Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/489 E. 2020/56 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/489
KARAR NO : 2020/56
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/02/2015 tarihinde İstanbul ili GOP İlçesi … Mahallesi … Kavşağından karşıdan karşıya geçmek isterken davalının kullanmakta olduğu … plakalı araç ile müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin sakatlanarak başkalarının yardımına muhtaç şekilde yaşamını sürdürdüğünü, kazanın oluşumunda müvekkiline isnad edilebilecek bir kusurun mevcut olmadığını, kazanın oluşumundan bu yana müvekkilinin iş ve kazanç kaybının olduğunu, izah edilen gerekçelerle tüm tazminat talepleri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.TL’si tedavi giderleri, 2.000.TL’si kazadan dolayı işe gidemeyen çalışamayan kuaför dükkanı olan müvekkilinin işi yapamamasından oluşan iş ve kazanç kaybı, ayrıca müvekkilinin kalıcı olarak sakatlanmasından dolayı beden gücünde, çalışma gücünde, meslekte kazanma gücünde oluşan ve ileriki yaşantısını etkileyecek olan kalıcı durum için 2.000.TL toplamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000.TL maddi tazminatın davalıların tümünden müştereken müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ayrıca müvekkili için 35.000.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’den tahsiline,davalı … şirketinden ise manevi tazminat taleplerinin olmadığı, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret Sanayi Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 60.000 araçlık filo ile kiralama yaptığını, ana sözleşmesinde de araç kiralama yapacağına dair bir madde bulunduğunu, huzurdaki davaya konu trafik kazasına karışan ve sürücüsünün … çalışanı …’ün olduğu … plakalı aracın dava dışı şirkete uzun süreli kira sözleşmesiyle kiralandığını, müvekkilinin … plakalı araç hakkında işleten sıfatı bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin kusur yönünden müvekkili şirkete davada husumet yöneltilmesi hukuken mümkün olmadığını, yasa hükümleri ve Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulduğunda aracı işleteninin müvekkili şirket olmadığını, aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile aracı kiralayarak işleten dava dışı … olduğunu beyanla neticeten kazaya karışan aracın işleteni … ne ihbarına, Kanun ve Yargıtay İçtihatları dolayısıyla müvekkili işleten olmadığından müvekkili yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilmiş davanın müvekkili yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan aracın müvekkili tarafından 30/06/2014 – 30/06/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, sayılan sebeplerle ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının, sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanmaması halinde müvekkili sigortanın sorumluluğunun olmadığını, davaya konu kazanın 03/02/2015 tarihinde meydana geldiğini ve kaza üzerinden 12 ay geçmediği için davacının maluliyet iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş görmezlik giderlerinden de müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından tedavi gideri talebi poliçe teminatı kapsamında yer almadığından reddinin gerektiğini, bakıcı gideri maddi zarar olup, tedavi limitinden karşılanamayacağını, davacının olay tarihinden itibaren ticari faiz talebinin de haksız olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama ve harç giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin oluşan kaza ile ilgili herhangi bir kusurunun olmadığını, kazanın meydana geldiği kavşakta kaza saati göz önünde bulundurulduğunda trafiğin çok yoğun olduğu ve müvekkilinin kullanımındaki aracın en fazla 20 km7sa hızla seyir ettiğini, ayrıca davacının kaza esnasında telefonla konuşarak karşıya geçtiğini, kaza tespit tutanağına göre de KTK 68. maddesine göre davacının kusurunun mevcut olduğunu, böyle bir durumda kaza tespit tutanağında müvekkiline yüklenen 47-1-d maddesinin kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu kazada müvekkilinin davacı ile ilgilenerek davacının hastaneye kaldırılmasına yardım etmiş ve davacı ile ilgilenerek ihtiyaçlarını giderdiğini, davacının bütün hastane giderlerinin de müvekkili tarafından karşılandığını, davacının aşırı maddi beklentilerini yerine getirmek için müvekkilinin kendi çalıştığı şirketten borç aldığını ve bu durumun müvekkili maaş bordrolarında gözüktüğünü, davacının iddialarının aksine müvekkilinin sürekli davacı asil ile ilgili olduğunun ve davacı asile yardım ettiğinin ayrıca davacıya ait iş yerinin kazadan sonra faaliyetine devam ettiğinin, iş ve kazanç kaybının olmadığının ispatı olmakla bu yönlü davacı iddialarının ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ölüm ve cismami zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 15/02/2017 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ATK Başkanlığından rapor aldırılmasına karar verildiği, ATK Başkanlığının 12/07/2017 tarihli adli tıp raporunda özetle;
”Kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerin tetkikinde;

Mevcut belgelere göre, Şenel kızı, 1971 doğumlu …’nin 03/02/2015 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı total kalça protezi arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (11BBBa………40)A %44
E cetveline göre %50.0 (yüzdeellinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olduğu oybirliği ile mütalaa olunur.” denilmiştir.
Mahkememizin 22/11/2017 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 13/08/2018 tarihli raporunda özetle;
“…Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde,
a)Sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”,
b)”Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir. Davalı sürücü … olay sırasında kavşak içinde seyretmekte olduğundan tedbirli davranıp hızını azaltmadığından, daha dikkatli seyrederek karşıya geçme teşebbüsündeki yayayı önceden fark edip kazayı önleyici tedbir alamadığından olayda kusurlu görülmüştür.
4-Karayolları Trafik Kanununun yayalann geçişi ile ilgili 68.maddesinde,
a)Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçiti ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır.
Yayalar, bu yerlerden geçerken;
1)Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak,
2)Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek,
3)Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önünde almak zorundadırlar. Ancak, 100 m kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar,taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yoluna geçebilirler, hükmü bulunmaktadır. Davacı yaya … bu kurallara uymadan kavşak başından karşıya geçmesi gerektiği halde dönel kavşak içinden karşıya geçmek istediğinden davalı sürücü kadar olayda kusurlu görülmüştür.
….
1-Davalı şirket tarafından sigortalı aracın sürücüsü davalı …’ün olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu ve davalının kusurundan dolayı davalı … şirketi poliçe limitinde ve aracın uzun süreli işleteninin zarardan sorumlu olduğu,
2-Davacı yaya …’ nin olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,
3-Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.457,46 TL olduğu,
4-Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 121.339,55-TL olduğu,
5-Temerrüt başlangıcının davalı … şirketi yönünden 05.05.2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 03.02.2015 kaza tarihi ve işleyecek faizin avans faiz olduğu,
6-SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin alanında uzman doktor bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden heyetimizce bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görüş ve kanaatimize varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 26/06/2019 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 02/09/2019 tarihli ek raporunda özetle;
”a)… plakalı araç, 30.06.2014-30.06.2015 ZMMS poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalanmıştır.
b)26.04.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına atıf yapılmakta ve anılan genel şartlarda ve ekinde cismani zarar hesaplarının TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı belirtilmektedir. Bununla birlikte; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.04.2018 Tarih ve 2017/3610, K.2018/4373 K. sayılı kararında, Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29.05.2017 Tarih ve 2016/14573 Esas, 2017/6035 K. Sayılı kararında: 01.06.2015 Tarihli Poliçe Genel Şartlarındaki değişikliğin, 01.06.2015 tarihinden önceki tanzim olunan poliçelerde uygulanmasının mümkün olmadığı; 01.06.2015 tarihinden sonraki tanzim olunan poliçelerde uygulanması gerektiği; belirtilmektedir.
c)26.04.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına atıf yapılmakta ve anılan genel şartlarda ve ekinde cismani zarar hesaplarının TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı belirtilmektedir.Ancak; sigortalı aracın ZMSS poliçesi kaza 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlardan önce akdedildiğinden işbu raporda maddi zarar hesabı, kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve Progressive rant yöntemine göre yapılacaktır.
B)DAVACININ YAŞI VE MUHTEMEL BAKİYE ÖMÜR SÜRESİ
a)15.10.1971 doğumlu olan davacı … 03.02.2015 kaza tarihi itibariyle (43) yıl (3) ay (18) günlük olup, (43) yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (27) yıl ve muhtemelen 70 yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Dava dilekçesinde davacının kuaför salonu işlettiği beyan edilmektedir.
c)Davacı aktif devrede olduğundan, bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen aktif olarak çalışmasını devam ettirecek ve kazanç elde edebilecektir. Buna göre; değerlendirmelerde 5510 sayılı Sosyal Güvenlik yasası hükümleri emsal olarak dikkate alınacaktır.
d)Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (43) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi 17 yıldır.
e)Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında (60) yaşından sonra devam edecek olan pasif devreye ait maddi zararın da hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre davacının (60-70) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (10) yıldır.
C)DAVACININ GEÇİCİ VE SÜREKLİ İŞGÜCÜ KAYBI (MALULİYET) DURUMU
ATK 3. İhtisas Adli Tıp Kurulunun 12.07.2017 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle;
a)Meslekte kazanma ve çalışma gücünden %50 oranında kaybettiği,
b)Tıbbi iyileşme ve geçici işgöremezlik süresinin (9) ay olduğu belirtilmektedir.
D)İŞLEMİŞ AKTİF DEVRE (BİLİNEN DÖNEM) KAZANÇLARININ TESPİTİ
a)Yüksek Yargıtay 4., 9., 10., 11., 19. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş İçtihatlarında belirtildiği üzere maddi tazminatlar, kazalı davacının gerek kaza tarihindeki gerekse kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre hesaplanması gerekmektedir.
b)Dava dilekçesinde davacının kuaför salonu işlettiği beyan edilmektedir.
c)Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmasında da davacının bayan kuaförü olduğu ve aylık net kazancının 3.500,00 TL olduğu belirtilmektedir. Ancak; Yüksek Yargıtay 4.H.D’ nin 19.09.2006 tarih ve 2006/1172 Esas ve 2006/9350 Karar sayılı kararında “zabıtanın belirlediği gelir miktarı hesap raporuna esas alınamaz” denilmektedir. Buna göre; evli çalışanlar için uygulanan net aylık yasal asgari ücretler hesaba esas alınacaktır.
d)Sayın Mahkemece emsal ücret araştırması cihetine gidilmiş ve Sayın Mahkemenin müzekkerelerine verilen cevaplarda sadece …nın 13.02.2019 tarihli cevap yazısında emsal ücret bildirildiği anlaşılmıştır. Anılan cevapta; davacı emsallerinin aylık net kazancının 4.000,00-TL ile 7.000,00-TL arasında olabileceği belirtilmektedir. Meslek odasınca mutlak ücret bildirilmeyip, ücret aralığı bildirildiğinden, takdir Mahkemeye ait olmak üzere ücret skalasının ortası olan 5.500,00 TL 13.02.2019 tarihi itibarı ile emsal ücret olarak değerlendirilecek ve hesaba esas alınacaktır. Buna göre;2019 yılı itibariyle AGİsiz aylık net ücreti=5.500,00-TL-230,22-TL =5.269,78-TL
e)Emsal ücret araştırmasında 2015, 2016, 2107 ve 2018 yıllarındaki emsal ücretler bildirilmediğinden bizzarur 13.02.2019 tarihi itibarı ile bildirilen ücret asgari ücret ile kıyaslanmak suretiyle davacının 2015-2018 yıllarındaki ücretleri tespit edilecektir.
Kıyaslama Oranı = 2019 yılındaki AGİsiz net aylık ücret = 5.269.78 TL = 2,88 katıdır.
2019 yılındaki AGİsiz net asgari ücret 1.829,02 TL
f)Yargıtay 21 HD’ nin 2013/22282 E., 2014/16207 K., 08.07.2014 T. sayılı kararında özetle; “olay tarihindeki ücretin asgari ücrete oranlanarak bu oran dahilinde bilinen dönemdeki ücretlerinin tespit edildiği durumlarda asgari geçim indirimli asgari ücretin tespit edilen oran dahilinde artırılması durumunda, asgari geçim indiriminin de aynı oranda artırılması söz konusu olup böyle bir asgari geçim indirimi uygulamasının yasal olarak mümkün bulunmadığı ortadadır. Hal böyle olunca her yıl için asgari geçim indirimsiz asgari ücretin tespit edilen katsayı oranında artırılmasından o yıl için geçerli asgari geçim indiriminin uygulanarak bilinen dönem ücretlerinin tespiti yerine asgari geçim indirimli ücretlere katsayı uygulanarak net ücretin fazla çıkarılması isabetsiz olmuştur” denilerek hüküm kurulmuştur.
g)Yargıtay 21. HD’nin 2013/22282 E., 2014/16207 K., 08.07.2014 T. sayılı kararı dikkate alınarak davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan AGİsiz net ücretleri yukarıdaki gibi tespit edildikten sonra tespit edilen ücretlere evli durumuna göre AGİ ilave edilerek davacının hesaba esas kazançları belirlenecektir. Buna göre;
İ)03.02.2015-03.02.2019 arasında 4 yıllık islemiş aktif devre net kazançlar:
1)03.02.2015-03.11.2015 arasındaki (9) aylık %100 maluliyet dönemindeki kazançlar: 23.854,83-TL
2)03.11.2015-03.02.2019 arasındaki 27 aylık %50 malul devredeki kazançlar toplamı:151.939,79-TL
E)İŞLEYECEK AKTİF VE PASİF DEVRE (BİLİNMEYEN DÖNEM) KAZANÇLARININ TESPİTİ
a)03.02.2019-dan itibaren işleyecek devre sonuna kadar Yargıtay 9., 10. 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır.
b)Kazalının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 5.500,00 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 1.829,02 TL olduğuna göre müteveffanın;
1)İşleyecek aktif devre başında yıllık net kazanç = 5.500,00 TL x 12 Ay = 66.000,00TL’dir.
2)İşleyecek pasif devre başında yıllık net kazanç =1.829,02 TL x 12 Ay = 21.948,24TL’dir.
F)PEŞİN DEĞER
a)13 yıllık işleyecek aktif devre kazançlarının peşin değeri = 858.000,00 TL
b)10 Yıllık İşleyecek Pasif Devrenin Peşin Değeri:219.482,40-TL
G)DAVACININ MALULİYETİ NEDENİYLE MADDİ ZARARI
a)Davacının ilk 4 yıllık maddi zararı 03.02.2015-03.02.2019 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre geçmiş (4) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararlar herhangi bir ıskontoya tabi tutulmayacaktır.
b)Davacının geçici işgöremezlik nedeniyle maddi zararı: 23.854,83 TL x % 100 maluliyet = 23.854,83 TL
c)Davacının sürekli işgöremezlik nedeniyle maddi zararı:
1)39 Aylık İşlemiş Aktif Devrede ve İskontosuz Maddi Zararı:
151.939,79 TL x % 50,0 Maluliyet = 75.969,90 TL
2)13 Yıllık İşleyecek Aktif Devrede %10 Artış ve %10 İskontolu Maddi Zararı:
858.000,00 TL x % 50,0 Maluliyet = 429.000,00 TL
3)10 Yıllık İşleyecek Pasif Devrede % 10 Artış Ve % 10 İskontolu Maddi Zararı:
219.482,40 TL x % 50,0 Maluliyet = 109.741.20 TL
4)Davacının Sürekli İş Göremezliği Nedeniyle Maddi Zarar Toplamı = 614.711,10 TL
H)TEDAVİ GİDERİ NEDENİYLE MADDİ ZARAR HESABI
a)Dava dilekçesinde davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin tespiti ve hesaplanması talep edilmektedir.
b)SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin alanında uzman doktor bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden ve talep ile de bağlı kalınarak bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır.
İ)İNDİRİM GEREKTİREN HUSUSLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
a)Olayın meydana gelmesinde davalıların kusur sorumlulukları %50 olduğundan %50 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına dikkate alınacaktır. Başka bir anlatımla, davacının %50 kusuru oranında kusur tenzili yapılacaktır.
b)Dosyada SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp – yapılmadığı ve rücuya tabi peşin değerli aylık gelir bağlanıp – bağlanmadığı hususunda belge bulunmamaktadır.Ancak; somut olayın trafik-iş kazası olmadığı ve davacının yaralanmasında 3. kişilerin kastı olduğuna dair belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca; davacının emekli olduğu anlaşıldığından maluliyet geliri bağlanamayacağı anlaşılmaktadır.Davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılması, rücüya tabi gelir bağlanması ve bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı Yasanın 19. ve 39. maddelerine göre mümkün olmadığından, rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
c)Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
I)DAVACININ NİHAİ VE GERÇEK MADDİ ZARARI
a)Davacının nihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararı:
1-Davacının indirimsiz geçici işgöremezlik maddi zararı = 23.854,83-TL
2-Kusur indirimi (23.854,83-TL x %50 kusur) = – 11.927,42-TL
3-Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı = 11.927,42-TL
b)Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı:
1-Davacının indirimsiz sürekli işgöremezlik maddi zararı = 614.711,10-TL
2-Kusur indirimi (614.711,10-TL x %50 kusur) = – 307.355,55-TL
3-Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı = 307.355,55-TL
K)DAVALI … ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU
a)… plakalı araç 30.06.2014-30.06.2015 sakatlık halinde 268.000,00-TL teminat ile sigortalanmıştır. Ancak; kaza tarihi itibarı ile sakatlık teminat limiti zeyilnameye bakılmaksızın 290.000. 00-TL’dir. Tedavi gideri teminatı ayrıca 290.000,00-TL’dir.
b)Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7731 E. , 2018/4542 K. , 26.04.2018 T kararında özetle; “Kazada yaralanan kişi için bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarım tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edebilir” denilerek hüküm kurulmuştur.
c)Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 11.927,41-TL olup, 290.000,00-TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kalmaktadır.
d)Davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 307.355,55-TL olup, 290.000,00-TL tutarındaki sakatlık teminat limitini aşmaktadır. Bu durumda davacının davalı … şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarı 290.000,00-TL’dir.
L)TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ
a)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmektedir.
b)Dosyada davalı … şirketi dava öncesinde ihtar edildiğine dair belge bulunmamaktadır.Buna göre; davalı … şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihi 05.05.2015 tarihidir. Davalı … yönünden ise temerrüt başlangıcı ise haksız fiilin başlangıcı olan 03.02.2015 kaza tarihidir.
c)İşleyecek faiz talep ile bağlı kalınarak yasal faizdir.
SONUÇ:Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden;
1-Davacının nihai ve gerçek gecici is göremezlik maddi zararının 11.927,41-TL olduğu,
2-Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 307.355,55-TL olduğu,
3-Temerrüt başlangıcının davalı … şirketi yönünden 05.05.2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 03.02.2015 kaza tarihi ve işleyecek faizin avans faiz olduğu,
4-SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin alanında uzman doktor bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğinden bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görüş ve kanaatim sunulmuştur” denilmiştir.
Davacı vekili 05/09/2019 tarihli dilekçesi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 05/05/2015 tarihli dava dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında belirttikleri rakamları toplamı 314.282,96-TL artırmak suretiyle davalarını ıslah ettikleri anlaşıldı.
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle tedavi giderleri, kazadan dolayı geçici iş ve kazanç kaybı, ayrıca kalıcı olarak sakatlanmasından dolayı çalışma gücünde kayba dayalı maddi tazminat istemleri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kazaya karışan sürücüsünün davalılardan … olduğu … plakalı aracın malikinin davalılardan … olduğu ve dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye 29/09/2009 tarihli Araç Kiralama Sözleşmesi ile 35 aylığına, aylık 360 Euro + %18 KDV ye kiralanmış olduğu, sözleşme süresince her ay e- fatura düzenlemiş olduğu, dosyadaki fatura suretlerinden ve davalı … A.Ş. ile dava dışı … A.Ş’nin ticari defterlerinden de anlaşılacağı üzere kaza tarihinde aracın halen dava dışı …ye kiralık olduğu, Davalılardan … A.Ş’nin ibraz etmiş olduğu ticari defterlerin tetkikinde; dava dışı şirket ile olan ticari münasebetini 600 Yurt İçi Satışlar hesabı altında takip etmekte olduğu, dava dışı şirkete düzenlemiş olduğu faturaların bu hesabın borcuna davalı tarafından yapılan ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu anlaşılmış tüm bu hususlara göre KTK’nun 85/1. Ve 3. Maddesindeki “İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” tanımı gereğince uzun süreli kiraya veren araç sahibi …’un işleten olmadığı buna göre tazimat sorumluluğunun da bulunmadığı anlaşılmış ve bu davalı açısından davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.
3.02.2015 günü saat 15.30 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı oto ile Gaziosmanpaşa … dönel kavşağında seyri sırasında, karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya …’ye çarparak yaralanması olayında trafik kazasına bağlı total kalça protezi arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak E cetveline göre %50.0 (yüzdeellinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olduğu;
Davalı sürücü … olay sırasında kavşak içinde seyretmekte olduğundan tedbirli davranıp hızını azaltmadığından, daha dikkatli seyrederek karşıya geçme teşebbüsündeki yayayı önceden fark edip kazayı önleyici tedbir alamadığından ; davacı yaya …’nin ise avşak başından karşıya geçmesi gerektiği halde dönel kavşak içinden karşıya geçmek istediğinden davalı sürücü kadar olayda kusurlu olup kusur oranlarının %50’şer olduğu,
… plakalı araç, 30.06.2014-30.06.2015 ZMMS poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalandığı,
Sigortalı aracın ZMSS poliçesi kaza 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlardan önce akdedildiğinden işbu raporda maddi zarar hesabı, kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve Progressive rant yöntemine göre yapılması gerektiği,
15.10.1971 doğumlu olan davacı … 03.02.2015 kaza tarihi itibariyle (43) yıl (3) ay (18) günlük olup, (43) yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (27) yıl ve muhtemelen 70 yaşına kadar yaşayacağı,
(60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi 17 yıl, (60-70) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (10) yıl olduğu,
Davacının kuaför salonu işlettiği ,her ne kadar Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmasında da davacının bayan kuaförü olduğu ve aylık net kazancının 3.500,00 TL olduğu belirtilmiş ise de Yüksek Yargıtay 4.H.D’ nin 19.09.2006 tarih ve 2006/1172 Esas ve 2006/9350 Karar sayılı kararında “zabıtanın belirlediği gelir miktarı hesap raporuna esas alınamaz” denilmiş olup ise ve veriye dayalı olmayan bu tespit yerine, …nın 13.02.2019 tarihli cevap yazısındaki emsal aylık net kazancının 4.000,00-TL ile 7.000,00-TL arasında olabileceği somut verisine göre ücret skalasının ortası olan 5.500,00 TL 13.02.2019 tarihi itibarı ile emsal ücret olarak alınması mahkememizce de kabul görülmüş, buna göre;2019 yılı itibariyle AGİsiz aylık net ücreti=5.500,00-TL-230,22-TL =5.269,78-TL olduğu,
Emsal ücret araştırmasında 2015, 2016, 2107 ve 2018 yıllarındaki emsal ücretler bildirilmediğinden bizzarur 13.02.2019 tarihi itibarı ile bildirilen ücret asgari ücret ile kıyaslanmak suretiyle davacının 2015-2018 yıllarındaki ücretler bilirkişice tespit edilmiş,
Davacının %50 kusuru oranında kusur tenzili yapılmış,
Davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılması, rücüya tabi gelir bağlanması ve bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı Yasanın 19. ve 39. maddelerine göre mümkün olmadığından, rücuya tabi ödemeler hususunda indirim yapılmamış
Tüm bunlara göre sonuçta davacının nihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararı, 11.927,42-TL ; nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı 307.355,55-TL olduğu anlaşılmış,
… plakalı araç 30.06.2014-30.06.2015 sakatlık halinde 268.000,00-TL teminat ile sigortalandığı, kaza tarihi itibarı ile sakatlık teminat limiti zeyilnameye bakılmaksızın 290.000. 00-TL , tedavi gideri teminatının ise ayrıca 290.000,00-TL olduğu,
Kazada yaralanan kişi için bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarım tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edilebileceği,
Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 11.927,41-TL olup, 290.000,00-TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kaldığı.
Davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 307.355,55-TL olup, 290.000,00-TL tutarındaki sakatlık teminat limitini aştığı, bu durumda davacının davalı … şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarı 290.000,00-TL olduğu,
Dosyada davalı … şirketi dava öncesinde ihtar edildiğine dair belge bulunmadığı, buna göre; davalı … şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi olan 05.05.2015 tarihi olduğu; Davalı … yönünden ise temerrüt başlangıcı ise haksız fiilin başlangıcı olan 03.02.2015 kaza tarihi olduğu,
İşleyecek faiz avans faiz ise de talep ile bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmesi gerekeceği,
SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri de talep edilmiş ise de ıslah bilirkişi raporunda belirtilen miktar kadar yapılmış olmakla bu nedenle talep edilen bu miktarın tespiti gerekli olmadığı,
Manevi tazminat açısından ekonomik koşullar, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, davacının yaşı, olay tarihi gibi özellikleri, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … şirketi açısından pasif husumeti bulunmadığından maddi ve manevi tazminat davaların reddine,
2-11.927,42-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 307.355,55TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den – 307.355,55TL sürekli iş göremezlik tazminatı açısından davalı … Sigorta A.Ş’nin Sigorta Limiti olan 290.000-TL ile sınırlı olmak üzere-davalı … açısından 03.02.2015 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş açısından ise 05.05.2015 dava tarihi olan 23.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-20.000-TL manevi tazminatın 03.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 21.810,16-TL ilam harcından peşin alınan 5.503,82-TL’nin mahsubu ile bakiye 16.306,34-TL ilam harcının-davalı …nin 14.306,08-TL’lik kısmı ile sınırlı olmak üzere,-davalılar … ve …den müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 5.503,82-TL peşin harç ile 27,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 5.531,02-TL harcın davalılar … ile …den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 30.799,97-TL vekalet ücretinin -davalı …nin 28.750,00-TL’lik kısmı ile sınırlı olmak üzere – davalılar … ile …den tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Manevi Tazminat yönünden; Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.366,20-TL ilam harcından peşin alınan 136,82-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.229,38 -TL ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.734,90-TL yargılama giderinin davalılar … ve …den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.23/01/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …