Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/592 E. 2019/201 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/581 Esas
KARAR NO : 2019/191 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2014
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 09.12.2014 tarihli dilekçesinde özetle; “11/03/2012 günü davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı yolcu otobüsünün yolcuları indirmek için durağa yanaştığında müvekkillerinin babası …’ın inmek üzere iken sürücünün kontrolsüz bir biçimde ve yolcu inmeden kapıyı kapatıp hareket ederek kapıdan inmekte olan …’a çarparak düşmesine ve yaralanmasına ve kaldırıldığı hastanede ölmesine neden olduğunu, ….Asliye Ceza Mahkemesinin … esas nolu dosyasına verilen 02/10/2014 günlü Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kurul raporunda sürücünün asli kusurlu ve ölen yolcunun kusursuz olduğunun tespit edildiğini, …’ın 11/03/2012 ölüm tarihinde 61 yaşında ve emeklilik yaşamını sürdürmekte iken vefat ettiğini, onun ölümü ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, kazada yaralanan …’ın hastanede tedavi görürken iyileşemeyip öldüğünü, ölümün kaza sonucu olduğunun adli tıp raporu ile saptandığını, ölenin çocukları olan davacıların davalı sürücünün tam kusuru ile ölümüne sebep olmasının yarattığı derin acı ve ızdırabı karşılayamasa da bir nebze olsun hafifletmek için 80.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirterek, trafik kazasında ölüm nedeniyle davacı çocuklar için 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı ile ölüm öncesi tedavi giderleri ile defin masraflarının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte ve sorumluluğun derecesine ve davacı çocukların elem ve ızdırabı dikkate alınarak toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin vermiş olduğu 30.06.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ölüm nedeni ile yapılan tedavi ve defin giderleri ile, destekten yoksun kalma tazminatı alacağı ile ilgili olarak herhangi bir bedel belirtmediğini, oysa ki tedavi ve defin için masraf yapılmışsa bunun belli olacağını, dava dilekçesinde davacıların tümü için istenen manevi tazminat talebi tek kalem olarak yazıldığını, davacıların hangisi için ne kadar manevi tazminat talep edildiği, dava dilekçesinde ayrı ayrı açıkça belirtilmesi gerektiğini, Müvekkili …’ un kullandığı halk otobüsünde yolcu olan …, otobüs durağa yanaştıktan sonra kapıdan inmeye çalışırken dengesini kaybederek düşmüş, yaralanmış, daha sonra da hastanede hayatını kaybettiğini, müvekkili …’un yaklaşık 20 yıllık şoför olduğunu, bu güne dek şoförlüğü esnasında başına yaralamalı trafik kazası gelmediğini, olay günü , müvekkilinin durakta yolcuları indirdikten sonra aynadan kapıyı kontrol edip, kapıyı kapattığını, bu esnada bir ses duyduğunu, bir şahsın yerde yattığını gördüğünü beyan ettiğini, maktul kaza sonrası hastanede vermiş olduğu ifadesinde bir yolcuya inmesi için yol verdiğini, kapıya sıkışmadığını, kapının çarpması neticesi düştüğünü, şikayetçi olmadığını belirttiğini, maktulun bu durumda yaralı olduğunu ve kırıkları olduğunu, şoförde hata olduğunu düşünen bir kişinin şikayetçi olmamasının mümkün olmadığını, Ceza Dosyasında kusur konusunda iki farklı rapor varken, talepleri dikkate alınmadan eksik inceleme ile, 3. rapor alındığını, davacıların yaşları itibarı ile desteğe ihtiyaç duymadıkları, kendi hayatlarını kurup idame ettirdiklerini, bu nedenle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabul edilemeyeceğini, müvekkillerin aracı ile ilgili olarak … Sigorta Şirketi tarafından motorlu kara taşıtları birleşik kasko sigortası yapıldığını, bu sigorta poliçesine göre ek prim ödenerek maddi tazminata ilaveten, sınırsız olarak manevi tazminat güvence altına alındığını, bu nedenle davacılar tazminat taleplerini … Sigorta Şirketi ‘ne yöneltebileceklerini beyan etmiş, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vermiş olduğu 09/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 11.03.2012 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç müvekkil Şirkette, … nolu poliçe ile 03.12.2011-2012 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, öz konusu poliçeye göre teminatlarının, ölümlerde kişi başı 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, gerçek kusur, geliri ve destek oranına göre tazminat meblağı belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluklarının bulunmadığını beyan etmiş, sonuç olarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta Şirketi vekilinin vermiş olduğu ihbara cevap dilekçesinde özetle; işbu dosya kapsamında … plakalı araç müvekkili şirket tarafından 19/11/2011-2012 arası … numaralı İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Manevi tazminata hükmedilirken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi özellikler göz önünde tutulması gerektiğini, müvekkilinin poliçe ile işletenin sorumluluğunu teminat altına almış olup davalının işveren sıfatıyla doğacak olan sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklenemeyeceğini beyan etmiştir.
İş bu dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …- … E ve K.sayılı 09/12/2014 tarihli görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve kaza tespit tutanağı belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 24.04.2017 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Kaza tarihi itibarı ile davacı … 40 yaşında, davacı Ş… 35 yaşında, davacı … 32 yaşında ve davacı … 28 yaşında evli birer yetişkin olup, davacılar yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı, Davacı hak sahiplerinin cenaze ve defin gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararları toplamının 3.000,00- TL olduğu ve her bir davacı yönünden, Davacı …’ nın talep edebileceği cenaze ve defin gideri maddi zararının 750,00-TL olduğu, Davacı Ş…’in talep edebileceği cenaze ve defin gideri maddi zararının 750,00-TL olduğu, Davacı …’ın talep edebileceği cenaze ve defin gideri maddi zararının 750,00-TL olduğu, Davacı … ‘ın talep edebileceği cenaze ve defin gideri maddi zararının 750,00-TL olduğu, Davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihi talep ile bağlı kalınarak dava tarihi olan 09.02.2014 tarihi, davalı … ve davalı … yönünden temerrüt başlangıç tarihinin kaza tarihi olan 11.03.2012 tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada 11.03.2012 günü saat 19:00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı Halk otobüsü ile Gülbahar Mahllesinden Eminönü yönüne seyirle intikal ettiği … durağında durakladığı ve indirme yaptığı esnada dikkatsiz ve tedbirsizce hareket etmekle birlikte kapattığı otobüs kapılarının o an otobüsten inmeye çalışan … isimli yolcuya çarparak araç dışına, yere düşürmesi neticesi bahse konu yolcunun yaralandığı akabinde vefat ettiği şeklinde trafik kazası olayı meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davalı Tarafı Halk Otobüsü Şoförü … İdaresindeki Halk otobüsü ile … durağında indirme yaparken dikkatsiz ve tedbirsizce hareket etmekle birlikte kanattığı Otobüs kapılarının o an otobüsten inmeye çalışan … isimli yolcuya çarparak araç dışına, yere düşürmesi neticesi yaralanmasının akabinde Ex olmasına sebebiyet verdiği bu olayda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliğinde “Karayolunu kullananlar için bir tehlike ve engel teşkil etmeyeceğinden emin olunmadıkça; kapıların kapanmasını beklemeden hareket etmek yasaktır”, Şeklindeki kuralını ihlal etmiş olup % 100 (Yüzdeyüz) oranında kusurludur. Müteveffa Halk Otobüsü Yolcusu …, Bahse konu Halk Otobüsünden diğer yolcuların ardı sıra inmeye çalıştığı esnada; Davalı Şoförün dikkatsiz ve tedbirsiz hareketiyle birlikte kapattığı otobüs kapılarının ani bir hızla çarparak kendisini yere düşürmesinin tehlikesini bertaraf etme yönünde alabileceği herhangi bir önleminin bulunmadığı hasebiyle kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Müteveffa … 08.03.1945 doğumlu olan 11.03.2012 kaza ve vefat tarihi itibariyle (67) yaşında olup P.MF.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (11) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (78) yaşına kadar yaşayacağı ön görülmektedir.
Davacı … kaza tarihi itibarı ile 40 yaşında evli bir yetişkindir. Evli bir yetişkin olan davacı …’ nın müteveffa babasının kendisine değil, davacı …’nın müteveffa babasına destek olması hayatın olağan akışına daha uygun görülmektedir. Bu nedenle; davacı … yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasına yer bulunmamaktadır.
Davacı Ş… kaza tarihi itibarı ile 35 yaşında evli bir yetişkindir. Evli bir yetişkin olan davacı Ş…’ in müteveffa babasının kendisine değil, davacı Ş…’in müteveffa babasına destek olması hayatın olağan akışına daha uygun görülmektedir, bu nedenle; davacı Ş… yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasına yer bulunmamaktadır.
Davacı … kaza tarihi itibarı Ne 32 yaşında evli bir yetişkindir. Evli bir yetişkin olan davacı …’ın müteveffa babasının kendisine değil, davacı …’ın müteveffa babasına destek olması hayatın olağan akışına daha uygun görülmektedir. Bu nedenle; davacı … yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasına yer bulunmamaktadır,
Davacı … kaza tarihi itibarı ile 28 yaşında evli bir yetişkindir. Evli bir yetişkin olan davacı …’ ın müteveffa babasının kendisine değil, davacı …’ın müteveffa babasına destek olması hayatın olağan akışına daha uygun görülmektedir. Bu nedenle; davacı … yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasına yer bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde cenaze ve defin giderleri talep edilmekte olup, anılan giderlere ilişkin dosyada belge bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2014/11295, K. 2016/6998, T, 8,6.2016 kararmda özetle; “.Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; taziye teşekkür giderleri, yemek giderleri, mevlit gideri vs gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi ejderlerine yönelik istemin reddi gerekirken bu taleplerinde içinde bulunduğu meblağın toplamı üzerinden belirlenen rakama göre yüksek miktarda cenaze ve defin giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, cenaze ve defin giderlerinin müftülükten sorularak gerçek cenaze ve defin gideri zararının ne kadar olduğunun saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır” denilerek hüküm kurulmuştur,
Yukarıda anılan Yargıtay karan doğrultusunda; davacı vekilince tazminat taleplerinin ayrıştırıldığı beyan dilekçesinde belirtilen taziye, yemek mevlit vs. giderleri talep edilememekle birlikte; mezar yeri, mezar yapımı vb, giderlerin talep edilebileceği kanaatine varılmıştır, … nün 2012 yılı tarifesinde boş mezar yeri bedelinin 2.000,00-TL ve betonarme mezar yapımının 1.000,-TL olduğu belirtilmektedir, Buna göre; Davacıların cenaze ve defin gideri olarak toplam maddi 3.000,00 TL olabileceği kanaatine varılmıştır.
Ancak davacı vekili maddi tazminat yönünden hiç harç ödemeksizin açtığı maddi tazminat istemi konusunda bilirkişi raporu doğrultusunda davasını kesin süreye rağmen ıslah etmediği ve harçlandırmadığı anlaşılmakla maddi tazminat istemi konusunda davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak davacılar Manevi tazminat talebinde bulunduklarıda anlaşılmaktadır. Davacıların bu yöndeki talepleri, davacı ve davalıların mali ve ekonomik durumları dikkate alındığında Davacı … için 5.000.-Tl nin, Davacı Ş… için 5.000.-Tl nin, Davacı … için 5.000.-Tl manevi tazminatın, Davacı … için 5.000.-TL manevi tazminatın 11.03.2012 kaza tarihinden itibaren davalılar … ve …’tan yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle iş bu davanın maddi tazminata ilişkin istemin verilen kesin sürede ıslah edilerek davalıya tebliğ ettirilmediğinden reddine, Manevi tazminat yönünden, Davacı … için 5.000.-Tl nin, Davacı Ş… için 5.000.-Tl nin, Davacı … için 5.000.-TL, Davacı … için 5.000.-TL manevi tazminatın 11.03.2012 kaza tarihinden itibaren davalılar … ve …tan yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın maddi tazminata ilişkin istemin verilen kesin sürede ıslah edilerek davalıya tebliğ ettirilmediğinden Reddine,
Manevi tazminat yönünden, Davacı … için 5.000-TL nin, Davacı Ş… için 5.000-TL nin, Davacı … için 5.000-TL nin, Davacı … için 5.000.-TL manevi tazminatın 11.03.2012 kaza tarihinden itibaren davalılar … ve …tan yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 1.366,20-TL nin peşin ve tamamlama harcı ile alınan 503,24-TL den düşümü ile kalan 862,96-TL bakiye ilam harcının davalılar … ve …’tan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 532,24-TL peşin, başvuru ve tamamlama harcının davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.218,10-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 293,52-TL’nin davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine,
5-Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine,
6-Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalılar … ve … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
7-Red edilen Maddi Tazminat yönünden; Davalılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
8- Davalılar … tarafından yapılan 77,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 58,45-TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9- Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …

Hakim …