Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/350 E. 2019/108 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/350 Esas
KARAR NO : 2019/108

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülen Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, Plakası tespit edilemeyen bir aracın davacı müvekkiline çarpması sonucu vücudunda oluşan kırıklar nedeniyle malül kaldığını belirterek geçici iş göremezlik süresi ile daimi maluliyete ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminatların HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak KTK’nın 99/1 maddesi uyarınca temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş olup, bilahare bilirkişi raporu doğrultusunda 18/01/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 36.181,41-TL olarak arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili, TMK’nın 366. maddesi uyarınca davanın yalnız anne tarafından açıldığını, babanın da davada yer alması gerektiğini, KTK’nın 109/1 maddesi uyarınca davanın zaman aşımına uğradığını, davadan önce yapılan başvurunun haklı nedenlerle reddedildiğini, kaldı ki davacının ceza mahkemesi’nde şikayetçi olmadığını, ayrıca müterafık kusur indiriminin gözetilmesi gerektiğini, uyuşmazlıkta yaya olan davacının kuralları ihlal edip etmediğinin tespiti gerektiğini, temerrüt söz konusu olmadığını, maluliyetin Adli Tıp tarafından tespiti gerektiğini, Hazine Müsteşarlığı’na kayıtlı aktüerya bilirkişisinden hesap raporu alınması gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, Trafik kazası nedeniyle plakası tespit edilemeyen, kazaya sebebiyet veren aracın kusuruna binaen …’na karşı vaki olmuş geçici iş göremezlik süresi ile daimi maluliyet oranı tazminatı ve bakıcı giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, babanın da davaya dahili gerektiğini belirtmiş ise de, davayı açan Av. …’e düzenlenen vekaletnamenin incelenmesinde davacı …’ın babası …’ın da imzasının bulunduğu, böylelikle davaya babanın da muvafakat etmiş sayıldığı anlaşılmakla buna ilişkin usuli itirazlar yerinde görülmemiştir.
Kaza tarihi 20/06/2007 dava tarihi 01/04/2015 olup KTK’nın 109/2 maddesi uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresi geçmiş ise de davanın temelini teşkil eden olay aynı zamanda suç teşkil eden yaralanmalı trafik kazası olduğundan uzamış ceza zaman aşımı hükümleri gereğince davanın 8 yıllık ceza zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı sabit olmakla vaki olmuş zaman aşımı def’i de yerinde görülmemiştir.
Davadan evvel …’na davacı tarafından başvuru yapıldığı, ancak kazaya ilişkin yeterli kanaat elde edilemediğinden verilen takipsizlik kararına binaen ödeme isteminin 24/04/2012 tarihli yazı ile reddedildiği anlaşılmaktadır. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma, … Karar sayılı takipsizlik kararı ile ortada suçlu ve fail tespit edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yapılan itiraz üzerine … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddi ile 26/03/2012 tarihinde takipsizliğin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kazanın oluş şekline ilişkin olarak davacının annesi …’ın karakolda yapmış olduğu 03/02/2012 tarihli başvuru mevcut olup, ifade tutanağı incelendiğinde, 20/06/2007 günü çocuğu yolun karşısına geçerken plakasını tespit edemediği bir aracın çarpması ile yere düştüğünü, aracın sürücüsü ile birlikte oğlunu hastaneye götürdüklerini, karşı taraftan şikayetçi olmadıklarını, araç sürücüsünün masraflarını karşılayacağını beyan etmesine rağmen daha sonra haber alınamadığını beyan ettiği görülmüştür. … Devlet Hastanesi’nin Hasta Epikriz Raporları uyarınca 20/06/2007 günü saat 14:14 sularında hastane acil servisine başvuru yapıldığı, davacının annesinin ifadesi ile hastane kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmakla; aksi sabit olmayan ifade tutanağı içeriğine göre kazanın meydana geldiği mahkememizin kabulündedir.
Davacının karşıdan karşıya geçerken kaza mahalinde yaya geçidi ya da trafik ışığı olduğuna dair iddia ve ispat bulunmadığından KTK’nın 68/b.3 bendi uyarınca kontrolsüz bir şekilde yola girmekten ötürü %60 asli kusurlu olduğuna ilişkin kusur raporu mahkememizce dosya içeriğine uygun bulunmuştur. Diğer yandan plakası meçhul aracın meskun mahalde gerekli yavaşlama ile fren tedbirlerini yerine getirmediği anlaşıldığından %40 tali kusurlu sayılması gerekmiştir. Adli Tıp … İhtisas Kurulu’nun maluliyet raporu ve kusur durumu uyarınca yapılan maddi tazminat hesabının hukuka uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki gibi davanın kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Maddi tazminat tutarı toplamı 36.181,41-TL’nin 03/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.471,55 TL harçtan peşin alınan 123.57 TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.347,98 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.329,96 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarf edilen, 193.50 TL posta ve tebligat masrafı, 1.200 TL bilirkişi masrafı, 123.57 harç gideri olmak üzere cem’an 1.517,07 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; davalı … tarafından sarf edilen 76 TL masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul … İhtisas Kurulu’nun 21/08/2017 tarihli 6608 sayılı faturası uyarınca 514.50 TL’den ibaret maluliyet raporu masrafının davalı …’ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu hususta yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/02/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*