Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/386 E. 2019/1019 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/386
KARAR NO : 2019/1019
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. arasında imzalanmış olan Faktoring sözleşmeleri gereği müşterilerin davalıdan olan alacakları temlik alındığını, bu ticari ilişki çerçevesinde temliklerden dolayı davalının müvekkili şirkete 638.749,00TL borcu doğmuş olduğunu, borcu ödemekten kaçındığını, alacağın tahsili amacıyla 30.03.2015 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe konu borca ve tüm ferilerine ve faiz oranına itiraz ederek, takibi durdurduğunu, temlik alınan tüm faturalar ve temlik bildiriminin 10.03.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, temlik bildirimine takibe kadar herhangi bir itirazda bulunulmadığını, temlik alınan faturaların ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için yapılan takibe yönelik itirazların yersiz ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, borcun faiz oranına yaptığı itirazda haksız ve yersiz olduğunu, taraflar tacir olduğu için talep edilen faizinde ticari faiz oranında olduğunu, itirazın iptalini, takibe devamına, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği gibi ticari ilişki çerçevesinde temliklerden dolayı doğmuş bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı tarafın temlik sözleşmesi akdetmiş olduğu dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ile 11.02.2002 tarihinden bu yana üretim sözleşmesi kapsamında çalıştıklarını, müvekkili şirket tarafından mal üretimine dair verilen siparişlerden doğan bedellerinin bir kısmının sipariş esnasında avans olarak ödendiğini, müvekkili şirketin ticari ilişkisinin devam ettiği süre boyunca dava dışı alacağı temlik eden … San. Ve Tic. A.Ş. den alacaklı konumda olduğunu, dava konusu faturalardan dolayı borçlu konumda olmadığını, aksine alacaklı olduğunu, müvekkili şirkete davacı tarafından … Noterliği … yevmiye ve 05.03.2015 tarihli alacağın temliki bildirimi göndermiş olduğunu, bu ihtarnameye cevaben … Noterliği ‘nin … yevmiye ile 01.04.2015 tarihli ihtarnamesi ile davacı tarafa müvekkili şirketin uhdesinde herhangi bir alacağın olmadığının bildirildiğini, alacağın temliki sözleşmesinde hakim durumda bulunan ve tacir sıfatıyla profesyonel olarak faktöring işlemleri konusunda faaliyet gösteren davacı tarafın, davaya konu alacağın temlikine esas teşkil eden faturalardan dolayı müvekkili şirket uhdesinde likit bir alacağın olup olamadığını araştırma yükümlülüğü bulunduğunu, davacı tarafın yerli araştırma yapmadan müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarname ve itiraz dilekçesi bulunmasına rağmen bu davayı açmış olmakla haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddini, takibin iptali ile takip talebinin %20’sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının yapılan icra takibine itirazı sonucu itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 17/12/2015 tarihli celsesi 2 nolu Ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 12/02/2016 tarihli raporunda özetle;
”Davacı tarafın, … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 631.305,87 TL asıl alacak ve 7.173,53 TL işlemiş faizi ile toplam 638.479,40 TL üzerinden temlike dayalı fatura alacağına takip başlatmış olduğu, davacı tarafın incelemeye sunulan 2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin tastiklerini yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı tarafın incelemeye sunulan ticari defterlerinde dava takip konusu faturaların kayıtlarına işlenmiş olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarında, temlik veren dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş’nden 31.12.2015 tarihi itibari ile 103.959,83TL alacaklı olduğu, davalı tarafın incelemeye sunulan 2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin tastiklerini yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davalı firma ile davacı tarafa temlik veren dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş.nin 2014-2015 yılları cari hesapları incelendiğinde, cari hesaba yapılan son ödemenin 26.12.2014 tarih 200.000,00TL tutarlı olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir ödeme yapmamış olduğu, davalı tarafın, inceleme konusu yapılan ticari defter ve kayıtlarında, 31.03.2015 tarihi itibari ile temlik veren dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ne borçlu olmadığı, 7.021,27 TL alacaklı olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 31/03/2016 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 05/05/2016 tarihli ek raporunda özetle;
”Sayın Mahkemenin kök raporuma konu incelemenin esasının “davalının takipten dolayı sorumluluğu var ise belirlenmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına” karar verilmiş olduğu ve inceleme ve değerlendirmelerimi bu doğrultuda yapmış olduğumu, davacı vekilinin beyan dilekçesinin 2. Maddesinde; müvekkili tarafından davalıya yapılan temlik ihtarına itiraz edilmediğinden bahsetmiş olduğu, ancak kök raporumda; “davalı tarafın Takibe konu … Noterliği’nin 05.03.2015 tarih … nolu temlik bildirim ihbarının 10.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafça söz konusu ihbara … Noterliği’nin 01.04.2015 tarih … nolu itiraz ihbarnamesinde, … San. Ve Tic. A.Ş. herhangi bir hak ve alacağının bulunmaması nedeniyle kabul etmediklerini, davacı tarafa ihbar ettiklerini” hususunu belirtmiş olduğum, değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,davacı tarafın rapora karşı beyan dilekçesinin 3.maddesinde 1.643.594,77TL soyut borç kaydı yapıldığını, bu kaydın alt kırılımlarının açık ve net gösterilmesi gerektiğini beyan etmiş olduğu, tarafımdan düzenlenen kök raporda belirttiğim üzere taraflar arasındaki cari hesap ilişkisin 2014 yıllında çok yoğun olduğu, dava ve takip konusu faturaların 2015 yılında taraf kayıtlarında yer alması, ayrıca davalı tarafın 06.05.2015 tarihli dava dilekçesine karşı beyan dilekçesi ekinde söz konusu cari hesap hareketlerini 2014-2015 olarak yer alması (16 sayfa) nedeniyle kök raporumda yer vermeye gerekli bulmadığımı, davacı tarafın rapora karşı beyan dilekçesinde ve dilekçesi ekine sunmuş olduğu, dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. nin 26.02.2016 tarihli yazısına dayanarak yapmış olduğu tespitlerden ibaret olduğu, bu beyanların (söylemlerin) doğruluğunu davacı ve davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden kontrol etme durumunun olmadığı, Şöyle ki; Örneğin; “yaklaşık 300.000,00TL kullanılmayan aksesuar iade edilmiştir” ancak, bu tutarı hangi tarihte, hangi fatura ile iade ettiğini beyan etmediğini, bu söylemi davalı taraf kayıtlarında tespit edebilme durumunun olmadığı, yine davalı tarafından düzenlenmiş olan 08.01.2015 tarihli … nolu 110.000,00TL reklamasyon faturasını kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, 31.03.2015 tarihli 64.243,00TL lik iade faturasını kabul etmediklerini beyan etmiş, ancak kabul edilmeyen bu faturalara ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davacı vekili beyan dilekçesinde bir takım hesaplar yapmış olduğu, şöyle ki;
– 1.643.594,77 TL Avantan borç
+ 1.107.702,00 TL dava dışı … Tekstil ödemesi (ürün teslimi) düşülüp,
– 539.100,77 TL borcu kaldığından bahisle,
+ 704.703,00 TL lik 01.03.2015 tarihli mal teslimlerini de düşmek suretiyle
+ 165.603,00 TL alacaklı olması gerektiğini iddia ettiği,
Davacı taraf, davalı tarafından borç hanesine yazılmış olunan faturaları dikkate almadan, sadece dönem başı devreden avans tutarından, dava dışı … Tekstil tarafından düzenlemiş olduğu faturaları dikkate alarak lehine bir alacak oluşturmaya çalıştığı, oysa davalı tarafın 2015 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan cari hesap detayında son derece açık bir şekilde, davalı tarafın kayıtlarına yansıyan borç alacak kalemleri teker teker değerlendirilmek sureti ile dikkate alınmış olduğu görülecektir.
Ancak Kök Raporun cari hesap detayları incelendiğinde, sonuçta bir değişiklik olmayacağı görülecektir.
Sonuç olarak, davacı tarafın itirazları doğrultusunda hazırlanan bu ek raporda, yapılan inceleme ve değerlendirmelere göre kök raporumda değiştirilecek herhangi bir husus bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Mahkememizin 17/11/2016 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 11/04/2017 tarihli 2. Ek raporunda özetle;
”Dava dosyalarındaki belgeler, takip dosyası, davacı, davalı ve dava dışı temlik eden tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede edinilen bilgiler ile;
• Takip ve dava konusu faturaların 2015 yılı mali dönemine ait olduğu, ancak dava dışı temlik eden firmanın incelemeye 2014 yılı yevmiye defterini sunduğu,
• İncelemeye ibraz edilen ticari defter ve kayıtları üzerinde takip ve dava konusu faturalara ait kayıtların tespitinin yapılamadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 12/10/2017 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 05/10/2018 tarihli 3.ek raporunda özetle;
”DEĞERLENDİRME:
Sayın Mahkenin ek rapora konu inceleme kararı gereği, 21.12.2017 tarihinde davacı vekili tarafından, Dava dışı temlik veren … Ltd. Şti.nin ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme talebinde bulunduğu,
Dava dışı temlik veren … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinin bulunduğu adresin bildirilmediği, incelemeye katılan davacı vekili tarafından, incelmeye ilişkin dava dosyası kapağında takılı bulunan Av. … ‘a ait iletişim bilgilerinin tarafıma verildiği,
Tarafımdan gerek Av. … ve gerekse de Av. … mükerrer defalar cep telefonlarından aranarak, Dava dışı temlik veren … Ltd. Şti. nin 2015 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme talebi dile getirilmiştir. Ancak Sayın Av. … ile son telefon görüşmemizde dava dışı temlik veren … Ltd. Şti. nin ticari defterlerini incelemeye sunamayacağı yönünde bilgi vermesi üzerine,
Sayın Mahkemenin Ek incelemeye konu ara kararı gereği Dava dışı temlik veren … Ltd. Şti. nin, ticari defter ve kayıtları üzerinde tarafımdan inceleme yapılamamıştır.
Tarafımdan dava dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kök ve ek raporda tespiti yapılan hususların dışında, herhangi bir bilginin dosyada yer almadığı,
Dava dışı temlik veren … Ltd. Şti. nin 2014 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, dava konusu uyuşmazlığın kaynağının 2015 yılı faturalarından kaynaklandığı, 2015 yılı ticari defter ve kayıtlarının ibrazı talep edildiği, ancak incelemeye sunulmadığı 11.04.2017 tarihli 2. ek raporda da sabit olduğu, söz konusu ek incelemeye konu ayrıca değerlendirilecek bir husus olmadığından, kök ve ek raporlarımdaki görüşlerimi tekrar ederim.” denilmiştir.
Temlik alınan alacağın varlığının tespiti açısından 3. Kişi … Ltd. Şti. Nin 2015 yılı ticari defterlerinin temini için şirket yetkilisi … tanık sıfatıyla celp edilerek dinlendiğinde, defterlerinin elektronik olarak tutulduğu, ancak elektronik olarak tutulan defterlerin kayıtlı olduğu bilgisayarın nerede olduğunu bilmediğini beyan etmiş, http://www.edefter.gov.tr/edefterkayitlikullanicilar.html adresinden yapılan kontrolde … tekstil’in e-defter tutan mükelleflerden olmadığı anlaşılıştır.
Davalı defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme de 31.03.2015 tarihi itibari ile temlik veren dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ne borçlu olmadığı, 7.021,27 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davada ispat külfeti alacağı temlik alan davacıda olup, davalı defterlerine göre davalının borçlu değil alacaklı gözüktüğü, alacağı temlik eden şirketin ihtilafa ilişkin 2015 yılı faturalarının kayıtlı bulunduğu defterlerin ibraz edilemediği, tüm bu hususlara göre davacının telmik aldığı alacağın varlığının ispatlanamadığı anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın, peşin alınan 7.711,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.667,23-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 39.489,16-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 19-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.17/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”