Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/596 E. 2018/315 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/596 Esas
KARAR NO : 2018/315
DAVA : İtirazın İptali (Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2015
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki ve cari hesap bakiye borcuna istinaden başlatılan icra takibine karşı vaki olmuş itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, aralarında herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesi ve mütekabatı bulunmadığını müvekkilinin ödemeleri nakit ve çek senet yoluyla ödediğini karşı taraftan 55.643,87 TL bedelli 9 adet mal satın alındığını, bu faturalar kabilinde toplamda 79.568,80 TL ödeme yapıldığını, fazla ödemelerin kumaş fiyatlarının dolar üzerinden hesaplanmasından kaynaklandığını, yani kur farkı olduğunu, borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari ilişki ve mal alım satım kapsamında bakiye borcun tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dayanak teşkil eden takip dosyası celp edilerek incelendiğinde davacının 24/03/2015 tarihi itibariyle tahakkuk etmiş cari hesap alacağı toplamı 17.295,75 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı borçluya 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 03/04/2015 havale tarihli dilekçesi ile davalının borcun tamamına itiraz ettiği, eldeki itirazın iptali davası ise yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davayı vekili ön inceleme celsesinde ödeme savunmasında bulunmuştur. Buna ilişkin belgeleri de dosyaya ibraz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları kapsamında davacının talep edebileceği bakiye cari hesap alacağının tespiti için her iki taraf defterlerinin muhasip bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
İnceleme günü davacı taraf defterlerini sunmuş ise de, davalı tarafından defter sunulmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan davalı taraf davacıya 79.568,80 TL ödeme yaptığını ileri sürmekle ticari ilişkiyi kabul etmiş ve ispat külfetini üzerine almış bulunmaktadır. Davacı defterlerinin incelenmesinde, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait defter ve cari hesap ekstrelerinin dökümünde davalının davacıya 06/05/2015 tarihi itibariyle 6.645,75 TL borçlu olduğu görülmüştür.
Somut olayda, davacının davalıya 9 adet fatura karşılığı 55.643,87 TL bedelli mal teslim ettiği, karşılğında kendi defterine göre 38.348,12 TL tutarlı ifa yerine kaim olmak üzere çek aldığı, bakiye 17.295,75 TL üzerinden takip başlatıldığı, takibin akabinde 10.650,00 TL kısmi ödeme yapıldığı çekişmesizdir.
Davalı taraf 79.568,80 TL ödeme yaptığını ileri sürmüş, davacının ise 48.611,80 TL tahsilat yaparak defterine işlediği görülmektedir. Ödeme savunması ve ispat külfeti uyarınca aşkın tutarın ispatı konusunda HMK’nın 200. maddesine göre davacı tarafından yazılı delil sunulması gerekmektedir.
Davalı vekiline ödeme belgelerinin borcu söndüren işlem olması ve her aşamada sürülebilmesi karşısında delillerini sunması için imkan tanınmıştır. Sunulu yeni belgeler ve itirazları nazara alınarak bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Davalı vekilince sunulan çek bordrolarının incelenmesinde toplamda 22.170,00 TL ödeme yapıldığı, ancak bu çeklerin davacı taraf defterlerinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, bu çeklerin banka, şube adı hesap ve çek bilgileri yer almadığından ilgili bankalardan teyit edilmesi mümkün olmamıştır. Davalı vekili istifa etmekle mahkememizin 06/12/2017 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı uyarınca davalı …’a meşruhatlı davetiye çıkartılarak bilirkişi incelemesine sunulan çek bordroları ve dökümündeki çeklere ilişkin banka ve şube adı, hesap ve çek numaraları bilgilerinin açıklanması için kesin süreli muhtıra gönderilmiş ve tebliğ edilmiş ise de, listedeki çeklerle ilgili bilgi verilmediğinden, dolaylısıyla ispat külfeti yerine getirilmediğinden mevcut deliller kapsamında tarafların iddia ve savunmaları, davacının defter kayıtları nazara alınarak davanın kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile; 6.645,75 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişir oranlarda avans faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan %20 inkar tazminatı 1.329,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 453.97 TL harçtan peşin alınan 113.50 TL harcın mahsubu ile, bakiye 340.47 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 136.50 TL posta ve tebligat masrafı, 650 TL bilirkişi, 145.30 harç masrafları olmak üzere cem’an 931.80 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*