibi olup, dava tarihi itibarıyla yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan 35.903.92 adet … hisse senedinin değeri, 2005 yılı Ağustos ayı itibariyle ortalama borsa işlem fiyatı olan 2.37 hisse fiyatına göre toplam değeri 85.092.32 TL olup 2001-2005 yıllan arasındaki temettü tutarı da 11.110.34 TL olup, dava tarihinden gerive dönük 5 yıllık zamanı asan tarihlere, diğer bir ifadeyle 14.05.1991 – 31.05.2000 tarihleri arasında kalan döneme isabet eden toplam temettü tutarı ise 3.309.08 TL olduğu, yukarıda sunulan tespit ve değerlendirmelerin davacıların dava tarihi itibariyla talep edebileceği hisse senedi adedi ile bu hisselere isabet eden hisse bedelleri ve temettü gelirlerinin davacılara hisseleri oranında dağılımı ise aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi hesaplandığı,
-Davacı … (…), 4/12 hisse, 11.968,00 hisse miktarı, 28.364,16 hisse değeri (TL), 3.703,44 temettü tutarı(TL)
-Davacı … (… … yeğeni), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … (… … yeğeni), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … (… … yeğeni), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … … (…) (… … yeğeni), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … ( …’in mirasçısı ), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … ( …’in mirasçısı ), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … ( …’in mirasçısı ), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL)
-Davacı … ( …’in mirasçısı ), 1/12 hisse, 2.991,99 hisse miktarı, 7.091,02 hisse değeri (TL), 925,86 temettü tutarı(TL) olmak üzere;
Toplamlar = 12/12 hisse, 35.903,92 hisse miktarı, 85.092,32 hisse değeri (TL), 11.110,32 temettü tutarı (TL) olup takdiri mahkemeye ait olmak üzere, dava tarihinden gerive dönük 5 yıllık zamanı aşan tarihlere, diğer bir ifadeyle de 14.05.1991 – 31.05.2000 tarihleri arasında kalan döneme isabet eden 3.309.08 TL’lik temettü tutarının davacılar arasındaki dağılımının ise aşağıdaki tabloda hesaplandığı gibi olduğu, Davacılar Hisse Temettü Tutarı(TL) … ( …) 4/12 1.103.08 … (… … yeğeni) 1/12 275.75 … (… … yeğeni) 1/12 275.75 … (… … yeğeni) 1 /12 275.75 …(…) (… … yeğeni) 1/12 275.75 …(…’in mirasçısı) 1/12 275.75 … (…’in mirasçısı)1 /12 275.75 … (…’in mirasçısı) 1/12 275.75 …(…’in mirasçısı)1/12 275.75 Toplamlar 12/12 3.309,08 Tl olduğu belirlenmiştir.
Esas dava yönünden; a) Davalı şirketin 1989 yılındaki bedelli sermaye artırımına ilişkin işlemlerin, davalı yanın delil olarak mahkeme kasasına teslim ettiği alındı belgesi kapsamında TTK 394 sayılı madde hükümleri gereğince tam olarak yerine getirilmiş olduğu ve bu itibarla, müteveffanın rüçhan hakkını kullanmamış olduğu kabulüyle bedelli sermaye artırım tutarının dikkate alınmaması gerekeceği, bu durumda …’in sahip olabileceği hisse senedi adedinin, yalnızca bedelsiz olarak dağıtılan hisse senetleri dikkate alınarak 3.400.000 TL nominal değerde ve 3.400 adet olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava tarihi itibarıyla yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan 35.903.92 adet … hisse senedinin, 2005 yılı Ağustos ayı itibariyle ortalama borsa işlem fiyatı olan 2.37 hisse fiyatına göre toplam değerinin 85.092,32 TL olarak hesaplandığı: c) Davacıların dava tarihi itibariyle talep edebilecekleri temettü tutarlarının (1990 yılı itibariyle 3.400 adet hisse üzerinden) Sermaye Piyasası Kurulu’nun. Seri 4. No: 27 sayılı “Sermaye Piyasası Kanununa Tabi Olan Halka Açık Anonim Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında Tebliğinin. 19. maddesinde yer alan “Ortaklar ve kara katılan diğer kimseler tarafından tahsil edilmeyen kar payı bedelleri ile ortaklar tarafından tahsil edilmeyen temettü avansı bedelleri dağıtım tarihinden itibaren 5 yılda zaman aşımına uğrar” hükmü gereğince ve zamanaşımı hususunda takdir mahkemeye ait olmak üzere, dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık zaman aralığındaki temettü haklarının dikkate alınması halinde, temettü tutarının 11.110,33-TL” olarak hesaplandığı: dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık zamanı asan tarihlere, diğer bir ifadeyle de 14.05.1991 -31.05.2000 tarihleri arasında kalan döneme isabet eden toplam temettü tutarının ise 3.309.08 TL olarak hesaplandığı:
Dava tarihi itibarıyla hesaplanan hisse miktarı ve temettü tutarlarının davacıların hisseleri oranında dağılımının, yukarıda hesaplandığı gibi olduğu;
Karşı dava yönünden: Yukarıda asıl dava kapsamında yapılan incelene çerçevesinde davacıların taleplerinde haklı olmadığının kabulü halinde ise davalı yanın, davacıların elinde bulunan 1.000 TL nominal değerli 1. Tertip hisse senedinin tüm haklarının miras bırakan tarafından kullanılmış olması nedeni ile söz konusu senedin hükümsüz kaldığı, bu nedenle söz konusu senedin mirasçılarda bulunmaması gerektiği, davalı şirketin rızası dışında davacıların elinde bulunan 1.000 TL nominal değerli 1. Tertip 1.0488 numaralı hisse senedinin iptaline karar verilmesi yönündeki’ taleplerinin mahkemenin takdirinde bulunduğu hususlarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen … E … K sayılı dava yönünden: bahse konu ödeme dekontunda kimin adına ve hangi saikle ödeme yapıldığının belli olmaması, ayrıca davalı şirketin 1975 yılında sermaye artırımı yapmadığı, 1962 yılından sonra ilk kez 1984 yılında sermaye artırımı gerçekleştirdi hususları da dikkate alındığında, davanın kabulü ile ferağ işleminin iptaline karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacının muris … tarafından 10.000 TL rüçhan hakkı kullanımı için yapılan ödemenin dikkate alınmadığı itirazı ile ilgili olarak öncelikle davacının bahsettiği gibi dosyada 10.000 TL tutarında ödeme yapıldığına dair dekont bulunmadığı, dosyadaki dekontun 5.000 TL tutarında olduğu, dosyada yer alan 07.02.1975 tarihli 5.000 TL lik bu dekontun üzerinde yer alan 2. ve 3. taksit ibarelerinden hareketle bunun rüçhan hakkına ilişkin olduğu ileri sürülmekteyse de dekont tarihi ile ilintile dirilebilecek yakın bir sermaye artırımı görülmediği, bu tarihe en yakın sermaye artırımı dekont tarihinden 13 yıl önce diğeri ise bu tarihten 9 yıl sonra olduğu, bu da yapılan ödemenin farklı bir hisse senedinin sermaye artırımı için yapılmış olabileceğini düşündürdüğü, dekont üzerinde de … için olabileceğini gösteren hiçbir açıklama olmadığı, bu durumda sırf varsayımdan hareketle davacının … için rüçhan hakkını kullandığının kabulü mümkün olmadığı, durumun son derece net olduğu, o tarihte … … portföyünde başka hangi hisse senetlerinin bulunduğunu bilmenin de mümkün olmadığı, davacıların müvekkillerinin miras hisselerinin şirket pay defterine kaydı talebine ilişkin olarak ise kök raporda da belirtildiği üzere davalı şirketin 23.02.1988 senesinde borsaya kote olduğu, davalının borsaya kote olduğu tarih itibariyle “Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliği” hükümleri uyarınca kaydi sistem kanuni zorunluluk haline gelmiş, bu nedenden ötürü de davacıların, yapılacak tespit sonrası bulunacak hisse miktarının mirasçılar adına pay defterine, geriye dönük olarak işlenmesi talebinin hukuken ve teknik olarak mümkün görünmediği, hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerin TTK nın ve SPK nın yeni düzenlemeleri karşısında halka açık şirketlerde kayıt MKK nezdine tutulmakta olup, davacıların pay sahipliğinin kaydı fiilen imkansız olduğu, dava konusu olayda davalı tarafından hisse devri geçerli bir biçimde kanıtlanamamış olmakla birlikte ticaret hayatına devam eden ve 1988 yılından bu yana borsada işlem gören ve bir kaç kez sermaye artırımına gidilen bir şirkette, davacının talebi doğrultusunda kayıt yapabilmek için bu tutarda piyasada işlem gören hamiline payın iptal edilip bunların davacı adına kaydı gerektiği, ancak böyle bir iptal payı iyi niyetle iktisap eden hamiline pay sahiplerinin anayasal mülkiyet haklarının ihlali anlamına gelir ve hukuki işlem güvenliğini büyük ölçüde zedelediği, dolayısıyla davacının payların kendi adına kaydı talebi fiilen mümkün olmadığı, son olarak davacı yanın “Şirket ortaklık ilişkisi süreklilik arz eden bir durum olduğundan hesaplamanın da bilirkişi kurulunca dava tarihi ile sınırlı olarak yapılmaması ve inceleme tarihi itibariyle (2012 yılı) İçin sahip olunması gereken pay sayısının hesaplanması gerekir” şeklindeki talepleri de davanın sonuçlanabilmesi açısından mümkün olmadığı, zira davacı yanın da belirttiği üzere ortaklık ilişkisi süreklilik arz ettiğinden sürekli güncel hesap yapılması yönündeki talepler davanın sona ermesini imkansız kılacağı, bu itibarla hesaplamanın kök rapordaki gibi dava tarihi ile sınırlı olması gerektiği, dava dosyası ve davalı şirketçe ibraz edilen ticari defter kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; kök raporda yaptığımız hukuki ve mali tespitlerden dönmeyi gerektiren bir maddi vakıanın söz konusu olmadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ve karşı davacı vekili hisse kaydı için zamanında müracaat yapılmadığı, hak düşürücü sürenin geçtiği, davacıların taleplerini gerçekleştirecek hukuku mevzuat ve yasal olarak kurum bulunmadığını bildirmiş olup, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları, özellikle son alınan 24.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile bu rapora itirazlar sonrası alınan 22.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporları hükme dayanak yapılacak yeterlilikte bulunduğundan, bu aşamada yasal mevzuat gereğince davacıların sahip olduklarını iddia ettikleri davalı şirket pay senetleri yönünden bu senetlerin davalı şirket pay defterine kaydının mümkün olmadığı, buna ilişkin açılan esas davada davacıların murisi …’in imzasının bulunduğu ileri sürülen hisse devri ferağ belgelerindeki imzaların davacıların murisine ait olmadığı Adli tıp raporları ile belirlendiğinden bu konudaki asıl dosya davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca davacıların murisinin sermaye arttırımına katıldığına ilişkin herhangi bir delil ve belgeye rastlanılmadığı, bu açıdan davacıların murisinin sahip olabileceği hisse adedinin yanlızca bedelsiz olarak dağıtılan hisse senetleri yönünden 3.400.000 nominal değerde ve 3400 adet olabileceği, dava tarihi itibarıyla yapılan hesaplamalar sonrasında 35.903,92 adet … hisse senedinin dava tarihi itibarıyla borsa işlem fiyatı olan 2,37 hisse fiyatına göre toplam değerinin 85.092,32 TL olduğunun tespit edildiği, davacının davaya konu talebinde dava dilekçesinde temettü tutarının tahsiline yönelik herhangi bir talebinin bulunmadığı görülmekle temettü tutarı yönünden herhangi bir karar verilmesinin gerekmediği, bu itibarla asıl davada davacının dava konusu yaptığı davalı şirkete ait davacı muris hisselerinin davalı şirket pay defterine kaydının mümkün olmaması sebebiyle asıl davada davacının bu talebine ilişkin davasının reddi gerektiği, yine asıl davada davacıların murisinden intikal eden hisse senedinin dava tarihi itibarıyla toplam değerinin 85.092,32 TL olduğunun tespitine, bunları aşan taleplerin reddine, karşı davada ise karşı davacı şirket karşı davalının elindeki 1000 TL nominal değerli 1. terdip hisse senedinin hükümsüz kaldığı ve iptaline karar verilmesini talep etmiş isede, karşı davaya konu hisse senedinin şirket pay defterine işlenmesinin teknik ve hukuki anlamda imkanı kalmadığı görülmekle iptali konusunda karşı davada bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasından davanın kabulü ile ferağ işleminin iptaline, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacıların davasının kısmen kabulü ile
1-Davacıların davaya konu hisse senedinin davacı mirasçılar adına davalı şirket pay defterine miras paylarına göre kaydedilmesine yönelik talebinin reddine,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasından davanın kabulü ile ferağ işleminin iptaline,
3-Davacıların davaya konu hisse senedinin rayiç maddi değerinin tespitine yönelik davalarının kabulü ile davayı konu hisse senetlerinin 35.903,92 adet olduğu ve bu hisselerin dava tarihi itibariyle toplam rayiç değerlerinin 85.092,32 TL olduğu, bakiye 5 yıllık faizinin ise 3.309,08 Tl olduğunun tespitine,
Diğer taleplerin reddine,
Karşı dava yönünden karşı davaya konu hisse senedinin pay defterine kaydedilme imkanının kalmadığı gözetilerek hisse senedinin iptaline dair karşı dava yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Esas dava yönünden; Karar ve ilam harcı 6.038,70-TL nin peşin alınan 11,20-TL den düşümü ile kalan 6.027,50-TL bakiye ilam harcının Davalı-Karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Esas dava yönünden; Davacı- Karşı davalı tarafından yatırılan 22,40-TL peşin ve başvuru harcının Davalı- Karşı davacıdan alınarak, Davacı- Karşı davalıya verilmesine,
6-Esas dava yönünden; Davacı -Karşı davalı tarafından yapılan 12.408,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 6.204,00-TL’nin davalılardan alınarak, Davacı/ Karşı davalı’ya verilmesine,
7-Esas dava yönünden; Davacı- Karşı davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin Davalı- Karşı davacıdan alınarak Davacı- Karşı davalıya verilmesine,
8-Esas dava yönünden; Davalı- Karşı davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin Davacı- Karşı davalı’dan alınarak Davalı-Karşı davacıya verilmesine,
9-Karşı dava yönünden; 59,30-TL karar harcının peşin alınan 11,20-TL den düşümü ile kalan 48,1-TL’nin Davalı-Karşı davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
10-Karşı dava yönünden; Davacı-Karşı davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin Davalı-Karşı davacı’dan alınarak, Davacı- Karşı davalı’ya verilmesine,
11-Birleşen dava yönünden; 59,30-TL Karar harcının, peşin alınan 29,20-TL den düşümü ile kalan 30,10-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
12-Birleşen dava yönünden; Davacılar tarafından yatırılan 58,40-TL peşin ve başvuru harcının davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
13-Birleşen dava yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
14-Esas, Karşı ve Birleşen davalar yönünden; Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır