Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/346 E. 2021/576 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/346 Esas
KARAR NO:2021/576

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/03/2015
KARAR TARİHİ:23/06/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 01/01/1923 doğumlu müvekkilinin murisi …’in 91 yaşında 20/03/2014 tarihinde vefat ettiğini, vefatından kısa bir süre evvel …. İcra Dairesi’nin… esas sayılı icra takibine konu edilen 2 adet bononun sahte ve dayanaksız olarak murisin rahatsızlığından ve fiil ehliyetinin bulunmamasından istifade edilerek iradesi sakatlanmak suretiyle düzenlettirildiğini, millet vekili emeklisi olan murisin aylık 11.000,00-TL emekli maaşı aldığını, senet düzenlemesi için herhangi bir sebep olmadığını belirterek murisi adına düzenlenen bu bonoların bedelsizliği ile davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı yanın müvekkili ile dava dışı oğlu … ile ilgili iddiaları açısından tüm ceza ve tazminat haklarını saklı tuttuklarını, davacı yanın murisin borçlu olduğu tarihte Alzheimer hastası olduğuna ilişkin iddiasının doğru olmadığını, murisin bonoyu tanzim ettiği tarihlerin 01/05/2013 ve 02/08/2013 olduğunu, ancak davacının iddia ettiği alzehimer raporunun ise 22/01/2014 tarihli olduğunu, yani bonoların alzehimer raporundan 7 ay sonraya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ehliyetsizlik, gabin ve ikrah iddiasına dayalı olarak davacının murisi tarafından tanzim olunan takip konusu bonoların bedelsizliği nedeniyle İİK’nın 72 maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili 91 yaşında vefat etmiş murisinin 2013 yılında düzenlediği senetlerin davalı … ile oğlu dava dışı … tarafından tezgahlanarak iradesi olmaksızın muristen alındığını, murisin ölümünden evvel 3. evre alzheizmer hastası olduğunu, millet vekili emeklisi olması nedeniyle borç para almasını ve karşılığında senet düzenlenmesini gerektirir herhangi bir maddi sıkıntısının bulunmadığını, kaldı ki üzerine kayıtlı taşınmazı bulunduğunu, müvekkilinin … ilinde olmasını fırsat bilerek korkutmak suretiyle banka kartları ve maaşlarına el konulduğunu ayrıca değişik tarihlerde kredi kullandırıldığını ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, murisin son ana kadar … Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık mesleğini icra ettiğini, bankalarda işlem yaparak kredi çektiğini, davacının ileri sürdüğü alzheizmer raporunun 22/01/2014, bonoların ise daha evvel 01/05/2013 02/08/2013 tarihlerinde düzenlendiğini, … Adliyesindeki bir takım ceza dosyalarını bizzat takip ettiğini, bir takım nakit sorunları nedeniyle kredi çektiğini, hatta davacının 2007 seçimlerindeki millet vekili kampanyası için maddi destek sağlama adına … İlinde bulunan dükkanını sattığını, o tarihten sonra ekonomik sıkıntıların baş gösterdiğini, bonoların tanzim tarihlerinde eczaneden ilaçlarını murisin aldığını savunarak eldeki davanın reddini dilemiştir.
Uyuşmazlık, murisin bonoların tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hile, gabin veyahut ikrah suretiyle irade fesadına uğratılıp uğratılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Ehliyet hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi maddi hukuk anlamında re’sen nazara alınacak itiraz sebeplerinden olması nedeniyle hadise (ön mesele) biçiminde öncelikli olarak araştırılmıştır. Bu bağlamda davacıya ait tüm hastane ve tedavi evrakları ile eczane ilaç kayıtları dosyaya kazandırılmıştır. ATK 4. İhtisas Kurulundan alınan raporlar uyarınca tüm tedavi evrakları ve ilaç listeleri bir arada değerlendirilerek bonoların tanzim tarihi itibariyle davacının murisi …’in fiil ehliyetinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekilince dosyaya sunulan 30/12/2019 günlü Prof Dr. … (Nöroploji) tarafından düzenlenen uzman mütalaasına göre tanı sonrası yaşam süresi 3-11 yıl arasında olacağı yani bonoların tanzim tarihini de kapsayacak şekilde murisin alzheizmer olabileceği belirtilmiştir. Ancak ATK tarafından heyet halinde alınan gerek 28/06/2019 gerekse de 21/10/2019 tarihli raporlar birbiri ile örtüşür nitelikte olup murisin tüm tedavi ve sağlık evrakları irdelenerek fiil ehliyetinin tam olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Kaldı ki, murise ait TBMM’den gelen ilaç reçete kayıtları 2007-2008-2009 yıllarına ilişkindir. ATK 4. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 21/10/2019 günlü rapor ile itirazen murisin aldığı ilaçlar da değerlendirilerek fiil ehliyetine herhangi bir etkisinin bulunmadığı net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu nedenle ehliyet yönünden itirazların reddi gerekmiştir.
Gabin, hile ve ikrah yönünden yapılan değerledirmede ise davacının murisi …’in 10/05/2013 günü dava dışı … … Şubesinden sabit faizli kredi çektiği görülmüş olup, … Cumhuriyet Başsavcılığı Dolandırıcılık Bürosu’nun …/… Soruşturma …/… Karar sayılı 22/06/2020 tarihli takipsizlik kararı incelendiğinde gerek banka çalışanlarının gerekse de … ile dava dışı …’ın tehdit ya da ikrah suretiyle murisin hastalığından yararlanarak senet imzalattığı ya da bankadan kredi çektirdiği yönündeki iddiaların soyut kaldığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki mevcut delil durumu gereğince ehliyetsiz birine dava dışı banka şubesinin 2013 yılında, yani aşağı yukarı bonoların düzenlendiği dönemlerde faizli kredi vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Nitekim savcılık soruşturması neticesinde de banka çalışanları ile davalının iş birliği içerisinde hareket ederek murisin iradesini baskı altına aldığı anlaşılamamıştır.
Ayrıca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da aynı avukata davacı ve muris ortak vekaletname çıkartmışlardır. Yine celp olunan …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da 06/09/2012 günlü duruşmasına murisin bizzat iştirak edip beyanda bulunduğu görülmektedir.
Öte yandan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinden de muris hakkında ödenmeyen bakiye kredi borcunun tahsili için icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Yani, murisin borç para alarak karşılığında bono düzenlemesinin çok olağan dışı bir durum olarak değerlendirilmesi düşünülemez. Mahkememizce dinlenen tanık beyanları da hile, gabin ve ikrah olgularının ispat etmeye yeterli görülmemiştir. Bilecik Barosu’na muris adına aidatın davacı tarafından yatırılmış olması da murisin akli melekelerinin yerinde olmadığını ispat etmeye tek başına yeterli değildir. Ölümünden bir yıl önce aklı başında olarak kredi çekmiş bir kişinin fiil ehliyetinin olmaması ve ikraha uğratılması hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki, muris avukatlık mesleği icra etmekte olup fiil ehliyeti yerinde olduğu sürece imza attığı belgelerin hukuki mahiyetini kavrayabilecek bilgi ve tecrübeye sahiptir. Dolayısıyla davacı yan iddialarını ispat edemediğinden aşağıdaki şekilde sübut bulmayan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM /Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce İhtiyati Tedbire hükmedilmişse de teminatın yatırılmaması nedeniyle fiilen infazın yapılmadığı anlaşıldığından davalının inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 213,47-TL harçtan mahsubu ile artan 154,17-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 263,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır